ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas
Sayısı : 2017/134
Karar
Sayısı : 2017/169
Karar
Tarihi : 13.12.2017
R.G. Tarih
– Sayı : 16.1.2018 - 30303
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: Danıştay
Sekizinci Dairesi
İTİRAZIN KONUSU: 31.8.1956 tarihli ve 6831
sayılı Orman Kanunu’nun ek 9. maddesine, 19.4.2012 tarihli ve 6292 sayılı
Kanun’un 13. maddesiyle eklenen dördüncü fıkranın Anayasa’nın 169. maddesine
aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi talebidir.
OLAY: Hususi Ormanlar ve
Hükmi Şahsiyeti Haiz Amme Müesseselerine Ait Ormanlar Yönetmeliği’nin bazı
maddelerinin iptali talebiyle açılan davada itiraz konusu kuralın Anayasa’ya
aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptali için başvurmuştur.
I. İPTALİ İSTENEN VE İLGİLİ GÖRÜLEN KANUN
HÜKÜMLERİ
A. İtiraz Konusu Kanun Hükmü
Kanun’un itiraz konusu kuralın da yer aldığı ek 9. maddesi
şöyledir:
“Ek Madde 9- (Ek : 31/7/2008 - 5801/2 md.)
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünce yapılacak spor tesislerine bu
Kanunun 17 nci maddesinin üçüncü fıkrası esaslarına göre izin verilebilir.
Verilen bu izinlerden bedel alınmaz.
(Ek fıkra: 25/6/2010-6001/33 md.) 9/5/1985 tarihli ve
3202 sayılı Köye Yönelik Hizmetler Hakkında Kanun çerçevesinde köye ve bağlı
yerleşim birimlerine yönelik yol, su, atık su, gölet, mezarlık ve altyapı
hizmetlerinin yerine getirilmesi maksadı ile verilen izinlerden bedel alınmaz.
(Ek fıkra: 19/4/2012-6292/13 md.) Gerçek veya özel
hukuk tüzel kişileri ya da vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumları
hariç olmak üzere; yükseköğretim kurumlarına eğitim ve araştırma maksatlı
tesisler yapılması için bu Kanunun 17 nci maddesinin üçüncü fıkrası esaslarına
göre orman sayılan alanlardan bedelli izin verilebilir. Ayrıca, izin verilen bu
alan içinde izin sahibi yükseköğretim kurumuna veya Yüksek Öğrenim Kredi ve
Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğüne yurt yapılması maksadıyla bedelli izin
verilebilir. (Ek cümle: 26/2/2014-6527/3 md.) Verilen bu izinlerden
ağaçlandırma ve arazi izin bedeli dışında herhangi bir bedel alınmaz.
(Ek fıkra: 19/4/2012-6292/13 md.) Yukarıdaki fıkrada
belirtilen bina ve tesislerin, yükseköğretim kurumlarınca veya Yüksek Öğrenim
Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğünce özel ve hükmi şahsiyeti haiz amme
müesseselerine ait ormanlarda yapılmak istenmesi hâlinde Orman ve Su İşleri
Bakanlığınca izin verilebilir. Bu takdirde kullanım bedeli, süresi, yapılan
bina ve tesislerin devri gibi hususlar genel hükümlere uygun olarak taraflarca
tespit edilir. İzin verilen alanda yapılacak yol ve açık olarak düzenlenen;
otopark, garaj, havuz, spor alanları ve benzeri tesisler ile enerji nakil
hattı, su isale hattı, haberleşme, doğalgaz hattı, kanalizasyon gibi her türlü
altyapı tesisleri ve yine bu Kanunun 17 nci maddesine göre genel kamu
hizmetlerine yönelik verilen izinler hariç olmak üzere, binaların taban
alanları toplamı, izne konu orman sayılan alanın yüzde onbeşini geçemez.
(Ek fıkra: 26/2/2014-6527/3 md.) Devlet ormanlarında,
erişme kontrolü uygulanan karayollarındaki ulaştırma yapıları ve müştemilatı
olan hizmet tesisleri ile bakım işletme tesislerine, karayolu sınır çizgisi
içinde kalmak kaydıyla izin verilir. Devlet idareleri ile kamu kurum ve
kuruluşlarınca yapılan, işletilen, işlettirilen veya yap-işlet-devret modeli
esas alınarak yaptırılan ve işlettirilen bu tesislerden herhangi bir bedel
alınmaz.
(Ek fıkra: 26/2/2014-6527/3 md.) Ayrıca; demiryolu,
otoyol, Devlet ve il yolları ile su isale hatlarının yapımında zorunlu olarak
ortaya çıkan kazı fazlası malzemenin depolanacağı alanlara, Orman Genel
Müdürlüğünce belirlenen yerlerden ağaçlandırma bedeli alınarak izin
verilebilir.”
