“Sanığın sevk döneminde ilgili birimlere başvurarak askere gideceğini yada gitmemekte mazeretinin bulunduğunu bildirmemesi karşısında Altınyayla Kaymakamlığı tarafından sanığa idari para cezası verildiği, verilen idari para cezasının kesinleştiği, kesinleşmiş idari para cezasına rağmen sanığın diğer sevk dönemlerinde de ilgili mercilere başvurmadığı, sanığın hazırlıkta vermiş olduğu ifadesinde bakaya kaldığı 2013 Kasım, Şubat 2014, Mayıs 2014 tarihlerinde ailevi durumlardan dolayı celp dönemlerinde orduya katılamadığını ifade ettiği, sanığın kanunda belirtilen nedenler dışında özürsüz olarak bakaya kaldığı gerekçesi ile sanık hakkında kamu davası açıldığı, kovuşturma evresinde yapılan araştırmada sanığın Mebs Okul ve Eğitim Merkezi Komutanlığında askerlik görevini ifa ettiğinin belirlendiği anlaşılmıştır.
10.12.2014 tarihinde çıkartılan 13.12.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6582 sayılı bedelli askerlik kanunu olarak ifade edilen kanunun 1. Maddesinin 5. Fıkrasına göre, " bu madde hükümlerinden yararlanan yükümlüler hakkında saklı, yoklama kaçağı ve bakayadan dolayı idari ve adli soruşturma ve kovuşturma yapılmaz başlatılmış olanlar sona erdirilir ve bu suçlara ilişkin kesinleşmiş idari para cezaları tahsil edilmeyecektir. "
6582 sayılı kanunla getirilen bu hüküm özel af niteliğindedir. Kanun koyucu tarafından bedelli askerlikten faydalanacak kişiler yönünden bu zamana kadar ki yapılan soruşturma ve kovuşturmaların sona erdirileceği, bakaya kalan kişiler yönünden bu hüküm nedeni ile haklarında ceza verilemeyeceği bildirilmiştir.
Anayasanın 72 maddesine göre vatan hizmeti, her Türk'ün hakkı ve ödevidir. Bu hizmeti Silahlı Kuvvetlerde veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağı kanunla düzenlenir. Anayasanın 10. Maddesinde kanun önünde eşitlik ilkesi düzenlenmiştir. Bu maddeye göre herkes dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Anayasa Mahkemesince daha önce bedelli askerlik kanunlarına yönelik anayasaya aykırılık iddiası yerinde bulunmayarak reddedilmiştir.
6582 Sayılı Kanunla iş bu kanundan faydalanarak bedelli askerlik yapacak olanlar için getirtilen özel af niteliğindeki bu hüküm anayasaya aykırıdır. Bedelli askerlik kanunundan faydalanabilecekken askere gidip askerlik görevini ifa eden ancak geçmişte celp dönemlerine katılmadığı için hakkında bakaya suçundan soruşturma ve kovuşturma yapılan kişiler yönünden de bu hükmün uygulanması gerekmektedir. Bu nedenle kanun metnindeki " bu madde hükümlerinden yararlanan yükümlüler hakkında " ifadesi kanun önünde eşitlik ilkesine aykırılık teşkil etmektedir.
Bu ifade anayasa mahkemesi tarafından iptal edilmesi durumunda bu hüküm geçmişte bakaya kalan ve haklarında soruşturma ve kovuşturmaya devam edilen diğer yükümlüler hakkında da uygulanabilecektir. Ancak bu durumda da bu ifadenin iptali halinde yeni bir kanun hükmü ihdas edilmiş olacaktır. Bu nedenle kanun metnindeki bu fıkranın anayasaya aykırı olması nedeni ile tamamının iptali gerekmektedir. Yasal boşluk ise yasa koyucu tarafından giderilebilecektir.
Yerel mahkemelerin anayasaya aykırılık itirazında bulunabilmesi için somut olayda anayasaya aykırı olduğunu değerlendirdiği hükmün iş bu dava dosyasında uygulanabilmesi gerekmektedir. Sanık bedelli askerlik kanununun çıkartıldığı tarih itibari ile bedelli askerlikten faydalanabilecek durumda iken askerlik görevini ifa etmektedir. Kanundaki bu hüküm nedeni ile hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmektedir. Ancak kanundaki bu ifade nedeni ile bu hüküm uygulanamamaktadır. Somut olayda yasa koyucu tarafından çıkartılan bu hükmün bağlantısının bulunması ile uygulanma ihtimali karşısında maddede yer alan bu ifadenin iptali ile metinden çıkartılması için anayasaya aykırılık itirazında bulunulmuştur.
