“1. 7490 Sayılı 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanununun
4. Maddesinin İkinci Fıkrasının Anayasa’ya Aykırılığı:
Kanunun 4. maddesinin ikinci fıkrası ile kamu idarelerinin 2022 yılı
ödenek üstü giderlerini karşılamak üzere, 5018 sayılı Kanuna ekli;
a) (I) sayılı cetvelde yer alan genel bütçe kapsamındaki kamu
idarelerinin 4.139.051.484,36 Türk lirası gideri,
b) (II) sayılı cetvelde yer alan özel bütçeli idarelerin
2.484.814,13 Türk lirası gideri,
karşılığı ödeneğin, kullanılmayan ödenekten mahsup edilmek
suretiyle karşılanması hükme bağlanmıştır.
İptali istenen hüküm, 31.12.2021 tarihli ve 7344 sayılı 2022
Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile verilen ödeneklerin üzerinde harcama
yapan kamu idarelerine, 2023 yılında Cumhurbaşkanı tarafından hazırlanarak
TBMM’ye sunulan 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Teklifine konulan
hükümle düzenleme yapılmak suretiyle, bütçe yılı geçtikten sonra ödenek
verilmesine ilişkindir.
Anayasa’nın 87. maddesinde, Türkiye Büyük Millet Meclisinin
görev ve yetkileri arasında “kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak” yanında
“bütçe ve kesin hesap kanun tekliflerini görüşmek ve kabul etmek” görev ve
yetkisine de ayrıca yer verilmiştir. Bütçe kanunları ile kesin hesap
kanunlarını öteki kanunlardan ayrı tutan bu kural karşısında, kanun ile
düzenlenmesi gereken bir konunun kesin hesap kanunu ile düzenlenmesi veya
herhangi bir kanunda yer alan hükmün kesin hesap kanunları ile değiştirilmesi
ve kaldırılması olanaksızdır.
Anayasa’nın 88. maddesinde, kanunların Türkiye Büyük Millet
Meclisinde teklif, görüşülme usul ve esasları düzenlenirken, bütçe kanunları
ile kesin hesap kanunlarının teklif edilmesi ile görüşülme usul ve esasları 161.
maddede ayrıca belirtilmiştir. Bu maddelere göre; olağan kanunlara ilişkin
teklifte bulunmaya yalnız milletvekilleri yetkili iken, kesin hesap kanun
teklifleri ile bütçe kanun teklifleri sadece Cumhurbaşkanı tarafından
hazırlanabilmekte; kesin hesap kanun tekliflerinin görüşmeleri, olağan
yasalardan farklı olarak, bütçe kanunu teklifleri ile birlikte yapılarak,
karara bağlanmaktadır. Bu itibarla, kesin hesap kanunlarının teklif edilmesi ve
görüşülmesinde olağan kanunlardan farklı bir yöntem kabul edilmiştir.
Anayasa’da birbirinden tamamen ayrı ve değişik olarak düzenlenen
bu iki kanunlaştırma yönteminin doğal sonucu olarak, olağan kanun ile
düzenlenmesi gereken bir konunun, bütçe kanunu veya kesin hesap kanunu ile
düzenlenmesi, değiştirilmesi veya kaldırılması olanaksızdır.
Kesin hesap kanunu, hukuki yapısı itibariyle genel, kişilik dışı
ve tek yanlı bir işlem değil, içeriği statü olarak daha önceden belli olan şart
işlemlere örnektir. Bundan dolayı kesin hesap kanunlarına yılı bütçesinin
uygulama sonuçlarını gösteren hükümler dışında hiçbir hüküm konulamaz.
Bütçe ve kesin hesap yasaları olağan yasalardan farklı olarak,
hak/yetki ve yükümlülüklerin kaynağı olan sürekli düzenleyici hükümleri
içermez. Bu ilke, bütçe ve kesin hesap kanunlarının sınırlı ve süreli
karakterinden kaynaklanır. Bütçe ve kesin hesap kanunlarında düzenleyici
hükümlere yer vermek, hak/yetki ve yükümlülüklere ilişkin dönemsel keyfî
düzenlemelerin önünü açacağı gibi; “normatif enflasyon” diye tabir edilen ve
siyasetin takip edilebilirliğini imkânsız kılan demokratik tehdidi
yükseltecektir. Diğer yandan, bütçe ve kesin hesap kanun teklifleri yürütme
organının inisiyatifinde hazırlanır. Parlamenter sistemlerde bakanlar kuruluna
tanınan kanun tasarısı yetkisi, yürütme organının tek bir kişi tarafından
temsil edildiği yönetim sistemlerinde, sistemin bir hukuk devleti sistemi
olarak sürmesi için kaçınılmaz olan “yasamanın yürütmeden sert ayrılığı” ilkesi
gereği yürütme organına tanınmaz. Bütçe ve kesin hesap yasalarında düzenleyici
hükümlere yer vermek, yürütme organına kanun tasarısı yetkisi vermek anlamına
gelir.
