ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı : 2006/120
Karar Sayısı : 2009/151
Karar Günü : 5.11.2009
R.G Tarih-Sayı :
15.04.2010-27553
İPTAL DAVASINI AÇAN:Türkiye Büyük Millet Meclisi
Üyesi Kemal ANADOL ve Haluk KOÇ ile Birlikte 118 Milletvekili
İPTAL DAVASININ KONUSU:1.7.2006 günlü, 5538 sayılı
Bütçe Kanunlarında Yer Alan Bazı Hükümlerin İlgili Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelere Eklenmesi ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 35. maddesi ile 2.9.1983 günlü, 78 sayılı
Yükseköğretim Kurumları Öğretim Elemanlarının Kadroları Hakkında Kanun Hükmünde
Kararname'ye eklenen Ek Madde 8'in Anayasa'nın 2., 6., 7., 8., 11., 130. ve
131. maddelerine aykırılığı savıyla iptaline ve yürürlüğünün durdurulmasına
karar verilmesi istemidir.
II- YASA METİNLERİ
A- İptali İstenilen Yasa Kuralı
5538 sayılı Yasa'nın 35. maddesi ile 78 sayılı Yükseköğretim
Kurumları Öğretim Elemanlarının Kadroları Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'ye
eklenen Ek Madde 8 dava tarihi itibarıyla şöyledir:
'Ekli cetvelde yer alan öğretim görevlisi, okutman, araştırma görevlisi,
uzman, çevirici ve eğitim-öğretim planlamacısı kadrolarına; açıktan veya
öğretim elemanı dışındaki kadrolardan naklen atanabilmek için Öğrenci Seçme ve
Yerleştirme Merkezi tarafından yapılacak merkezî sınavda 100 puan üzerinden en
az 70 puan almak ve bu sınavı müteakip yükseköğretim kurumlarınca yapılacak
giriş sınavında başarılı olmak şarttır. Ancak, doktorasını tamamlamış
bulunanlar için merkezi sınava, Tıpta Uzmanlık Tüzüğü hükümlerine göre uzmanlık
eğitimine alınanlar için merkezi sınav ve giriş sınavlarına katılma şartı
aranmaz. Merkezi sınav ile giriş sınavlarının yapılması, sınavlara
katılabilecekler ve diğer hususlara ilişkin esas ve usuller Yükseköğretim
Kurulunca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.'
B- Dayanılan Anayasa Kuralları
Dava dilekçesinde, Anayasa'nın 2., 6., 7., 8., 11., 130. ve 131.
maddelerine dayanılmıştır.
III- İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 8. maddesi gereğince, Tülay TUĞCU,
Haşim KILIÇ, Sacit ADALI, Fulya KANTARCIOĞLU, Ahmet AKYALÇIN, Mehmet ERTEN, Mustafa
YILDIRIM, Cafer ŞAT, Ali GÜZEL, Şevket APALAK ve Osman Alifeyyaz PAKSÜT'ün
katılımıyla 27.9.2006 gününde yapılan ilk inceleme toplantısında dosyada
eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine oybirliğiyle karar
verilmiştir.
IV- YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI İSTEMİ
5538 sayılı Yasa'nın 35. maddesi ile 78 sayılı Yükseköğretim
Kurumları Öğretim Elemanlarının Kadroları Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'ye
eklenen Ek Madde 8'in yürürlüğünün durdurulması isteminin, koşulları
oluşmadığından REDDİNE, 27.9.2006 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
V- ESASIN İNCELENMESİ
Dava dilekçesi ve ekleri, işin esasına ilişkin rapor, iptali
istenilen Yasa kuralı, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile
diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
A- Ek 8. Maddenin Birinci Tümcesinin İncelenmesi
Dava dilekçesinde, Yükseköğretim Kurumları öğretim görevlisi,
okutman, araştırma görevlisi, uzman, çevirici ve eğitim öğretim planlamacısı
kadrolarına açıktan veya naklen atanabilmek için merkezi sınav sistemi
getirildiği, getirilen merkezi sınav sisteminin mesleki ve teknik
yükseköğretimi olumsuz olarak etkiyeceği, bunun sonucunda belirli bir meslekte
deneyim kazanmış olan kişilerin meslek yüksek okullarına atanma koşullarının
zorlaştığı, bu durumda getirilen bu kuralda kamu yararı bulunmadığı, bu
nedenlerle Anayasa'nın 2. ve 11. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
İptal konusu maddenin birinci tümcesinde, 78 sayılı Kanun Hükmünde
Kararname'ye ekli cetvelde yer alan öğretim görevlisi, okutman, araştırma
görevlisi, uzman, çevirici ve eğitim-öğretim planlamacısı kadrolarına, açıktan
veya öğretim elemanı dışındaki kadrolardan naklen atanabilmek için Öğrenci
Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından yapılacak merkezi sınavda 100 puan
üzerinden en az 70 puan almak ve bu sınavı müteakip yükseköğretim kurumlarınca
yapılacak giriş sınavında başarılı olmanın şart olduğu belirtilmiştir.
