logo
Norm Denetimi Kararları Kullanıcı Kılavuzu

(AYM, E.2011/147, K.2012/152, 11/10/2012, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI 

 

Esas Sayısı : 2011/147

Karar Sayısı : 2012/152

Karar Günü : 11.10.2012

R.G. Tarih-Sayı : 31.12.2013-28868

 

İPTAL DAVASINI AÇAN : Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri Emine Ülker TARHAN ve Muharrem İNCE  ile birlikte 116 milletvekili

İPTAL DAVASININ KONUSU : A- İptal davasıyla ilgili ilk ve esas incelemelerinde, 6216 sayılı Kanun'un 59. ve 60. maddeleri uyarınca Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim KILIÇ'ın reddine,

B- 10.10.2011 günlü, 657 sayılı Orman ve Su İşleri Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname'nin;

1- Tümünün ve ayrı ayrı tüm maddeleri ile eki (1), (2) ve (3) sayılı listelerin,

2- 6. maddesiyle, 29.6.2011 günlü, 645 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin geçici 3. maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümlelerin,

3- 7. maddesiyle 645 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen Geçici Madde 6'nın,

4- 31. maddesi ile 8.1.1986 günlü, 3254 sayılı Meteoroloji Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'a eklenen Geçici Madde 7'nin,

Anayasa'nın Başlangıç'ı ile 2., 6., 7., 8., 10., 11., 36., 87., 91., 123., 125., 128. ve 163. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptallerine ve iptal davası sonuçlanıncaya kadar yürürlüklerinin durdurulmasına karar verilmesi istemidir.

II- YASA METİNLERİ

A- İptali İstenilen Kanun Hükmünde Kararname Kuralları

657 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin iptali istenen kuralları ile eki (1), (2) ve (3) sayılı listeleri şöyledir:

MADDE 1- 29/6/2011 tarihli ve 645 sayılı Orman ve Su İşleri Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bent eklenmiş ve mevcut bentler buna göre teselsül ettirilmiştir.

'g) Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığı.'

MADDE 2- 645 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 9 uncu maddesinin birinci fıkrasına (h) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bent eklenmiş, mevcut bentler buna göre teselsül ettirilmiş ve aynı maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

'ı) İçme ve kullanma suyu arıtma tesislerinin tasarım esaslarını, normlarını ve kriterlerini belirlemek, projeleri onaylamaya yetkili kurum ve kuruluşları tespit etmek, tesisleri işletecek elemanların eğitimlerini temin etmek, sertifikalarını vermek.'

'(2) Kamu kurum ve kuruluşları sahip oldukları su ile ilgili bilgi ve verileri, talep edilmesi halinde, su veri tabanına işlenmek üzere Su Yönetimi Genel Müdürlüğüne vermekle mükelleftir.'

MADDE 3- 645 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye 13 üncü maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.

'Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığı

MADDE 13/A- (1) Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığının görevleri şunlardır:

a) Bakanlık ve bağlı kuruluşların görev alanları ile ilgili konularda yazılı, işitsel ve görsel dokümanların basım ve yayımını sağlamak.

b) Bakanlığın görev alanıyla ilgili her türlü bilgi ve belgeyi toplamak, değerlendirmek, yayımlamak, film, slayt, fotoğraf ve benzeri belgeleri hazırlamak, hazırlatmak, arşiv, dokümantasyon ve kütüphane hizmetlerini yürütmek.

c) İlgili kurum ve kuruluşlarla yayın konusunda işbirliği yapmak.

ç) Bakan tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.'

MADDE 4- 645 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 22 nci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

'(2) Taşra teşkilatında kurulan işletmelerin faaliyet alanları ile ilgili elde edeceği gelirlerin % 20'si Bakanlık merkezindeki Döner Sermaye İşletmesi hesabına aktarılır. Bu gelirler, işletmelerin nakit ihtiyaçlarının ve merkez döner sermaye işletmesinin masraflarının karşılanması için kullanılır.

(3) Taşra teşkilatında yer alan döner sermaye işletmelerinin belirlenecek limit üstü nakitleri merkez döner sermaye işletmesi hesabına aktarılır. Aktarılan bu nakitler ikinci fıkradaki amaçlar için merkez işletme müdürlüğünce değerlendirilir.

(4) İşletmelerin faaliyet alanları, gelirleri, giderleri, merkeze aktarılacak tutarların harcanması ve denetimi ile ilgili hususlar Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.'

MADDE 5- 645 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 2 nci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

'(8) Mülga Çevre ve Orman Bakanlığı bünyesinde yer alan Araştırma ve Geliştirme Dairesi Başkanlığının kullanmakta olduğu her türlü taşınır, taşıt, araç, gereç ve malzeme, yazılı ve elektronik ortamdaki her türlü kayıt ve doküman ile bu birime ait kadro ve pozisyonlarda istihdam edilen personel bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihte hiçbir işleme gerek kalmaksızın Orman Genel Müdürlüğüne devredilmiş sayılır.'

MADDE 6- 645 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına ikinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümleler eklenmiştir.

'Bunlardan Bakanlık Müşaviri kadrolarına atanmış sayılanlar, Bakanlık merkez ve taşra teşkilatında Bakan tarafından belirlenen birimlerde sürekli görevle istihdam edilir. Bu personelin sürekli görevle istihdam edildiği yerle ilgili olarak 10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanununun geçici göreve ilişkin hükümleri uygulanmaz.'

MADDE 7- 645 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

'Naklen atama

GEÇİCİ MADDE 6- (1) Bakanlık, oluşturulacak Komisyon marifetiyle, merkez ve taşra teşkilatı ile bağlı ve ilgili kuruluşları arasında ihtiyaç fazlası olarak tespit edilen personeli, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren sekiz ay içinde kadroları ile birlikte naklen atayabilir. Bu şekilde naklen ataması yapılan personelin yerine aynı unvan ve sayıda, 31/12/2012 tarihine kadar atama yapılamaz.

(2) Nakledilen personele ilişkin kadrolar, kurumun 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki cetvellerin ilgili bölümünden çıkarılmış ve nakledildiği kuruma ait aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin ilgili bölümüne eklenmiş sayılır. Nakil suretiyle yapılacak atamalar, merkezi yönetim bütçe kanununda belirlenen atama sınırlamalarına tabi değildir. Nakledilen personel sayısı, merkezi yönetim bütçe kanununda öngörülen doğrudan atama yapılabilecek sayının hesabında dikkate alınmaz.

(3) İhtiyaç fazlası personelin tespiti, komisyonun oluşumu, çalışma usul ve esasları ile buna ilişkin diğer hususlar Bakanlıkça belirlenir.'

MADDE 8- 645 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvele 'Hizmet Birimleri' başlıklı sütununun 7 nci sırasından sonra gelmek üzere aşağıdaki sıra eklenmiş ve mevcut sıralar buna göre teselsül ettirilmiştir.

'8) Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığı'

MADDE 9- 31/10/1985 tarihli ve 3234 sayılı Orman Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.

'j) İzin ve İrtifak Dairesi Başkanlığı.'

MADDE 10- 3234 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

'd) Orman rejimine alınacak yerlerin kamulaştırma işlemlerini yürütmek,'

MADDE 11- 3234 sayılı Kanuna 14/B maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.

'İzin ve İrtifak Dairesi Başkanlığı

MADDE 14/C- İzin ve İrtifak Dairesi Başkanlığının görevleri şunlardır:

a) Orman sayılan alanlarda verilecek izinlere ait iş ve işlemleri yürütmek,

b) İrtifak hakkı talepleri ile ilgili iş ve işlemleri yürütmek,

c) Genel Müdürlükçe verilecek benzeri görevleri yapmak.'

MADDE 12- 3234 sayılı Kanunun 19 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddenin (d) bendi yürürlükten kaldırılmıştır.

'ç) Bilgi Sistemleri Dairesi Başkanlığı.'

MADDE 13- 3234 sayılı Kanunun 22/A maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 14- 3234 sayılı Kanunun 23 üncü maddesinin başlığı 'Bilgi Sistemleri Dairesi Başkanlığı' şeklinde, birinci fıkrasında yer alan 'Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığının' ibaresi 'Bilgi Sistemleri Dairesi Başkanlığının' şeklinde değiştirilmiş, aynı maddeye (d) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bentler eklenmiş ve mevcut (e) bendi (ğ) bendi olarak teselsül ettirilmiştir.

'e) Genel Müdürlüğün, uydu görüntüleri, hava ve yer fotoğrafları, harita ve koordinat bilgilerine ilişkin işlemlerini yapmak ve yaptırmak,

f) Coğrafi bilgi sistemleri ve uzaktan algılama ile ilgili faaliyetleri yürütmek,

g) Ormancılıkla ilgili haritaların hazırlanmasına ilişkin iş ve işlemleri yapmak veya yaptırmak,'

MADDE 15- 3234 sayılı Kanunun eki (1) sayılı cetvelin 'Hizmet Birimleri' başlıklı sütununa aşağıdaki sıra eklenmiş, 'Yardımcı Birimler' başlıklı sütununun 4 üncü sırası '4) Bilgi Sistemleri Dairesi Başkanlığı' şeklinde değiştirilmiş ve aynı sütunun 5 inci sırası yürürlükten kaldırılmıştır.

'13) İzin ve İrtifak Dairesi Başkanlığı'

MADDE 16- 8/1/1986 tarihli ve 3254 sayılı Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun adı 'Meteoroloji Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun' şeklinde, aynı Kanunun 1, 2, 3, 6, 10, 14, 24, 25, 27, 29, 30, 32/B, 32/D maddelerinde ve 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun eki (I) sayılı cetvelde geçen 'Devlet Meteoroloji İşleri' ibareleri 'Meteoroloji' şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 17- 3254 sayılı Kanunun 7 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

'MADDE 7- Genel Müdürlüğün anahizmet birimleri şunlardır:

a) Tahminler Dairesi Başkanlığı,

b) Gözlem Sistemleri Dairesi Başkanlığı,

c) Meteorolojik Veri İşlem Dairesi Başkanlığı,

d) Araştırma Dairesi Başkanlığı.'

MADDE 18- 3254 sayılı Kanunun 8 inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

'Tahminler Dairesi Başkanlığı

MADDE 8- Tahminler Dairesi Başkanlığının görevleri şunlardır:

a) Meteorolojik gözlemler ve uzaktan algılama ürünleri ile sayısal hava tahmin modellerini kullanarak kara, hava ve deniz ile ilgili meteorolojik tahminleri yapmak, şiddetli meteorolojik hadiselerle ilgili erken uyarılar hazırlamak,

b) Kamu ve özel sektör ile diğer kullanıcıların ihtiyaç duyduğu meteorolojik tahminleri üretmek,

c) Havacılık ve denizcilik sektörünün ihtiyaç duyduğu meteorolojik desteği, ulusal ve uluslararası standartlarda sağlamak,

d) Uluslararası kuruluşlar ile sorumluluk sahasına giren konularda teknik işbirliğini yürütmek,

e) Uzaktan algılama sistemlerinden elde edilen verilerden meteorolojik ürünler üretmek,

f) Sayısal hava tahmin modellerini çalıştırmak,

g) Genel Müdürlükçe verilen benzeri görevleri yapmak.'

MADDE 19- 3254 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

'Gözlem Sistemleri Dairesi Başkanlığı

MADDE 9- Gözlem Sistemleri Dairesi Başkanlığının görevleri şunlardır:

a) Kurulması gereken meteorolojik ölçüm ve gözlem istasyonları ile ilgili planlama yapmak, yerlerini tespit etmek ve bunların kurulumunu yapmak veya yaptırmak, 

b) Uluslararası standartlara uygun olarak yer ve yüksek atmosfer ile deniz ölçüm ve gözlemlerinin yapılmasını ve kontrolünü sağlamak,

c) Meteorolojik ölçüm alet ve cihazların yenilenmesi ve geliştirilmesini sağlamak; imalat, bakım, onarım, ayar ve kalibrasyonlarını yapmak veya yaptırmak,

d) Haberleşme alet ve vericilerinin işletilmesini sağlamak,

e) Uluslararası kuruluşlar ile sorumluluk sahasına giren konularda teknik işbirliğini yürütmek,

f) Genel Müdürlükçe verilen benzeri görevleri yapmak.'

MADDE 20- 3254 sayılı Kanuna 9 uncu maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki maddeler eklenmiştir.

'Meteorolojik Veri İşlem Dairesi Başkanlığı

MADDE 9/A- Meteorolojik Veri İşlem Dairesi Başkanlığının görevleri şunlardır:

a) Yurt içi ve yurt dışı meteorolojik verilerin toplanması, kayıtlarının tutulması, yayımlanması ile arşivlenmesini sağlamak,

b) Gözlem şebekesinden elde edilen verilerin kalite kontrolünü yapmak,

c) Bilgi işlem faaliyetlerini yürütmek, iletişim altyapısını geliştirmek ve sürdürülebilirliğini sağlamak,

d) Uluslararası kuruluşlar ile sorumluluk sahasına giren konularda teknik işbirliğini yürütmek,

e) Genel Müdürlükçe verilen benzeri görevleri yapmak.

Araştırma Dairesi Başkanlığı

MADDE 9/B- Araştırma Dairesi Başkanlığının görevleri şunlardır:

a) Genel Müdürlüğün görev alanına giren meteorolojik karakterli doğal afetler, hidrometeoroloji, deniz ve tarımsal meteoroloji, iklim, iklim değişikliği ve meteoroloji ile ilgili diğer konularda araştırma ve geliştirme çalışmaları yapmak,

b) Ulusal ve uluslararası bilimsel gelişmeleri takip etmek, çalışmalara katılmak, işbirliği ve proje çalışmalarında bulunmak, araştırma projeleri yürütmek ve sonuçlandırmak,

c) Çevresel faaliyetlere yönelik meteorolojik çalışmaları yürütmek ve ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmak,

d) Araştırma ve geliştirme projelerini yapmak veya yaptırmak,

e) Genel Müdürlükçe verilen benzeri görevleri yapmak.'