Özel af niteliğindeki bu madde hükmünün yalnızca bedelli askerlik kanunundan faydalanan kişiler yönünden uygulanması hem mutlak eşitlik hem de nisbi eşitlik ilkelerine aykırılık teşkil etmektedir. Asıl olan her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının askerlik görevini yerine getirmesidir. Belli dönemlerde çıkartılan bedelli askerlik kanununun istisnai niteliktedir. Bedelli askerlikten faydalanacak kişiler yönünden getirilen bu affın bu zamana kadar bakaya kalan kişiler yönünden de uygulanması gerekmektedir. Tüm bu açıklamalar ışığında 6582 sayılı yasanın 1. Maddesinde düzenlenen yukarıda ifade edilen fıkranın iptali gerekmektedir.
Talebimizin değerlendirilmeye alınması için gereği bilgilerinize arz olunur.”
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı : 2016/12
Karar Sayısı : 2016/13
Karar Tarihi : 16.3.2016
R.G. Tarih-Sayı : Tebliğ edildi.
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU: 4.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 22. maddesinin;
1- 24.4.2001 tarihli ve 4650 sayılı Kanun'un 13. maddesiyle değiştirilen birinci fıkrasının, 10.9.2014 tarihli ve 6552 sayılı Kanun'un 100. maddesiyle değiştirilen ikinci cümlesinin,
2- 6552 sayılı Kanun'un 100. maddesiyle eklenen üçüncü fıkrasının,
Anayasa'nın 35. maddesine aykırılığı ileri sürülerek iptallerine karar verilmesi talebidir.
OLAY: Davacıya ait taşınmaz üzerinde kamulaştırma sonucu davalı idare lehine tesis edilen irtifak hakkının tapudan terkini talebiyle açılan davada, itiraz konusu kuralların Anayasa'ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptalleri için başvurmuştur.
I- İPTALİ İSTENİLEN KANUN HÜKÜMLERİ
2942 sayılı Kanun'un itiraz konusu kuralların da yer aldığı 22. maddesi şöyledir:
"Vazgeçme, iade ve devir
MADDE 22- (Değişik birinci fıkra: 24/4/2001 - 4650/13 md.) Kamulaştırmanın kesinleşmesinden sonra taşınmaz malların kamulaştırma amacına veya kamu yararına yönelik herhangi bir ihtiyaca tahsisi lüzumu kalmaması halinde, keyfiyet idarece mal sahibi veya mirasçılarına 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre duyurulur. (Değişik ikinci ve üçüncü cümleler: 10/9/2014 - 6552/100 md.). Bu duyurma üzerine mal sahibi veya mirasçıları, kamulaştırma bedelini aldıkları günden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte üç ay içinde ödeyerek taşınmaz malı geri alabilir. İade işleminin kamulaştırmanın ve bedelinin kesinleşmesinden sonra bir yıl içinde gerçekleşmesi hâlinde kamulaştırma bedelinin faizi alınmaz. (Mülga dördüncü cümle: 10/9/2014-6552/100 md.)
(Ek fıkra: 10/9/2014-6552/100 md.) Bu madde hükümlerine göre taşınmaz malı geri almayı kabul etmeyen mal sahibi veya mirasçılarının 23 üncü maddeye göre geri alma hakları da düşer.
(Ek fıkra: 10/9/2014-6552/100 md.) Bu madde hükümleri, kamulaştırmanın kesinleşmesi tarihinden itibaren beş yıl geçmiş olması hâlinde uygulanmaz.