Anayasa’nın 161. maddesinin;
İkinci fıkrasında;
“Malî yıl başlangıcı ile merkezi yönetim bütçesinin
hazırlanması, uygulanması ve kontrolü ile yatırımlar veya bir yıldan fazla
sürecek iş ve hizmetler için özel süre ve usuller kanunla düzenlenir. Bütçe
kanununa, bütçe ile ilgili hükümler dışında hiçbir hüküm konulamaz.” hükmüne,
Yedinci fıkrasında ise;
“Merkezî yönetim bütçesiyle verilen ödenek, harcanabilecek
tutarın sınırını gösterir. Harcanabilecek tutarın Cumhurbaşkanlığı
kararnamesiyle aşılabileceğine dair bütçe kanununa hüküm konulamaz.”
hükmüne yer verilmiştir.
Anayasa’nın, 161. maddesinin ikinci fıkrasında bütçenin
hazırlanması, uygulanması ve kontrolüne ilişkin göndermede bulunduğu kanun,
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunudur. 5018 sayılı Kanunun;
“Ödeneklerin kullanılması” başlıklı 20. maddesinin birinci
fıkrasının;
(d) bendinde;
“Kamu idareleri, bütçelerinde yer alan ödeneklerin üzerinde
harcama yapamaz. Bütçeyle verilen ödenekler, tahsis edildikleri amaçlar
doğrultusunda yılı içinde yaptırılan iş, satın alınan mal ve hizmetler ile
diğer giderlerin karşılanmasında kullanılır. (…)”,
(g) bendinde;
“Genel veya kısmi seferberlik, savaş ilanı veya zorunlu askeri
hazırlıkların yapıldığı olağanüstü hallerde Millî Savunma Bakanlığı, Jandarma
Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı bütçelerindeki mevcut
ödenekler, bu idarelerin ödenek toplamları aşılmamak şartıyla, birleştirilerek
kullanılabilir. Bu durumda da mevcut ödeneklerin yeterli olmaması halinde
toplam ödenek tutarının yüzde on beşine kadar ek harcama yapılabilir. (…)”,
“Yüklenmeye girişilmesi” başlıklı 26. maddesinde;
“(…) Bütçede yeterli ödeneği bulunmayan işler için yüklenmeye
girişilemez. Yüklenme süresi mali yılla sınırlıdır. Harcama yetkilileri, tahsis
edilen ödenekler dâhilinde yüklenmeye girebilirler. (…)”,
“Harcama yetkisi ve yetkilisi” başlıklı 31. maddesinin altıncı
fıkrasında;
“Harcama yetkilileri bütçede öngörülen ödenekleri kadar, ödenek
gönderme belgesiyle kendisine ödenek verilen harcama yetkilileri ise tahsis
edilen ödenek tutarında harcama yapabilir.”,
“Ödenek üstü harcama” başlıklı 70. maddesinde;
“Kamu zararı oluşturmamakla birlikte bütçelere, ayrıntılı
harcama programlarına, serbest bırakma oranlarına aykırı olarak veya ödenek
gönderme belgelerindeki ödenek miktarını aşan harcama talimatı veren harcama
yetkililerine, her türlü aylık, ödenek, zam ve tazminat dâhil yapılan bir aylık
net ödemeler toplamının iki katı tutarına kadar para cezası verilir.”
hükümlerine yer verilmiştir.
Bu hükümlere göre, bütçeye konulmuş bulunan ödeneklerden fazla
harcama yapılmaması ödenek kullanımında esas olup sadece genel veya kısmi
seferberlik, savaş ilanı veya zorunlu askeri hazırlıkların yapıldığı olağanüstü
hallerde ödenek üstü harcama yapılması mümkündür.
