“1-09/04/1992 doğumlu olan sanığın Asker Alma Kanununun 5. maddesi gereğince 01/01/2011 tarihinden itibaren askerlik çağına girdiği,
2-01/11/2011 tarihinden 13 Şubat 2021 tarihine kadar 3392 gün süre ile yoklama kaçağı kalan sanık ile ilgili olarak Kırklareli Askerlik Şubesi Başkanlığının 19/05/2022 gün, 2022/... sayılı Kararı ile 45.385 TL idari para cezası tayin edildiği, bu kararın 06/06/2022 tarihinde bizzat sanığa tebliğ yapıldığı ve 5326 Sayılı Kabahatler Kanunundaki 15 günlük itiraz süresi gözetilerek , itiraz bulunmadığından 21/06/2022 tarihinde adli suça esas öncül niteliğindeki idari para cezasına dair kabahat nev'inden fiilin kesinleştiği,
3-7179 Sayılı Kanunun 26.maddesi gözetilerek 22/06/2022 tarihinde başlayan ve 09/11/2022 Çarşamba günü yakalama ile sona eren 4 ay 18 gün süreli 1. kez adli nitelikte yoklama kaçağı kalmak fiilinden ve yine 10/11/2022 tarihinde başlayıp 03/04/2023 tarihinde bir başka suçtan ceza evine girme ile sonuçlanan 2. kez 4 ay 24 günlük yoklama kaçağı fiilinden dolayı , 1632 Sayılı Kanunun 63/1-a cümlesinde geçen 4 ay ile 1 yıl içerisinde teslim olanlar ve yakalananlar hükmü gereğince 1 yıllık üst sınır gözetilerek, sanık hakkında 5271 Sayılı Kanunun 251. maddesinde belirtilen basit yargılama usulünün uygulanmasına dair karar verildiği, bu kapsamda sanığa CMK 251/2 maddesinde aynen ''...(2) Basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verildiği takdirde mahkemece iddianame; sanık, mağdur ve şikâyetçiye tebliğ edilerek, beyan ve savunmalarını on beş gün içinde yazılı olarak bildirmeleri istenir. Tebligatta duruşma yapılmaksızın hüküm verilebileceği hususu da belirtilir. Ayrıca, toplanması gereken belgeler, ilgili kurum ve kuruluşlardan talep edilir. ... '' şeklindeki düzenleme doğrultusunda, mahkemece tebligat çıkartıldığı, yoklukta karar verileceği şerhli bu davetiyenin bizzat sanığa 26/06/2023 tarihinde tebliğ edildiği,
4-Davetiyenin bizzat sanığa usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi sonrası CMK'nın 251/3-4 ve 5. maddeleri doğrultusunda 08/11/2023 gün, 2023/341 Esas - 2023/671 Karar sayılı karar ile sanık hakkında maddi ceza hukukuna dair 1/4 nispetinde indirim yapılarak 22/06/2022 ile 09/11/2022 tarihleri arasındaki 4 ay 18 günlük yoklama kaçağı için yakalama ile sona ermeden ötürü 3 ay hapis cezası, 10/11/2022 ile 03/04/2023 tarihleri arasındaki sürenin teslim ile sona erdiğinin kabulünden ötürü 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, bu kararın da bizzat sanığa 05/12/2023 tarihinde tebliğ edildiği, CMK 252/1 maddesinde belirtilen şekilde tebliğ öncesi öğrenme ile sanığın süresi içerisinde basit yargılama usulü uygulanarak verilen 3 ay ve 1 ay 15 gün hapis cezalarına mazeretinden ötürü itiraz ettiği,
5-CMK 252/2 maddesinde aynen ''...(2) İtiraz üzerine hükmü veren mahkemece duruşma açılır ve genel hükümlere göre yargılamaya devam olunur. Taraflar gelmese bile duruşma yapılır ve yokluklarında 223. madde uyarınca hüküm verilebilir. Taraflara gönderilecek davetiyede bu husus yazılır. Duruşmadan önce itirazdan vazgeçilmesi hâlinde duruşma yapılmaz ve itiraz edilmemiş sayılır....'' şeklindeki yasal düzenleme doğrultusunda mahkemece tensip işlemine geçildiği, bu kapsamda sanığa CMK'nın 252/2. maddesince itiraz üzerine hükmü veren mahkemece duruşma açılır ve genel hükümlere göre yargılamaya devam olunur, taraflar gelmese bile yokluklarında 223. madde uyarınca hüküm verilebileceği tebliğ olunur, açıklaması ile tebligat çıkartıldığı, bu tebligatın 25/12/2023 tarihinde bizzat sanığa tebliğ edildiği, sanığın yine duruşmaya gelmediği, mahkemece duruşmaya gelmeyen sanığa 14/02/2024 