B. İlgili Görülen Kanun Hükmü
Kanun’un ilgili görülen 17. maddesi şöyledir:
“Madde 17- (Değişik birinci fıkra: 19/4/2012-6292/13 md.) Devlet
ormanları içinde bu ormanların korunması, istihsal ve imarı ile alakalı olarak
yapılacak her nevi bina ve tesisler müstesna olmak üzere; otlatma planı yapılan
alanlarda yıllık otlatma süresi dâhilinde hayvanların planlı otlatılmasını
sağlayan, gecelemesini emniyet altına alan ve dağılmalarını engelleyen geçici
çevirmeler şeklinde düzenlemeler dışında, her çeşit bina, ağıl ve hayvanların
barınmasına mahsus yerler yapılması, tarla açılması, işlenmesi, ekilmesi ve
orman içinde yerleşilmesi yasaktır. Ancak, Devlet ormanlarında 31/12/2011
tarihinden önce toplu yerleşimin bulunduğu; yaylak ve otlak olarak kullanılan
alanlar içindeki yerler ile yılın belirli dönemlerinde geleneksel yaylacılık
maksadıyla yerleşim yeri olarak kullanılan alanlar kullanım bütünlüğü de
dikkate alınarak Orman Genel Müdürlüğünce tespit edilir. Tespit edilen bu
alanlardan uygun görülenler Orman ve Su İşleri Bakanlığının teklifi üzerine
Bakanlar Kurulu kararı ile yayla alanı olarak ilan edilir. İlan edilen yayla
alanlarında 31/12/2011 tarihinden evvel yapılmış, hakkında müsadere kararı
bulunanlar da dâhil her türlü bina ve tesisler mevcut haliyle vaziyet planında
gösterilerek Orman Genel Müdürlüğü sabit kıymetlerine alınır. Yayla alanlarında
bulunan bina ve tesisler orman idaresi tarafından işletilir, işlettirilebilir
veya kiraya verilebilir. Elde edilen gelirler Orman Genel Müdürlüğü döner
sermayesine gelir kaydedilir. Giderler ise Orman Genel Müdürlüğü döner
sermayesinden karşılanır. Bu alanlardaki bina ve tesislerin kullanıcıları orman
idaresince tespit edilir, ilgili kaymakamlık ve muhtarlıklar vasıtasıyla bir ay
süreyle ilan edilir. Bu süre içinde yapılan itirazlar bir ay içinde orman
idaresinde mevcut bilgi ve belgelere göre, bunun mümkün olmaması hâlinde
başvuru sahiplerinin elindeki bilgi ve belgelere göre sonuçlandırılarak
ilgililere bildirilir. Kullanıcısı tespit edilen bina ve tesisler vaziyet
planına göre kullanıcısına, tespit tarihinden itibaren bir yıl içinde talebi
hâlinde rayiç bedel üzerinden 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale
Kanunu hükümlerine göre kiraya verilebilir. Kullanıcıları tarafından
kiralanmayan bina ve tesisler ise yıkılır. Kiralanan bina ve tesislere ilişkin,
ilgili kurumlarca orman idaresine bildirilen eksikliklerin tamamlanması yönünde
kiracıya tebligat yapılarak en geç bir yıl içinde eksikliğin giderilmesi
istenir. Eksikliklerin giderilmemesi hâlinde yapılan kiralama işlemi iptal
edilir. İlgili mevzuattan doğacak her türlü zarar ve hukuki sorumluluk kiracıya
aittir. Yayla alanı olarak ilan edilen yerlerde orman idaresince nüfus
yoğunluğu, yöresel ihtiyaç ve sosyal problemler dikkate alınarak gerekli her
tür ve ölçekte planlar Orman Genel Müdürlüğünce yapılır veya yaptırılır.
Yapılan bu planlar Orman ve Su İşleri Bakanlığınca onaylanır. Yayla alanlarında
mevcut bina ve tesislerin kiralayan tarafından iki yıl içinde planlara uygun
hale getirilmesi istenir. Uyumlu hale getirenlerin kira sözleşmeleri yenilenir.
Aksi halde kira sözleşmesi iptal edilir. Yayla alanlarına ilişkin iş ve
işlemler yönetmelikle belirlenir.
Devlet ormanlarının herhangi bir suretle yanmasından veya
açıklıklarından faydalanılarak işgal, açma veya herhangi şekilde olursa olsun
kesme, sökme, budama veya boğma yollariyle elde edilecek yerlerle buralarda
yapılacak her türlü yapı ve tesisler, şahıslar adına tapuya tescil olunamaz.
Buralara doğrudan doğruya orman idaresince el konulur. (Mülga son iki cümle:
17/6/2004-5192/1 md.) (Ek cümle: 17/6/2004-5192/1 md.) Yanan orman
alanlarındaki her türlü emval Orman Genel Müdürlüğünce değerlendirilir.
(Değişik fıkra: 22/5/1987 - 3373/7 md.; İptal: Anayasa
Mahkemesinin 17/12/2002 tarihli ve E.:2000/75, K.:2002/200 sayılı Kararı ile;
Yeniden düzenleme: 17/6/2004-5192/1 md.) (Değişik birinci cümle:
25/6/2010-6001/33 md.) Savunma, ulaşım, enerji, haberleşme, su,
atık su, petrol, doğalgaz, altyapı, katı atık bertaraf ve düzenli depolama
tesislerinin; baraj, gölet, sokak hayvanları bakımevi ve mezarlıkların; Devlete
ait sağlık, eğitim, adli hizmet ve spor tesisleri ile ceza infaz kurumlarının
ve bunlarla ilgili her türlü yer ve binanın Devlet ormanları üzerinde bulunması
veya yapılmasında kamu yararı ve zaruret olması halinde, gerçek ve tüzel
kişilere bedeli mukabilinde Çevre ve Orman Bakanlığınca izin verilebilir.
Devletçe yapılan ve/veya işletilenlerden bedel alınmaz. Bu izin süresi
kırkdokuz yılı geçemez. Bu alanlarda Devletçe yapılanların dışındaki her türlü
bina ve tesisler iznin sona ermesi halinde eksiksiz ve bedelsiz olarak Orman
Genel Müdürlüğünün tasarrufuna geçer. Söz konusu tesisler Orman Genel Müdürlüğü
veya Çevre ve Orman Bakanlığı ihtiyacında kullanılabilir veya kiraya verilmek
suretiyle değerlendirilebilir. İzin amaç ve şartlarına uygun olarak faaliyet
gösteren hak sahiplerinin izin süreleri; yer, bina ve tesislerin rayiç değeri
üzerinden belirlenecek yıllık bedelle doksandokuz yıla kadar uzatılabilir. Bu
durumda devir işlemleri uzatma süresi sonunda yapılır. Verilen izinler amaç
dışında kullanılamaz.
