“İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı başvurulabilecek kanun yollarından biri olan istinaf, 2577 sayılı Kanun’un 45. maddesinde düzenlenmiştir. İstinaf başvurusu üzerine, Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verir. Bölge İdare Mahkemesi, karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı verir. Bölge idare mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verir. Bu hâlde temel ilke bölge idare mahkemesi tarafından işin esası hakkında yeniden bir karar verilmesidir. İnceleme sırasında ihtiyaç duyulması hâlinde kararı veren mahkeme veya başka bir yer idare ya da vergi mahkemesi istinabe olunabilir. İstinabe olunan mahkeme gerekli işlemleri öncelikle ve ivedilikle yerine getirir. Bölge idare mahkemesinin hukuka uygun bulmadığı kararları kaldırarak dosyayı ilk derece mahkemesine göndereceği, başka bir deyişle işin esası hakkında yeniden karar vermesinin istisnaları anılan Kanun’un 45. maddesinin (5) numaralı fıkrasının birinci cümlesinde sayılmıştır. Anılan cümleye göre bölge idare mahkemesi, ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunu haklı bulduğu, davaya görevsiz veya yetkisiz mahkeme yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hâkim tarafından bakılmış olması hâllerinde, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vererek dosyayı ilgili mahkemeye gönderir
2577 sayılı Yasanın 45. maddesinin 5. fıkrası; İstinaf mercii tarafından hukuka aykırı bulunarak yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderileceği hâlleri düzenlemektedir. Bu hâllerin dışında, yaptığı inceleme neticesinde ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu kanaatine varan istinaf mercii, söz konusu kararı kaldırarak gerekli araştırmayı bizzat yapmak suretiyle işin esası hakkında yeniden karar vermesi gerekir.
Anayasa Mahkemesi'nin 11/10/2023 tarih ve E. 2023/60 ve K.2023/176 Sayılı kararında istinaf mercii tarafından yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilebileceği hâlleri düzenleyen kuralın, hükmün denetlenmesi hakkıyla ilgisinin bulunmadığı sonucuna varılmış ve diğer yandan istinaf merciinin hukuka uygun bulmadığı kararları kaldırarak dosyayı ilk derece mahkemesine göndermeye ilişkin yetkilerinin genişletilmesi, kanun koyucunun yargılama usullerini belirleme konusundaki takdir yetkisi kapsamında yapmış olduğu düzenlemeleri uygulanamaz hâle getirebilineceği de açıkça ifade edilmiştir. Uygulamada, İlk derece mahkemeleri tarafından uyuşmazlığın esasına ilişkin verilen kararların (iptal, kabul, ret v.s.) kanun yolu denetimi yapılırken, yine uyuşmazlığın esasına ilişkin bir gerekçeyle kararın kaldırılarak dosyanın iadesine karar verilmesi sıklıkla uygulanan bir adım haline gelmiştir. İşin esasına yönelik kararlar yönünden oluşan bu uygulama 2577 sayılı Yasanın 45. maddesinin 4. ve 5. fıkralarını işlevsiz hale getirmektedir.
Anayasa Mahkemesi yukarıda anılan kararında "istinaf merciinin hukuka uygun bulmadığı kararları kaldırarak dosyayı ilk derece mahkemesine göndermeye ilişkin yetkilerinin genişletilmesi kanun koyucunun yargılama usullerini belirleme konusundaki takdir yetkisi kapsamında yapmış olduğu düzenlemeleri uygulanamaz hâle getirebilir" denilerek Bölge İdare Mahkemeleri tarafından yapılan Anayasa Mahkemesine başvuru gerekçesini yerinde bulmamıştır. Ancak anılan Kanun hükmünün başvuru gerekçeleriyle iptal edilmemesine rağmen Danıştay tarafından yapılan temyiz denetiminden farklı bir denetim yapmak yerine maddi deliller açısından tespit edilen eksikleri dosya iadesi sebebi hâline getirerek, istinaf kanun yolunda olmayan metotları uygulaması anılan düzenlemeyi kanunun koyucunun amacı yönünden işlevsiz hale getirecektir.
Diğer yandan, dosyanın mahkememizce bakılması durumunda Kanunda görevli olarak belirlenmiş Erzurum Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesi yerine görevsiz olan mahkememiz tarafından davaya bakılması söz konusu olacaktır. Bunun ise, kanuni mahkeme ilkesine aykırılık teşkil edeceği de açıktır.
