ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı : 1964/28
Karar Sayısı : 1964/46
Karar Günü : 9.6.1964
İSTEMDE BULUNAN: İstanbul Asliye Dördüncü Ticaret Mahkemesi.
İSTEMİN KONUSU: İstanbul Asliye 4. Ticaret Mahkemesine ait 6.5.1964 günlü kararda: 2308 sayılı kanunun, Anayasanın 3 ve 4. bölümlerinde yer alan hak ve ödevlere ilişkin hükümlere aykırı olduğu ileri sürülerek iptaline karar verilmesi istenmiştir.
Anayasa Mahkemesinin, içtüzüğün 15. maddesi uyarınca 9.6.1964 gününde ilk inceleme için yapılan toplantısında; Mahkeme kararı ile ekleri ve rapor okundu. Gereği görüşülüp düşünüldü:
İstanbul Asliye Dördüncü Ticaret Mahkemesi kararında, Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkındaki 44 sayılı Kanunun 27. maddesinin 2 numaralı bendi uyarınca, kendisini, Anayasaya aykırılık iddiasının ciddî olduğu kanısına götüren görüş gereği gibi açıklanmamış ve dâvalı tarafça verilen ve mahkemece benimsendiği anlaşılan lâyihalarda da Anayasaya aykırılık iddiasının dayanakları ve özellikle iptali istenilen kanunun, Anayasanın hangi hükümlerine, hangi yönlerden aykırı bulunduğu gösterilmemiş olduğundan bu eksiklerin tamamlanması için dosyanın geri çevrilmesi içtüzüğün 15. maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Gösterilen sebepten ötürü dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine üyelerden Hakkı Ketenoğlu’nun muhalefeti ile ve oyçokluğu ile 9.6.1964 gününde karar verildi.
Başkan Vekili
Lûtfi AKADLI
Üye
İ. Hakkı ÜLKMEN
Şemsettin AKÇOĞLU
İbrahim SENİL
İhsan KEÇECİOĞLU
A. Şeref HOCAOĞLU
Salim BAŞOL
Celâlettin KURALMEN
Hakkı KETENOĞLU
Fazıl ULUOCAK
Avni GİVDA
Ahmet AKAR
Muhittin GÜRÜN
Lûtfî ÖMERBAŞ
Ekrem TÜZEMEN
MUHALEFET ŞERHİ
İstanbul Dördüncü Ticaret Mahkemesinin iptalini istediği 2308 Sayılı Kanuna ait iptal gerekçesi mahkeme kararında tebarüz ettirilmiştir.
Şöyleki: Mahkemenin kararı dâvalı vekilinin iptal istemine ait dilekçesine iştiraki ve Anayasa’nın 3. ve 4. bölümlerinde yazılı hak ve ödevlere ilişkin hükümlere aykırılığı tazammın etmektedir.
Dâvalı vekili ise hususi şahıslar arasında ve hususi hukuk hükümlerine uygun muamelelerden doğmuş hakların zamanında istifa edilmemiş bulunmasının işbu hakların Devlete intikalini gerektirmiyeceği ve bu sebeple 2308 Sayılı Kanunun Anayasa’ya aykırı bulunduğu esasını savunmaktadır. Mahkeme de bu iddia karşısında 2308 Sayılı Kanunun Anayasa’nın ikinci kısmının 3. bölümündeki hak ve 4. bölümündeki ödevlere aykırı olduğunu açıklıyarak 6.5.1964 günlü kararını vermiştir.
Üçüncü bölümün 36. maddesi ferdin mülkiyet hakkını, dördüncü bölümün 61. maddesi de ferdin vergi ödevini tesbit ediyor.
Ferdin mamelâkine giren haklardan bir kısmı ancak vergi suretiyle Devlete intikal edeceğine göre vergi özelliğinden mahrum olan 2308 Sayılı Kanunun müsaade ettiği mülkiyetin Devlete intikali hususu Anayasa’nın 36. maddesiyle müemmen ferdî mülkiyet hakkına aykırı olduğunun öne sürüldüğü anlaşılmakta olduğundan bu sebeple kararda eksik bulunmadığı, iadeye mahal olmadığı kanısındayım.