MADDE 21- 3254 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

'c) Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı.'

MADDE 22- 3254 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan 'tüzükle' ibaresi 'yönetmelikle' şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 23- 3254 sayılı Kanunun 13 üncü maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

'Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı

MADDE 13- Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığının görevleri şunlardır:

a) 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu, 22/12/2005 tarihli ve 5436 sayılı Kanunun 15 inci maddesi ve diğer mevzuatla strateji geliştirme ve mali hizmetler birimlerine verilen görevleri yapmak,

b) Genel Müdürlükçe verilen benzeri görevleri yapmak.'

MADDE 24- 3254 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

'a) İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanlığı,'

MADDE 25- 3254 sayılı Kanunun 15 inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

'İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanlığı

MADDE 15- İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanlığının görevleri şunlardır:

a) Genel Müdürlüğün faaliyetlerine yönelik olarak insan kaynakları politikasını oluşturmak ve planlamak,

b) Genel Müdürlük personelinin atama, disiplin ve özlük işlemlerini yürütmek,

c) Genel Müdürlüğün faaliyet alanları ile ilgili uluslararası eğitim planlarını hazırlamak ve uygulanmasını sağlamak,

d) Genel Müdürlük personelinin hizmet içi eğitim planlarını hazırlamak ve değerlendirmek,

e) Genel Müdürlüğün yayın ve kütüphane işlemlerini yürütmek,

f) Genel Müdürlükçe verilen benzeri görevleri yapmak.'

MADDE 26- 3254 sayılı Kanunun mülga 17 nci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.

'Döner sermaye işletmesi

MADDE 17- 2 nci maddede sayılan görevlerin gerçekleştirilmesinde destek sağlamak üzere Genel Müdürlük bünyesinde döner sermaye işletmesi kurulmuştur. Döner sermaye işletmesi için yirmibeş milyon Türk Lirası sermaye tahsis edilmiştir. Bu miktarı artırmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.

Döner sermaye işletmesinin faaliyet alanları, gelirleri, giderleri ve denetimi ile ilgili hususlar Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.'

MADDE 27- 3254 sayılı Kanunun 26 ncı maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

'Gelirler

MADDE 26- Genel Müdürlük, ürettiği rapor, bülten, rasat, harita ve hava tahminleri gibi her türlü bilgi ve belgeyi kanuni sınırlamalar saklı kalmak kaydıyla bedeli mukabili satabilir. Bu satışlardan elde edilen gelirler ile meteorolojik eğitimlerden ve reklâmlardan elde edilen gelirler, Genel Müdürlük Döner Sermaye Saymanlığı hesabına yatırılmak üzere tahsil edilir.

Genel Müdürlüğün yabancı ülkelere verdiği meteorolojik ürünlerin bedeli ve yabancı ülkelerden aldığı meteorolojik ürünlerin diğer yabancı ülkelere veya yurt içindeki kişi ve kurumlara; yabancı ülkelerin de Genel Müdürlük tarafından üretilen meteorolojik ürünlerinin diğer ülke ve kişilere satışından yıl içinde elde edilecek döviz cinsinden tutarlar, Döner Sermaye İşletmesi adına Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nezdinde açılacak özel hesaba yatırılır. Bu tutarlardan ilgili anlaşmalar gereğince yurt dışı kuruluşlara ödenmesi gereken tutarlar, bu özel hesaptan Genel Müdürlük talimatıyla Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca transfer edilir. Geri kalan tutarlar, Genel Müdürlüğün talimatıyla Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca döviz alış kuru üzerinden Türk Lirasına çevrilerek Genel Müdürlük Döner Sermaye İşletmesinin ilgili hesabına aktarılır.

Genel Müdürlük ile Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü arasında Türk hava sahasından yararlanan kullanıcılara verilen meteorolojik hizmet maliyetlerinin Avrupa Hava Seyrüsefer Emniyeti Teşkilatınca belirlenen usul ve esaslara göre tespit olunacak meteorolojik hizmet katkı payı, yapılacak protokol çerçevesinde Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü tarafından Genel Müdürlük Döner Sermaye İşletmesinin ilgili hesabına yatırılır.'

MADDE 28- 3254 sayılı Kanunun 32/A maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

'Meteoroloji Uzmanlığı

MADDE 32/A- Genel Müdürlük merkez teşkilatında, görev alanına giren konularda çalıştırılmak üzere Meteoroloji Uzmanı ile Meteoroloji Uzman Yardımcısı istihdam edilir.

Meteoroloji Uzman Yardımcılığına atanabilmek için 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinde sayılan genel şartlara ek olarak aşağıdaki şartlar aranır:

a) En az dört yıllık eğitim veren hukuk, siyasal bilgiler, iktisadi ve idari bilimler, iktisat, işletme, mimarlık ve mühendislik fakülteleri ile Genel Müdürlüğün görev alanına giren ve yönetmelikle belirlenen fakültelerden veya bunlara denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen yurt içi veya yurt dışındaki yükseköğretim kurumlarından mezun olmak.

b) Yapılacak yarışma sınavında başarılı olmak.

Meteoroloji Uzman Yardımcılığına atananlar, en az üç yıl çalışmak ve istihdam edildikleri birimlerce belirlenecek konularda hazırlayacakları uzmanlık tezinin, oluşturulacak tez jürisi tarafından kabul edilmesi kaydıyla, yapılacak yeterlik sınavına girmeye hak kazanır. Süresi içinde tezlerini sunmayan veya tezleri kabul edilmeyenlere tezlerini sunmaları veya yeni bir tez hazırlamaları için altı ayı aşmamak üzere ilave süre verilir. Yeterlik sınavında başarılı olanların uzman kadrolarına atanabilmeleri, Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavından asgari (C) düzeyinde veya dil yeterliği bakımından buna denkliği kabul edilen ve uluslararası geçerliliği bulunan başka bir belgeye yeterlik sınavından itibaren en geç iki yıl içinde sahip olma şartına bağlıdır. Sınavda başarılı olamayanlar veya sınava girmeye hak kazandığı halde geçerli mazereti olmaksızın sınav hakkını kullanmayanlara, bir yıl içinde ikinci kez sınav hakkı verilir. Verilen ilave süre içinde tezlerini sunmayan veya ikinci defa hazırladıkları tezleri de kabul edilmeyenler, ikinci sınavda da başarı gösteremeyen veya sınav hakkını kullanmayanlar ile süresi içinde yabancı dil yeterliği şartını yerine getirmeyenler, Meteoroloji Uzman Yardımcısı unvanını kaybeder ve Genel Müdürlükte durumlarına uygun kadrolara atanırlar.

Meteoroloji Uzmanı ile Meteoroloji Uzman Yardımcılarının mesleğe alınmaları, yetiştirilmeleri, yarışma sınavı, tez hazırlama ve yeterlik sınavı ile diğer hususlar yönetmelikle düzenlenir.'

MADDE 29- 3254 sayılı Kanuna 32/D maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.

'Atıflar

MADDE 32/E- Mevzuatta Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğüne yapılan atıflar, Meteoroloji Genel Müdürlüğüne yapılmış sayılır.'

MADDE 30- 3254 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e), (f), (i), (k), (l), (m) ve (n) bentleri ile 29 uncu maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 31- 3254 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir.

'GEÇİCİ MADDE 7- Genel Müdürlük merkez teşkilatında Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcısı, Teftiş Kurulu Başkanı, I. Hukuk Müşaviri, Hava Tahminleri Dairesi Başkanı, Zirai Meteoroloji ve İklim Rasatları Dairesi Başkanı, Araştırma ve Bilgi İşlem Dairesi Başkanı, Strateji Geliştirme Daire Başkanı, Personel Dairesi Başkanı, İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanı kadrolarında bulunanlar ile taşra teşkilatında Bölge Müdürü, Bölge Müdür Yardımcısı, Şube Müdürü, Ankara il merkezinde bulunan Meteoroloji İstasyon Müdürü ve ilçe merkezlerinde bulunan klima istasyonlarının Meteoroloji İstasyon Müdürü kadrolarında bulunanların görevi, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihte sona erer.

Görevi sona erenlerden Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcısı, Teftiş Kurulu Başkanı, I. Hukuk Müşaviri, Hava Tahminleri Dairesi Başkanı, Zirai Meteoroloji ve İklim Rasatları Dairesi Başkanı, Araştırma ve Bilgi İşlem Dairesi Başkanı, Strateji Geliştirme Daire Başkanı, Personel Dairesi Başkanı, İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanı ve Bölge Müdürü kadrolarında bulunanlar bu Kanun Hükmünde Kararnameyle Genel Müdürlük adına ekli (3) sayılı liste ile ihdas edilen Müşavir kadrolarına; Bölge Müdür Yardımcısı, Şube Müdürü ve Meteoroloji İstasyon Müdürü kadrolarında bulunanlar aynı liste ile ihdas edilen Araştırmacı kadrolarına başka bir işleme gerek kalmaksızın bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte atanmış sayılırlar. Bu madde uyarınca ihdas edilen Müşavir ve Araştırmacı kadroları herhangi bir sebeple boşalması halinde hiçbir işleme gerek kalmaksızın iptal edilmiş sayılır.

Bu madde uyarınca atanmış sayılan personelin yeni kadrolarına atanmış sayıldıkları tarih itibarıyla eski kadrolarına ilişkin olarak en son ayda aldıkları sözleşme ücreti, aylık, ek gösterge, ikramiye (bir aya isabet eden net tutarı), her türlü zam ve tazminatları, makam tazminatı, temsil tazminatı, görev tazminatı, ek ücret, ek ödeme ve benzeri adlarla yapılan her türlü ödemelerin (ilgili mevzuatı uyarınca fiili çalışmaya bağlı fazla mesai ücreti hariç) toplam net tutarının (bu tutar sabit bir değer olarak esas alınır); yeni atandıkları kadrolara ilişkin olarak yapılan sözleşme ücreti, aylık, ek gösterge, ikramiye (bir aya isabet eden net tutarı), her türlü zam ve tazminatları, makam tazminatı, temsil tazminatı, görev tazminatı, ek ücret, ek ödeme ve benzeri adlarla yapılan her türlü ödemelerin (ilgili mevzuatı uyarınca fiili çalışmaya bağlı fazla mesai ücreti hariç) toplam net tutarından fazla olması halinde aradaki fark tutarı, herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın fark kapanıncaya kadar ayrıca tazminat olarak ödenir. Atanmış sayıldıkları kadro unvanlarında isteğe bağlı olarak herhangi bir değişiklik olanlarla, kendi istekleriyle başka kurumlara atananlara fark tazminatı ödenmesine son verilir.

Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl süreyle, 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 9 uncu maddesindeki sınırlamalara bağlı olmaksızın boş kadrolarda sınıf, unvan ve derece; dolu kadrolarda derece değişikliği yapmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.

Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünün bölge müdürlükleri kaldırılmıştır. Bu Kanun Hükmünde Kararname uyarınca yeniden kurulacak bölge müdürlüklerinin merkezleri ve bağlı illeri Bakanlar Kurulunca belirleninceye kadar mevcut bölge müdürlükleri görevlerine devam eder.

Bu Kanun Hükmünde Kararname ile yeniden yapılandırılan Meteoroloji Genel Müdürlüğünün teşkilatlanması tamamlanıncaya kadar değişen veya yeni kurulan birimlere verilen görevler ve hizmetler, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünün mevcut birimleri ve personeli eliyle yürütülmeye devam olunur.

GEÇİCİ MADDE 8- Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Döner Sermaye İşletmesinin bütün borç, alacak ve yükümlülükleri bu Kanun Hükmünde Kararname ile kurulan döner sermaye işletmesine devredilir.'

MADDE 32- 3254 sayılı Kanunun eki cetvelin 'Anahizmet Birimleri' başlıklı sütunu aşağıdaki şekilde,

'Danışma ve Denetim Birimleri' başlıklı sütununun 3 üncü sırası

'3. Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı' şeklinde ve 'Yardımcı Birimler' başlıklı sütununun 1 inci sırası '1. İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanlığı' şeklinde değiştirilmiştir.

'Anahizmet Birimleri

1. Tahminler Dairesi Başkanlığı

2. Gözlem Sistemleri Dairesi Başkanlığı

3. Meteorolojik Veri İşlem Dairesi Başkanlığı

4. Araştırma Dairesi Başkanlığı'

  MADDE 33- Ekli (1) sayılı listede yer alan kadrolar iptal edilerek 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin Orman Genel Müdürlüğü ile Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğüne ait bölümlerinden çıkarılmış, Devlet

Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğüne ait bölümü 'Meteoroloji Genel Müdürlüğü' şeklinde değiştirilmiş ve ekli (2) sayılı listede yer alan kadrolar ihdas edilerek aynı cetvelin Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğü ve Meteoroloji Genel Müdürlüğüne ait bölümlerine eklenmiştir.

MADDE 34- 14/6/1935 tarihli ve 2819 sayılı Elektrik İşleri Etüd İdaresi Teşkiline Dair Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

'a) Ülkemizin hidrolik hariç yenilenebilir enerji kaynaklarının değerlendirilmesine yönelik olarak; enerji kaynakları ile ilgili ekonomik olabilecek potansiyelleri belirlemek, yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim tesislerindeki yenilenebilir enerji kullanımına ilişkin gelecek tahminleri üretmek, master plan, fizibilite ve örnek uygulama projeleri hazırlamak, pilot sistemler geliştirmek ve bunları kamu yararına işletmek, tanıtım faaliyetleri yürütmek, ülkemizin yenilenebilir enerji kullanımı ile ilgili durumunu değerlendirmek, mevzuat taslakları hazırlamak, kamu kuruluşlarına ve yerel yönetimlere danışmanlık hizmetleri sunmak.'