Öte yandan, 2577 sayılı Kanun'un istinaf kanun yolunu düzenlendiği 45. maddesinde mahkemeye ilk kararında ısrar etme yetkisi tanınmaması, Bölge İdare Mahkemelerinin kanunda öngörülmeyen sebebe dayalı gönderme kararlarına karşı ilk derece mahkemesinin hangi kararları verebileceği kanunda yer almaması da (esas kaydının kapatılması- dosyanın iadesi vb) anılan düzenlemeyi hakim bağımsızlığı ilkesine aykırı hale getirmiştir.
Zira, yargının, yasama ve yürütmeden ayrı ve bağımsız olmasına “dış bağımsızlık”, hâkimin yargılama yetkisini kullanırken kendisini özgür ve bağımsız hissetmesine ise, “iç bağımsızlık” denilmektedir. (Doç. Dr. Yüksel METİN - Türkiye’de Yargı Bağımsızlığına İlişkin Kimi Sorunlar ve Çözüm Önerileri shf 227) İç bağımsızlıkta olumsuz etki ve baskıların yargı dışı kurumlardan değil, bizzat hâkimlerin meslektaşlarından, üst düzeyde görev alan yüksek hâkimler gibi yargı hiyerarşisi içerisinde yer alan kişi veya mahkemelerden gelmesi söz konusudur;. (ÖZKUL, Dr. Fatih. “Anayasalarımızda Yargının Bağımsızlığı Ve Tarafsızlığı”. Ankara Barosu Dergisi, sy. 3 (Mayıs 2016): 201-6)
Bu itibarla, doktrinde de ifade edildiği üzere hakimlerin ısrar hakkının olma(ma)sı hakimlerin (iç) bağımsızlığı ilkesiyle doğrudan alakalı bir durumdur.
Bu kapsamda, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanun’un 19. maddesiyle değiştirilen 45. maddesinde yer alan "Bölge idare mahkemesi, ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunu haklı bulduğu, davaya görevsiz veya yetkisiz mahkeme yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hâkim tarafından bakılmış olması hâllerinde, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vererek dosyayı ilgili mahkemeye gönderir. Bölge idare mahkemesinin bu fıkra uyarınca verilen kararları kesindir." hükmü, Anayasanın 138. maddesine aykırılık teşkil etmektedir.
HÜKÜM :
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanun’un 19. maddesiyle değiştirilen 45. maddesinde yer alan "Bölge idare mahkemesi, ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunu haklı bulduğu, davaya görevsiz veya yetkisiz mahkeme yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hâkim tarafından bakılmış olması hâllerinde, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vererek dosyayı ilgili mahkemeye gönderir. Bölge idare mahkemesinin bu fıkra uyarınca verilen kararları kesindir." Anayasa'nın 138. maddesine aykırı olduğu kanısına ulaşılması nedeniyle Anayasa'nın 152. maddesi uyarınca söz konusu hükmün iptali istemiyle itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesi'ne başvurulmasına,
2- Dosyada bulunan konuyla ilgili belgelerin ve başvuru kararına ilişkin karar tutanağın onaylı birer örneğinin Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'na gönderilmesine,
3-Uyuşmazlığın çözümünün Anayasa Mahkemesi kararına kadar beş ay süreyle geri bırakılmasına, 29/2/2024 tarihinde karar verildi.”
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı : 2024/77
Karar Sayısı : 2024/89
Karar Tarihi : 4/4/2024
R.G. Tarih - Sayı : Tebliğ edildi.
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: Van 2. İdare Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU: 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanun’un 19. maddesiyle değiştirilen 45. maddesinin (5) numaralı fıkrasının Anayasa’nın 138. maddesine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi talebidir.
OLAY: Arama ve kurtarma faaliyetlerinde görevli iken çığ düşmesi sonucunda yaralanan davacı tarafından maddi ve manevi zararlarının tazmini talebiyle açılan davada, itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptali için başvurmuştur.