Anayasa'nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan
haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve
işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu
geliştirerek sürdüren, Anayasa'ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku
tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve yasalarla kendini bağlı sayan,
yargı denetimine açık, Anayasa'nın ve yasaların üstünde yasa koyucunun da
bozamayacağı temel hukuk ilkeleri bulunduğu bilincinde olan devlettir. Hukuk
devletinde yasa koyucu, Anayasa kurallarına bağlı olmak koşuluyla ihtiyaç
duyduğu düzenlemeyi yapma yetkisine sahiptir.
Yükseköğretim kurumlarının çeşitli kadrolarında çalıştırılacak
olan kişilerin temel bilgilerinin ölçülebilmesi, asgari düzeylerinin
belirlenebilmesi ve bu kurumlarda birliğin sağlanabilmesi için merkezi bir
sınav öngörüldüğü anlaşılmaktadır. Bu sınav yasada belirtilen istisnalar dışında
öğretim elamanlığına atanacak olan herkese uygulanacaktır. Anayasa'nın 130.
maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre öğretim elemanlarının atanmalarının ve
öğretim düzeylerinin yasayla düzenlenmesi gerekmektedir. Gerek yasakoyucunun
genel düzenleme yapma konusundaki yetkisi, gerekse de yükseköğretim
kurumlarındaki öğretim elemanlarının atanma koşullarının ve öğretim
düzeylerinin yasayla düzenlemesi zorunluluğu nedeniyle, ülke çapında
gerçekleştirilecek objektif, herkese uygulanabilen ve genel kurallar içeren merkezi
bir sınav sistemi getirilmesinde hukuk devleti ilkesine aykırılık
görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle Ek 8. maddesinin birinci tümcesi Anayasa'ya
aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir.
Kuralın Anayasa'nın 11. maddesiyle ilgisi görülmemiştir.
B- Ek 8. Maddenin İkinci Tümcesinin İncelenmesi
Dava dilekçesinde, doktorasını tamamlamış bulunanlar için merkezi
sınav, Tıpta Uzmanlık Tüzüğü hükümlerine göre uzmanlık eğitimine alınanlar için
merkezi sınav ve giriş sınavlarına katılma şartı aranmadığı, bu kuralla Ek 8.
maddenin birinci ve ikinci tümceleri arasında uygulama açısından ayrılmaz bir
beraberlik olduğu belirtilerek Anayasa'nın 2., 11. ve 130. maddelerine aykırı
olduğu ileri sürülmüştür.
Ek 8. maddenin ikinci tümcesi uyarınca, doktorasını tamamlamış
olanlar merkezi sınavdan, Tıpta Uzmanlık Tüzüğü hükümlerine göre uzmanlık
eğitimine alınanlar ise merkezi sınav ve giriş sınavlarından muaf
tutulmuşlardır.
2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri
Hakkında Kanun'un 29. maddesine göre, Anayasa Mahkemesi, yasaların Anayasa'ya
aykırılığı konusunda ilgililer tarafından ileri sürülen gerekçelere dayanmaya
mecbur değildir. Taleple bağlı kalmak koşuluyla başka gerekçe ile de Anayasa'ya
aykırılık kararı verebilir. Bu nedenle, kuralın Anayasa'nın 10. maddesi
yönünden de incelenmesi uygun görülmüştür.
Ek 8. maddenin ikinci tümcesi uyarınca, doktorasını tamamlamış
olanlar merkezi sınavdan, Tıpta Uzmanlık Tüzüğü hükümlerine göre uzmanlık
eğitimine alınanlar merkezi sınav ve giriş sınavlarından muaf tutularak
doktorasını tamamlamış ve tıpta uzmanlık eğitimi almış kişiler ile diğer
kişiler hakkında ayrı ayrı kurallar öngörülmüştür.
Yasa önünde eşitlik ilkesi, hukuksal durumları aynı olanlar için
söz konusudur. Bu ilke ile eylemli değil hukuksal eşitlik öngörülmüştür.
Eşitlik ilkesinin amacı, aynı durumda bulunan kişilerin yasalar karşısında aynı
işleme bağlı tutulmalarını sağlamak, ayırım yapılmasını ve ayrıcalık
tanınmasını önlemektir. Bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kişi ve
topluluklara ayrı kurallar uygulanarak yasa karşısında eşitliğin çiğnenmesi
önlenmiştir. Yasa önünde eşitlik, herkesin her yönden aynı kurallara bağlı
tutulacağı anlamına gelmez. Durumlarındaki özellikler, kimi kişiler ya da
topluluklar için değişik kuralları ve uygulamaları gerektirebilir. Aynı
hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar farklı kurallara bağlı tutulursa
Anayasa'da öngörülen eşitlik ilkesi zedelenmez.