(Ek fıkra: 23/9/1983 - 2896/10 md.; İptal: Anayasa Mahkemesinin
17/12/2002 tarihli ve E.:2000/75, K.:2002/200 sayılı Kararı ile; Yeniden
düzenleme: 17/6/2004-5192/1 md.) Yukarıdaki fıkrada belirtilen bina
ve tesislerin hükmi şahsiyeti haiz amme müesseselerine ait ormanlarda veya
hususi ormanlarda yapılmak istenmesi halinde de Çevre ve Orman Bakanlığınca
izin verilebilir. Bu takdirde kullanım bedeli, süresi, yapılan bina ve
tesislerin devri gibi hususlar genel hükümlere uygun olarak taraflarca tespit
edilir.”
II. İLK İNCELEME
1. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü
hükümleri uyarınca Zühtü ARSLAN, Burhan ÜSTÜN, Engin YILDIRIM, Serdar ÖZGÜLDÜR,
Serruh KALELİ, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Nuri NECİPOĞLU, Hicabi DURSUN, Celal
Mümtaz AKINCI, Muammer TOPAL, M. Emin KUZ, Hasan Tahsin GÖKCAN, Kadir ÖZKAYA,
Rıdvan GÜLEÇ, Recai AKYEL ve Yusuf Şevki HAKYEMEZ’in katılımlarıyla 14.6.2017
tarihinde yapılan ilk inceleme toplantısında öncelikle uygulanacak kural ve
sınırlama sorunları görüşülmüştür.
2. Anayasa'nın 152. ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu
ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 40. maddelerine göre bir davaya
bakmakta olan mahkeme, o dava sebebiyle uygulanacak bir kanunun veya kanun
hükmünde kararnamenin hükümlerini Anayasa'ya aykırı görmesi hâlinde veya
taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına
varması durumunda bu hükmün iptali için Anayasa Mahkemesine başvurmaya
yetkilidir. Ancak bu kurallar uyarınca bir mahkemenin Anayasa Mahkemesine
başvurabilmesi için elinde yöntemince açılmış ve mahkemenin görevine giren bir
davanın bulunması, iptali istenen kuralın da o davada uygulanacak olması
gerekir. Uygulanacak kural ise bakılmakta olan davanın değişik evrelerinde
ortaya çıkan sorunların çözümünde veya davayı sonuçlandırmada olumlu ya da
olumsuz yönde etki yapacak nitelikte bulunan kurallardır.
3. İtiraz konusu fıkranın “Yukarıdaki fıkrada belirtilen
bina ve tesislerin, yükseköğretim kurumlarınca veya Yüksek Öğrenim Kredi ve
Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğünce özel ve hükmi şahsiyeti haiz amme
müesseselerine ait ormanlarda yapılmak istenmesi hâlinde Orman ve Su İşleri Bakanlığınca
izin verilebilir.” biçimindeki birinci cümlesi, aynı maddenin üçüncü
fıkrasına atıfta bulunmak suretiyle üçüncü fıkrada yer alan bina ve tesislerin
tamamı yönünden geçerli ortak bir düzenleme getirmektedir. “Gerçek veya özel
hukuk tüzel kişileri ya da vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumları
hariç olmak üzere; yükseköğretim kurumlarına eğitim ve araştırma maksatlı
tesisler yapılması için bu Kanunun 17 nci maddesinin üçüncü fıkrası esaslarına
göre orman sayılan alanlardan bedelli izin verilebilir. Ayrıca, izin verilen bu
alan içinde izin sahibi yükseköğretim kurumuna veya Yüksek Öğrenim Kredi ve
Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğüne yurt yapılması maksadıyla bedelli izin
verilebilir. Verilen bu izinlerden ağaçlandırma ve arazi izin bedeli dışında
herhangi bir bedel alınmaz.” biçimindeki üçüncü fıkra göz önünde
bulundurulduğunda itiraz konusu cümlenin iki tür bina ve tesisi kapsadığı
anlaşılmaktadır. Bunlar, eğitim ve araştırma maksatlı tesisler ile yurt
binalarıdır.
4. Başvuru kararı incelendiğinde eğitim ve araştırma tesislerinin
yapımına izin verilmesi sürecinde 6831 sayılı Kanun’un 17. maddesine atıfta
bulunulması sebebiyle bu tesislerin yapımına izin verilebilmesi için kamu
yararı ve zaruret unsurlarının varlığının gerektiği, buna karşılık yurt
binalarının yapımına izin verilmesi aşamasında 17. maddeye atıfta
bulunulmadığı, bu itibarla yurt binalarının yapımına izin verilirken kamu
yararı ve zaruret koşullarının aranmayacağı, bu nedenle itiraz konusu kuralın
Anayasa’ya aykırı olduğunun iddia edildiği görülmektedir. İtiraz yoluna
başvuran Mahkeme tarafından eğitim ve araştırma tesislerinin yapımına izin
verilmesi sürecine yönelik bir Anayasa’ya aykırılık iddiasında bulunulmaması,
Anayasa’ya aykırılık iddiasının yalnızca yurt yapımıyla sınırlandırılmış
olması, itiraz konusu kuralın, üçüncü fıkrada yer alan bina ve
tesislerin tamamı yönünden geçerli ortak kural niteliği taşıması nedeniyle
itiraz konusu fıkranın birinci cümlesine ilişkin esas incelemenin, başvuru
kararının konusu gözetilerek aynı maddenin üçüncü fıkrasının “Ayrıca,
izin verilen bu alan içinde izin sahibi yükseköğretim kurumuna veya Yüksek
Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğüne yurt yapılması maksadıyla
bedelli izin verilebilir.” biçimindeki ikinci cümlesi yönünden yapılması
gerekir.