5018 sayılı Kanunun;
“Merkezi yönetim bütçe kanun teklifinin görüşülmesi” başlıklı 19.
maddesinin son fıkrasında,
“Merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin bütçelerindeki
ödeneklerin yetersiz kalması halinde veya öngörülmeyen hizmetlerin yerine
getirilmesi amacıyla, karşılığı gelir gösterilmek kaydıyla, kanunla ek bütçe
yapılabilir.” hükmüne yer verilerek mevcut ödeneklerin yetersiz kalması halinde
ek bütçe yapılabilmesine olanak sağlanmış;
“Yedek ödenek” başlıklı 23. maddesinin birinci fıkrasında;
“Merkezî yönetim bütçe kanununda belirtilen hizmet ve amaçları
gerçekleştirmek, ödenek yetersizliğini gidermek veya bütçelerde öngörülmeyen
hizmetler için, bu Kanuna ekli (I) sayılı cetvelde yer alan idareler ile (II)
sayılı cetvelde yer alan idarelerden merkezî yönetim bütçe kanununda
gösterilecek olanların bütçelerine aktarılmak üzere, genel bütçe ödeneklerinin
yüzde ikisine kadar yedek ödenek konulabilir. Bu ödenekten aktarma yapmaya
Cumhurbaşkanı yetkilidir.”,
31.12.2021 tarihli ve 7344 sayılı 2022 Yılı Merkezi Yönetim
Bütçe Kanununun “Gerektiğinde kullanılabilecek ödenekler” başlıklı 5.
maddesinde ise;
“(1) Personel Giderlerini Karşılama Ödeneği:
Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile özel bütçeli
idarelerin bütçelerine konulan ödeneklerin yetmeyeceği anlaşıldığı takdirde,
ilgili mevzuatının gerektirdiği giderler için “Personel Giderleri” ve “Sosyal
Güvenlik Kurumlarına Devlet Primi Giderleri” ile ilgili mevcut veya yeni
açılacak tertiplere, Strateji ve Bütçe Başkanlığı bütçesinin 99-41.32-01-09.01
tertibinde yer alan ödenekten aktarma yapmaya,
(2) Yedek Ödenek:
Strateji ve Bütçe Başkanlığı bütçesinin 99-41.32-01-09.06
tertibinde yer alan ödenekten, genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile özel
bütçeli idarelerin bütçelerinde mevcut veya yeni açılacak (01), (02), (03),
(05) ve (08) ekonomik kodlarını içeren tertipler ile çok acil ve zorunlu
hâllerde (06) ve (07) ekonomik kodlarını içeren tertiplere aktarma yapmaya,
(3) Yatırımları Hızlandırma Ödeneği:
Strateji ve Bütçe Başkanlığı bütçesinin 99-41.32-01-09.03
tertibinde yer alan ödenekten, 2022 Yılı Programının Uygulanması, Koordinasyonu
ve İzlenmesine Dair Karar esaslarına uyularak 2022 Yılı Yatırım Programının
uygulama durumuna göre gerektiğinde öncelikli sektörlerde yer alan yatırımların
hızlandırılması veya yılı içinde gelişen şartlara göre öncelikli sektör ve alt
sektörlerde yer alan ve programa yeni alınması gereken projelere ödenek tahsisi
veya ödeneklerinin artırılmasında kullanılmak üzere genel bütçe kapsamındaki
kamu idareleri ile özel bütçeli idarelerin projelerine ilişkin mevcut veya yeni
açılacak tertiplere aktarma yapmaya,
(4) Doğal Afet Giderlerini Karşılama Ödeneği:
Strateji ve Bütçe Başkanlığı bütçesinin 99-41.32-01-09.05
tertibinde yer alan ödenekten, yatırım nitelikli giderler açısından yılı
yatırım programı ile ilişkilendirilmek kaydıyla genel bütçe kapsamındaki kamu
idareleri ile özel bütçeli idarelerin her türlü doğal afet giderlerini
karşılamak amacıyla mevcut veya yeni açılacak tertiplerine aktarma yapmaya,
Cumhurbaşkanı yetkilidir.”
hükümlerine yer verilerek, belirli hizmetler için bütçeye
konulan ödeneklerin yetersiz kalması ya da yeni ihtiyaçların ortaya çıkması
halinde ödenek üstü harcama yapılmasının önüne geçilmesi amaçlamıştır.