Ancak, kamulaştırılan taşınmaz mala kamulaştırmayı yapan idare dışında başka bir idare, kamulaştırma yoluyla gerçekleştirebileceği bir kamu hizmeti amacıyla istekli olduğu takdirde, yukarıdaki fıkra hükmü uygulanmayarak bu Kanunun 30 uncu veya 1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanununun 23 üncü maddesine göre işlem yapılır. "
II- İLK İNCELEME
1. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü hükümleri uyarınca yapılan ilk inceleme toplantısında, başvuru kararı ve ekleri, Raportör Cengiz ERTEN tarafından hazırlanan ilk inceleme raporu ve itiraz konusu kanun hükümleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
2. Anayasa'nın 152. ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 40. maddelerine göre, mahkemeler, bakmakta oldukları davalarda uygulayacakları kanun ya da kanun hükmünde kararname kurallarını Anayasa'ya aykırı görürler veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varırlarsa, o hükmün iptali için Anayasa Mahkemesine başvurmaya yetkilidirler. Ancak, bu kurallar uyarınca bir mahkemenin Anayasa Mahkemesine başvurabilmesi için elinde yöntemince açılmış ve mahkemenin görevine giren bir davanın bulunması ve iptali istenen kuralların da o davada uygulanacak olması gerekmektedir. Uygulanacak yasa kuralları, davanın değişik evrelerinde ortaya çıkan sorunların çözümünde veya davayı sonuçlandırmada olumlu ya da olumsuz yönde etki yapacak nitelikte bulunan kurallardır.
3. Davacıya ait taşınmaz üzerinde enerji nakil hattı için kamulaştırma yoluyla davalı kurum lehine 13.5.1971 tarihinde irtifak hakkı kurulmuştur. Taşınmaz üzerindeki irtifak hakkının, enerji nakil hattının fiilen kaldırılmış olması nedeniyle, tapudan terkini için dava açılmıştır. Davacı, taşınmaz üzerindeki irtifak hakkının, öncelikle Türk Medeni Kanunu'nun 793. maddesi gereğince, bu maddenin uygulanması kabul edilmediği takdirde ise 2942 sayılı Kanun'un 22. maddesine göre tapudan terkinini talep etmiştir.
4. İtiraz konusu kuralları da içeren 2942 sayılı Kanun'un 22. maddesinin, 6552 sayılı Kanun'un 100. maddesiyle değiştirilen birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarının, 6552 sayılı Kanun'un anılan maddesinin yürürlük tarihi olan 11.9.2014 tarihinden önce gerçekleştirilen kamulaştırma işlemleri hakkında da uygulanacağını öngören aynı Kanun'un geçici 9. maddesi hükmü, Anayasa Mahkemesi'nin 14.5.2015 tarihli ve E.2014/177, K.2015/49 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. Bu karar sonucunda 11.9.2014 tarihinden önce 2942 sayılı Kanun'un 22. maddesi uyarınca tesis edilen kamulaştırma işlemleri hakkında 6552 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanabilmesi olanaksız hale gelmiştir. Bakılmakta olan davada kamulaştırma işlemi 11.9.2014 tarihinden önce gerçekleştiğinden, 2942 sayılı Kanun'un 6552 sayılı Kanunla değişik 22. maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi ve üçüncü fıkrası uygulanacak kural niteliği taşımamaktadır.
5. Açıklanan nedenlerle, itiraz konusu kurallara ilişkin başvurunun Mahkemenin yetkisizliği nedeniyle reddi gerekir.
III- HÜKÜM
4.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 22. maddesinin;
A- 24.4.2001 tarihli ve 4650 sayılı Kanun'un 13. maddesiyle değiştirilen birinci fıkrasının, 10.9.2014 tarihli ve 6552 sayılı Kanun'un 100. maddesiyle değiştirilen ikinci cümlesinin,
B- 6552 sayılı Kanun'un 100. maddesiyle eklenen üçüncü fıkrasının,
itiraz başvurusunda bulunan Mahkemenin bakmakta olduğu davada uygulanma olanağı bulunmadığından, bu cümle ve fıkraya ilişkin başvurunun Mahkemenin yetkisizliği nedeniyle REDDİNE, 16.3.2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkan
Zühtü ARSLAN
Başkanvekili
Burhan ÜSTÜN
Engin YILDIRIM
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
Serruh KALELİ
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
Recep KÖMÜRCÜ
Alparslan ALTAN
Nuri NECİPOĞLU
Hicabi DURSUN
Celal Mümtaz AKINCI
Erdal TERCAN
Muammer TOPAL
M. Emin KUZ
Hasan Tahsin GÖKCAN
Kadir ÖZKAYA
Rıdvan GÜLEÇ