logo
Norm Denetimi Kararları Kullanıcı Kılavuzu

(AYM, E.2023/159, K.2023/179, 26/10/2023, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

 

Esas Sayısı : 2023/159

Karar Sayısı : 2023/179

Karar Tarihi : 26/10/2023

R.G.Tarih-Sayı : Tebliğ edildi.

 

İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: Ardahan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi sıfatıyla)

İTİRAZIN KONUSU: 9/3/2023 tarihli ve 7440 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 9. maddesinin (13) numaralı fıkrasının;

A. (ç) bendinin birinci cümlesinin,

B. (d) bendinin üçüncü cümlesinin,

Anayasa’nın 2., 5., 10., 13., 15., 18. ve 35. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptallerine karar verilmesi talebidir.

OLAY: Sosyal Güvenlik Kurumu (Kurum) tarafından açılan rücuen tazminat davasında itiraz konusu kuralların Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptalleri için başvurmuştur.

I. İPTALİ İSTENEN KANUN HÜKÜMLERİ

Kanun’un 9. maddesinin itiraz konusu kuralların da yer aldığı (13) numaralı fıkrası şöyledir:

(13) a) Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve ilgili maddeler uyarınca dava açmamaları veya açılan davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları gereken borçluların, bu Kanun hükümlerinden yararlanabilmeleri için ilgili maddelerde belirlenen başvuru sürelerinde, yazılı olarak bu iradelerini belirtmeleri şarttır. Borçlularca, bu Kanun hükümlerinden yararlanılmak üzere davadan vazgeçilmesi hâlinde idarece de ihtilaflar sürdürülmez.

b) Davadan vazgeçme dilekçeleri ilgili tahsil dairesine verilir ve bu dilekçelerin tahsil dairelerine verildiği tarih, ilgili yargı merciine verildiği tarih sayılarak dilekçeler ilgili yargı merciine gönderilir. Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince tahsili gerektiği hâlde tahakkuku diğer kamu idarelerince yapılan alacaklara ilişkin ilgili kamu idaresi aleyhine açılmış davalardan vazgeçme dilekçelerinin verileceği idari mercii belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.

c) Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve açtıkları davalardan vazgeçen borçluların bu ihtilaflarıyla ilgili olarak karar tarihine bakılmaksızın bu Kanunun yayımı tarihinden sonra tebliğ edilen kararlar uyarınca işlem yapılmaz.

ç) Bu Kanun hükümlerinden yararlanılmak üzere vazgeçilen davalarda verilen kararlar ile hükmedilen yargılama gideri, avukatlık ücreti ve fer’ileri talep edilmez ve bu alacaklar için icra takibi yapılamaz. Vazgeçme tarihinden önce ödenmiş olan yargılama giderleri ve avukatlık ücretleri geri alınmaz.

d) Bu Kanuna göre yapılandırılan alacaklardan, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre icra takibi yapılanlar ile ilgili takipler, bu Kanunda yer alan özel hükümler saklı kalmak şartıyla, yapılandırılan alacağın tamamının bu Kanun hükümlerine göre ödemesi tamamlanıncaya kadar durur. Bu alacakların tamamının ödenmesi hâlinde icra takipleri alacaklı idarelerin başvurusu üzerine sonlandırılır. Bu takiplerden kaynaklanan avukatlık ücreti, icra takip giderleri ile bu takipler nedeniyle açılmış davalara ilişkin yargılama gideri, avukatlık ücreti ve fer’ileri karşılıklı olarak talep edilmez, bu türden alacaklara karşılık yapılmış tahsilatlar iade edilmez. Bu hüküm kapsamında icra takibinden vazgeçilen alacaklar için 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 23 üncü maddesi uyarınca alınması gereken harç ile 30/6/1934 tarihli ve 2548 sayılı Ceza Evleriyle Mahkeme Binaları İnşası Karşılığı Olarak Alınacak Harçlar ve Mahkûmlara Ödettirilecek Yiyecek Bedelleri Hakkında Kanunun 1 inci maddesinde düzenlenen harç alınmaz.

e) Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunulan borçlara ilişkin dava açılamaz ve hiçbir mercie başvurulamaz.