5. Öte yandan itiraz yoluna başvuran Mahkemenin bakmakta olduğu
dava, Hususi Ormanlar ve Hükmi Şahsiyeti Haiz Amme Müesseselerine Ait Ormanlar
Yönetmeliği’nin 13. maddesinin (4) numaralı fıkrasının üçüncü cümlesi ile (5)
ve (8) numaralı fıkralarının iptalleri talebini içermektedir. Söz konusu
düzenlemeler; enerji nakil hattı, haberleşme, su isale hattı, doğalgaz hattı,
kanalizasyon, yol şebeke planındaki yollar ile Kanun’un 17. maddesine göre
genel kamu hizmetlerine yönelik izinlerin yüzde altılık yapılaşma sınırına
dâhil olmadığını; hususi ormanlarda ve kamu tüzel kişilerine ait ormanlarda
Kanun’un ek 9. maddesinin dördüncü fıkrasına göre yükseköğretim kurumlarının
eğitim ve araştırma maksatlı tesislerine ve izin verilen bu alan içinde izin sahibi
yükseköğretim kurumuna veya Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel
Müdürlüğüne yurt yapılması maksadıyla izin verilebileceğini; izin verilen
alanda yapılacak yol ve açık olarak düzenlenen; otopark, garaj, havuz, spor
alanları ve benzeri tesisler ile enerji nakil hattı, su isale hattı,
haberleşme, doğal gaz hattı, kanalizasyon gibi her türlü altyapı tesisleri ile
Kanun’un 17. maddesine göre genel kamu hizmetlerine yönelik olarak verilen
izinler hariç olmak üzere, binaların taban alanları toplamının, izne konu orman
sayılan alanın yüzde on beşini geçemeyeceğini; yer altında inşa edilecek
tesislerin yüzeye isabet eden izdüşümleri için izin alınacağını ve dört
metrenin altında inşa edilecek tesislerin yüzde altılık yapılaşma sınırına
dâhil olmadığını öngörmektedir.
6. Buna karşılık Kanun’un ek 9. maddesinin itiraz konusu dördüncü
fıkrası, anılan davaya konu düzenlemelerin bir kısmının yanı sıra ek 9.
maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen bina ve tesislerin yükseköğretim
kurumlarınca veya Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğünce
özel ormanlar ile kamu tüzel kişilerine ait ormanlarda yapılmasına Orman ve Su
İşleri Bakanlığınca izin verilmesi hâlinde kullanım bedeli, süresi, yapılan
bina ve tesislerin devri gibi hususların ne şekilde belirleneceğini öngören
düzenlemeye yer vermektedir. Söz konusu hükmün başvuran Mahkemedeki dava konusu
düzenlemelerle bir ilgisi bulunmamaktadır. Bu nedenle itiraz konusu dördüncü
fıkranın ikinci cümlesinin bakılmakta olan davada uygulanma olanağı bulunmamaktadır.
Başvurunun, mahkemenin yetkisizliği nedeniyle reddi gerekir.
7. 6216 sayılı Kanun’un 40. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a)
bendinde, bir davaya bakmakta olan mahkemenin bu davada uygulanacak bir kanun
veya kanun hükmünde kararnamenin hükümlerini Anayasa’ya aykırı görmesi hâlinde
veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu
kanısına varması durumunda, iptali istenen kuralların Anayasanın hangi
maddelerine aykırı olduklarının açıklanması gerektiği belirtilmiş ve anılan
maddenin (4) numaralı fıkrasında ise açık bir şekilde dayanaktan yoksun veya
yöntemine uygun olmayan itiraz başvurularının Anayasa Mahkemesi tarafından esas
incelemeye geçilmeksizin gerekçeleriyle reddedileceği hükme bağlanmıştır.
8. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 46. maddesinin (1) numaralı
fıkrasının (a) bendinde de itiraz yoluna başvuran Mahkemenin gerekçeli
kararında, Anayasa’ya aykırılıkları ileri sürülen hükümlerin her birinin
Anayasa’nın hangi maddelerine, hangi nedenlerle aykırı olduğunun ayrı ayrı ve
gerekçeleriyle birlikte açıkça gösterilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Yine
İçtüzüğün 49. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde de, Anayasa
Mahkemesince yapılan ilk incelemede, başvuruda eksikliklerin bulunduğu tespit
edilirse itiraz yoluna ilişkin işlerde esas incelemeye geçilmeksizin başvurunun
reddine karar verileceği; (2) numaralı fıkrasında ise anılan (b) bendi uyarınca
verilen kararın, itiraz yoluna başvuran Mahkemenin eksiklikleri tamamlayarak
yeniden başvurmasına engel olmadığı belirtilmiştir.
9. Yapılan incelemede itiraz yoluna başvuran Mahkeme tarafından
6831 sayılı Kanun’un ek 9. maddesinin itiraz konusu dördüncü fıkrasının üçüncü
cümlesinin “…binaların taban alanları toplamı, izne konu orman sayılan
alanın yüzde onbeşini geçemez.” bölümünün hangi nedenlerle Anayasa’nın
169. maddesine aykırı olduğunun ayrı ayrı ve gerekçeleriyle birlikte açıkça
gösterilmediği anlaşılmıştır. Başvuru kararında yer alan ilgili gerekçelerin
tamamı, bina ve tesis yapımına izin verilen alanda yapılacak yol ve açık olarak
düzenlenen; otopark, garaj, havuz, spor alanları ve benzeri tesisler ile enerji
nakil hattı, su isale hattı, haberleşme, doğal gaz hattı, kanalizasyon gibi her
türlü altyapı tesisleri ile Kanun’un 17. maddesine göre genel kamu hizmetlerine
yönelik izinlerin, yüzde on beş olarak öngörülen yapılaşma oranına dâhil
edilmemesine ilişkin olup binaların taban alanları toplamının izne konu orman
sayılan alanın yüzde on beşini geçemeyeceğini öngören hükme yönelik herhangi
bir gerekçeye yer verilmemiştir.
10. Buna göre 6216 sayılı Kanun’un 40. maddesinin (1) numaralı
fıkrasının (a) bendi ile Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 46. maddesinin (1)
numaralı fıkrasına aykırı olduğu anlaşılan, 6831 sayılı Kanun’un ek 9.
maddesinin üçüncü cümlesinin “…binaların taban alanları toplamı, izne
konu orman sayılan alanın yüzde onbeşini geçemez.” bölümüne yönelik
başvurunun 6216 sayılı Kanun’un 40. maddesinin (4) numaralı fıkrası gereğince
yöntemine uygun olmadığından esas incelemeye geçilmeksizin reddi gerekir.