MADDE 35- 2819 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının ikinci ve üçüncü cümleleri yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 36- 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 7 nci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan 'Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığınca' ibaresi 'Orman Genel Müdürlüğünce' şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 37- 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun;

a) 36 ncı maddesinin 'ORTAK HÜKÜMLER' bölümünün (A) fıkrasının (11) numaralı bendine 'Orman ve Su İşleri Uzman Yardımcıları,' ibaresinden sonra gelmek üzere 'Meteoroloji Uzman Yardımcıları,' ibaresi; 'Orman ve Su İşleri Uzmanlığına,' ibaresinden sonra gelmek üzere 'Meteoroloji Uzmanlığına,' ibaresi eklenmiştir.

b) 152 nci maddesinin 'II ' Tazminatlar' kısmının 'A ' ÖZEL HİZMET TAZMİNATI' bölümünün (i) bendine 'Orman ve Su İşleri Uzmanları,' ibaresinden sonra gelmek üzere 'Meteoroloji Uzmanları,' ibaresi eklenmiştir.

c) Ekli (I) sayılı Ek Gösterge Cetvelinin 'I ' GENEL İDARE HİZMETLERİ SINIFI' bölümünün (h) bendine 'Orman ve Su İşleri Uzmanları,' ibaresinden sonra gelmek üzere 'Meteoroloji Uzmanları,' ibaresi eklenmiş, 'VIII. MÜLKİ İDARE AMİRLİĞİ HİZMETLERİ SINIFI' bölümünün (a) bendinde yer alan 'Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı,' ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.

ç) Ekli (II) sayılı Ek Gösterge Cetvelinin '5-YARGI KURULUŞLARI, BAĞLI VE İLGİLİ KURULUŞLAR İLE YÜKSEKÖĞRETİM KURULUŞLARINDA' bölümünden 'Meteoroloji Teknik Lisesi Müdürü,' ibaresi çıkarılmıştır.

13/12/1983 tarihli ve 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararname eki (I) sayılı cetvelde yer alan 'Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Uzmanı', 'Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Uzman Yardımcısı' ve 'Meteoroloji İstasyon Müdürü' kadro unvanları sırasıyla 'Meteoroloji Uzmanı', 'Meteoroloji Uzman Yardımcısı' ve 'Meteoroloji Müdürü' şeklinde değiştirilmiştir. Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yayımı tarihinde, 'Meteoroloji İstasyon Müdürü' ve 'Devlet Meteoroloji İşleri Uzmanı' kadrolarında bulunanlar herhangi bir işleme gerek kalmaksızın sırasıyla 'Meteoroloji Müdürü' ve 'Meteoroloji Uzmanı' kadrolarına atanmış sayılırlar.

190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığına ait bölümünde yer alan Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı unvanlı kadronun sınıfı Genel İdare Hizmetleri olarak değiştirilmiştir.

MADDE 38- Bu Kanun Hükmünde Kararname yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 39- Bu Kanun Hükmünde Kararname hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

(1) SAYILI LİSTE

KURUMU: ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

TEŞKİLATI: MERKEZ

İPTAL EDİLEN KADROLARIN

Sınıfı

Unvanı

Derecesi

Serbest Kadro Adedi

Toplam

GİH

Orman Harita ve Uzaktan Algılama Dairesi Başkanı

1

1

1

GİH

Bilgi İşlem Dairesi Başkanı

1

1

1

 

TOPLAM

 

2

2

 

KURUMU  : DEVLET METEOROLOJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

TEŞKİLATI : MERKEZ

İPTAL EDİLEN KADROLARIN

Sınıfı

Unvanı

Derecesi

Serbest Kadro Adedi

Toplam

GİH

Araştırma ve Bilgi İşlem Dairesi Başkanı

1

1

1

GİH

Hava Tahminleri Dairesi Başkanı

1

1

1

GİH

Personel Dairesi Başkanı

1

1

1

GİH

Zirai Meteoroloji ve İklim Rasatları

Dairesi Başkanı

1

1

1

 

TOPLAM

 

4

4

 

KURUMU  : DEVLET METEOROLOJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

TEŞKİLATI : TAŞRA

 

İPTAL EDİLEN KADROLARIN

Sınıfı

Unvanı

Derecesi

Serbest Kadro Adedi

Toplam

GİH

Bölge Müdürü

1

23

23

GİH

Bölge Müdür Yardımcısı

1

23

23

GİH

Şube Müdürü

1

16

16

GİH

Meteoroloji İstasyon Müdürü

1

97

97

GİH

Meteoroloji İstasyon Müdürü

2

7

7

GİH

Meteoroloji İstasyon Müdürü

3

33

33

GİH

Meteoroloji İstasyon Müdürü

5

1

1

 

TOPLAM

 

200

200

 

  (2) SAYILI LİSTE

 

KURUMU: ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI

TEŞKİLATI : MERKEZ

 

İHDAS EDİLEN KADROLARIN

Sınıfı

Unvanı

Derecesi

Serbest Kadro
Adedi

Toplam

GİH

Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanı

1

1

1

GİH

Daire Başkanı

1

3

3

GİH

Şube Müdürü

1

5

5

GİH

Hukuk Müşaviri

5

9

9

GİH

Tercüman

7

3

3

GİH

Programcı

3

1

1

GİH

Programcı

8

5

5

GİH

Şef

3

1

1

GİH

Şef

4

1

1

GİH

Memur

5

1

1

GİH

Bilgisayar İşletmeni

3

1

1

GİH

Bilgisayar İşletmeni

9

1

1

GİH

Bilgisayar İşletmeni

10

1

1

GİH

Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni

5

1

1

SH

Biolog

1

1

1

TH

Şehir Plancısı

5

5

5

TH

İstatistikçi

5

2

2

TH

Ekonomist

8

1

1

TH

Tekniker

8

5

5

TH

Teknisyen

3

1

1

TH

Teknisyen

4

1

1

 

TOPLAM

 

50

50

 

KURUMU  : ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI

TEŞKİLATI : TAŞRA

İHDAS EDİLEN KADROLARIN

Sınıfı

Unvanı

Derecesi

Serbest Kadro
Adedi

Toplam

GİH

Şube Müdürü

1

100

100

AH

Avukat

7

15

15

 

TOPLAM

 

115

115

KURUMU  : ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

TEŞKİLATI : MERKEZ

İHDAS EDİLEN KADROLARIN

 

 Sınıfı

 

 Unvanı

 

Derecesi

Serbest Kadro Adedi

 

Toplam

GİH

İzin ve İrtifak Dairesi Başkanı

1

1

1

GİH

Bilgi Sistemleri Dairesi Başkanı

1

1

1

 

TOPLAM

 

2

2

 

KURUMU  : METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

TEŞKİLATI : MERKEZ

İHDAS EDİLEN KADROLARIN

 Sınıfı

 Unvanı

Derecesi

Serbest Kadro Adedi

Toplam

GİH

 Meteorolojik Veri İşlem Dairesi Başkanı

1

1

1

GİH

 Araştırma Dairesi Başkanı

1

1

1

GİH

 Tahminler Dairesi Başkanı

1

1

1

GİH

 İnsan Kaynakları ve Eğitim DairesiBaşkanı

1

1

1

GİH

 Gözlem Sistemleri Dairesi Başkanı

1

1

1

GİH

 Şube Müdürü

1

6

6

GİH

 Meteoroloji Uzmanı

6

15

15

GİH

 Meteoroloji Uzman Yardımcısı

7

15

15

GİH

 Kameraman

9

2

2

GİH

 Prodüktör

6

2

2

GİH

 Ses Kayıtçısı

6

2

2

GİH

 Spiker

8

4

4

TH

 Grafiker

2

6

6

TH

 Kütüphaneci

7

1

1

 

TOPLAM

 

58

58

 

KURUMU  : METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

TEŞKİLATI : TAŞRA

 

İHDAS EDİLEN KADROLARIN

 Sınıfı

 Unvanı

Derecesi

Serbest Kadro Adedi

Toplam

GİH

 Bölge Müdürü

1

15

15

GİH

 Bölge Müdür Yardımcısı

1

15

15

 

TOPLAM

 

30

30

 

 

KURUMU  : METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

TEŞKİLATI : DÖNER SERMAYE İŞLETMESİ

 

İHDAS EDİLEN KADROLARIN

 Sınıfı

 Unvanı

Derecesi

Serbest Kadro Adedi

Toplam

GİH

 Döner Sermaye İşletme Müdürü

1

1

1

GİH

 Döner Sermaye İşletme Müdür Yardımcısı

1

2

2

GİH

 Şef

3

2

2

 

TOPLAM

 

5

5

 

 (3) SAYILI LİSTE

KURUMU  : METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

TEŞKİLATI : MERKEZ

 

İHDAS EDİLEN KADROLARIN

 Sınıfı

 Unvanı

Derecesi

Serbest Kadro Adedi

Toplam

GİH

 Müşavir

1

35

35

 

TOPLAM

 

35

35

 

KURUMU  : METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

TEŞKİLATI  : TAŞRA

 

İHDAS EDİLEN KADROLARIN

 Sınıfı

 Unvanı

Derecesi

Serbest Kadro Adedi

Toplam

GİH

Araştırmacı

1

149

149

GİH

Araştırmacı

2

2

2

GİH

Araştırmacı

3

20

20

 

TOPLAM

 

171

171

  

B- Dayanılan Anayasa Kuralları

Dava dilekçesinde, Anayasa'nın Başlangıç'ı ile 2., 6., 7., 8., 10., 11., 36., 87., 91., 123., 125., 128. ve 163. maddelerine dayanılmıştır.

III- İLK İNCELEME

A- Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 8. maddesi uyarınca Serruh KALELİ, Alparslan ALTAN, Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Serdar ÖZGÜLDÜR, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Zehra Ayla PERKTAŞ, Recep KÖMÜRCÜ, Burhan ÜSTÜN, Engin YILDIRIM, Nuri NECİPOĞLU, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI ve Erdal TERCAN'ın katılımlarıyla yapılan ilk inceleme toplantılarında öncelikle Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim KILIÇ hakkındaki reddi hâkim talebi görüşülmüştür.

Dava dilekçesinde, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim KILIÇ'ın, kamuoyunda Wikileaks belgeleri olarak bilinen ve bir internet sitesinde yer alan bilgilere göre, 2003 yılında ABD Büyükelçisine Cumhuriyet Halk Partisi aleyhinde bir takım beyanlarda bulunduğu, 25.4.2011 tarihinde Anayasa Mahkemesinin 49. Kuruluş Yıldönümü'nde yaptığı açılış konuşmasında 'Ümit ediyorum ki bu gayret, Anayasa Mahkemesine dava açmak suretiyle sorun çözme kolaycılığını da ortadan kaldıracaktır.' ifadelerine yer verdiği, ayrıca 6223 sayılı Yetki Kanunu'nun iptali istemiyle açılan davada verilen kararda açıklanan görüşünün daha önceki kararlarda yer alan görüşlerinden farklı olduğu, bu nedenlerle Cumhuriyet Halk Partisinin tarafı olduğu davalarda tarafsız olarak karar veremeyeceği ileri sürülerek 6216 sayılı Kanun'un 59. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi ile 60. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca reddi talep edilmiştir.

Hâkimin reddi kurumu, hâkimin tarafsız kalamayacağı şüphesi bulunan bir davaya bakmamasını sağlamaya yönelik olup temel bir hak olan adil yargılanma hakkıyla ilişkilidir. Nitekim, adil yargılanma hakkı tarafsız bir mahkeme önünde yargılanma hakkını da içerir. Bu nedenle, hukukumuzda, hâkimin tarafsız kalamayacağı varsayılan veya tarafsızlığından kuşku duyulabilecek durumlarda ya davaya bakması yasaklanmış ya da taraflarca reddedilebileceği kabul edilmiştir.

6216 sayılı Kanun'un 59. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (d) bendinde, Anayasa Mahkemesi Başkanı ve üyelerinin, istişarî görüş ve düşüncelerini ifade etmiş olduğu dava ve işlere bakamayacakları; 60. maddesinin (1) numaralı fıkrasında, Anayasa Mahkemesi Başkanı ve üyelerinin tarafsız hareket edemeyecekleri kanısını haklı kılan hallerin olduğu iddiası ile reddolunabileceği; (2) numaralı fıkrasında, bu takdirde, Genel Kurul ya da bölümlerde ilgili üye katılmaksızın ret konusu hakkında kesin karar verileceği; (5) numaralı fıkrasında ise ret talebinin kötü niyetle yapıldığının anlaşılması ve esas yönünden kabul edilmemesi hâlinde, talepte bulunanların her birine Mahkemece beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar disiplin para cezası verileceği kurala bağlanmıştır.