I- İPTALİ İSTENEN KANUN HÜKMÜ
Kanun’un 45. maddesinin (5) numaralı fıkrası şöyledir:
“5. Bölge idare mahkemesi, ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunu haklı bulduğu, davaya görevsiz veya yetkisiz mahkeme yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hâkim tarafından bakılmış olması hâllerinde, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vererek dosyayı ilgili mahkemeye gönderir. Bölge idare mahkemesinin bu fıkra uyarınca verilen kararları kesindir.”
II. İLK İNCELEME
1. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü hükümleri uyarınca yapılan ilk inceleme toplantısında başvuru kararı ve ekleri, Raportör Murat ÖZDEN tarafından hazırlanan ilk inceleme raporu ve itiraz konusu kanun hükmü okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
2. Anayasa’nın 152. ile 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 40. maddelerine göre bir davaya bakmakta olan mahkeme, bu dava sebebiyle uygulanacak bir kanunun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin hükümlerini Anayasa’ya aykırı görmesi hâlinde veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varması durumunda bu hükümlerin iptalleri için Anayasa Mahkemesine başvurmaya yetkilidir. Ancak anılan maddeler uyarınca bir mahkemenin Anayasa Mahkemesine başvurabilmesi için elinde yöntemince açılmış ve mahkemenin görevine giren bir davanın bulunması, iptali talep edilen kuralın da o davada uygulanacak olması gerekir. Uygulanacak kural ise bakılmakta olan davanın değişik evrelerinde ortaya çıkan sorunların çözümünde veya davayı sonuçlandırmada olumlu ya da olumsuz yönde etki yapacak nitelikte bulunan kurallardır.
3. İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı başvurulabilecek kanun yollarından biri olan istinaf kanun yolu 2577 sayılı Kanun’un 45. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddenin (1) numaralı fıkrasına göre idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı başka kanunlarda farklı bir kanun yolu öngörülmüş olsa dahi mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf kanun yoluna başvurulabilir. Maddenin (4) numaralı fıkrasında bölge idare mahkemesinin ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vereceği ve bu hâlde bölge idare mahkemesinin işin esası hakkında yeniden bir karar vereceği ifade edilmiştir.
4. Maddenin itiraz başvurusuna konu (5) numaralı fıkrasında ise bölge idare mahkemesinin, ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunu haklı bulduğu, davaya görevsiz veya yetkisiz mahkeme yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hâkim tarafından bakılmış olması hâllerinde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vererek dosyayı ilgili mahkemeye göndereceği, bölge idare mahkemesinin bu kapsamda verdiği kararların kesin olduğu hüküm altına alınmıştır.
5. Somut olayda, arama ve kurtarma faaliyetlerinde görevli iken çığ düşmesi sonucunda yaralanan davacı tarafından maddi ve manevi zararlarının tazmini talebiyle açılan davada Van 2. İdare Mahkemesi tarafından davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verildiği, istinaf aşamasında Erzurum Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesi tarafından dava dosyasında yer alan sağlık raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla maluliyet durumunun tespitine yönelik olarak yeni bir bilirkişi raporu alınması gerektiği belirtilerek istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verildiği görülmektedir.
6. İtiraz yoluna başvuran Mahkemede görülmekte olan davada; ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunun haklı bulunması, davaya görevsiz veya yetkisiz mahkeme yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hâkim tarafından bakılmış olması nedeniyle dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesi söz konusu değildir. Dolayısıyla itiraz konusu kuralın bakılmakta olan davada uygulanma imkânı bulunmamaktadır.
7. Açıklanan nedenle kuralın itiraz başvurusunda bulunan Mahkemenin bakmakta olduğu davada uygulanma imkânı bulunmadığından başvurunun Mahkemenin yetkisizliği nedeniyle reddi gerekir.
III. HÜKÜM
6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanun’un 19. maddesiyle değiştirilen 45. maddesinin (5) numaralı fıkrasının itiraz başvurusunda bulunan Mahkemenin bakmakta olduğu davada uygulanma imkânı bulunmadığından başvurunun Mahkemenin yetkisizliği nedeniyle REDDİNE 4/4/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkanvekili
Kadir ÖZKAYA
Hasan Tahsin GÖKCAN
Üye
Engin YILDIRIM
Rıdvan GÜLEÇ
Recai AKYEL
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
Selahaddin MENTEŞ
Basri BAĞCI
İrfan FİDAN
Kenan YAŞAR
Muhterem İNCE
Yılmaz AKÇİL