11. Açıklanan nedenlerle 31.8.1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman
Kanunu’nun ek 9. maddesine, 19.4.2012 tarihli ve 6292 sayılı Kanun’un 13.
maddesiyle eklenen dördüncü fıkranın;
A. Birinci cümlesinin esasının incelenmesine, esasa
ilişkin incelemenin aynı maddenin üçüncü fıkrasının “Ayrıca, izin
verilen bu alan içinde izin sahibi yükseköğretim kurumuna veya Yüksek Öğrenim
Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğüne yurt yapılması maksadıyla bedelli
izin verilebilir.” biçimindeki ikinci cümlesi yönünden yapılmasına,
B. İkinci cümlesinin, itiraz başvurusunda bulunan Mahkemenin
bakmakta olduğu davada uygulanma olanağı bulunmadığından bu cümleye ilişkin
başvurunun Mahkemenin yetkisizliği nedeniyle REDDİNE,
C. Üçüncü cümlesinin;
1. “…binaların taban alanları toplamı, izne konu orman
sayılan alanın yüzde onbeşini geçemez.” bölümüne yönelik başvurunun
6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un
40. maddesinin (4) numaralı fıkrası gereğince yöntemine uygun olmadığından,
esas incelemeye geçilmeksizin REDDİNE,
2. Kalan bölümünün ESASININ İNCELENMESİNE,
OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
III. ESASIN İNCELENMESİ
12. Başvuru kararı ve ekleri, Raportör Volkan HAS
tarafından hazırlanan işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu ve ilgili
görülen kanun hükümleri, dayanılan Anayasa kuralı ve bunların gerekçeleri ile
diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
A. Kanun’un Ek 9.
Maddesinin Dördüncü Fıkrasının Birinci Cümlesinin Aynı Maddenin Üçüncü
Fıkrasının İkinci Cümlesi Yönünden İncelenmesi
1. Anlam ve Kapsam
13. 6831 sayılı Kanun’un 17. maddesinin üçüncü
fıkrasında kamu yararı ve zaruret olması hâlinde savunma,
ulaşım, enerji, haberleşme, su, atık su, petrol, doğal gaz, altyapı, katı atık
bertaraf ve düzenli depolama tesislerinin; baraj, gölet, sokak hayvanları
bakımevi ve mezarlıkların; devlete ait sağlık, eğitim, adli hizmet ve spor
tesisleri ile ceza infaz kurumlarının ve bunlarla ilgili her türlü yer ve
binanın devlet ormanları üzerinde bulunmasına veya yapılmasına gerçek ve tüzel
kişilere bedeli karşılığında Orman ve Su İşleri Bakanlığınca (Bakanlık) izin
verilebileceği düzenlenmiştir.
14. Söz konusu maddenin dördüncü fıkrasında ise bu tür bina ve
tesislerin kamu tüzel kişilerine ait ormanlarda veya özel ormanlarda da
yapılmasına Bakanlık tarafından izin verilebileceği hükme bağlanmıştır.
15. Kanun’un ek 9. maddesine eklenen üçüncü fıkrayla; gerçek veya
özel hukuk tüzel kişileri ya da vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim
kurumları hâricindeki yükseköğretim kurumlarına eğitim ve araştırma maksatlı
tesisler yapılması için Kanun’un 17. maddesinin üçüncü fıkrasındaki esaslara
göre, bir başka deyişle kamu yararı ve
zaruret olması hâlinde devlet ormanı sayılan alanlardan bedelli
izin verilebileceği, ayrıca izin verilen bu alan içinde izin sahibi
yükseköğretim kurumuna veya Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel
Müdürlüğüne yurt yapılması maksadıyla da izin verilebileceği düzenlenmiştir.
Böylece Kanun’un 17. maddesinde belirtilmemesi nedeniyle öncesinde izin
verilemeyen yükseköğretim seviyesindeki eğitim ve araştırma tesisleri ile yurtların
devlet ormanlarında yapımına izin verilebilmesi mümkün hâle gelmiştir.
16. Kanun’un ek 9. maddesine eklenen dördüncü fıkrayla eğitim ve
araştırma tesisleri ile yurtların özel ormanlar ile kamu tüzel kişilerine ait
ormanlarda da yapımına izin verilebileceği hükme bağlanmıştır.
17. İtiraz konusu kural, Kanun’un ek 9. maddesinin dördüncü
fıkrasının “Yukarıdaki fıkrada belirtilen bina ve tesislerin,
yükseköğretim kurumlarınca veya Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel
Müdürlüğünce özel ve hükmi şahsiyeti haiz amme müesseselerine ait ormanlarda
yapılmak istenmesi hâlinde Orman ve Su İşleri Bakanlığınca izin verilebilir.” biçimindeki
birinci cümlesinin aynı maddenin üçüncü fıkrasının, “Ayrıca, izin
verilen bu alan içinde izin sahibi yükseköğretim kurumuna veya Yüksek Öğrenim
Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğüne yurt yapılması maksadıyla bedelli
izin verilebilir.” şeklindeki ikinci cümlesi yönünden incelenmesine
ilişkindir.
2. İtirazın Gerekçesi
18. Başvuru
kararında özetle, itiraz konusu kuralla kamu yararı ve zorunluluk hâli
aranmaksızın yükseköğretim kurumlarına veya Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar
Kurumu Genel Müdürlüğüne özel orman ve kamu tüzel kişilerine ait orman
arazileri üzerinde yurt yapımı amacıyla izin verilmesinin mümkün kılındığı
belirtilerek kuralın Anayasa’nın 169. maddesine aykırı olduğu ileri
sürülmüştür.
3. Anayasa’ya Aykırılık Sorunu
19. Anayasanın 169. maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü
fıkralarında “Devlet, ormanların korunması ve sahalarının
genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan
ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve
hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir./ Devlet
ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, Devletçe
yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu
yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz./ Ormanlara zarar
verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip
edilmesine yol açan siyasi propaganda yapılamaz; münhasıran orman suçları için
genel ve özel af çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak
amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz.” denilmektedir.