Dava dilekçesinde hakimin reddi talebi yönünden dayanılan hususlardan biri Wikileaks belgeleri olarak bilinen belgelerde yer aldığı ileri sürülen bilgilerdir. Ancak bu belgelerin gerçekte var olup olmadığı kanıtlanamadığı gibi, içerdiği bilgilerin doğru olup olmadığı da ortaya konulabilmiş değildir. Aksine, belgelerde ismi geçen birçok kişi gibi Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim KILIÇ tarafından da kamuoyunun bilgisine sunuldukları ilk andan itibaren anılan belgelerde var olduğu ileri sürülen bilgiler açıkça yalanlanmıştır. Ret talebi yönünden dayanılan hususlardan biri olan açılış konuşmasındaki sözler, Türk siyasal yaşamındaki uzlaşma kültürü eksikliğine ve temel siyasal sorunların siyasi arenada çözümü yerine yargı kurumlarına havale edilmesi eğilimine yönelik genel ve kişisel nitelikte bir eleştiri olup somut bir davaya ilişkin herhangi bir görüş veya düşünce içermemektedir. Ret talebine dayanak yapılan hususlardan sonuncusu olan Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim KILIÇ'ın geçmişte kimi dava dosyalarında kullandığı oylar, tamamen hakimin yargısal görevine ilişkindir. Hâkimin geçmişte verdiği kararlar ve kullandığı oyların ret sebebi olarak kabul edilemeyeceği açıktır. Dolayısıyla, dava dilekçesinde hâkimin reddi nedeni olarak ileri sürülen hususlar, Kanun'da düzenlenen davaya bakılması yasak bir hâl veya ret sebebi olarak kabul edilemez.

Öte yandan, her hak gibi hâkimin reddini talep etme hakkının da amacına uygun olarak kullanılması gerekir. Aksi halde hakkın kötüye kullanılması söz konusu olur. Somut dava dosyasında, varlığı ve içerdiği bilgilerin doğruluğu kanıtlanmamış aksine yalanlanmış olan hukuken delil değeri bulunmadığı açık bir takım bilgi ve belgelere, yine ret sebebi olmadığı açık olan hâkimin önceki dava dosyalarında kullandığı oylara dayanılarak ret talebinde bulunulmuş olması, hâkimin reddini talep etme hakkının iyi niyetle ve amacına uygun olarak kullanılmadığını ortaya koymaktadır. Bu nedenle 6216 sayılı Kanun'un 60. maddesinin (5) numaralı fıkrası gereğince ret talebinde bulunanlara takdiren 500 TL disiplin para cezası uygulanmasına karar verilmesi gerekmiştir.

Açıklanan nedenlerle:

1- Hâkimin reddi talebinin esastan REDDİNE, OYBİRLİĞİYLE,

2- Talebin kötü niyetle yapıldığının KABULÜNE ve 6216 sayılı Kanun'un 60. maddesinin (5) numaralı fıkrası gereğince DİSİPLİN PARA CEZASI UYGULANMASINA, Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Osman Alifeyyaz PAKSÜT ile Zehra Ayla PERKTAŞ'ın karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA,

3- Disiplin para cezasının talepte bulunan davacıya verilmesine, Serruh KALELİ, Burhan ÜSTÜN ile Nuri NECİPOĞLU'nun 'Para cezasının talepte bulunanların her birine verilmesi gerektiği' yolundaki karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA,

4- Para cezası miktarının 500 Türk Lirası olarak esas alınmasına, OYBİRLİĞİYLE,

12.1.2012 gününde karar verilmiştir.

B- Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 8. maddesi uyarınca, dosyanın 12.1.2012 gününde yapılan ilk inceleme toplantısında dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine, yürürlüğü durdurma isteminin esas inceleme aşamasında karara bağlanmasına OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.

IV- ESASIN İNCELENMESİ

Dava dilekçesi ve ekleri, Raportör Fatma BABAYİĞİT tarafından hazırlanan işin esasına ilişkin rapor, dava konusu kanun hükmünde kararname kuralları, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

A- Kanun Hükmünde Kararnamelerin Yargısal Denetimi Hakkında Genel Açıklama 

Anayasa'nın 91. maddesinde düzenlenen kanun hükmünde kararnameler, işlevsel yönden yasama işlemi niteliğinde olduğundan yargısal denetimlerinin yapılması görev ve yetkisi Anayasa'nın 148. maddesi ile Anayasa Mahkemesine verilmiştir. Yargısal denetimde kanun hükmünde kararnamenin, öncelikle yetki kanununa sonra da Anayasa'ya uygunluğu sorunlarının çözümlenmesi gerekir. Her ne kadar, Anayasa'nın 148. maddesinde kanun hükmünde kararnamelerin yetki kanunlarına uygunluğunun denetlenmesinden değil, yalnızca Anayasa'ya biçim ve esas bakımlarından uygunluğunun denetlenmesinden söz edilmekte ise de Anayasa'ya uygunluk denetiminin içerisine öncelikle kanun hükmünde kararnamenin yetki kanununa uygunluğunun denetimi de girer. Çünkü Anayasa'da, Bakanlar Kuruluna ancak yetki kanununda belirtilen sınırlar içerisinde kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verilmesi öngörülmüştür. Yetkinin dışına çıkılması, kanun hükmünde kararnameyi Anayasa'ya aykırı duruma getirir.

Dayanaklarını doğrudan doğruya Anayasa'dan alan olağanüstü hal kanun hükmünde kararnamelerinden farklı olarak, olağan dönemlerdeki kanun hükmünde kararnamelerin bir yetki kanununa dayanması zorunludur. Bu nedenle, kanun hükmünde kararnameler ile dayandıkları yetki kanunu arasında çok sıkı bir bağ vardır. Kanun hükmünde kararnamenin yetki kanunu ile olan bağı, kanun hükmünde kararnameyi aynen ya da değiştirerek kabul eden kanun ile kesilir. Kanun hükmünde kararnamenin Anayasa'ya uygun bir yetki kanununa dayanması, geçerliliğinin ön koşuludur. Bir yetki kanununa dayanmadan çıkartılan veya dayandığı yetki kanunu iptal edilen kanun hükmünde kararnamelerin içeriği Anayasa'ya aykırılık oluşturmasa bile bunların Anayasa'ya uygunluğundan söz edilemez.

Kanun hükmünde kararnamelerin Anayasa'ya uygunluk denetimi, kanunların denetiminden farklıdır. Anayasa'nın 11. maddesinde, 'Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz.' denilmektedir. Bu nedenle kanunların denetiminde, onların yalnızca Anayasa kurallarına uygun olup olmadıkları saptanır. Kanun hükmünde kararnameler ise konu, amaç, kapsam ve ilkeleri yönünden hem dayandıkları yetki kanununa hem de Anayasa'ya uygun olmak zorundadırlar.

Anayasa'da kimi konuların kanun hükmünde kararnamelerle düzenlenmesi yasaklanmaktadır. Anayasa'nın 91. maddesinin birinci fıkrasında 'Sıkıyönetim ve olağanüstü haller saklı kalmak üzere, Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile dördüncü bölümde yer alan siyasî haklar ve ödevler...'in kanun hükmünde kararnamelerle düzenlenemeyeceği belirtilmiştir. Bu kural gereğince, Türkiye Büyük Millet Meclisi, 'Bakanlar Kurulu'na ancak kanun hükmünde kararnameyle düzenlenmesi yasaklanmış alana girmeyen konularda kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verebilir.

Anayasa'nın herhangi bir maddesinde kanunla düzenleneceği öngörülen bir konunun, Anayasa'nın 91. maddesinin birinci fıkrasının açıkça yasakladığı hükümler ile ilgili olmadıkça ya da Anayasa'nın 163. maddesinde olduğu gibi kanun hükmünde kararname çıkarılamayacağı açıkça belirtilmedikçe kanun hükmünde kararname ile düzenlenmesi Anayasa'ya aykırılık oluşturmaz.

B- Kanun Hükmünde Kararname'nin Ayrı Ayrı Tüm Maddeleri ile Eki  (1), (2) ve (3) Sayılı Listelerin 6223 Sayılı Yetki Kanunu Kapsamında Olup Olmadığının İncelenmesi

Dava dilekçesinde, KHK'nin ayrı ayrı tüm maddeleri ile (1), (2) ve (3) sayılı listelerin 6223 sayılı Yetki Kanunu kapsamında olmadığı gibi acil, ivedi, önemli ve zorunlu konuları düzenlemediği belirtilerek Anayasa'nın Başlangıç'ı  ile 2., 7., 87., 91., 123. ve 163. maddelerine aykırı oldukları ileri sürülmüştür.

1- KHK'nin 34. ve 35. Maddeleri  

KHK'nin 34. ve 35. maddeleri, 11.10.2011 günlü, 662 sayılı KHK'nin 89. maddesi ile yürürlükten kaldırıldığından, konusu kalmayan bu maddelere ilişkin iptal istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekir.

2-KHK'nin Diğer Kuralları

Anayasa Mahkemesinin 27.10.2011 gün ve E.2011/60, K.2011/147 sayılı kararında, KHK'ların  'ivedilik', 'zorunluluk' ve 'önemlilik' şartlarını taşıması gerektiği yönündeki iddia tartışılmış ve 6223 sayılı Yetki Kanunu'nun Anayasa'ya aykırılığı iddiasına dayalı iptal isteminin reddine karar verildiğinden bu açıdan KHK'nin tümüne yönelik Anayasa'ya aykırılık iddiası dayanaksız kalmıştır.

6223 sayılı Yetki Kanunu'nun amaç ve kapsamını düzenleyen 1. maddesinde Kanun'un amacı, kamu hizmetlerinin düzenli, süratli, etkin, verimli ve ekonomik bir şekilde yürütülmesini sağlamak olarak belirlenmiş ve yetkinin kapsamı iki başlık altında tespit edilmiştir. Yetkinin kapsamına ilk olarak kamu hizmetlerinin bakanlıklar arasındaki dağılımının yeniden belirlenmesi girmektedir. Bu çerçevede gerekli görülmesi halinde yeni bakanlıklar kurulması, var olan bakanlıkların birleştirilmesi, bakanlıkların bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşlarının yeniden belirlenmesi için kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verilmiştir. Bu amaçla; 

1- Mevcut bakanlıkların birleştirilmesine veya kaldırılmasına, yeni bakanlıklar kurulmasına, anılan bakanlıkların bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşlarıyla hiyerarşik ilişkilerine,  

2- Mevcut bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşların bağlılık ve ilgilerinin yeniden belirlenmesine veya bunların mevcut, birleştirilen veya yeni kurulan bakanlıklar bünyesinde hizmet birimi olarak yeniden düzenlenmesine,

3- Mevcut bakanlıklar ile birleştirilen veya yeni kurulan bakanlıkların görev, yetki, teşkilat ve kadrolarının düzenlenmesine, taşrada ve yurt dışında teşkilatlanma esaslarına,

ilişkin kanun hükmünde kararname çıkarılabilecektir.

İkinci olarak, kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen memurlar, işçiler, sözleşmeli personel ile diğer kamu görevlilerinin atanma, nakil, görevlendirilme, seçilme, terfi, yükselme, görevden alınma ve emekliye sevk edilme usul ve esaslarına ilişkin olarak değişiklikler ve yeni düzenlemeler yapılması için kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verilmiştir.

Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde yapılan inceleme sonucunda; KHK'nin, hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilenler ile Anayasa'nın 91. maddesinin birinci fıkrası uyarınca iptal edilen dışında kalan diğer kuralları 6223 sayılı Yetki Kanunu'nun kapsamında kaldığından Anayasa'nın 91. maddesine aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir. 

C- Kanun Hükmünde Kararname'nin Tüm Maddelerinin Anayasa'nın 91. ve 163. Maddeleri Yönünden İncelenmesi

Dava dilekçesinde, KHK'nin ayrı ayrı tüm maddeleri ile eki (1), (2) ve (3) sayılı listelerin  Anayasa'nın 91. maddesinin birinci fıkrasında kanun hükmünde kararnameyle düzenlenmesi yasaklanmış alanlara ilişkin düzenleme içerdiği, bu nedenle  Anayasa'nın Başlangıç'ı  ile 2., 7., 87., 91., 123. ve 163. maddelerine  aykırı oldukları ileri sürülmüştür.

1- KHK'nin 28. Maddesi

KHK'nin 28. maddesiyle Meteoroloji uzmanı ve uzman yardımcısı kadroları ihdas edilmiş; (2) numaralı fıkrasında, Meteoroloji Uzman Yardımcılığı kadrosuna atanabilme koşulları düzenlenmiş; (3) numaralı fıkrasında, Meteoroloji Uzman Yardımcılığından Meteoroloji Uzmanlığına geçiş koşulları belirlenmiş; (4) numaralı fıkrasında ise Meteoroloji Uzmanı ile Meteoroloji Uzman Yardımcılarının mesleğe alınmaları, yetiştirilmeleri, yarışma sınavı, tez hazırlama ve yeterlik sınavı ile diğer hususların yönetmelikle düzenlenmesi öngörülmüştür.

Anayasa'nın 91. maddesinin birinci fıkrasında 'Sıkıyönetim ve olağanüstü haller saklı kalmak üzere, Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile dördüncü bölümde yer alan siyasî haklar ve ödevler...'in kanun hükmünde kararnamelerle düzenlenemeyeceği belirtilmiştir. Öte yandan, Anayasa'nın 'Kamu hizmetlerine girme hakkı' başlıklı 70. maddesinin birinci fıkrasında, her Türk'ün, kamu hizmetlerine girme hakkına sahip olduğu belirtildikten sonra ikinci fıkrasında hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemeyeceği kurala bağlanmıştır. Buna göre, Anayasa'nın 70. maddesinde düzenlenen ve 'Siyasi Haklar ve Ödevler' başlıklı dördüncü bölümünde yer alan kamu hizmetlerine girme hakkına ilişkin olarak kanun hükmünde kararname ile düzenleme yapılması mümkün değildir.

KHK'nin 28. maddesiyle bir kamu hizmeti olan meteoroloji uzman yardımcılığı giriş koşullarının belirlenmiş olması, kamu hizmetine girme hakkına ilişkin bir düzenleme niteliğinde olduğundan kural, Anayasa'nın 91. maddesinin birinci fıkrasına aykırıdır. İptali gerekir.