Öte yandan, 5018 sayılı Kanunun “Kesin hesap kanunu” başlıklı 42.
maddesinde;
“Türkiye Büyük Millet Meclisi, merkezî yönetim bütçe kanununun
uygulama sonuçlarını onama yetkisini kesin hesap kanunuyla kullanır.
Kesin hesap kanunu teklifi, muhasebe kayıtları dikkate alınarak,
merkezî yönetim bütçe kanununun şekline uygun olarak Hazine ve Maliye
Bakanlığınca hazırlanır. Bu teklif, bir yıllık uygulama sonuçlarını
karşılaştırmalı olarak gösteren değerlendirmeleri içeren gerekçesiyle birlikte
izleyen malî yılın Haziran ayı sonuna kadar Cumhurbaşkanı tarafından Türkiye
Büyük Millet Meclisine sunulur ve bir örneği Sayıştay’a gönderilir.
Kesin hesap kanun teklifinin ekinde;
a) Genel mizan,
b) Bütçe gelirleri kesin hesap cetveli ve açıklaması,
c) Bütçe giderleri kesin hesap cetvelleri ve açıklaması,
d) Bütçe gelir ve giderlerinin iller ve idareler itibarıyla
dağılımı,
e) Devlet borçları ve Hazine garantilerine ilişkin cetveller,
f) Yılı içerisinde silinen kamu alacakları cetveli,
g) Mal yönetim hesabı icmal cetvelleri,
h) Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından gerekli görülen diğer
belgeler,
yer alır. Merkezî yönetim kapsamındaki kamu idareleri
bütçelerinin kesin hesabının düzenlenmesine ilişkin usul ve esaslar Hazine ve
Maliye Bakanlığınca belirlenir.
İdarelerin faaliyet raporları, genel faaliyet raporu, dış
denetim genel değerlendirme raporu ve kesin hesap kanunu teklifi ile merkezî
yönetim bütçe kanunu teklifi birlikte görüşülür. Ancak, bu raporlar ile genel
uygunluk bildirimi Türkiye Büyük Millet Meclisi komisyonlarında öncelikle
görüşülür.
Mahallî idare bütçeleri ile sosyal güvenlik kurumları
bütçelerinin uygulama sonuçlarının kesin hesaba bağlanması, ilgili
kanunlarındaki hükümlere göre yapılır.”
hükümlerine yer verilmiştir.
Anayasa ve 5018 sayılı Kanunda yer alan hükümler çerçevesinde
oluşturulan kamu mali yönetimi ve kontrol sistemine ilişkin kurallar dikkate
alındığında, ödeneklerin kullanımı ve ödenek üstü harcamalar konusunda
aşağıdaki ilkelerin gözetilmesinin gerekli olduğu anlaşılmaktadır.
- İlgili yıl bütçesi ile verilen ödeneklerden fazla harcama
yapılmaması ödenek kullanımında esastır.
- Ödenek üstü harcama yapılması sadece genel veya kısmi
seferberlik, savaş ilanı veya zorunlu askeri hazırlıkların yapıldığı olağanüstü
hallerde mümkün olup bunun dışında ödenek üstü harcama yapılamaz.
- Yasaya aykırı olarak ödenek üstü harcama talimatı verilmesi
yaptırıma tabidir.
- Yetersiz kalması halinde ödenekler ancak ek bütçe kanunuyla
artırılabilir.
- Ödenek üstü harcamalar için bütçe yılı geçtikten sonra ödenek
verilmesine yönelik düzenleme yapılamaz.
- Kesin hesap kanunu teklifinde münhasıran ilgili yıl bütçesinin
uygulama sonuçlarını gösteren hükümlere yer verilebilir.
- Kesin hesap kanunlarına hüküm konulmak suretiyle; olağan
kanunlarda değişiklik yapılamaz, ödenek üstü harcamalar için ödenek verilemez.
Bu nedenlerle, kesin hesap kanunlarına bütçe uygulama
sonuçlarına ilişkin bilgi ve açıklamalar dışında, ödenek üstü yapılan
harcamalar için bütçe yılından sonra ödenek verilmesine, mevcut kanun
hükümlerinin açıkça veya dolaylı olarak değiştirilmesine veya bütçe yılı
itibarıyla zımnen kaldırılmasına yol açan hükümler konulamaz.