tarihli 1. Celsede usulünce tebliğ yapılması ve duruşmaya gelmemesinden ötürü CMK 252/2 maddesindeki hüküm doğrultusunda bu kez basit usulde uygulanan 1/4 nispetindeki indirim kararı kaldırılarak 22/06/2022 ile 09/11/2022 arası dönem için 4 ay hapis, 10/11/2022 ile 03/04/2023 tarihleri arası için ise 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve mükerrir uygulamasına karar verildiği, CMK 252/5 maddesi gereğince bu kararın 22/03/2024 tarihinde tebliğ edilmesi sonrası 26/03/2024 tarihinde ve süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulduğu,
6-Sonuç ve özeti itibariyle; Sanığın 22/06/2022 ile 09/11/2022 tarihleri arası (yakalanma ile sona eren 4 ay 18 günlük yoklama kaçağı) dönemi için 4 ay hapis, 10/11/2022 ile 03/04/2023 tarihleri arası (teslim ile sona eren 4 ay 24 gün yoklama kaçağı ) dönemi için 2 ay hapis cezası ile ayrı ayrı savunma alınmaksızın cezalandırılmasına karar verildiği, savunma alınmamasına gerekçe olarak CMK 252/2 maddesinde geçen ''... Taraflar gelmese bile duruşma yapılır ve yokluklarında 223. madde uyarınca hüküm verilebilir.... '' hükmünün gösterildiği,
7-5271 Sayılı CMK'nın 251. maddesi gereğince Asliye Ceza Mahkemelerinde üst sınırı itibariyle 2 yılı geçmeyen suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına dair düzenleme yapıldığı, yargılama konusu olaydaki sanığa isnat edilen fiillerin üst sınırının 1 yıl olması nedeniyle basit yargılama usulüne tabi olmasında bir tereddütün bulunmadığı,
-Basit yargılama usulünün uygulanması aşamasında sanığa 15 gün içerisinde cevap vermesi ihtarını içerir tebligatın 06/07/2023 tarihinde yapıldığı, sanığın ise bu tarihten önce öğrenme ile 26/06/2023 tarihinde yazılı dilekçe ibraz ettiği, hakim huzurunda bir savunmasının bulunmadığı,
-Basit yargılama usulü uygulanarak cezalarında 1/4 nispetinde indirim yapıldıktan sonra 3 ay ve 1 ay 15 gün hapis cezalarına karşı süresi içerisinde itiraz etmesi nedeniyle tensiben genel hükümler doğrultusunda duruşma açılmasına ve 11/12/2023 günlü tensibin 1 no.lu ara kararında sanığa gelmese bile yokluğunda karar verilebileceği şerhli davetiye tebliğine karar verildiği, 25/12/2023 tarihinde şerhli bu davetiyenin bizzat sanığa tebliğ yapıldığı, sanığın duruşmaya gelmediği, ve bu şekilde yokluğunda bu kez 1/4 nispetindeki indimin kaldırılarak 4 ay ve 2 ay olmak üzere ayrı ayrı hapis cezası kararı verildiği,
8-Anayasa'nın 90. maddesine göre üst norm kabul edilen Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. Maddesindeki Adil Yargılanma Hakkının içerisinde şüphesiz tabii hakim önünde kişilerin savunma hakkının bulunduğunda bir tereddüt olmadığı, yine 1982 tarihli Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 36.maddesinde kişilerin meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı merciileri önünde savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu, 38. maddede ise suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimsenin suçlu sayılamayacağının açıkça hüküm altına alındığı,
-5271 Sayılı CMK sistemine göre duruşma açıldığı takdirde istisnalar haricinde kişilerin hakim/mahkeme huzurunda usulünce savunmalarının alınması yönünde amir hükümler bulunduğu, duruşma açılma sistemini genel mantığının ve düşüncesinin kişilerin savunmasının alınmasına yönelik olduğu,