II. İLK İNCELEME

1. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü hükümleri uyarınca yapılan ilk inceleme toplantısında başvuru kararı ve ekleri, Raportör Onur MERCAN tarafından hazırlanan ilk inceleme raporu ve itiraz konusu kanun hükümleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

2. Anayasa’nın 152. ile 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 40. maddelerine göre bir davaya bakmakta olan mahkeme, o dava sebebiyle uygulanacak bir kanunun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin hükümlerini Anayasa’ya aykırı görmesi hâlinde veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varması durumunda bu hükümlerin iptalleri için Anayasa Mahkemesine başvurmaya yetkilidir. Ancak anılan maddeler uyarınca bir mahkemenin Anayasa Mahkemesine başvurabilmesi için elinde yöntemince açılmış ve mahkemenin görevine giren bir davanın bulunması, iptali talep edilen kuralın da o davada uygulanacak olması gerekir. Uygulanacak kural ise bakılmakta olan davanın değişik evrelerinde ortaya çıkan sorunların çözümünde veya davayı sonuçlandırmada olumlu ya da olumsuz yönde etki yapacak nitelikte bulunan kurallardır.

3. 7440 sayılı Kanun’un 7. maddesinde kesinleşmiş Kurum alacaklarının, 8. maddesinde ön değerlendirme, araştırma veya tespit aşamasında olan eksik işçilik prim tutarları ile kesinleşmemiş idari para cezalarının yapılandırılmasına ilişkin düzenlemelere yer verilmiş, 8. maddenin (4) numaralı fıkrasında ise 7. ve 8. madde hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların bu maddelerde belirtilen şartları sağlamalarının yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları gerektiği hükme bağlanmıştır.

4. Anılan Kanun’un 9. maddesinin (13) numaralı fıkrasının (ç) bendinin birinci cümlesi itiraz konusu ilk kuralı oluşturmaktadır. Kuralda Kanun hükümlerinden yararlanılmak üzere vazgeçilen davalarda verilen kararlar ile hükmedilen yargılama gideri, avukatlık ücreti ve ferilerinin talep edilmeyeceği ve bu alacaklar için icra takibi yapılamayacağı öngörülmüştür.

5. Öte yandan söz konusu fıkranın (d) bendinin bir ila üçüncü cümlelerinde Kanun’a göre yapılandırılan alacaklardan, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre icra takibi yapılanlarla ilgili takiplerin özel hükümler saklı kalmak şartıyla, yapılandırılan alacağın tamamının 7440 sayılı Kanun hükümlerine göre ödemesi tamamlanıncaya kadar duracağı, bu alacakların tamamının ödenmesi hâlinde icra takiplerinin alacaklı idarelerin başvurusu üzerine sonlandırılacağı, bu takiplerden kaynaklanan avukatlık ücreti, icra takip giderleri ile bu takipler nedeniyle açılmış davalara ilişkin yargılama gideri, avukatlık ücreti ve ferilerinin karşılıklı olarak talep edilmeyeceği, bu türden alacaklara karşılık yapılmış tahsilatların iade edilmeyeceği hükme bağlanmıştır.

6. Anılan bendin “Bu takiplerden kaynaklanan avukatlık ücreti, icra takip giderleri ile bu takipler nedeniyle açılmış davalara ilişkin yargılama gideri, avukatlık ücreti ve fer’ileri karşılıklı olarak talep edilmez, bu türden alacaklara karşılık yapılmış tahsilatlar iade edilmez.” şeklindeki üçüncü cümlesi itiraz konusu diğer kuralı oluşturmaktadır.

7. Bakılmakta olan davanın konusu 20/10/2014 tarihinde meydana gelen kazada ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin asıl işveren ile alt işverene rücu edilmesi talebine ilişkindir. Kurum tarafından açılan rücuen tazminat davasına konu alacak Kanun’un 7. ve 8. maddeleri kapsamına girmemektedir.

8. Kanun’un 10. maddesinin (3) numaralı fıkrasında, işverenlerin ve üçüncü şahısların 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 14., 21., 23., 39. ve 76. maddeleri, 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun mülga 10., 26., 27. ve 28. maddeleri, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu’nun mülga 63. maddesi ve 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu’nun mülga 129. maddesi gereğince iş kazası ve meslek hastalığı, malullük, adi malullük ve ölüm hâlleri ile genel sağlık sigortalısına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere yönelik fiiller nedeniyle ödemekle yükümlü bulundukları her türlü borçlar ile bu borçlara kanuni faiz uygulanan sürenin başlangıcından 7440 sayılı Kanun’un yayımlandığı tarihine kadar geçen süre için Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, anılan Kanun’da belirtilen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde bu borçlara uygulanan kanuni faizin tahsilinden vazgeçileceği hükme bağlanmıştır. Buna göre Kurum tarafından açılan rücuen tazminat davasına konu alacak Kanun’un 10. maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca yapılandırma kapsamına girmektedir.