İptali istenen kural ile mevcut yasal hükümlere aykırı olarak
genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile özel bütçeli idareler tarafından
2022 yılında yapılan ödenek üstü harcamalar için bütçe yılı sona erdikten
sonra, 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu ile ödenek verilerek 5018
sayılı Kanunun 19, 20, 26, 31 ve 70. maddelerindeki hükümler 2022 yılı için
uygulanamaz hale getirilmiştir.
Kesin hesap kanunları, bütçe kanunları ile aynı, diğer
kanunlardan ise ayrı Anayasal kurallara tabidir. Bu itibarla, Anayasa’nın 88 ve
89. maddelerinde öngörülen süreçten geçerek yasalaşması sağlanmadan,
Anayasa’nın 161. maddesine göre görüşülen kesin hesap kanunlarına bu şekilde
konulan hükümler yoluyla yürürlükteki yasa hükümlerinin örtülü veya açık
şekilde uygulamadan kaldırılması, askıya alınması ya da uygulanamaz hale
getirilmesi mümkün değildir. Bu nedenle iptali istenen kural, kesin hesap
kanunlarıyla mevcut kanun hükümlerinin açıkça veya zımnen değiştirilemeyeceğini
öngören Anayasa’nın 87, 88, 89 ve 161. maddelerindeki kurallarla
bağdaşmamaktadır.
Anayasa’nın 161. maddesinin yedinci fıkrasına göre, merkezî
yönetim bütçe kanunu ile verilen ödenek, yürütme organı tarafından
harcanabilecek tutarın sınırını gösterir. İhtiyaç halinde ödenek tutarı, 5018
sayılı Kanunun 19. maddesi uyarınca, ancak bütçe yılı içinde ek bütçe kanunu
çıkarılmak suretiyle artırılabilir. Mali mevzuatımıza göre, ödenek üstü kamu harcaması
yapılması 5018 sayılı Kanunun 20. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendindeki
istisna dışında yasaktır. Diğer yandan, ödenek üstü yapılan kamu harcamaları
için kesin hesap kanunları ile tamamlayıcı ödenek verilebileceğine ilişkin
herhangi bir hukuki dayanak da bulunmamaktadır.
Sınırları kanunla belirlenmiş konularda ödenek üstü yapılan
harcamalar için ilgili yıl kesin hesap kanun tasarısının yasama organınca
onaylanmasıyla verilmiş sayılan ödenek olarak tanımlanan tamamlayıcı ödenek
uygulaması mülga 1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanununun 48. maddesine
dayanmaktaydı. Ancak, 1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanunu, 10.12.2003 tarihli
ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile yürürlükten kaldırılmış
ve 5018 sayılı Kanunun bütün maddeleriyle yürürlüğe girdiği 1.1.2006 tarihinden
itibaren yeni bir mali sisteme geçilmesiyle tamamlayıcı ödenek uygulaması da
son bulmuştur. Bu itibarla, iptali istenen ve yürürlükteki yasalara aykırı
şekilde 2022 yılında yapılan ödenek üstü yapılan harcamalar için bütçe yılı
geçtikten sonra kesin hesap kanunu ile tamamlayıcı ödenek verilmesini sağlayan
kural ile Anayasa’nın 161. maddesindeki “Merkezî yönetim bütçe kanunu ile
verilen ödenek, yürütme organı tarafından harcanabilecek tutarın sınırını
gösterir.” hükmü ihlal edilmiştir.
Yasama organının halk adına kamu gelirlerini toplama ve yine
halk adına bu gelirleri harcama konusunda yürütme organına sınırları
belirleyerek yetki vermesi ve sonuçlarını denetlemesine bütçe hakkı
denilmektedir. Bir başka ifadeyle bütçe hakkı, vergi ve benzeri gelirlerle kamu
harcamalarının çeşit ve miktarını belirleme, onaylama ve harcamaların
sonuçlarını denetleme hakkıdır. Bu hak, demokratik ülkelerde halk tarafından
seçilen temsilcilerden oluşan yasama organına ait bulunmaktadır. Bütçe, yürütme
organının Meclise karşı temel sorumluluk mekanizmasıdır. Meclis, bütçe ile
hükûmete gelir toplama ve gider yapma yetkisi vermekte; bu yetkinin uygun
kullanılmasını da bütçe sürecinin bir parçası olan kesin hesap faaliyeti ile
denetlemektedir. Bütçe Kanunu ile harcama yetkisi ve izni verilen ödeneklerin
üzerinde harcama yapılması ve bu harcamalar için sonradan kesin hesap kanunu
ile ödenek verilmesi TBMM’nin bütçe hakkına aykırıdır. İptali istenen kural,
yasama organının kamu harcamalarının çeşit ve miktarı ile kaynağını önceden
belirleme ve onaylama olanağını ifade eden bütçe hakkını ortadan kaldırdığından
Anayasa’nın 87. ve 161. maddelerine aykırıdır.
