“Mahkememizin belirtilen esasa kayıtlı tazminat davasında verilen 18/07/2024 tarihli kararıyla davanın feragat sebebiyle reddine karar verilmiş olup, karar bölge adliye mahkemesi nezdinde istinaf kanun yoluna açıktır.
İptalini istediğimiz HMK'nun 104. maddesi "Adli tatile tabi olan dava ve işlerde, bu Kanunun tayin ettiği sürelerin bitmesi tatil zamanına rastlarsa, bu süreler ayrıca bir karara gerek olmaksızın adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmış sayılır." şeklinde olup. Kanun bu hükmü uygulandığı bir çok durumda aynı dosyanın diğer tarafı yönünden sürelerin eşitlik ilkesine uygun olması gereğine dayanak olan Anayasanın 36. maddesindeki adil yargılanma hakkını ihlal eder şekilde sonuçlara sebep olmaktadır.
Somut olayda; gerekçeli karar davacı tarafa 12/08/2024 tarihinde tebliğ edilmiş, iki haftalık kanun yolu süresi 26/08/2024 tarihinde, davalı şirkete 17/08/2024 tarihinde tebliğ edilmiş iki haftalık kanun yolu süresi 02/09/2024 tarihinde; diğer davalıya 20/08/2024 tarihinde tebliğ edilmiş olup 03/09/2024 tarihinde dolması gerekirken; HMK'nun 104. maddesi karşısında davacıya 12/08/2024 tarihinde tebliğ edilen gerekçeli karar 26/08/2024 tarihinde değil 09/09/2024 tarihinde dolmakta iken davalılar yönünden sürenin 02/09/2024 ve 03/09/2024 tarihinde tarihinde dolmasına sebep olmaktadır. Çünkü kanun sürenin başladığı tarihi değil yalnızca bittiği tarihi esas almaktadır.
Bu da kendisine daha önce tebligat yapıldığı halde karara karşı hak arama süresini kendisinden daha sonraki bir tarihte tebligat yapılan davalılara göre 14 gün uzatmaktadır. Bu özellikle tebligatın 06/07/2024 tarihinde yapıldığı kimi durumlarda kanun yolu süresinin yaklaşık olarak 2 ay uzaması sonucunu doğurmaktadır. Yani böyle bir durumda davalıya daha sonra tebligat yapıldığı halde kendisi yönünden kanun yolu süresi daha önceki bir tarihte dolmasına sebep olmaktadır. Bu durum yazılı yargılama usulünün geçerli olduğu tüm davalarda diğer tüm süreli işlemler açısından adli tatilin bitmesine 13 veya daha az süre kalan tüm taraflar açısından eşitsiz ve kısıtlayıcı bir sonuç meydana getirmektedir.
Anayasanın 36. maddesi hak arama hürriyetine ilişkin olup "Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir." hükmünü içermektedir. Adil yargılanma hakkı hak arama hürriyetinin temini için bu hakkın emsalleri ile eşit olarak kullanılabilmesinin de teminini gerektirir. Oysa iptalini istediğimiz kanun hükmü bu eşitliği açıkça bozar niteliktedir. Bu sebeple iptali gerektiği kanaatinde olduğumuzdan iş bu somut norm denetimine gidilmesi gerekmiştir.
IV- Sonuç ve İstek : Anayasanın 36.maddesine aykırı olan HMK'nun 104. maddesinin iptaline karar verilmesi talep olunur.”
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı : 2024/168
Karar Sayısı : 2024/156
Karar Tarihi : 24/9/2024
R.G. Tarih - Sayı : Tebliğ edildi.
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: Antalya 13. Asliye Hukuk Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU: 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 104. maddesinin Anayasa’nın 36. maddesine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi talebidir.
OLAY: Trafik kazasından kaynaklanan tazminat davasında verilen karar kesinleştikten sonra itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptali için başvurmuştur.
I. İPTALİ İSTENEN KANUN HÜKMÜ
Kanun’un itiraz konusu 104. maddesi şöyledir:
“Adli tatilin sürelere etkisi
MADDE 104- (1) Adli tatile tabi olan dava ve işlerde, bu Kanunun tayin ettiği sürelerin bitmesi tatil zamanına rastlarsa, bu süreler ayrıca bir karara gerek olmaksızın adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmış sayılır.”
II. İLK İNCELEME
1. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü hükümleri uyarınca yapılan ilk inceleme toplantısında başvuru kararı ve ekleri, Raportör Muhammed Nuri ÖZGÜR tarafından hazırlanan ilk inceleme raporu ve itiraz konusu kanun hükmü okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
2. Anayasa'nın 152. ile 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 40. maddelerine göre bir davaya bakmakta olan mahkeme, bu dava sebebiyle uygulanacak kanunun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin hükümlerini Anayasa’ya aykırı görmesi hâlinde ya da taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varması durumunda bu hükümlerin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurmaya yetkilidir. Ancak anılan maddeler uyarınca bir mahkemenin Anayasa Mahkemesine başvurabilmesi için elinde yöntemince açılmış ve mahkemenin görev alanına giren bir davanın bulunması gerekmektedir.
3. Yapılan incelemede başvuran Mahkemece feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiği, taraflarca kanun yoluna başvurulmaması üzerine kararın kesinleştiği ve bakılmakta olan davanın sonuçlandığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla başvuran Mahkemede bakılmakta olan bir davanın varlığından söz edilemez.
4. Açıklanan nedenle bakılmakta olan bir dava bulunmadığından başvurunun Mahkemenin yetkisizliği nedeniyle reddi gerekir.
III. HÜKÜM
12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 104. maddesinin iptaline karar verilmesi talebiyle yapılan itiraz başvurusunun Mahkemenin yetkisizliği nedeniyle REDDİNE 24/9/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkanvekili
Hasan Tahsin GÖKCAN
Basri BAĞCI
Üye
Engin YILDIRIM
Rıdvan GÜLEÇ
Recai AKYEL
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
Yıldız SEFERİNOĞLU
Selahaddin MENTEŞ
İrfan FİDAN
Kenan YAŞAR
Muhterem İNCE
Yılmaz AKÇİL
Ömer ÇINAR
Metin KIRATLI