9. Bakılmakta olan davada Kurumun davacı olması ve davalılara rücu edilmesi talep edilen alacağın Kanun’un 7. ve 8. maddeleri değil 10. maddesinin (3) numaralı fıkrası kapsamına girmesi nedeniyle anılan davanın ilgililerin Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere vazgeçecekleri bir dava olmadığı açıktır.

10. Kaldı ki kuralda, kapsama giren davalarda yargılama gideri, avukatlık ücreti ve ferilerine hükmedilemeyeceği değil verilen kararlar ile hükmedilen yargılama gideri, avukatlık ücreti ve ferilerinin talep edilmeyeceği ayrıca bu alacaklar için icra takibi yapılamayacağı öngörülmüştür. Bakılmakta olan davada ise esas hakkında verilmiş bir karar ile hüküm altına alınmış yargılama gideri, avukatlık ücreti ve ferilerinin talep edilmesinden ya da bunlarla ilgili başlatılmış icra takibinden kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.

11. Bu itibarla Kanun’un 9. maddesinin (13) numaralı fıkrasının (ç) bendinin birinci cümlesinin bakılmakta olan davada uygulanma imkânı bulunmamaktadır.

12. Öte yandan bakılmakta olan davada Kanun’a göre yapılandırılan alacaklara ilişkin 2004 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan takipten kaynaklanan avukatlık ücreti, icra takip giderleri ile bu takipler nedeniyle açılmış davalara ilişkin yargılama gideri, avukatlık ücreti ve ferilerinin talep edilmesi ya da bu türden alacaklara karşılık yapılmış tahsilatların iade edilmesiyle ilgili bir uyuşmazlık da bulunmamaktadır.

13. Bu itibarla 7440 sayılı Kanun’un 9. maddesinin (13) numaralı fıkrasının (d) bendinin üçüncü cümlesinin de bakılmakta olan davada uygulanma imkânı bulunmamaktadır.

14. Açıklanan nedenlerle bakılmakta olan davada uygulanma imkânı bulunmayan kurallara yönelik başvurunun Mahkemenin yetkisizliği nedeniyle reddi gerekir.

III. HÜKÜM

9/3/2023 tarihli ve 7440 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 9. maddesinin (13) numaralı fıkrasının;

A. (ç) bendinin birinci cümlesinin,

B. (d) bendinin üçüncü cümlesinin,

itiraz başvurusunda bulunan Mahkemenin bakmakta olduğu davada uygulanma imkânı bulunmadığından başvurunun Mahkemenin yetkisizliği nedeniyle REDDİNE 26/10/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

 

Başkan

Zühtü ARSLAN

Başkanvekili

Hasan Tahsin GÖKCAN

Başkanvekili

Kadir ÖZKAYA

Üye

Engin YILDIRIM

Üye

Muammer TOPAL

 Üye

M. Emin KUZ

Üye

Rıdvan GÜLEÇ

Üye

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

Üye

Yıldız SEFERİNOĞLU

Üye

Selahaddin MENTEŞ

Üye

Basri BAĞCI

Üye

İrfan FİDAN

Üye

 Kenan YAŞAR

 Üye

 Muhterem İNCE

         

 

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Dönemi 1982
Karar No 2023/179
Esas No 2023/159
İlk İnceleme Tarihi 26/10/2023
Karar Tarihi 26/10/2023
Künye (AYM, E.2023/159, K.2023/179, 26/10/2023, § …)    
Dosya Sonucu (Karar Türü) İlk - Ret vd.
Başvuru Türü İtiraz
Başvuran (Genel) - Başvuran (Özel) Asliye Hukuk Mahkemesi - Ardahan 1
Üyeler Zühtü ARSLAN
Hasan Tahsin GÖKCAN
Kadir ÖZKAYA
Engin YILDIRIM
Muammer TOPAL
M. Emin KUZ
Rıdvan GÜLEÇ
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
Yıldız SEFERİNOĞLU
Selahaddin MENTEŞ
Basri BAĞCI
İrfan FİDAN
Kenan YAŞAR
Muhterem İNCE
Raportör Onur MERCAN

II. İNCELEME SONUÇLARI


7440 Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 9. maddesinin (13) numaralı fıkrasının (ç) bendinin birinci cümlesi İlk - Ret Uygulanacak norm 152
9. maddesinin (13) numaralı fıkrasının (d) bendinin üçüncü cümlesi İlk - Ret Uygulanacak norm 152

T.C. Anayasa Mahkemesi