Anayasa’nın 7. maddesine göre yasama yetkisi TBMM’ye; 88. ve 161.
maddelerine göre yasama sürecinin ilk aşaması olan kanun teklifinde bulunma
yetkisi bütçe kanunu teklifi ve kesin hesap kanunu teklifi ile sınırlı olarak
Cumhurbaşkanına; diğer kanun teklifleri bakımından ise milletvekillerine
aittir. Bu itibarla, olağan yasalarla düzenlenmesi gereken kurallar ancak
milletvekillerinin kanun teklifleri ile düzenlenerek yasalaştırılabilir.
Milletvekillerince teklif edilmesi mümkün bulunan kurallar Cumhurbaşkanı
tarafından hazırlanarak TBMM Başkanlığına sunulan kesin hesap kanunu teklifinde
düzenlenmek suretiyle kanunlaştırılamaz. Bu itibarla, 5018 sayılı Kanunun
bütçeyle verilen ödeneklere ilişkin 19, 20, 26, 31 ve 70. maddelerindeki
hükümlerde değişikliğe yol açtığı için sadece milletvekilleri tarafından teklif
edilmesi mümkün olan iptali istenen kural, Cumhurbaşkanı tarafından verilen
2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifine konulmak suretiyle
kanunlaşması sağlandığından Anayasa’nın 88. maddesindeki “Kanun teklif etmeye
milletvekilleri yetkilidir” hükmüne, dolayısıyla da Anayasa’nın 7. maddesindeki
“Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki
devredilemez” hükmüne aykırıdır.
Nitekim 21.12.2019 tarihli ve 7198 sayılı 2018 Yılı Merkezi
Yönetim Kesin Hesap Kanununun 4. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan benzer
bir hüküm Anayasa Mahkemesinin 28/9/2023 tarihli ve Esas: 2020/33 Karar:
2023/161 sayılı kararı ile iptal edilmiş bulunmaktadır.
Anayasa Mahkemesi söz konusu kararında;
“Kesin hesap kanunlarını diğer kanunlardan ayrı tutan bu
düzenlemeler gözetildiğinde kesin hesap kanunlarının konusunun bütçe
kanunlarında yer alan ödeneklerin uygulanmasını göstermekle sınırlı olduğu,
kanunlarla ve bütçe kanunuyla düzenlenmesi gereken bir konunun kesin hesap
kanunlarıyla düzenlenemeyeceği, herhangi bir kanunda yer alan hükümlerin
değiştirilemeyeceği ve kaldırılamayacağı açıktır.”
“... Bu itibarla kuralla cari yıldan sonra kamu idarelerine
harcama yetkisi verilmektedir. Bu durum ise kamu harcamalarının önceden izin
alınarak yıllık bütçelerle yapılması ilkesine ve bütçe hakkına aykırılık
oluşturmaktadır. Nitekim bütçe ile verilen ödenekler, harcama yapılabilecek
tutarları gösterdiğinden kural ile Meclisin bütçe hakkı ihlal edilerek yapılan
yetkisiz harcamalar kesin hesap kanunu ile kabul edilmektedir.”
“Bu itibarla kesin hesap kanunları ile harcama yetkisi
verilmesi, Anayasa’nın 161. maddesine aykırılık oluşturmakta ve bütçe hakkı ile
bağdaşmamaktadır.”
“Dolayısıyla kesin hesap kanunuyla, tamamlayıcı ödenek
verilmesinin Anayasa’nın 161. maddesinde yer alan bütçe hakkıyla bağlaşmadığı
anlaşılmaktadır.”
İfadelerine yer verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle, iptali istenen kural Anayasa’nın 7, 87, 88
ve 89. maddeleri ile 161. maddesine aykırıdır, iptal edilmesi gerekir.