20. Anayasa'nın anılan maddesinin birinci fıkrasında, devlete
ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunların
çıkarılması görevi verilmiştir. Keza maddenin üçüncü fıkrasında, ormanlara
zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemeyeceği hükme
bağlanmıştır. Ayrıca söz konusu maddenin ikinci fıkrasında, kamu yararının
bulunması hâlinde devlet ormanlarının irtifak hakkına konu olabileceği
belirtilmektedir. Buna göre devlet ormanlarının irtifak hakkına konu olması
için kamu yararının bulunması zorunludur. Anayasa, devlet ormanları üzerinde
özel mülkiyete izin vermemekte; sadece kamu yararının bulunması hâlinde irtifak
hakkı tesis edilmesine olanak tanımaktadır. Önemli olan husus, bu hizmetlere
ilişkin bina ve tesislerin devlet ormanları üzerinde bulunması veya
yapılmasındaki kamu yararının orman arazisinin bu hizmetlere tahsisini zorunlu
hâle getirmesidir. Bu kapsamda kamu yararının zorunlu kıldığı hâllerin talep
edilen faaliyetin orman ekosistemi dışında gerçekleştirilmesi imkânı bulunup
bulunmadığı hususu gözetilmek suretiyle belirlenmesi gerekir.
21. Anayasa’nın 169. maddesinde herhangi bir ayrıma gidilmeksizin
tüm orman çeşitleri bakımından devlete koruma ve genişletme için gerekli
kanunları koyma ve tedbirleri alma yükümlülüğünün verilmiş olması, bütün
ormanların gözetiminin devlete ait olması ve hangi çeşit olursa olsun ormanlara
zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemeyeceğinin hükme
bağlanmış olması karşısında devlet ormanlarının işletilmesinde gözetilmesi
gereken anayasal ilkelerin, özel ormanlar ile kamu tüzel kişilerine ait
ormanlar yönünden de geçerli olacağı açıktır. Bu çerçevede tüm ormanların orman
olarak işletilmeleri esas olup kısmen de olsa farklı şekilde
işletilebilmelerine izin verilebilmesi Anayasa Mahkemesinin 17.12.2002 tarihli
ve E.2000/75, K.2002/200; 7.5.2007 tarihli ve E.2006/169, K.2007/55; 22.11.2007
tarihli ve E.2004/67, K.2007/83 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere ancak
kamu yararı ve zorunluluk hâlinin varlığına bağlıdır.
22. İtiraz konusu kural, özel
ormanlar ve kamu tüzel kişilerine ait ormanlarda eğitim ve araştırma maksatlı
tesisler yapılması için Kanun’un 17. maddesinin üçüncü fıkrası esaslarına göre
izin verilen, gerçek veya özel hukuk tüzel kişileri ya da vakıflar tarafından
kurulan yükseköğretim kurumları hâricindeki yükseköğretim kurumlarına veya
Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğüne, eğitim ve araştırma
maksatlı tesislerin yapımı için izin verilmiş olan bu alan içinde yurt
yapılması maksadıyla Orman ve Su İşleri Bakanlığınca izin verilebileceğini
öngörmektedir.
23. Kuralın atıfta bulunduğu aynı maddenin üçüncü fıkrasında,
gerçek veya özel hukuk tüzel kişileri ya da vakıflar tarafından kurulan
yükseköğretim kurumları hâricindeki yükseköğretim kurumlarına eğitim ve
araştırma maksatlı tesisler yapılması için orman sayılan alanlardan izin
verilmesi konusunda Kanun’un 17. maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen
esasların gözetileceği ve izin verilen bu alan içinde izin sahibi yükseköğretim
kurumuna veya Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğüne yurt
yapılması maksadıyla bedelli izin verilebileceği hükme bağlanmıştır. Kanun’un
atıfta bulunulan 17. maddesinin üçüncü fıkrasında da belirli binaların devlet
ormanları üzerinde bulunması veya yapılmasında kamu yararı ve zorunluluk
hâlinin olması gerektiği belirtilmiştir.
24. Söz konusu düzenlemeler ve atıflar gözetildiğinde yurt
yapımına izin verilebilmesi için öncelikle o alanda eğitim ve araştırma
maksatlı tesislerin yapımına ilişkin bir iznin varlığının gerekliliği, eğitim
ve araştırma maksatlı tesislerin yapımına dair iznin verilebilmesi için de
somut olayda kamu yararı ve zorunluluk şartlarının bulunmasının gerektiği,
eğitim ve araştırma maksatlı tesislere yönelik verilen iznin devamı niteliğinde
olması nedeniyle yurt yapımına dair izinlerde de Kanun’un 17. maddesinin üçüncü
fıkrası esaslarının geçerli olacağı, bu bağlamda yurt binalarının yapımında da
kamu yararı ve zorunluluk hâlinin varlığının aranacağı ve devamında anılan
koşulların bulunup bulunmadığının idari yargı mercilerince de gözetilerek
bunlardan herhangi birinin yokluğu durumunda yurt yapımına ilişkin iznin iptal
edileceği açıktır.
25. Açıklanan nedenlerle kural Anayasa'nın 169. maddesine aykırı
değildir. İtirazın reddi gerekir.