Serdar ÖZGÜLDÜR ile Burhan ÜSTÜN bu görüşlere değişik gerekçeyle katılmışlardır.

Haşim KILIÇ, Alparslan ALTAN, Recep KÖMÜRCÜ, Engin YILDIRIM, Nuri NECİPOĞLU, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI ile Muammer TOPAL bu görüşe katılmamışlardır.

2- KHK'nin Diğer Kuralları

KHK'nin 28. maddesi ile hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilen 34. ve 35. maddeleri dışında kalan diğer kurallarında, Anayasa'nın 91. maddesinin birinci fıkrası uyarınca kanun hükmünde kararname ile düzenlenmesi yasaklanmış alanlara ilişkin herhangi bir düzenlemeye yer verilmediğinden bu kurallara ilişkin iptal isteminin reddi gerekir.

D- Kanun Hükmünde Kararname'nin İçerik Yönünden İncelenmesi

1- KHK'nin 6. Maddesinin İncelenmesi

Dava dilekçesinde, bakan müşavirlerinin kurum içinde ihtiyaç duyulan hizmetlerde görevlendirilmelerine olanak tanıyan düzenlemenin, kazanılmış hakların ihlali sonucunu doğurduğu belirtilerek kuralın, Anayasa'nın 2., 11. ve 128. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

KHK'nin 6. maddesiyle,  645 sayılı KHK'nin geçici 3. maddesinin birinci fıkrasına ikinci cümlesinden sonra gelmek üzere 'Bunlardan Bakanlık Müşaviri kadrolarına atanmış sayılanlar, Bakanlık merkez ve taşra teşkilatında Bakan tarafından belirlenen birimlerde sürekli görevle istihdam edilir. Bu personelin sürekli görevle istihdam edildiği yerle ilgili olarak 10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanununun geçici göreve ilişkin hükümleri uygulanmaz.' cümleleri eklenmiştir.

645 sayılı KHK'nin 19. maddesinin (1) numaralı fıkrasında, bakanlık müşavirlerinin Bakanlıkta özel önem ve öncelik taşıyan konularda Bakana yardımcı olmak üzere çalıştırılacakları; 3046 sayılı Kanun'un 27. maddesinde ise bakanlık müşavirlerinin Bakanlıklarda, özel önem ve öncelik taşıyan konularda bakanlık makamına yardımcı olmak üzere çalıştırılacakları hükme bağlanmıştır. Söz konusu düzenlemelere göre bakanlık müşavirlerinin görevlerinin, özel önem ve öncelik taşıyan konularda Bakana yardımcı olmak olduğu anlaşılmaktadır.

Dava konusu kuralla, bakanlık müşaviri kadrosunda görev yapan kamu görevlilerinin, özel önem ve öncelik taşıyan konularda Bakana yardımcı olmak dışında, Bakan tarafından uygun görülen merkez ve taşra teşkilatına ait birimlerde çalıştırılmaları olanaklı kılınmıştır. Bakan tarafından uygun görülen merkez ve taşra teşkilâtına ait birimlerde çalıştırılma geçici bir görevlendirme olmayıp kuralda sürekli istihdam edileceği ifade edilmiştir. Doğal olarak sürekli görevle istihdam edilen bu kişilere, 6245 sayılı Harcırah Kanunu'nun geçici göreve ilişkin hükümleri uygulanamayacaktır.

Anayasa'nın 2. maddesinde yer alan hukuk devleti ilkesinin temel gereklerinden birisi kazanılmış haklara saygı gösterilmesidir. Kazanılmış haklara saygı, hukuk güvenliği ilkesinin bir sonucudur.

 Anayasa'nın 128. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan 'Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir.' biçimindeki hüküm uyarınca, kamu görevlilerinin hangi statüde çalıştırılacağı hususu kanun koyucunun takdir yetkisi kapsamındadır. Anayasa'da kanun hükmünde kararnamelerle düzenlenemeyeceği açıkça belirtilen yasak alanlar hariç olmak kaydıyla, yasayla düzenlenmesi gereken konularda kanun hükmünde kararname çıkarılmasına bir engel bulunmadığından, kanun ile yetkili kılınan Bakanlar Kurulu da kanun hükmünde kararnameyle bu konuda düzenleme yapabilir. Kamu görevlilerinin kazanılmış hakları, kişinin bulunduğu statüden doğan, tahakkuk etmiş ve kendisi yönünden kesinleşmiş ve kişisel alacak niteliğine dönüşmüş haklardır.

Çerçevesi kanunla belirlenmek kaydıyla kamu görevlilerinin çalışma koşullarının ve görevlerinin değiştirilmesi her zaman mümkündür. Bu nedenle bir memuriyet kadrosuna bağlanan görevlerde değişiklik yapılması, o kadroda görev yapan memurların kazanılmış haklarının ihlali olarak değerlendirilemez. Diğer bir ifadeyle, kamu görevlileri, atandıkları tarih itibarıyla mevzuatta öngörülen görevlerle sınırlı olarak çalıştırılabilecekleri yolunda bir kazanılmış hakka sahip değillerdir. Dava konusu kuralla, Orman ve Su İşleri Bakanlığı müşavirlerinin çalışma koşullarında ve görevlerinde değişiklik yapılmış olup bu kişilerin bulundukları statülerden doğan, tahakkuk etmiş ve kendileri yönünden kesinleşmiş ve kişisel alacak niteliğine dönüşmüş haklara yönelik bir düzenleme öngörülmediğinden kazanılmış hakların ihlalinden söz edilemez.

 

 Açıklanan nedenlerle, dava konusu kural, Anayasa'nın 2. ve 128. maddelerine aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir.

Fulya KANTARCIOĞLU bu görüşe katılmamıştır.

Kuralın, Anayasa'nın 11. maddesiyle ilgisi görülmemiştir.

2- KHK'nin 7. Maddesinin İncelenmesi

Dava dilekçesinde, naklen atanmaları öngörülen ihtiyaç fazlası personelin tespiti ve bu personelin atanacakları kadrolar yönünden belirsizlik bulunduğu, Komisyon marifetiyle ihtiyaç fazlası personelin belirlenmesinde ve Komisyonun oluşumunda Bakanlığın yetkili kılınmasının yasama yetkisinin devri niteliği taşıdığı, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun atamaya ilişkin kurallarının devre dışı bırakıldığı, atamaya gerekçe olarak gösterilen istihdam fazlası personel ölçütünün gerçeği yansıtmaması nedeniyle yetki saptırması olduğu belirtilerek  kuralın, Anayasa'nın  2., 6., 7., 8. ve 11. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

KHK'nın 7. maddesinin (1) numaralı fıkrasında, Orman ve Su İşleri Bakanlığının, oluşturulacak bir komisyon marifetiyle, merkez ve taşra teşkilatı ile bağlı ve ilgili kuruluşları arasında ihtiyaç fazlası olarak tespit edilen personeli, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren sekiz ay içinde kadroları ile birlikte naklen atayabileceği, bu şekilde naklen atanan personelin yerine aynı unvan ve sayıda 31.12.2012 tarihine kadar atama yapılamayacağı, (2) numaralı fıkrasında nakledilen personele ilişkin kadroların, kurumun 190 sayılı KHK'nin eki cetvellerin ilgili bölümünden çıkarılmış ve nakledildiği kuruma ait aynı KHK'nin ilgili bölümüne eklenmiş sayılacağı ve nakil suretiyle yapılacak atamaların, merkezi yönetim bütçe kanununda belirlenen atama sınırlamalarına tabi olmadığı, nakledilen personel sayısının merkezi yönetim bütçe kanununda öngörülen doğrudan atama yapılabilecek sayının hesabında dikkate alınmayacağı, (3) numaralı fıkrasında da ihtiyaç fazlası personelin tespiti, komisyonun oluşumu, çalışma usul ve esasları ile buna ilişkin diğer hususların Bakanlıkça belirleneceği ifade edilmiştir.

Anayasa'nın 2. maddesinde yer alan hukuk devletinin temel ilkelerinden biri'belirlilik ilkesi'dir. Bu ilkeye göre, yasal düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır ve uygulanabilir olması ayrıca kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesi gerekir.

Anayasa'nın 7. maddesinde ise 'Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez.' hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, Anayasa'da kanun ile düzenlenmesi öngörülen konularda yürütme organına genel ve sınırları belirsiz bir düzenleme yetkisinin verilmesi olanaklı değildir.

648 sayılı KHK ile Çevre ve Orman Bakanlığı kaldırılarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 645 sayılı KHK ile de Orman ve Su İşleri Bakanlığı kurulmuştur. Yeni kurulan bir bakanlığın yapılanması ve bu yapılanma sürecinde ihtiyaç duyulan personelin kadro ve sayılarının belirlenmesi doğaldır. Söz konusu belirleme sonrasında ihtiyaç fazlası personel ortaya çıkması hâlinde ise bu personelin, hizmetlerine ihtiyaç duyulan yerlerde çalıştırılabilmeleri, kamu hizmetinin bir gereğidir.

Dava konusu kuralla, Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatı ile bağlı ve ilgili kuruluşları arasında ihtiyaç fazlası olarak tespit edilen personelin bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren sekiz ay içinde kadroları ile birlikte naklen atanabilecekleri ifade edilmek suretiyle bu atamalar yönünden üç önemli husus belirlenmiştir. Bunlardan ilki, söz konusu personelin naklen atanmaları konusunda idareye takdir yetkisi tanınması, ikincisi atama işleminin belirli tarihe kadar yapılmaması hâlinde daha sonra yapılamaması, üçüncüsü ise bu kişilerin kadrolarının korunarak atanmalarıdır.

Bu çerçevede, ihtiyaç fazlası personelin tespiti, Bakanlar Kurulu tarafından personelinin en iyi tanıyan idareye bırakılmıştır. Bu tespite dayalı olarak naklen atanan personelin, atama işlemini dava konusu yapabilmesine de engel bulunmamaktadır. Naklen atama işlemine karşı açılacak davada idarenin bu konudaki takdir yetkisinin hukuka uygunluğunun denetleneceği tabiidir.

Yeni kurulan Orman ve Su İşleri Bakanlığının ihtiyaç fazlası personelin naklen atanması konusunda çerçevenin Bakanlar Kurulunca belirlenmesinden sonra ihtiyaç fazlası personelin tespitinin idareye bırakılması, yürütme organına genel ve sınırları belirsiz bir düzenleme yetkisinin verilmesi olarak nitelendirilemez ve yasama yetkisinin devri olarak kabul edilemez. Aynı şekilde dava konusu kuralla Komisyonun oluşumu ve Komisyonun çalışma usul ve esaslarının belirlenmesi konularında Bakanlığa verilen yetkinin, Bakanlığın görev alanı içinde hizmete yönelik iç işleyiş işlemi olduğu düşünüldüğünde, ihtiyaç fazlası personelin belirlenmesi konusunda idareye tanınan yetkinin bir uzantısı olduğu anlaşılmakta, gerek konunun uzmanlık gerektirmesi ve gerekse idarenin iç işleyişine yönelik bulunması nedeniyle bunların düzenleyici işlemle kurallaştırılmasında belirlilik ilkesine aykırılıktan bahsedilemeyeceğinden kuralda Anayasa'ya aykırılık bulunmamaktadır.

Öte yandan, dava konusu kuralın naklen atamaya ilişkin 657 sayılı Kanun'da yer alan kurallara aykırılığı ileri sürülmüş ise de bir yasa kuralının bir başka yasa kuralına göre değil, ancak ilgili Anayasa kuralına göre değerlendirilerek denetlenmesi mümkündür. Kanun koymak, değiştirmek, kanunu yürürlükten kaldırmak ve yerindeliğini takdir etmek, tümüyle kanun koyucunun takdir yetkisi içindedir ve kanunlar arasında uyum ve uygunluk kanun koyucu tarafından gözetilmesi gereken hususlardır. Bu nedenle, dava dilekçesinde ileri sürülen gerekçenin Anayasaya uygunluk denetimine esas alınabilmesi olanaklı değildir.

Açıklanan nedenlerle, dava konusu kural Anayasa'nın 2. ve 7. maddelerine aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir.

 

Fulya KANTARCIOĞLU bu görüşe katılmamıştır.

Kuralın, Anayasa'nın 6., 8. ve  11. maddeleriyle ilgisi görülmemiştir.

3- KHK'nin 31. Maddesinin İncelenmesi

Dava dilekçesinde, kuralın kamu yararının gerektirdiği zorunluluk nedeniyle değil, sadece mevcut idarecileri görevden almak ve kadrolaşmak amacıyla getirildiği, bu hükümle görevleri sona erdirilerek müşavir ve araştırmacı unvanlı kadrolara atanan kişilerin ücretleri dondurularak kazanılmış haklarının ihlal edildiği, idari bir işlemle yapılması gereken görevden alma işleminin kanun ile yapıldığı ve bu yolla dava açma hakkının engellendiği, statüleri farklı olan birçok kamu görevlisi arasında hiçbir ayrım gözetilmeksizin tümünün müşavir kadrosuna atanmasının eşitlik ilkesiyle bağdaşmadığı belirtilerek kuralın, Anayasa'nın 2., 10., 36., 123., 125. ve 128. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

Dava konusu kural, Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünde görev yapan bazı üst düzey kamu görevlilerinin bu görevlerinin sona ermesini öngörmekte olup, buna göre Bölge Müdürü ve üstü unvanlı kadrolarda bulunanların müşavir, Bölge Müdür Yardımcısı, Şube Müdürü ve Meteoroloji İstasyon Müdürü kadrolarında bulunanların ise araştırmacı kadrolarına atanmış sayılmaları öngörülmektedir. Bu madde uyarınca ihdas edilen müşavir ile araştırmacı kadrolarının herhangi bir sebeple boşalması halinde hiçbir işleme gerek kalmaksızın iptal edilmiş sayılacakları belirtilmiştir. Diğer taraftan, geçici 7. maddenin (3) numaralı fıkrasıyla müşavir ve araştırmacı kadrolarına atananların eski mali haklarının korunması ve kendi istekleri ile başka kadro veya kurumlara geçenlere fark ödenmesinin sona ermesi öngörülmüştür.