III. YÜRÜRLÜĞÜ DURDURMA İSTEMİNİN GEREKÇESİ
31.12.2021 tarihli ve 7344 sayılı 2022 Yılı Merkezi Yönetim
Kesin Hesap Kanununun 4. maddesinin ikinci fıkrası; kamu idarelerinin ödenek
üstü harcamaları için bütçe yılı geçtikten sonra ödenek verilmesini sağlayarak
TBMM’nin bütçe hakkını ortadan kaldırdığı, ayrıca 5018 sayılı Kanunun kamu mali
yönetiminde disiplini sağlamaya yönelik 19, 20, 26, 31 ve 70. maddelerindeki
hükümlerini 2022 yılı için uygulanamaz hale getirdiği için ve önceki bölümde
açıklanan diğer gerekçelerle Anayasa’nın 7, 87, 88, 89 ve 161. maddelerine aykırıdır.
Anayasa’nın 161. maddesinin yedinci fıkrasına göre, merkezî
yönetim bütçe kanunu ile verilen ödenek, yürütme organı tarafından
harcanabilecek tutarın sınırını gösterir. İhtiyaç halinde ödenek tutarı, 5018
sayılı Kanunun 19 uncu maddesi uyarınca, ancak bütçe yılı içinde ek bütçe
kanunu çıkarılarak artırılabilir. Ödenek üstü kamu harcaması yapılması 5018
sayılı Kanunun 20. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendindeki istisna dışında
yasak olup ödenek üstü harcama yapılmasına ilişkin talimat veren yetkililer
5018 sayılı Kanunun 70. maddesine göre cezalandırılır. İptali istenen kuralla,
ödenek üstü harcamalar ve bunların yapılması talimatını verenler yürürlükteki
Anayasa ve yasalara aykırı olarak yasal koruma altına alınmış, 5018 sayılı
Kanunla düzenlenen ve kamu mali yönetiminde disiplini sağlamaya, bu disipline
aykırı davranışları cezalandırmaya yönelik temel hükümler etkisizleştirilmiş ve
ödenek üstü harcamalar ile kural dışı davranış ve işlemler özendirilmiştir. Bu
durum, kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde elde
edilmesinin, kullanılmasının ve hesap verebilirliğin önlenmesine, böylece kamu
mali yönetim ve kontrol sisteminin zaafa uğramasına, yolsuzluk ve keyfi harcama
yapma eğiliminin artmasına, bütçe açıklarının yükselmesine, genel ekonomik
dengelerin bozulmasına ve kamu zararına sebep olacak, dolayısıyla ileride
telafisi mümkün olamayacak zararlara yol açacaktır. Doğacak bu zararları
önlemek için Anayasa’ya açıkça aykırı olan ve iptali istenen hükmün, iptal
davası sonuçlanıncaya kadar yürürlüğünün de durdurulması gerekmektedir.
Öte yandan, Anayasal düzenin hukuka aykırı kural ve
düzenlemelerden en kısa sürede arındırılması hukuk devleti sayılmanın en önemli
gerekleri arasında sayılmaktadır. Anayasa’ya aykırılıkların sürdürülmesi,
özenle korunması gereken hukukun üstünlüğü ilkesini de zedeleyecektir. Hukukun
üstünlüğünün sağlanamadığı bir düzende, kişi hak ve özgürlükleri güvence
altında sayılamayacağından; bu ilkenin zedelenmesi, hukuk devleti yönünden
giderilmesi olanaksız durum ve zararlara yol açacaktır.
Anayasa’ya açıkça aykırı olan hükmün telafisi mümkün olmayan
sonuçlar doğuracağı açıktır. Bu nedenle, iptali istenen hükmün iptal davası
sonuçlanıncaya kadar yürürlüğünün de durdurulması istenerek Anayasa
Mahkemesinde dava açılmıştır.
IV. SONUÇ VE İSTEM
31.12.2021 tarihli ve 7344 sayılı 2022 Yılı Merkezi Yönetim
Kesin Hesap Kanununun 4. maddesinin ikinci fıkrası, Anayasa’nın 7, 87, 88, 89
ve 161. maddesine aykırı olduğundan iptaline ve uygulanması halinde giderilmesi
güç ya da olanaksız zarar ve sonuçlar doğuracağından, iptal davası
sonuçlanıncaya kadar yürürlüğünün durdurulmasına karar verilmesine ilişkin
istemimizi saygı ile arz ederiz.”