-CMK'nun 251 maddesinde duruşma açılmaksızın dosya üzerinden karar verilmesinin ilk kez olması nedeniyle 1/4 nispetinde indirim yapılarak suçunun sübutu halinde hüküm verilmesi düzenlenmekle beraber itiraz üzerine CMK 252/2 maddesinde aynen ''...(2) İtiraz üzerine hükmü veren mahkemece duruşma açılır ve genel hükümlere göre yargılamaya devam olunur. Taraflar gelmese bile duruşma yapılır ve yokluklarında 223 üncü madde uyarınca hüküm verilebilir. Taraflara gönderilecek davetiyede bu husus yazılır. Duruşmadan önce itirazdan vazgeçilmesi hâlinde duruşma yapılmaz ve itiraz edilmemiş sayılır....'' şeklindeki düzenleme de duruşma açılacağı ve genel hükümlere göre yargılamaya devam edileceği açıkça yazılmasına rağmen bununla çelişkili olacak şekilde bu kez taraflar gelmese bile yoklukta karar verileceği çelişkili olup somut olaydaki gibi savunması alınmadan hapis cezası verilmesini mümkün kılar hale geldiği,
-Savunma alınmaksızın hürriyeti bağlayıcı nitelikteki hapis cezası verilmesine imkan veren CMK 252/2 maddesindeki '' ...Taraflar gelmese bile duruşma yapılır ve yokluklarında 223 üncü madde uyarınca hüküm verilebilir. ...'' düzenlemesinin bu nedenle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde geçen aynen '' ...1. Her şahıs gerek medeni hak ve vecibeleriyle ilgili nizalar gerek cezai sahada kendisine karşı serdedilen bir isnadın esası hakkında karar verecek olan, kanuni, müstakil ve tarafsız bir mahkeme tarafından dâvasının mâkul bir süre içinde hakkaniyete uygun ve aleni surette dinlenmesini istemek hakkını haizdir.
... 2. Bir suç ile itham edilen her şahıs suçluluğu kanunen sabit oluncaya kadar masum sayılır. ...''' şeklinde düzenlemelere, 2709 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 36. Maddesinde geçen aynen ''... Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. ...'' şeklinde düzenlemelere ve 38. Maddesinin 4. fıkrasında geçen aynen ''...Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz. ...'' şeklinde düzenlemelere açıkça aykırı olup, 6216 Sayılı Kanunun 40. maddesinde belirtilen şekilde istinaf incelemesi sırasında uygulanacak olan CMK 252/2 maddesindeki düzenlemenin Anayasaya aykırı olduğu yönünde ciddi kanıya varıldığı kanaatiyle,
-Kırklareli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/02/2024 gün, 2023/718 Esas - 2024/146 Karar sayılı kararı ile savunma alınmaksızın hüküm verilen 4 ay hapis ve 2 ay hapis cezalarının istinaf incelemeleri sırasında uygulanması muhtemel hükmün kanuni dayanağı olarak mahkemece belirtilen CMK 252/2 maddesindeki '' ...Taraflar gelmese bile duruşma yapılır ve yokluklarında 223. madde uyarınca hüküm verilebilir. ...'' ibarelerinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesindeki Adil Yargılanma Hakkına, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 36. maddesindeki savunma hakkına ve 38. maddesindeki masumiyet karinesine aykırı olduğu yönünde ciddi kanıya varıldığından 6216 sayılı Kanunun 40. maddesi gereğince Anayasaya aykırılık iddiası ile CMK 252/2 maddesindeki '' ...Taraflar gelmese bile duruşma yapılır ve yokluklarında 223. madde uyarınca hüküm verilebilir. ...'' ibarelerinin somut norm (itiraz yolu) denetimi ile Anayasa Mahkemesinden İPTALİNİN İSTENİLMESİNE,
-Dosyanın aslının Dairede muhafaza edilerek suret ve eklerinin dizi pusulasına bağlanıp Anayasa Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
-Dosyanın teslim alındığı tarihten itibaren 5 ay içerisinde Anayasa Mahkemesince bir karar verilmediği takdirde Dairede kalan asıl dosya üzerinden istinaf incelemesinin yapılarak yürürlükteki hükümlere göre İNCELEME YAPILMASINA,
-Anayasa Mahkemesince esas hakkında karar kesinleşinceye kadar bir karar verilmesi halinde verilecek karara göre DEĞERLENDİRME YAPILMASINA,
CMK'nın 286/2 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere, 16/04/2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı : 2024/95
Karar Sayısı : 2024/100
Karar Tarihi : 9/5/2024
R.G. Tarih – Sayı : Tebliğ edildi.