Anayasa'nın 2. maddesindeki 'hukuk devleti' ilkesi gereğince, yasama işlemlerinin kişisel yararları değil kamu yararını gerçekleştirmek amacıyla yapılması zorunludur. Bir kuralın Anayasa'ya aykırılık sorunu çözümlenirken 'kamu yararı' konusunda Anayasa Mahkemesinin yapacağı inceleme yalnızca kanunun kamu yararı amacıyla yapılıp yapılmadığı ile sınırlıdır. Kanun ile kamu yararının gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini denetlemenin anayasa yargısıyla bağdaşmayacağı, bunun kanun koyucunun takdirinde olduğu açıktır.

Dava konusu kuralla, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünün kaldırılan bölge müdürlüklerinin bazı kadrolarında görev yapan kamu görevlilerinin müşavir ve araştırmacı kadrolarına atanmış sayılmalarının öngörülmesi, bölge müdürlüklerinin kaldırılmasına ilişkin düzenlemenin zorunlu sonucudur. Buna göre söz konusu işlemin sebep unsuru, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünün bölge müdürlüklerinin kaldırılması olup yürürlükte bulunan kanunlara dayanılarak ve kamu görevlisinin öznel durumu dikkate alınarak idarece tesis edilen naklen atama işlemlerinden tamamen farklıdır. Söz konusu hukuki ve fiili zorunluluklar nedeniyle kazanılmış haklar korunarak başka kadrolara atama yapılması, kanun koyucunun takdir alanı içindedir.

Anayasa'nın 2. maddesinde yer alan hukuk devleti ilkesinin temel gereklerinden biri kazanılmış haklara saygı gösterilmesidir. Kazanılmış haklara saygı, hukuk güvenliği ilkesinin bir sonucudur. Kazanılmış hak, kişinin bulunduğu statüden doğan, tahakkuk etmiş ve kendisi yönünden kesinleşmiş ve kişisel alacak niteliğine dönüşmüş haktır. Dava konusu kuralda kişilerin bulunduğu statülerden doğan, tahakkuk etmiş ve kendileri yönünden kesinleşmiş ve kişisel alacak niteliğine dönüşmüş haklara yönelik bir düzenleme öngörülmediğinden kazanılmış hakları ihlal eden bir müdahale söz konusu değildir. Bu kişilerin yeni atandıkları kadrodaki mali haklarının (ücret ve özel hizmet tazminatı toplamının), mevcut kadrolarındakine göre daha düşük olması halinde yeni kadrolarındaki gelirlerine eşitleninceye kadar aradaki farkın ödenmesi öngörülmektedir. Bu nedenle maddede sayılan görevlerde bulunanların görevlerine son verilerek aynı dereceli müşavir ve araştırmacı kadrolarına atanmalarını öngören kuralın kazanılmış hakları ihlal ettiği söylenemez.

Kuralın dolaylı şekilde hak arama özgürlüğüyle ilgili olması nedeniyle Anayasa'nın 36. maddesi yönünden de incelemesi yapılmıştır.

Anayasa'nın hak arama hürriyetini düzenleyen 36. maddesinin birinci fıkrasında, 'Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.' denilerek yargı mercilerine davacı ve davalı olarak başvurabilme ve bunun doğal sonucu olarak da iddia, savunma ve adil yargılanma hakkı güvence altına alınmıştır. Dava konusu kurallarla, Orman ve Su İşleri Bakanlığının anılan kadrolarında yapılan değişiklikler, söz konusu unvanların kaldırılması sonucu ortaya çıkan hukuki ve fiili zorunluluklar nedeniyledir. Buna göre söz konusu işlemin sebep unsuru, Orman ve Su İşleri Bakanlığındaki bazı kadroların kaldırılması olup yürürlükte bulunan kanunlara dayanılarak ve kamu görevlisinin öznel durumu dikkate alınarak idarece tesis edilen naklen atama işlemlerinden farklıdır. Genel nitelikte olduğu sonucuna ulaşılan yasal düzenlemeyle oluşturulan bu durumun, sebep unsuru yönünden hukuka uygun olup olmadığının tespitinin anayasal bir sorun olduğu ve bu yöndeki denetimin Anayasa Mahkemesince yapılması gerektiği açıktır. Anılan atama işleminin doğrudan kanunla değil, idari işlemle yapılmasının öngörülmesi durumunda dahi kanunlara uygunluk denetimi yapmakla sınırlı bir yetkiyi haiz olan idari yargı yerlerinin, işlemin sebep unsurunun Anayasa'ya uygun olup olmadığını tartışması ve bu yönde bir denetim yapması mümkün olmadığından bu işlemin doğrudan kanun hükmünde kararnameyle yapılmasının hak arama hürriyetini sınırladığı söylenemez.

Açıklanan nedenlerle kural, Anayasa'nın 2., 36. ve 125. maddelerine aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir.

Fulya KANTARCIOĞLU bu görüşe katılmamıştır.

Kuralın, Anayasa'nın 10., 123. ve 128. maddeleriyle ilgisi görülmemiştir.

V- YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI İSTEMİ

10.10.2011 günlü, 657 sayılı Orman ve Su İşleri Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname'nin;

A) 28. maddesinin yürürlüğünün durdurulması isteminin, koşulları oluşmadığından REDDİNE,

B) 1- Tümüne, 1., 2., 3., 4., 5., 6., 7., 8., 9., 10., 11., 12., 13., 14., 15., 16., 17., 18., 19., 20., 21., 22., 23., 24., 25., 26., 27., 29., 30., 31., 32., 33., 36., 37., 38.,  39. maddelere,  Eki (1), (2) ve (3)  sayılı listelere,

2- İçeriği itibariyle Anayasa'ya aykırılığı ileri sürülen;

a- 6. maddesiyle, 29.6.2011 günlü, 645 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin geçici 3. maddesinin birinci fıkrasına eklenen üçüncü ve dördüncü cümlelere,

b- 7. maddesiyle 645 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen Geçici Madde 6'ya,

c- 31. maddesiyle, 8.1.1986 günlü, 3254 sayılı Meteoroloji Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'a eklenen Geçici Madde 7'ye,

yönelik iptal istemleri, 11.10.2012 günlü, E. 2011/147, K. 2012/152 sayılı kararla reddedildiğinden, bu maddelere, cümlelere ve listelere ilişkin yürürlüğün durdurulması isteminin REDDİNE,

C) 34. ve 35. maddeleri hakkında, 11.10.2012 günlü, E. 2011/147,  K. 2012/152 sayılı kararla karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğinden, bu maddelere ilişkin yürürlüğün durdurulması istemi hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,

11.10.2012 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir. 

VI- İPTAL HÜKMÜNÜN YÜRÜRLÜĞE GİRECEĞİ GÜN SORUNU

Anayasa'nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasında, 'Kanun, kanun hükmünde kararname ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmî Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih, kararın Resmî Gazetede yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez' denilmekte, 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrasında da bu kural tekrarlanmaktadır.

10.10.2011 günlü, 657 sayılı Orman ve Su İşleri Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname'nin 28. maddesinin iptal edilmesi nedeniyle doğacak hukuksal boşluk kamu yararını ihlal edecek nitelikte görüldüğünden, Anayasa'nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasıyla 6216 sayılı Kanun'un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrası gereğince bu maddeye ilişkin iptal hükmünün, kararın Resmî Gazete'de yayımlanmasından başlayarak altı ay sonra yürürlüğe girmesi uygun görülmüştür. 

VII- SONUÇ  

10.10.2011 günlü, 657 sayılı Orman ve Su İşleri Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname'nin;

A) 6.4.2011 günlü, 6223 sayılı Kamu Hizmetlerinin Düzenli, Etkin ve Verimli Bir Şekilde Yürütülmesini Sağlamak Üzere Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Teşkilat, Görev ve Yetkileri ile Kamu Görevlilerine İlişkin Konularda Yetki Kanunu'na yönelik iptal istemi, 27.10.2011 günlü, E. 2011/60, K. 2011/147 sayılı kararla reddedildiğinden, Kararname'nin tümüne yönelik iptal isteminin REDDİNE, OYBİRLİĞİYLE,

B) 1- 1., 2., 3., 4., 5., 6., 7., 8., 9., 10., 11., 12., 13., 14., 15., 16., 17., 18., 19., 20., 21., 22., 23., 24., 25., 26., 27., 29., 30., 31., 32., 33., 36., 37., 38.,  39. maddeleri,  Eki (1), (2) ve (3)  sayılı listeleri, 6223 sayılı Yetki Kanunu kapsamında olduğundan ve Anayasa'nın 91. maddesinin birinci fıkrası uyarınca Anayasa'ya aykırı olmadığından, bu maddelere ve listelere ilişkin iptal isteminin REDDİNE, OYBİRLİĞİYLE,

2- 28. maddesinin Anayasa'nın 91. maddesinin birinci fıkrası ile 70. maddesi uyarınca Anayasa'ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE,  Haşim KILIÇ, Alparslan ALTAN, Recep KÖMÜRCÜ, Engin YILDIRIM, Nuri NECİPOĞLU, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI ile Muammer TOPAL'ın karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA,

3- 34. ve 35. maddeleri, 11.10.2011 günlü, 662 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 89. maddesi ile yürürlükten kaldırıldığından, konusu kalmayan bu maddelere ilişkin iptal istemi hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, OYBİRLİĞİYLE,

C) İçeriği itibariyle Anayasa'ya aykırılığı ileri sürülen; 

1- 6. maddesiyle, 29.6.2011 günlü, 645 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin geçici 3. maddesinin birinci fıkrasına eklenen üçüncü ve dördüncü cümlelerin,

2- 7. maddesiyle 645 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen Geçici Madde 6'nın,

 

3- 31. maddesiyle, 8.1.1986 günlü, 3254 sayılı Meteoroloji Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'a eklenen Geçici Madde 7'nin,

Anayasa'ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDİNE, Fulya KANTARCIOĞLU'nun karşıoyu ve OYÇOKLUĞUYLA,

D) 28. maddesinin iptal edilmesi nedeniyle, Anayasa'nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasıyla 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrası gereğince bu maddeye ilişkin İPTAL HÜKMÜNÜN, KARARIN RESMÎ GAZETE'DE YAYIMLANMASINDAN BAŞLAYARAK ALTI AY SONRA YÜRÜRLÜĞE  GİRMESİNE, OYBİRLİĞİYLE,

11.10.2012 gününde karar verildi.

 

Başkan

Haşim KILIÇ

Başkanvekili

Serruh KALELİ

Başkanvekili

Alparslan ALTAN

 

 

 

Üye

Fulya KANTARCIOĞLU

Üye

Mehmet ERTEN

Üye

Serdar ÖZGÜLDÜR

 

 

 

Üye

Osman Alifeyyaz PAKSÜT

Üye

Zehra Ayla PERKTAŞ

Üye

Recep KÖMÜRCÜ

 

 

 

Üye

Burhan ÜSTÜN

Üye

Engin YILDIRIM

Üye

Nuri NECİPOĞLU

 

 

 

Üye

Hicabi DURSUN

Üye

Celal Mümtaz AKINCI

Üye

Erdal TERCAN

 

 

 

Üye

Muammer TOPAL

Üye

Zühtü ARSLAN

 

 

 

KARŞIOY YAZISI

10.10.2011 günlü, 657 sayılı Orman ve Su İşleri Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname'nin 28. maddesi çoğunluk kararıyla Anayasa'nın 91. maddesine aykırı bulunarak iptal edilmiştir.

657 sayılı KHK'nin 28. maddesiyle Meteoroloji Genel Müdürlüğünün merkez teşkilatında istihdam edilmek üzere meteoroloji uzmanı ve uzman yardımcısı kadroları ihdas edilmiş; (2) numaralı fıkrasında, meteoroloji uzman yardımcılığı kadrosuna atanabilme koşulları düzenlenmiş; (3) numaralı fıkrasında, meteoroloji uzman yardımcılığından meteoroloji uzmanlığına geçiş koşulları belirlenmiş; (4) numaralı fıkrasında ise meteoroloji uzmanı ile meteoroloji uzman yardımcılarının mesleğe alınmaları, yetiştirilmeleri, yarışma sınavı, tez hazırlama ve yeterlik sınavı ile diğer hususların yönetmelikle düzenlenmesi öngörülmüştür.

6223 sayılı Yetki Kanunu'nun 1. maddesinin birinci fıkrasının (a-3) bendinde, Kanun'un amaçlarından birinin kamu hizmetlerinin Bakanlıklar arasındaki dağılımının yeniden belirlenerek, mevcut Bakanlıklar ile birleştirilen veya yeni kurulan Bakanlıkların görev, yetki, teşkilat ve kadrolarının düzenlenmesine, taşrada ve yurt dışında teşkilatlanma esaslarına ilişkin konularda düzenlemelerde bulunmak üzere Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermek olduğu belirtilmiş ve aynı Kanun'un ikinci fıkrasında da ilgili kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılabileceği belirtilmiştir.

657 sayılı KHK'nin iptali istenen kurallarıyla Meteoroloji Genel Müdürlüğü merkez teşkilatında meteoroloji uzmanı ve uzman yardımcılığına atanma koşullarının düzenlenmesi teşkilat ve kadroların belirlenmesine ilişkin bir husus olduğundan Yetki Kanunu'na aykırılık bulunmamaktadır.

