logo
Norm Denetimi Kararları Kullanıcı Kılavuzu

(AYM, E.1963/191, K.1963/295, 16/12/1963, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

 

Esas Sayısı : 1963/191

Karar Sayısı : 1963/295

Karar Günü : 16.12.1963

 

İPTAL DAVASINI AÇAN: Türkiye İşçi Partisi

İPTAL DAVASININ KONUSU: 5434 Sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununun 92. maddesinin (A) bendinin Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sının temel ilkelerine ve 11., 12., 13. ve 48. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenmiştir.

İNCELEME: Dâva dilekçesinde her ne kadar 5434 sayılı Kanunun 55. maddesinden söz edilmekte ise de dilekçedeki madde özetinden ve gerekçeden dâvanın 92. maddesinin (A) bendine yöneltildiği ve bunun madde sayısının yanlış yazılmasından ileri geldiği anlaşılmış; dâvacının daha sonra verdiği ek dilekçede de durum böylece açıklanmış bulunduğundan dâva bu niteliğe göre ele alınmıştır.

11.3.1963 gününde işin esasının incelenmesine karar verilmiş olmakla esasa ilişkin rapor okunduktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

5434 sayılı Kanunun dâva ve inceleme konusu 92. maddesinin (A) bendi dâvanın açılmasından sonra 30.5.1963 gününde kabul edilen ve 8.6.1963 gün ve 11423 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun 80. ve 92. maddelerinin değiştirilmesine ve bu kanuna geçici iki madde eklenmesine dair 241 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değiştirilerek yürürlükten kaldırılmıştır. Bu bakımdan konusu kalmıyan dâva hakkında karar verilmesine yer yoktur.

SONUÇ: Konusu kalmıyan dâva hakkında karar verilmesine yer olmadığına 16.12.1963 gününde oybirliği ile karar verildi.

  

Başkan

Sünuhi ARSAN

Başkan Vekili

Lûtfi AKADLI

Üye

İ.Hakkı ÜLKMEN

 

 

Üye

İbrahim SENİL

Üye

İhsan KEÇECİOĞLU

Üye

Salim BAŞOL

                                                                            

 

Üye

Celâlettin KURALMEN

Üye

Hakkı KETENOĞLU

Üye

Fazıl ULUOCAK

 

 

Üye

Ekrem KORKUT

Üye

Avni GİVDA

Üye

Ahmet AKAR

 

 

Üye

Muhittin GÜRÜN

Üye

Lûtfî ÖMERBAŞ

Üye

Ekrem TÜZEMEN

 

 

 

MUHALEFET ŞERHİ

5434 sayılı kanunun 39. maddesinin iptali istenen B bendinin 2. fıkrasına göre, burada yazılı istisnalar dışında kalan Emekli Sandığı ile ilgili ve 30 hizmet yılını doldurmuş bütün iştirakçiler yaş haddi aranmaksızın kurumlarınca emekliye sevkedilebileceklerdir. Hâkimler de Emekli Sandığı ile ilgili iştirakçi durumunda oldukları cihetle haklarında aynı hükmün uygulanması mümkün ve kabildir.

Halbuki Anayasanın 133 ve 134. maddelerinde, hâkimlerin azlolunamıyacakları  ve kendileri istemedikçe Anayasada gösterilen yaştan önce emekliye ayrılamıyacakları ve 65 yaşını bitirinceye kadar hizmet görecekleri yazılıdır. Bu esaslar karşısında hâkimlerin yaş haddini doldurmadan emekliye sevkedilmelerini hedef tutan ve iptal davasına konu olan 39. maddenin B bendinin ikinci fıkrasının Anayasaya aykırılı zahirdir.

Bahis konusu B bendinin 2. fıkrasının, Anayasaya aykırı olup olmadığının incelenmesi için doğrudan doğruya hakimler hakkında sevkedilmesi şart değildir, bütün iştirakçilerle beraber hâkimlerin emekliye sevki amacını da gütmüş olması, işin Anayasaya aykırılığı yönünden incelenmesi için yeter bir sebeptir.