26. Osman Alifeyyaz PAKSÜT bu görüşe katılmamıştır.
B. Kanun’un Ek 9. Maddesinin Dördüncü Fıkrasının Üçüncü
Cümlesinin “İzin verilen alanda yapılacak yol ve açık olarak
düzenlenen; otopark, garaj, havuz, spor alanları ve benzeri tesisler ile enerji
nakil hattı, su isale hattı, haberleşme, doğalgaz hattı, kanalizasyon gibi her
türlü altyapı tesisleri ve yine bu Kanunun 17 nci maddesine göre genel kamu hizmetlerine
yönelik verilen izinler hariç olmak üzere,…” Bölümünün İncelenmesi
1. İtirazın Gerekçesi
27. Başvuru kararında özetle, eğitim ve
araştırma maksatlı tesisler ile yurtların yapımına yönelik olarak verilen
izinler kapsamında inşa edilecek binaların taban alanları toplamının izne konu
orman sayılan arazinin yüzde on beşini geçemeyeceğine ilişkin kuraldan yol,
otopark, garaj, havuz, spor alanları ve benzeri tesisler ile enerji nakil
hattı, su isale hattı, haberleşme, doğal gaz hattı, kanalizasyon gibi her türlü
altyapı tesislerinin ve Kanun’un 17. maddesine göre genel kamu hizmetlerine
yönelik verilen izinlerin hâriç tutulduğu, bu itibarla orman arazisinin
tamamında inşaat yapılmasının önünün açıldığı, bu durumun Anayasa’yla devlete
verilen ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli
tedbirleri alma yükümlülüğüyle bağdaşmadığı belirtilerek kuralın Anayasa’nın 169. maddesine aykırı olduğu ileri
sürülmüştür.
2. Anayasa’ya Aykırılık Sorunu
28. Kanun’un ek 9. maddesine eklenen dördüncü fıkrayla eğitim ve
araştırma tesisleri ile yurtların özel ormanlar ile kamu tüzel kişilerine ait
ormanlarda da yapımına izin verilebileceği ancak izin verilen
alandaki binaların taban alanları toplamının itiraz konusu kuralda
belirtilen istisnalar haricinde izne konu orman sayılan alanın yüzde on beşini
geçemeyeceği belirtilmektedir.
29. İtiraz konusu kural, özel ormanlar ve kamu tüzel
kişilerine ait ormanların izin verilen alanında yapılacak yol ve açık olarak
düzenlenen; otopark, garaj, havuz, spor alanları ve benzeri tesisler ile enerji
nakil hattı, su isale hattı, haberleşme, doğal gaz hattı, kanalizasyon gibi her
türlü altyapı tesisleri ile Kanun’un 17. maddesine göre genel kamu hizmetlerine
yönelik verilen izinlerin yüzde on beşlik yapılaşma sınırı kapsamında
olmamasını öngörmektedir.
30. Kural uyarınca yapılaşma sınırına dâhil olmayan tesisler; yol
ve açık olarak düzenlenen; otopark, garaj, havuz, spor alanları ve benzeri
tesisler ile enerji nakil hattı, su isale hattı, haberleşme, doğal gaz hattı,
kanalizasyon gibi her türlü altyapı tesisleri ile Kanun’un 17. maddesine göre
genel kamu hizmetlerine yönelik verilen izinlerdir. Kanun’un 17. maddesine göre
genel kamu hizmetlerine ilişkin izinler hâriç olmak üzere yapılaşma sınırına
tabi olmayan söz konusu tesislerin tamamı, eğitim ve araştırma maksatlı
tesisler ile yurt binalarının temel ihtiyaçlarını gidermeye yönelik olup eğitim
ve araştırma maksatlı tesisler ile yurt binalarının bütünleyicisi ya da
eklentisi konumundadır. Bu itibarla yapılaşma sınırı kapsamında olmayan anılan
tesislerin büyüklük ve yoğunlukları, bütünleyicisi ya da eklentisi olarak tabi
oldukları eğitim ve araştırma maksatlı tesisler ile yurt binalarının
kapasiteleriyle orantılı ve sınırlı olacaktır. Fonksiyon itibarıyla kendisine
tabi olunan eğitim ve araştırma maksatlı tesisler ile yurt binalarının ise
yüzde on beşlik yapılaşma sınırı kapsamında olduğu da göz önünde
bulundurulduğunda yapılaşma sınırı kapsamı dışında bırakılan tesislerin ormanın
bütünlüğüne zarar vermeyecek nitelikte oldukları açıktır.
31. Öte yandan Kanun’un 17. maddesinin üçüncü fıkrası esaslarına
göre yapımlarına izin verilmiş olan eğitim ve araştırma maksatlı tesisler ile
yurt binalarının bütünleyicisi ya da eklentisi konumunda olmaları nedeniyle
yapılaşma sınırı kapsamında olmayan anılan tesislerin inşa edilmelerine izin
verilebilmesi için de kamu yararı ve zorunluluk hâlinin varlığının aranacağı
tabiidir.
32. Kanun’un 17. maddesine göre genel kamu hizmetlerine yönelik
izinlerin ise ancak söz konusu maddede sınırlı olarak sayılmış belirli
konularla ilgili bina ve tesislerin orman üzerinde bulunması veya yapılmasında
kamu yararı ve zorunluluk bulunması hâlinde verilebilmesinin mümkün olduğu, bu
izinlerin konusunun Kanun’un ek 9. maddesi uyarınca yapımına izin verilen
eğitim ve araştırma maksatlı tesisler ile yurt binalarından farklı olduğu ve ek
9. maddede kapsamında yapılabilecek bina ve tesisler göz önünde bulundurulmak
suretiyle yapılaşma sınırının yüzde on beş olarak belirlendiği gözetildiğinde
17. maddeye göre genel kamu hizmetlerine yönelik olarak verilen izinlerin ek 9.
madde uyarınca yapımına izin verilebilecek farklı konulardaki bina ve tesisler
için öngörülmüş yapılaşma sınırına dâhil edilmemesinde Anayasa’ya aykırı bir
yön görülmemiştir.
33. Açıklanan nedenlerle kural Anayasa'nın 169. maddesine aykırı
değildir. İtirazın reddi gerekir.