  Kamu görevlilerinin kadrolarının ve bu kadrolara atanacak kişilerde bulunması gereken niteliklerin de kanunla düzenlenmesi gerekmektedir. Ancak, kamu görevlisi olarak atanacak kişilerle ilgili tüm ayrıntıların sadece yasayla düzenlenmesi gerektiği ve bu konuda idarî düzenlemeler yapılmasının Anayasa'nın 128. maddesinin ikinci fıkrasına aykırı düşeceği iddiası yerinde değildir. Anayasa'nın bir maddesinin yasayla düzenleneceğini öngördüğü bir konunun, Anayasa'nın 91. maddesinin birinci fıkrasının açıkça yasakladığı hükümler ile doğrudan ilgili olmadıkça, ya da KHK ile düzenlenemeyeceği Anayasa'da özel olarak belirtilmedikçe KHK ile düzenlenmesi Anayasa'ya aykırı değildir.

  Anayasa'nın 70. maddesine göre, 'her Türk kamu hizmetine girme hakkına sahiptir. Hizmete alınmada görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemez'. Maddede Türkiye Cumhuriyeti Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkesin görevin gerektirdiği nitelikler dışında, dil, din, mezhep, renk, siyasi düşünce, cinsiyet ve benzeri ayırım gözetilmeksizin kamu hizmetlerine girme hakkına sahip bulundukları belirtilmiştir. Böylece 'kamu hizmetlerine girme hakkı' siyasi hak ve ödevler kapsamında, vatandaşlık bağına bağlı olarak kullanılabilecek bir hak olarak düzenlenmiştir. Düzenlemenin temel hakka ilişkin niteliği bundan ibarettir. Yoksa, bunun dışında kamu görevlerine giriş, atanma, görev değişikliğine ilişkin tüm düzenleme ve uygulamaların temel hakkın düzenlenmesi ve 91. madde anlamında yasak alan kapsamında görülmesi yerinde değildir.

  Anayasa'nın 91. maddesinin birinci fıkrasında, Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile dördüncü bölümünde yer alan siyasî haklar ve ödevlerin kanun hükmünde kararnamelerle düzenlenemeyeceği belirtilmiştir. Anayasanın belirtilen bölümlerinde birçok temel hak ve özgürlük düzenlenmiş bulunmaktadır. Sözkonusu temel hak ve özgürlüklerin kapsama alanları ve ilgili oldukları hususlar geniş bir biçimde yorumlandığında KHK'lerle yapılacak tüm düzenlemelerin bu hak ve özgürlüklerle bağlantılarının bulunduğu ileri sürülebilecektir. Böyle bir yorumdan hareket edilmesi halinde yasak alan kapsamı oldukça genişleyecek ve KHK ile düzenlenebilecek alan kalmayacaktır. Nitekim Anayasa Mahkemesinin, 6.1.1987 günlü, E:1986/15 ve K:1987/1 sayılı kararında, dolaylı biçimde kişi hak ve özgürlüklerini ilgilendirmeyecek bir düzenleme düşünmenin oldukça güç olduğu, bu nedenle de dolaylı bir ilginin varlığına dayanılarak sonuca gitmenin isabetli sayılamayacağı belirtilmiştir. Buna göre, yasak alanın kapsamının, temel hak ve özgürlüklerle doğrudan ilgili düzenlemeleri kapsayacak, dolaylı olarak ilgili düzenlemeleri ise kapsam dışında bırakacak şekilde belirlenmesi gerekir.

  Anayasa Mahkemesi, 16.5.1989 günlü, E:1989/4 ve K:1989/24 sayılı kararında,  3.11.1988 günlü, 347 sayılı '233 Sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname'nin Genel Müdür olarak atanabilmek için, 'yükseköğrenim görmüş olmak, dört yılı kamuda, altı yılı özel sektörde geçmek şartıyla en az on yıl hizmeti bulunmak, kamu hizmeti bulunmayanlarda ise özel sektörde asgari onbeş yıl çalışmış olmak, Genel müdürlük görevini yerine getirebilecek yetenek, bilgi ve tecrübeye sahip olmak' şartlarını getiren 1. maddesine yönelik iptal istemini reddetmiştir. 

  Anayasa'nın 91. maddesi kapsamına giren alanlarda düzenleme yapılmış olmasından söz edilebilmesi için 91'inci maddede belirtilen hak ve alanlarla ilgili doğrudan bir düzenleme yapılmış olması gerekir.

İptaline karar verilen kurallarda Yetki Kanunu kapsamında Meteoroloji Genel Müdürlüğü merkez teşkilatında meteoroloji uzmanı ve uzman yardımcılığı kadroları oluşturulduğundan, zorunlu olarak bu kadrolara girişin koşulları da düzenlenmiştir. Bu nedenle anılan kuralların Anayasa'nın 91. maddesinde belirtilen yasak alana ilişkin düzenlemeler içerdiğinden söz etmek mümkün değildir.

Belirtilen nedenlerle, itiraz konusu kurallara yönelik iptal isteminin reddine karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle kuralın iptaline yönelik çoğunluk görüşüne katılmadık.

 

Başkan

Haşim KILIÇ

Başkanvekili

Alparslan ALTAN

Üye

Recep KÖMÜRCÜ

 

 

Üye

Engin YILDIRIM

Üye

Nuri NECİPOĞLU

Üye

Hicabi DURSUN

 

 

Üye

Celal Mümtaz AKINCI

Üye

Muammer TOPAL

  

 

KARŞIOY

(Reddi Hakim)

Mahkememize 2011/147 Esas sayısı ile T.B.M.M. üyesi 116 milletvekili tarafından açılan 10.10.2011 tarih ve 657 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin iptali davasın da Anayasa mahkemesi Başkanı Haşim KILIÇ'ın reddi talebi yer almış ise de, dosyanın 12.01.2012 tarihli ilk incelemesinde hakimin reddi talebi esastan reddedilmiş, talebin kötü niyetle yapıldığı oyçokluğu ile kabul edilmiş ise de, bu gibi hallerde uygulanacak para cezasının talepte bulunanlar dışında cezanın SOYUT bir niteleme ile sadece davacıya verilmesi yönündeki çoğunluk görüşüne aşağıdaki nedenler ile katılınmamıştır. 

Reddi hakim talebinin kötü niyetle yapıldığının kabulü halinde, bu kasta yaptırım uygulanması hukuk düzenince makul kabul görmeyen bir fiilin cezalandırılması isteminin gereğidir. Nitekim hukukun temel ilkelerinden bakıldığında HMK'nun 42. maddesi hukuksuz eyleme meşruiyet kazandırmamak için ceza öngörüsünde bulunmuş ve başvuruda bulunanlara bunlar arasında nasıl bir hukuksal ilişki olduğuna bakmaksızın talepte bululanlar yönünden her birinin cezalandırılması gerektiğini ifade etmiştir.

Nitekim genel usul hukuku hükümleri yanında özel nitelik taşıyan 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 60. maddesinin (5) numaralı fıkrasında Anayasa Mahkemesinde yapılacak hakimin reddi taleplerinin kötü niyetle yapıldığının anlaşılması halinde BAŞVURUCULARIN HER BİRİNE disiplin para cezası verileceği hükmü çok açıktır.

Davacılar; Anayasanın 150. maddesince siyasi parti kimliklerine bakılmaksızın kendilerine iptal davası açma hakkı tanınan meclis üye tamsayısının 1/5 oranındaki asgari 110 milletvekilidir. Açılan davaların kabul görebilmesi için alt sınır 110 olup beklenmeyip üstünde olması haline ilişkin bir sınırlama bulunmamaktadır. Nitekim Türkiye Büyük Milet Meclisi tarafından imzalanarak tasdik edilen belge ile görülen bu davayı açanların Meclis üyeleri oldukları teyit edilmiş ve görülen bu davayı da asgari 116 kişinin bir araya gelerek açtığı anlaşılmıştır.

Bir an için dava açma için bir araya gelen iradenin zorunlu bir birliktelik içinde oldukları kabul edilse bile bu beraberlik açılmış davanın mahkemece kabulünün ön şartıdır. Örneğin değişik siyasi gruplardan 140 kişinin bir araya gelmesi ile açılan bir davada dava açan belgeye imza atanlardan 40 kişinin diğer talepler yanında reddi hakim talebinde bulunmamış veya bilahare feragat olmaları halinde görülen davada dava, kalan 100 kişi davacı yönünden 110 kişilik dava açma şartını oluşturmadığı için açılmamış mı sayılacaktır' veya dava tüm diğer talepler yönünden düşmüş mü olacaktır'

Dava açanların iradesi açılmış davanın kabul şartından bağımsız nitelikte olup dava açanlar arasında ki hukuksal ilişkiden kaynaklı bir zorunluluk değildir. Reddi hakim talebinden çekilenler yönünden kötü niyet araştırması yapılamayacak ve para cezası verilemeyecek olması ' talepte bulunan ve bulunmayanlar arasında nasıl bir hukuki tespit yapmayı gerektiriyorsa da dava açıp hakimin reddi talebinde bulunanların bu yöndeki iradesi dava açma için bir araya gelme zorunluluğunda bağımsız bir fikir 'bir irade tezahürüdür.

Dava açanlar, açma yönünden gerekli biçimsel bir zorunluluk, dava konusu talepler yönünden ise ihtiyari bir birliktelik içindedirler. Davacılar arasında şekli bakımından mecburi dava arkadaşlığı vardır.

Mecburi dava arkadaşlığında; dava konusu hukuki ilişkide farklı davranmalarını önleyecek çok sıkı, iştirak halinde bir ortaklık olup, dava arkadaşları aynı şekilde ve birlikte hareket etmek zorundadırlar. İştirak halinde mülkiyet, adi ortaklık, miras şirketi gibi veya ilgililer hakkında tek bir karar verilmesi zorunluluğunu doğuran davalarda davacılar şekli bakımından mecbur dava arkadaşı durumundadırlar ve dava konusu hak ile aralarında zorunlu ilişki vardır.

Özel yasasına tabii olan Anayasa Mahkemesine iptal davası açma şeklinde izah edildiği anlamda dava açan asgari 110 kişinin hukuk usulü nitelemesi ile mecburi dava arkadaşı oldukları söylenemeyecektir. Aralarında şekli bakımından olan bu zorunlu birliktelik nedeniyle dava açma şartı yerine getirildikten sonra dava açanlar yönünden dava açmada asgari sayısal zorunluluk şartının altına düşmedikçe talep konusu haklar yönünden bağımsız ihtiyari davranmalarının önüne geçecek kısıtlayıcı bir hüküm mevzuatta yoktur.

Kaldı ki, davanın konusu, dava açanlar arası şahsa bağlı sıkı bir medeni hukuk ilişkisinden değil Kamu hukukundan doğan ve toplumun tümünü ilgilendiren bir yasa uygulamasının, demokratik toplum öznelerinden Anayasal denetim talebine ilişkin olup bu yönüyle de mecburi dava arkadaşlığı nitelemesinden ayrıldığı düşünülmektedir. 

Aktif süje olan davanın konusu, toplumun tümünü ilgilendiren içerik taşıdığından, pasif süje olan dava açanlar olup, dava açmada birliktelik zorunluluğu içinde iseler de hak,  yetki ve taleplerini hukuka uygun sorumluluk bilinci dahilinde kullanmak zorundadırlar, Aksine davranışın cezalandırılacağının öngörüldüğü hallerde ceza vermenin sınırını adaletle şekillendirilmiş toplumsal yarar düşüncesi oluşturur, ve cezaların önleme iyileştirme amaçları da göz önüne alınarak adaletli bir ölçü içinde biçimlenir. Hedef cezanın yaratacağı korkutuculuk ve caydırıcılıktan toplum adına yararlanma ilkesidir.

Ceza önlemi kimi suçlardan, niteliği, işleme biçimi, Devlet için zarar alanı, SUÇTAN ZARAR GÖRENİN KİMLİĞİ vb nedenler ile farklı düzenlemeler içerebilir.

 

Başkanvekili

Serruh KALELİ

 

  

KARŞIOY GEREKÇESİ

10.10.2011 günlü, 657 sayılı KHK'nin iptal istemi reddedilen kurallarının idarenin KHK'ler konusundaki yetkisinin sınırlı olup, yasama yetkisinin devredilmezliği ilkesiyle bağdaşmayacak biçimde geniş bir düzenleme yetkisi kullanamayacağına ilişkin 2011/113 esas sayılı karardaki karşıoy gerekçesi doğrultusunda iptali gerektiği düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılmıyorum.

 

Üye

Fulya KANTARCIOĞLU

 

 

KARŞIOY GEREKÇESİ

(Reddi Hakim)

6216 sayılı Kanun'un 60. maddesinin (5) numaralı fıkrasında ret talebinin 'kötü niyetle yapıldığının anlaşılması' ve 'esas yönünden kabul edilmemesi' hâlinde, 'disiplin para cezası' verileceği öngörülmekte, (6) numaralı fıkrasında da ret talebinin 'açıkça' kötüye kullanıldığının tespiti aranmaktadır.

Söz konusu kurallar uyarınca disiplin para cezasına hükmedilebilmesi için, ret talebinin kötü niyetle yapılması ve ret talebi olarak gösterilen sebeplerin esastan kabul edilmemesi şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.

Bu şartlardan birinin gerçekleşmesi disiplin para cezası verilebilmesi için yeterli olamayacağı gibi ret talebinin açıkça kötüye kullanıldığının da tespit edilmesi gerekmektedir.