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 32. Ceza Dairesi
İTİRAZIN KONUSU: 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun’un 25. maddesiyle başlığı ile birlikte yeniden düzenlenen 252. maddesinin (2) numaralı fıkrasının ikinci cümlesinin Anayasa’nın 36. ve 38. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi talebidir.
OLAY: Sanık hakkında bakaya kalma suçundan açılan davada itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptali için başvurmuştur.
I. İPTALİ İSTENEN KANUN HÜKMÜ
Kanun’un itiraz konusu kuralın da yer aldığı 252. maddesi şöyledir:
“Basit yargılama usulünde itiraz
Madde 252 – (Mülga: 2/7/2012-6352/105 md.) (Başlığı ile Birlikte Yeniden Düzenleme:17/10/2019-7188/25 md.)
(1) 251 inci madde uyarınca verilen hükümlere karşı itiraz edilebilir. Süresi içinde itiraz edilmeyen hükümler kesinleşir.
(2) İtiraz üzerine hükmü veren mahkemece duruşma açılır ve genel hükümlere göre yargılamaya devam olunur. Taraflar gelmese bile duruşma yapılır ve yokluklarında 223 üncü madde uyarınca hüküm verilebilir. Taraflara gönderilecek davetiyede bu husus yazılır. Duruşmadan önce itirazdan vazgeçilmesi hâlinde duruşma yapılmaz ve itiraz edilmemiş sayılır.
(3) Mahkeme, ikinci fıkra uyarınca hüküm verirken, 251 inci madde kapsamında basit yargılama usulüne göre verdiği hükümle bağlı değildir. Ancak, itirazın sanık dışındaki kişiler tarafından yapıldığı hâllerde 251 inci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca yapılan indirim korunur.
(4) İtiraz üzerine verilen hükmün sanık lehine olması hâlinde, bu hususların itiraz etmemiş olan diğer sanıklara da uygulanma olanağı varsa bu sanıklar da itiraz etmiş gibi verilen kararlardan yararlanır.
(5) İkinci fıkra uyarınca verilen hükümlere karşı genel hükümlere göre kanun yoluna başvurulabilir.
(6) Birinci fıkradaki itirazın, süresinde yapılmadığı veya kanun yoluna başvuru hakkı bulunmayan tarafından yapıldığı mahkemesince değerlendirildiğinde dosya, 268 inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca itirazı incelemeye yetkili olan mercie gönderilir. Mercii bu sebepler yönünden incelemesini yapar ve kararını gereği için mahkemesine gönderir.”
II. İLK İNCELEME
1. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü hükümleri uyarınca yapılan ilk inceleme toplantısında başvuru kararı ve ekleri, Raportör Ahmet Hakan SOYTÜRK tarafından hazırlanan ilk inceleme raporu ve itiraz konusu kanun hükmü okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
2. 5271 sayılı Kanun’un itiraz konusu kuralın da yer aldığı 252. maddesinin (2), (3), (4), (5) ve (6) numaralı fıkralarının Anayasa Mahkemesinin 22/6/2023 tarihli ve E.2020/79, K.2023/113 sayılı kararıyla iptaline ve kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiştir. Anılan karar 11/10/2023 tarihli ve 32336 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. Bu itibarla Kanun’un 252. maddesinin iptaline karar verilen (2) numaralı fıkrasının ikinci cümlesine yönelik itiraz başvurusunun konusunun kalmadığı anlaşılmıştır.
3. Açıklanan nedenle konusu kalmayan başvuru hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekir.
III. HÜKÜM
4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun’un 25. maddesiyle başlığı ile birlikte yeniden düzenlenen 252. maddesinin (2) numaralı fıkrasının ikinci cümlesine ilişkin itiraz başvurusu hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA 9/5/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkan
Kadir ÖZKAYA
Başkanvekili
Hasan Tahsin GÖKCAN
Basri BAĞCI
Üye
Engin YILDIRIM
Rıdvan GÜLEÇ
Recai AKYEL
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
Yıldız SEFERİNOĞLU
Selahaddin MENTEŞ
İrfan FİDAN
Kenan YAŞAR
Yılmaz AKÇİL
Ömer ÇINAR