34. Osman Alifeyyaz PAKSÜT bu görüşe katılmamıştır.
IV. HÜKÜM
31.8.1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanunu’nun ek 9. maddesine,
19.4.2012 tarihli ve 6292 sayılı Kanun’un 13. maddesiyle eklenen dördüncü
fıkranın;
A. Birinci cümlesinin, aynı maddenin üçüncü
fıkrasının “Ayrıca, izin verilen bu alan içinde izin sahibi
yükseköğretim kurumuna veya Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel
Müdürlüğüne yurt yapılması maksadıyla bedelli izin verilebilir.” biçimindeki
ikinci cümlesi yönünden,
B. Üçüncü cümlesinin “İzin verilen alanda yapılacak yol ve
açık olarak düzenlenen; otopark, garaj, havuz, spor alanları ve benzeri
tesisler ile enerji nakil hattı, su isale hattı, haberleşme, doğalgaz hattı,
kanalizasyon gibi her türlü altyapı tesisleri ve yine bu Kanunun 17 nci
maddesine göre genel kamu hizmetlerine yönelik verilen izinler hariç olmak
üzere,…” bölümünün,
Anayasa’ya aykırı olmadıklarına ve itirazın REDDİNE, Osman
Alifeyyaz PAKSÜT’ün karşıoyu ve OYÇOKLUĞUYLA, 13.12.2017 tarihinde karar
verildi.
Başkan
Zühtü ARSLAN
|
Başkanvekili
Burhan ÜSTÜN
|
Başkanvekili
Engin YILDIRIM
|
Üye
Serdar
ÖZGÜLDÜR
|
Üye
Osman
Alifeyyaz PAKSÜT
|
Üye
Recep
KÖMÜRCÜ
|
Üye
Nuri NECİPOĞLU
|
Üye
Hicabi DURSUN
|
Üye
Celal Mümtaz
AKINCI
|
Üye
M. Emin KUZ
|
Üye
Hasan Tahsin
GÖKCAN
|
Üye
Kadir ÖZKAYA
|
Üye
Rıdvan GÜLEÇ
|
Üye
Recai AKYEL
|
Üye
Yusuf Şevki
HAKYEMEZ
|
KARŞIOY GEREKÇESİ
1. 31.8.1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanunu’nun ek 9.
maddesine 19.4.2012 tarihli ve 6292 sayılı Kanun’un 13. maddesiyle eklenen
dördüncü fıkranın birinci cümlesinin konusu olan tesisler, birinci
cümlenin “yukarıdaki fıkrada” denilmek suretiyle atıf yaptığı
üçüncü fıkrada belirtilmiş olup; bunlar “… yükseköğretim kurumlarına
eğitim ve araştırma maksatlı tesisler …” ve “… izin sahibi
yükseköğretim kurumuna veya Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel
Müdürlüğüne yurt yapılması …” maksadıyla izin verilen yerlerdir. İptal
istemine konu kuralda, bunların “… özel ve hükmi şahsiyeti haiz amme
müesseselerine ait ormanlarda yapılmak istenmesi halinde Orman ve Su İşleri
Bakanlığınca izin …” verilebileceği öngörülmektedir.
2. Yukarıda belirtilen izinlerin verilmesinin, 6831 sayılı Orman
Kanunu’nun 17. maddesinin üçüncü fıkrası esaslarına bağlı olacağı kuralda ifade
edilmiş ise de; 25/6/2010 tarihli ve 6001 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle
değişik birinci cümlesinin “… her türlü yer ve binanın Devlet
ormanları üzerinde bulunması veya yapılmasında kamu yararı ve zaruret
olması halinde, … Çevre ve Orman Bakanlığınca izin verilebilir” şeklinde
belirlediği esasın sadece devlet ormanlarına ilişkin olduğu, buna
karşılık “… özel ve hükmi şahsiyeti haiz amme müesseselerine ait ormanlar…” hakkında
farklı bir düzenleme bulunduğu anlaşılmaktadır.
3. Bahse konu birinci cümle, aynı maddenin üçüncü fıkrasının “Ayrıca,
izin verilen bu alan içinde izin sahibi yükseköğretim kurumuna veya Yüksek
Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğüne yurt yapılması maksadıyla
bedelli izin verilebilir” biçimindeki ikinci cümlesi yönünden
incelendiğinde, sonuç olarak, daha önce orman sayılan yerlerde yapılması mümkün
olmayan yurtların yapılabilir hale geldiği, bunun da kamu yararı amacıyla yasa
koyucunun takdir alanı içinde kaldığı öne sürülebilir.
4. Ancak, yine iptali istenen dördüncü fıkranın üçüncü cümlesinin “İzin
verilecek alanda yapılacak yol ve açık olarak düzenlenen; otopark, garaj, havuz
spor alanları ve benzeri tesisler ile enerji nakil hattı, su isale hattı,
haberleşme, doğalgaz hattı, kanalizasyon gibi her türlü altyapı tesisleri ve
yine bu Kanunun 17 nci maddesine göre genel kamu hizmetlerine yönelik verilen
izinler hariç olmak üzere …” bölümünde, 17. maddeye göre yapılaşma
sınırı olan yüzde 15 oranının bahse konu yerlere uygulanmayacağı
öngörülmektedir.
5. Buna göre, eğitim kurumu ve yurt binasının kendisi yüzde 15’lik
sınıra dahil olsa bile, bunlara ait yan veya tamamlayıcı ihtiyaçları gidermeye
yönelik alanlar bu sınıra dahil olmayacağı anlaşılmaktadır. Somutlaştırmak
gerekirse, sözgelimi, zemin alanı 500 metrekare olan bir yurt binası için
futbol sahası, diğer açık veya kapalı spor tesisleri gibi 6000-7000 metrekare
alana yayılan yerler, sınırlamaya tabi olmaksızın yapılabilecektir. Sınırsız
büyüklükte orman alanının ortadan kaldırılmasına imkan veren, başka bir deyişle
orman alnı içinde adeta küçük bir şehir kurulmasına varabilecek olan bahse konu
düzenlemeler, Anayasa’nın 169. maddesiyle Devlete verilen “ormanların
korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koymak ve
tedbirleri almak” göreviyle bağdaşmamaktadır.
Açıklanan nedenle çoğunluk görüşlerine katılmamaktayım.
Üye
Osman
Alifeyyaz PAKSÜT
|