“
1- 1982 Anayasası'nın mülkiyet hakkını düzenleyen 35. maddesi şu hükmü ihtiva etmektedir: “Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.” Anayasa hükmü gereği kişi mülkiyetinde olan aracı sattıktan sonra zorunlu yapılması gereken ZMMS si 15 gün devam edeceği ve sigorta şirketinin fesih ihbarının tebliğinden sonra 15 gün içinde feshedebileceği yazılmıştır. Öncelikle aracını satan kişinin aracı alan kişiye zorunlu sigorta yaptırması için elinde zorlayıcı bir hakkı mevcut değildir. Aracı alan kişi kötüniyetli veya ihmali bir davranışla zorunlu sigortasını yaptırmaz ise sigorta şirketlerine, aracı satan kişiye oluşan zarardan kaynaklı olarak iptali istenen kanun maddesi rücu hakkı vermekte bir bakıma sigorta yaptıran kişi cezalandırılmaktadır.
Teknolojik gelişmelerle birlikte sigorta yaptırma ve iptal ettirme işlemleri çok hızlı yapılabilmektedir. Aracını satan kişi sigorta sözleşmesini sattığı anda iptal ettirmiş olsa bile 15 gün süre ile sorumlu tutulması mülkiyet hakkına zarar vermektedir. Ayrıca düzenlenen sigorta sözleşmelerinden sigortasız araçların kaza yapması veya oluşan zararlardan kaynaklı olarak güvence hesabına para kesilmekte ve güvence hesabından ödeme yapılabilmektedir. Güvence hesabının oluşturulmasının amacı 3. Kişilere verilen zararların boşta kalmamasıdır. Aracı alan kişi aldığı araca hemen sigorta yaptırmaz ise 3. Kişilere vermiş olduğu zararlardan güvence hesabı sorumlu tutulması gerekirken iptali istenen kanun maddeleri gereği aracı satan kişinin sorumlu tutulması Anayasal güvence altına alınmış olan mülkiyet hakkına zarar vermekte ve iptali gerekmektedir.
Bilindiği üzere kusursuz sorumluluk halleri Kanunlarımızda tahdidi olarak sayılmıştır. Asıl olan illiyet bağı ile kusur sorumluluğudur. İş bu iptali istenen kanun maddeleri ile fiili olarak aracı satan kişiye kusursuz sorumluluk yüklenmekte, tahdidi olarak sayılan kusursuz sorumluluk halleri artırılmaktadır. Kişi işlediği veya ihmal ettiği eylemlerden sorumlu olması gerekirken 3. Kişinin sigorta yaptırmamasından kaynaklı olarak kişiye sorumluluk yüklenmesi Anayasa ile güvence altına alınmış olan mülkiyet hakkına aykırılık teşkil etmekte olup iptali gerekmektedir.
2- 1982 Anayasası'nın 172. maddesi şu hükmü ihtiva etmektedir: Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder. Şeklindedir. Davamıza konu olayda davalı tüketicidir. Aynı şekilde ülkemiz genelindeki araçların çoğunluğu bireysel araçlardan oluşmaktadır. Bu araçlara yapılan ZMMS ler tüketici işlemidir. Anayasal güvence altına alınmış tüketiciler iptali istenen KTK 94. maddenin mevcut hali ile korunmamakta bilakis sigorta şirketleri korunmaya alınmaktadır. Tüketici konumundaki sigorta yaptıran kişi aracı alan kişiye sigorta yaptırması için elinde hiçbir yaptırım hakkı olmayan kişidir. Kişinin aracını sattıktan sonra mülkiyet hakkı sona ermekte fakat sigortadan kaynaklı olarak sorumluluğu devam etmektedir. Ayrıca iptali istenen fıkranın ''onbeş gün içinde feshedebilir ,, şeklinde olup özellikle feshedebilir kelimesi muğlaklık barındırmaktadır. Sözleşmeyi feshetme takdir yetkisini tüketiciye değil sigorta şirketinin insiyatifine bırakmaktadır. Bu haliyle de ilgili Kanun Maddesi Anayasa'ya aykırılık teşkil etmektedir.
NETİCE-İ TALEP :
Karayolları Trafik Kanunu 94. maddesindeki Sigortacı sigorta sözleşmesini durumun kendisine tebliği tarihinden itibaren onbeş gün içinde feshedebilir. Sigorta fesih tarihinden onbeş gün sonrasına kadar geçerlidir. Fıkralarının Anayasanın 35. ve 172. maddelerine aykırı olduğu değerlendirildiğinden iki fıkranın tamamının Anayasa'ya aykırı olduğunun tespiti ve iptaline karar verilmesi arz olunur. 02.01.2023”
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı : 2023/10
Karar Sayısı : 2023/6
Karar Tarihi : 25/1/2023
R.G.Tarih-Sayı : Tebliğ edildi.
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: Adana 4. Tüketici Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU: 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 94. maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkralarının Anayasa’nın 35. ve 172. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptallerine karar verilmesi talebidir.