Anayasa Mahkemesince verilen ve 14 ağustos 1963 günlü ve 11480 sayılı resmî gazetede yayınlanan 25.5.1963 günlü ve 963/205-123 sayılı kararın 3 numaralı bendinin A fıkrasında belirtilen ve diğer muhalefet şerhinde de temas ve izah edilen gerekçeler karşısında, “aynı konuda çıkan bir kanunun daha önceki bir kanunu da değiştireceği” yolundaki kaide, alelâde bir kanunun Anayasa ile çelişmesi konusunda cari olamıyacağı cihetle iptali istenen hükmün sonradan yürürlüğe giren Anayasa hükümleriyle zımmen ortadan kaldırıldığı veya uygulama niteliğini kaybettiği düşünülemez. Şu halde yürürlükte olması bakımından uygulama niteliğini haiz bulunan 39. maddenin B bendinin ikinci fıkrasının tamamının Anayasaya aykırılığı sebebiyle iptali gerekir. bu fıkranın, yaş haddini doldurmadan Emekliye sevkedilmelerinin Anayasa ile teminat altına alınmıyan alelumum iştirakçilere de şamil olması, hâkimlerin emekliye sevkedilmelerini de hedef tutması bakımından Anayasaya aykırılığından bahisle iptali cihetine gidilmesine mani teşkil etmez. Zira mahkememiz, Anayasanın 149. maddesine göre, kanunların belirli madde ve hükümlerinin Anayasaya aykırı olup olmadığını kontrol etmek durumunda olduğundan bütün iştirakçilere şamil olan fıkra üzerinde bir ayrım yaparak hâkimlerin emekliye sevkini hedef tutan manaya matuf bir iptal kararı vermek cihetine gidemez. Bu bakımdan hükmün mana ve mefhum değil kendisinin iptali gerekir. Fıkranın tümünün iptali halinde hâkimlerin istisna edilmesi suretile yeni bir hükmün düzenlenmesi, Yasama Meclislerinin yetkilerini kullanmaları suretile her zaman mümkündür.

Bu sebeplere binaen 5434 sayılı kanunun 39. maddesinin B bendinin 2. fıkrasının Anayasaya aykırılığı sebebiyle iptali gerekirken bu hükmün tatbik kabiliyeti olmadığından bahisle dâvanın reddi cihetine gidilmesi yolunda verilen ekseriyet kararına muhalifim.

 

Üye

Rifak GÖKSU

 

 

 

MUHALEFET ŞERHİ

Bu Karar ile özetle;

(Anayasanın 134. maddesiyle hâkimlerin yaş hadleri 65 olarak tesbit edilmiş ve 133. maddesiyle de kendi istekleri olmadıkça bu yaştan önce emekliye ayrılamıyacakları hüküm altına alınmış ve şu suretle konu Anayasa kuralları ile düzenlenmiştir.

Anayasa hükümlerinin yasama, yürütme ve yargı organlarıyle idare makamlarını ve kişileri bağlayan temel kurallar olduğu Anayasanın 8. maddesinde belirtildiğine göre evvelce hâkimler hakkında da uygulanması imkânı bulunan Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun 39. maddesinin (b) fıkrası hükmünün artık yukarıda yazılı Anayasa hükümleri karşısında hâkimler hakkında uygulanmasına imkân kalmamıştır.)

Gerekçesiyle, söz konusu 39. maddenin (b) fıkrası hükmünün iptali için açılmış bulunan dâvanın reddi cihetine gidilmiştir.