Davacı ret sebeplerini,

- Kamuoyunda 'WikiLeaks Belgeleri' olarak bilinen belgelere göre, 2003 yılında ABD Büyükelçisine Cumhuriyet Halk Partisi aleyhinde bir takım beyanlarda bulunduğu iddiası,

'Ümit ediyorum ki bu gayret, Anayasa Mahkemesine dava açmak suretiyle sorun çözme kolaycılığını da ortadan kaldıracaktır' biçimindeki 25 Nisan 2011 tarihli konuşma metninden yapılan alıntı,

ve bunları pekiştiren

- 6223 sayılı Yetki Kanunu'nun iptali başvurusunda istikrar kazanmış görüşünden vazgeçerek iptal isteminin reddi yönünde kullandığı oy,

olarak gösterdikten sonra, bu sebeplerin Cumhuriyet Halk Partisi'nin tarafı olduğu davalarda, reddedilenin tarafsız davranamayacağına ilişkin kuşkulara neden olduğunu ileri sürmüştür.

İleri sürülen bu iddia, 6216 sayılı Kanun'un 60. maddesinin (1) numaralı fıkrası çerçevesinde incelenerek, söz konusu sebeplerin tarafsız hareket edemeyeceği kanısını haklı kılan hâl kapsamında olmadığı düşüncesiyle Davacının ret talebi esastan reddedilmiştir.

Ret talebinin esastan reddedilmiş olması, talebin kötü niyetle yapıldığı anlamını taşımayacağı gibi salt reddedilme nedeniyle disiplin para cezası verilemeyeceği de açıktır. Disiplin para cezası verilebilmesi için kanunun tanıdığı bu hakkın açıkça kötüye kullanıldığının (kötü niyetle yapıldığının)  tespit edilmesi gerekmektedir.

Ret talebinin, kimi internet sitelerinden elde edilebilmesi mümkün olan ret sebeplerine dayanması, belirtilen ret sebeplerinin içerikleri, ret talebinin sunuluş biçimi, anlatım düzeni ve yargılama sürecindeki ileri sürülüş zamanı, Davacı tarafından açılan ve ret taleplerini de içeren diğer iptal davalarının konuları arasındaki benzerlik ve bu iptal başvurularındaki ret taleplerinin başvuru yönteminin ve ret sebeplerinin ayırımsız aynı olması dikkatle incelendiğinde, ret talebi başvurusunun, kanunun tanıdığı bir hakkın kanuni sınırlar içinde kullanıldığını ve yargılamanın düzenli biçimde işleyişini önlemek ve kamu düzenini bozmak gibi bir amaç taşımadığını, dolayısıyla da bu hakkın açıkça kötüye kullanılmadığını göstermektedir.

Açıklanan nedenle Davacıya disiplin para cezası verilmesi yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum.

 

Üye

Mehmet ERTEN

 

 

DEĞİŞİK GEREKÇE

6.4.2011 günlü, 6223 sayılı Yetki Kanunu'nun 1. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi 'Kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen memurlar, işçiler, sözleşmeli personel ile diğer kamu görevlilerinin çalışmalarında etkinliği arttırmak üzere, bunların atanma, nakil, görevlendirme, seçilme, terfi, yükselme, görevden alınma ve emekliye sevk edilme usul ve esaslarına' ilişkin konularda düzenlemelerde bulunmak üzere, Bakanlar Kurulu'na Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisi vermektedir. 657 sayılı KHK'nin 28. maddesi memuriyet statüsüne alınmaya ilişkin bir düzenleme niteliğindedir. Oysa, yukarıda ifade edildiği üzere, 6223 sayılı Yetki Kanunu'nun belirtilen hükmü salt 'istihdam edilen' kamu görevlileri bakımından bir düzenleme yapılabilmesi konusunda yetki vermektedir. Diğer bir deyişle, sözkonusu kural Yetki Kanunu kapsamı dışında kalmakta ve bu mahiyeti itibariyle de Anayasa'nın 91. maddesine aykırı düşmektedir.

Açıklanan nedenle, anılan maddenin iptaline bu gerekçeyle katılıyoruz.

 

Üye

Serdar ÖZGÜLDÜR

Üye

Burhan ÜSTÜN

 

 

KARŞIOY YAZISI

(Reddi Hakim)

İptal davasını açan Parti tarafından Başkan Haşim KILIÇ'ın reddi talebinin kötü niyetle yapıldığına ve 6216 sayılı Kanun'un 60. maddesinin (5) numaralı fıkrası gereğince disiplin para cezası uygulanmasına ilişkin çoğunluk kararına aşağıdaki nedenlerle katılmıyorum:

6216 sayılı Kanun'un 60. maddesinin (5) numaralı fıkrasında 'Ret talebinin kötü niyetle yapıldığının anlaşılması ve esas yönünden kabul edilmemesi halinde, talepte bulunanların her birine Mahkemece beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar disiplin para cezası verilir' denilmiş; (6) numaralı fıkrasında 'Bu Kanun anlamında disiplin para cezasından maksat, bireysel başvuru hakkını veya ret talebini açıkça kötüye kullandığı tespit edilen başvurucular aleyhine verilen ' para cezası' olduğu belirtilmiştir. Buna göre para cezası verilebilmesi için öncelikle talebin esastan reddedilmesi gerekli olmakla birlikte yeterli değildir. Talepte kötü niyet olup olmadığı talebin yerinde olup olmadığı hususundan bağımsız olarak ayrıca incelenecek, varlığı açıkça saptanmışsa kötü niyete ilişkin para cezasına hükmedilebilecektir.

Reddi hakim talep etme hakkı Anayasa'nın 36. maddesinde yer alan hak arama hürriyetinin ve adil yargılanma hakkının gereğince kullanılmasını güvence altına alan bir hukuk müessesesidir. Temel hakların kötüye kullanılması gerekçesi, çoğu kez hakkın özüne dokunacak nitelikte kısıtlayıcı düşüncelere yönelebildiğinden, ihtiyatla kullanılmalı ve ancak açık, nesnel koşulların oluşması halinde başvurulmalıdır. Bu nedenle reddi hakim talepleri yönünden de kötü niyetin varlığı açık, somut ve nesnel delillere dayanmalıdır. Talebin gerekçelerinin yetersiz olması, davacının daha önce de benzeri nitelikte, kabul edilmeyen taleplerde bulunması, davacının mahkemeye ve hakime karşı itimatsızlığının bilinmesi, tek başına kötü niyetin kanıtlarını oluşturamazlar.

Olayda davacının reddi hakim talebinde bulunmasının kendi açısından hassasiyet yaratan bazı beyan ve olgulara dayandığı, bu bağlamda:

- Başkan Haşim KILIÇ'ın aleni bir konuşmada kullandığı ifadeler siyaset alanına giren eleştirilerdir. İyi işleyen demokrasilerde yüksek yargı başkanlarının siyaset alanına yönelik, ifade özgürlüğü kapsamında da olsa, yorum veya değerlendirme yapmaları olağan değildir. Öte yandan, Anayasa'nın 150. maddesine göre iptal davası açma hakkı Cumhurbaşkanına, iktidar ve ana muhalefet partisi Meclis gruplarına ve TBMM üye tamsayısının en az beşte biri tutarındaki üyelere ait olup, bunlardan Cumhurbaşkanının dava açması uygulamasına uzun süredir rastlanmadığı, iktidar partisinin dava açtığının ise hiç görülmediği bilinmektedir. Bu durumda eleştirinin hedefinin ana muhalefet partisi olduğu açıktır. 

- WIKILEAKS belgeleri her ne kadar hukuki bir işleme veya karara esas alınabilecek nitelikte değillerse de bunlarda geçen anlatımların davalı partide menfi yönde sübjektif kanaat veya kuşku uyandırmaya elverişli oldukları anlaşılmaktadır.

Başkan Haşim KILIÇ'ın derdest olan davada tarafsız hareket edemeyeceği yönünde somut bir ret nedeni bulunmamakla birlikte Sayın Başkan'dan kaynaklanan nedenlerle davacıda bir hassasiyet doğmuş olduğu, dosyadaki evraktan anlaşılmaktadır. Bu nedenle olayda açıkça kötü niyet bulunduğu söylenemez. Para cezasına hükmedilmemesi gerekir.

 

Üye

Osman Alifeyyaz PAKSÜT

 

KARŞIOY GEREKÇESİ

(Reddi Hakim)

6216 sayılı Kanun'un 60. maddesinin (5) numaralı fıkrasında red talebinin 'kötü niyetle yapıldığının anlaşılması' ve 'esas yönünden kabul edilmemesi' halinde talepte bulunanların her birine beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar 'disiplin para cezası' verileceği düzenlenmiştir. Aynı maddenin (6) numaralı fıkrasında ise, bu Kanun anlamında disiplin para cezasının bireysel başvuru hakkını veya red talebini 'açıkça kötüye kullandığı' tesbit edilen başvurucular aleyhine verilen para cezası olduğu belirtilmiştir.

Görüldüğü gibi disiplin para cezasına hükmedilebilmesi için red talebinin kötü niyetle yapılması (açıkça kötüye kullanılması) ve talebin esastan kabul edilmemesi koşullarının birlikte bulunması gerekmektedir.

Bu durumda  her somut olayda olayın özelliğine göre 'hakimin reddi talebinin kötü niyetle yapıldığı' hususu mahkemece takdir edilecektir.

Davada, davacının hakimin reddi talebinin reddedildiği açıktır. Ancak dosyanın incelenmesinden bu talebin kötü niyetle yapıldığı  konusunda herhangi bir belge ve bilgi bulunmadığı anlaşılmaktadır.

Açıklanan nedenle kararın 'hakimin reddi talebinin kötü niyetle yapıldığının kabulü ile talepte bulunanlar  hakkında disiplin para cezası uygulanması' yolundaki kısmına katılmıyorum.

 

 

Üye

Zehra Ayla PERKTAŞ

 

 

 

 

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Dönemi 1982
Karar No 2012/152
Esas No 2011/147
İlk İnceleme Tarihi 12/01/2012
Karar Tarihi 11/10/2012
Künye (AYM, E.2011/147, K.2012/152, 11/10/2012, § …)    
Dosya Sonucu (Karar Türü) Esas - İptal
Başvuru Türü İptal
Başvuran (Genel) - Başvuran (Özel) TBMM Milletvekilleri - Milletvekilleri
Resmi Gazete 31/12/2013 - 28868
Karşı Oy Var
Farklı/Ek Gerekçe Var
Kararın Yürürlüğünde Erteleme Var
Üyeler Haşim KILIÇ
Serruh KALELİ
Alparslan ALTAN
Fulya KANTARCIOĞLU
Mehmet ERTEN
Serdar ÖZGÜLDÜR
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
Zehra Ayla PERKTAŞ
Recep KÖMÜRCÜ
Burhan ÜSTÜN
Engin YILDIRIM
Nuri NECİPOĞLU
Hicabi DURSUN
Celal Mümtaz AKINCI
Erdal TERCAN
Muammer TOPAL
Zühtü ARSLAN
Raportör Fatma BABAYİĞİT

II. İNCELEME SONUÇLARI


2819 Elektrik İşleri Etüd İdaresi Teşkiline Dair Kanun 2/1-a Esas - Karar Verilmesine/İncelenmesine Yer Olmadığı Normun yürürlükten kaldırılmış / kaldırılacak olması 1982/91 , 1982/163 yok
4/1 Esas - Karar Verilmesine/İncelenmesine Yer Olmadığı Normun yürürlükten kaldırılmış / kaldırılacak olması yok yok
645 Orman ve Su İşleri Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname 6/1-g Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk yok yok
9 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
13 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
22 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
Geçici 2 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
Geçici 3 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
Geçici 6 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
Ek I Sayılı Cetvel Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
3234 Orman Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun 6/1-j Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
8/1-D Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
14/C Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
19/1-ç Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
22/A Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
23/1 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
Ek 1 Sayılı Cetvel Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
3254 Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunu başlık Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
1 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
2 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
3 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
6 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
7 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
8 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk yok
9 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
9A Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
10 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
10/1-c Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
11 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
13 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
14 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
14/1-a Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
15 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
Mülga 17 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
24 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
26 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
27 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
29 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
30 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
32/a Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
32/b Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
32/D Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
32/E Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
16 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
29 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
Geçici 7 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
Geçici 8 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
Ek cetvel Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
657 Orman ve Su İşleri Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname 33 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
6831 Orman Kanunu 7/3 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
657 Devlet Memurları Kanunu 36/A-11 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
152/II-A-i Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
Ekli I sayılı Ek Gösterge Cetveli Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
Ekli II sayılı Ek Gösterge Cetveli Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
190 Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararname Ek I Sayılı Cetvel Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
657 Orman ve Su İşleri Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname 38 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
39 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
28 Esas - İptal Anayasaya esas yönünden aykırılık 1982/91 6 ay
diğer hükümler Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
645 Orman ve Su İşleri Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname Geçici 3 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 , 1982/70 yok
Geçici 6 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
3254 Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunu Geçici 7 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/2 , 1982/128 yok
657 Orman ve Su İşleri Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname 34 Esas - Karar Verilmesine/İncelenmesine Yer Olmadığı Normun yürürlükten kaldırılmış / kaldırılacak olması 1982/2 , 1982/7 yok
35 Esas - Karar Verilmesine/İncelenmesine Yer Olmadığı Normun yürürlükten kaldırılmış / kaldırılacak olması 1982/2 , 1982/36 , 1982/125 yok
1 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk yok yok
2 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk yok yok
3 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
4 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
5 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
6 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
7 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
8 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
9 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
10 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
11 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
12 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
13 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
14 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
15 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
16 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
16 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
17 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
18 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
19 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
20 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
21 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
22 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
23 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
24 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
25 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
26 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
27 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
28 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
29 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
30 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
30 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
31 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
31 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
32 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
36 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
37 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
37 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
37 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
37 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
37 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
6 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
7 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/91 yok
31 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/2 , 1982/128 yok

T.C. Anayasa Mahkemesi