OLAY: Rücuen tazminat talebine konu itirazın iptali davasında itiraz konusu kuralların Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptalleri için başvurmuştur.
I. İPTALİ İSTENEN KANUN HÜKÜMLERİ
Kanun’un itiraz konusu kuralların da yer aldığı 94. maddesi şöyledir:
“Sigorta sözleşmesinin verilmesi ve işletenin değişmesi halinde yapılacak işlemler
Madde 94 – (Birinci fıkra mülga: 25/6/1988 – KHK – 330/5 md.; Aynen kabul; 31/10/1990 – 3672/4 md.)
(Değişik : 25/6/1988 – KHK – 330/5 md.; Aynen kabul:31/10/1990 – 3672/4 md.) Sigortalı aracı işletenlerin değişmesi halinde, devreden kişi 15 gün içinde sigortacıya durumu bildirmek zorundadır.
Sigortacı sigorta sözleşmesini durumun kendisine tebliği tarihinden itibaren onbeş gün içinde feshedebilir.
Sigorta fesih tarihinden onbeş gün sonrasına kadar geçerlidir.
(Beşinci fıkra mülga: 25/6/1988 – KHK -330/5 md.; Aynen kabul: 31/10/1990 – 3672/4 md.)
(Değişik: 21/5/1997-4262/4 md.) Bu madde hükmüne uymayanlar 1 800 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.”
II. İLK İNCELEME
1. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü hükümleri uyarınca yapılan ilk inceleme toplantısında başvuru kararı ve ekleri, Raportör Ahmet Hakan SOYTÜRK tarafından hazırlanan ilk inceleme raporu ve itiraz konusu kanun hükümleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
2. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un “Anayasaya aykırılığın mahkemelerce ileri sürülmesi” başlıklı 40. maddesinde Anayasa Mahkemesine itiraz yoluyla yapılacak başvurularda izlenecek yöntem düzenlenmiştir. Söz konusu maddenin (1) numaralı fıkrasında bir davaya bakmakta olan mahkemenin bu davada uygulanacak bir kanun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin hükümlerini Anayasa’ya aykırı görmesi hâlinde veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varması durumunda bu fıkrada sayılan belgeleri dizi listesine bağlayarak Anayasa Mahkemesine göndereceği belirtilmiş; anılan fıkranın (b) bendinde “Başvuru kararına ilişkin tutanağın onaylı örneği” Anayasa Mahkemesine gönderilecek belgeler arasında sayılmıştır. Maddenin (4) numaralı fıkrasında ise açık bir şekilde dayanaktan yoksun veya yöntemine uygun olmayan itiraz başvurularının Anayasa Mahkemesi tarafından esas incelemeye geçilmeksizin gerekçeleriyle reddedileceği hükme bağlanmıştır.
3. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün (İçtüzük) 46. maddesinin (2) numaralı fıkrasının (a) bendinde de “Başvuru kararına ilişkin tutanağın onaylı örneği” Anayasa Mahkemesine sunulacak belgeler arasında sayılmıştır.
4. Yine İçtüzük’ün 49. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde Anayasa Mahkemesince yapılan ilk incelemede başvuruda eksikliklerin bulunduğunun tespit edilmesi hâlinde itiraz yoluna ilişkin işlerde esas incelemeye geçilmeksizin başvurunun reddine karar verileceği, (2) numaralı fıkrasında ise anılan (b) bendi uyarınca verilen kararın itiraz yoluna başvuran mahkemenin eksiklikleri tamamlayarak yeniden başvurmasına engel olmadığı belirtilmiştir.
5. Bakılmakta olan davada düzenlenen gerekçeli karar ile itiraz yoluna başvurulduğu ve gönderilen belgeler arasında gerekçeli kararın yanı sıra başvuru kararına ilişkin tutanağın onaylı örneğinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla başvurunun yöntemine uygun olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
6. Açıklanan nedenle 6216 sayılı Kanun’un 40. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendi ile İçtüzük’ün 46. maddesinin (2) numaralı fıkrasının (a) bendine aykırı olduğu anlaşılan başvurunun 6216 sayılı Kanun’un 40. maddesinin (4) numaralı fıkrası gereğince yöntemine uygun olmadığından esas incelemeye geçilmeksizin reddi gerekir.
III. HÜKÜM
13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 94. maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkralarının iptallerine karar verilmesi talebiyle yapılan itiraz başvurusunun 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 40. maddesinin (4) numaralı fıkrası gereğince yöntemine uygun olmadığından REDDİNE 25/1/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkan
Zühtü ARSLAN
Başkanvekili
Hasan Tahsin GÖKCAN
Kadir ÖZKAYA
Üye
Engin YILDIRIM
Muammer TOPAL
M. Emin KUZ
Rıdvan GÜLEÇ
Recai AKYEL
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
Yıldız SEFERİNOĞLU
Selahaddin MENTEŞ
Basri BAĞCI
İrfan FİDAN
Kenan YAŞAR
Muhterem İNCE