Halbuki 14.8.1963 günlü ve 11480 sayılı Resmî Gazetede yayımlanmış bulunan 22.5.1963 günlü ve 1963/205-123 sayılı Anayasa Mahkemesi kararının III numaralı bendinin A fıkrasında açıklandığı üzere, Anayasa hükümleri üstün, bağlayıcı ve temel hukuk kurallarıdır. Hiçbir kanunun hiçbir hükmü bu kurallara aykırı olamaz. Ancak (Sonraki bir kanunun, önceki bir kanunda bulunan aykırı hükümleri değiştirişi.) kaidesinin bu konuda da tatbiki ile Anayasa hükümlerinin de, kendisinden evvelki bir kanunun aykırı hükümlerini doğrudan doğruya değiştirmek veya kaldırmak suretiyle onun yerine geçtiği düşüncenin kabulü mümkün değildir. Bu konudaki aykırılığın giderilmesi veya evvelki hükmün büsbütün yürürlükten kaldırılması için mutlaka ayrı bir eylem ve işlem gerekir ki bu da ya yasama yolu ile yahut iptal müessesesinin işletilmesiyle olur. Bunun dışında hiç bir makam, kurul, kurum ve kişi, mevcut bir kanun hükmünü; Anayasaya aykırılığından veya konunun Anayasa ile ayrıca düzenlenmiş olduğundan bahisle ve Anayasanın 8. maddesini ileri sürerek yürürlükten kalkmış veya değiştirilmiş farzedemez ve uygulamada kusur gösteremez. bir an için Anayasanın; (Yürürlüğe girdiği tarihte var olan kanunlardaki aykırı hükümlerin kendiliğinden aklmış veya koyduğu hükümlerin onların yerine geçmiş sayılacağı.) prensibini kabul etmiş olduğunu düşünmek mümkün bulunsa idi bu çeşit hükümlerin iptali için ayrı bir yolun Anayasada gösterilmesi gerekmezdi. Filhakika Anayasanın geçici 9. maddesinde, Anayasaya Mahkemesinin görevine başladığı tarihte yürürlükte olan kanunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiasiyle iptal dâvası açılabilmesini sağlayacak özel bir hüküm konulmuş ve bu suretle Anayasadaki kuralların, kendinden evvelki kanunlarda mevcut aykırı hükümleri kendiliğinden ve otomatik olarak ortadan kaldırmıyacağını veya onun yerine geçmiyeceğini yine Anayasamız bir sistem olarak kabul etmiş bulunmaktadır.

Bu itibarla Anayasanın 133. ve 134. maddelerindeki hükümlerin, Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun 39. maddesinin hâkimler hakkında da uygulanması mümkün olan ve bir çok defalarda uygulanmış bulunan (b) fıkrası hükmünü, hâkimler bakımından kaldırarak yerine geçmiş bulundukları ve bu bakımdan Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren söz konusu (b) fıkrası hükmünün hâkimler hakkında uygulanma imkânı kalmadığı düşüncesine katılmak mümkün olamamıştır.

Bu sebeplerle bahis konusu (b) fıkrasının, hâkimler de dahil olmak üzere alelumum iştirakçilerin, kendi arzuları olmadan ve 65 yaşlarından önce emekliye sevkedilebilmeleri hususunda kurumlarına yetki veren ve halen de yürürlükte bulunan hükmünün sadece hâkimleri kapsamına alan anlamının, Anayasanın 133. ve 134. maddelerine aykırılığı aşikâr olduğundan, fıkra hükmünün yalnız bu anlamla sınırlı olmak üzere iptal olunmasına karar verilmesi gerekir.

Bu yüzden karara muhalifiz.

 

Başkan

Sünuhi ARSAN

Üye

A. Şeref HOCAOĞLU

Üye

Muhittin GÜRÜN

 

Üye

İbrahim SENİL

Üye

Ahmet AKAR

 

 

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Dönemi 1961
Karar No 1963/295
Esas No 1963/191
İlk İnceleme Tarihi 11/03/1963
Karar Tarihi 16/12/1963
Künye (AYM, E.1963/191, K.1963/295, 16/12/1963, § …)    
Dosya Sonucu (Karar Türü) İlk - Ret vd.
Başvuru Türü İptal
Başvuran (Genel) - Başvuran (Özel) Siyasi Parti - Türkiye İşçi Partisi
Üyeler Sünuhi ARSAN
Lütfi AKADLI
Hakkı ÜLKMEN
İbrahim SENİL
İhsan KEÇECİOĞLU
Salim BAŞOL
Celalettin KURALMEN
Hakkı KETENOĞLU
Fazıl ULUOCAK
Ekrem KORKUT
Avni GİVDA
Ahmet AKAR
Muhittin GÜRÜN
Lütfi ÖMERBAŞ
Ekrem TÜZEMEN
Rıfat GÖKSU
A. Şeref HOCAOĞLU

II. İNCELEME SONUÇLARI


5434 Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu 92/A İlk - Karar Verilmesine/İncelenmesine Yer Olmadığı Normda değişiklik yapılması 1961/133 , 1961/134 Yok

T.C. Anayasa Mahkemesi