Doktorasını tamamlamış olanların, öncelikle doktora eğitimine
girmek için Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavından belli bir
puan almış olmaları, belli bir dil düzeyine sahip olmaları ve yükseköğretim
kurumları tarafından yapılan sınavda başarılı olmaları gerekmektedir. Doktora
eğitimi sırasında ise, almaları gereken dersleri başarıyla tamamlamaları,
yeterlik sınavından geçmeleri, bundan sonra da bir tez hazırlamaları ve tez
savunmasında başarılı olmaları zorunludur. Tıpta Uzmanlık Tüzüğü kurallarına
göre uzmanlık eğitimine alınanların ise benzer biçimde Tıpta Uzmanlık Sınavında
başarılı olmaları ve aynı biçimde yabancı dil bilgilerinin belli bir düzeyde
olması gerekmektedir.
Bu durumda, gerek doktora eğitimini tamamlayanlar, gerekse tıpta uzmanlık
eğitimine alınanlar, yukarıda anılan aşamalardan geçmemiş kişilerden farklı
durumdadırlar. Farklı durumda olmaları nedeniyle, akademik kadrolara girecek
diğer adaylardan farklı yasa kurallarına tabi tutulmaları Anayasa'nın 2.
maddesinde belirtilen hukuk devleti ilkesi ile 10. maddesinde belirtilen
eşitlik ilkesine aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir.
Kuralın Anayasa'nın 11., ve 130. maddeleriyle ilgisi
görülmemiştir.
C- Ek 8. Maddenin Üçüncü Tümcesinin İncelenmesi
Dava dilekçesinde, iptal davasına konu olan kural uyarınca merkezi
sınav ile giriş sınavlarının yapılması, sınavlara katılabilecekler ve diğer
hususlara ilişkin esas ve usullerin Yükseköğretim Kurulunca çıkarılacak
yönetmelikle belirleneceği, Anayasa'nın 131. maddesine göre, boş öğretim
elemanı kadrolarına yapılacak açıktan atama sayılarının belirlenmesi ve bu
kadroların yükseköğretim kurumları itibariyle dağıtımı, kullanımı ve diğer
hususların Yükseköğretim Kurulu tarafından yapılması gerektiği halde, bu konuda
düzenleme yapma yetkisinin Yükseköğretim Kuruluna verilmesinin Anayasa'nın 130.
maddesindeki 'Kanunla düzenleme' şartının yerine getirildiğini göstermeyeceği,
bu konudaki temel ilkenin üniversiteleri dışardan gelebilecek her çeşit baskı
ve müdahaleden korumak, üniversite eğitim ve öğretimini, bilimsel gerekler ve
gereksinmelerden başka herhangi bir dış etkiden uzak tutmak olduğu, bu
nedenlerle iptali istenen kuralın kanunla düzenlenme şartına aykırı düştüğü ve
yükseköğretim kurumlarının olmazsa olmaz niteliğe sahip özerk yapısını
zedelediği, bu nedenlerle de kuralın Anayasa'nın 6., 7., 8., 11., 130. ve 131.
maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
Ek 8. maddenin üçüncü tümcesine göre, yasa ile getirilen merkezi
sınav ile giriş sınavlarının yapılması, sınavlara katılabilecekler ve diğer
hususlara ilişkin esas ve usuller Yükseköğretim Kurulunca çıkarılacak
yönetmelikle belirlenecektir.
Anayasa'nın 130. maddesinin 9. fıkrasında'Yükseköğretim
kurumlarının kuruluş ve organları ile işleyişleri ve bunların seçimleri, görev,
yetki ve sorumlulukları üniversiteler üzerinde Devletin gözetim ve denetim
hakkını kullanma usulleri, öğretim elemanlarının görevleri, unvanları, atama,
yükselme ve emeklilikleri, öğretim elemanı yetiştirme, üniversitelerin ve
öğretim elemanlarının kamu kuruluşları ve diğer kurumlar ile ilişkileri,
öğretim düzeyleri ve süreleri, yükseköğretime giriş, devam ve alınacak harçlar,
Devletin yapacağı yardımlar ile ilgili ilkeler, disiplin ve ceza işleri, malî
işler, özlük hakları, öğretim elemanlarının uyacakları koşullar,
üniversitelerarası ihtiyaçlara göre öğretim elemanlarının görevlendirilmesi,
öğrenimin ve öğretimin hürriyet ve teminat içinde ve çağdaş bilim ve teknoloji
gereklerine göre yürütülmesi, Yükseköğretim Kuruluna ve üniversitelere Devletin
sağladığı malî kaynakların kullanılması kanunla düzenlenir.'denilmiştir.
Anayasa'nın 131. maddesinin birinci fıkrasına göre Yükseköğretim kurumlarının
öğretimini planlamak, düzenlemek, yönetmek, denetlemek, yükseköğretim
kurumlarındaki eğitim-öğretim ve bilimsel araştırma faaliyetlerini yönlendirmek
bu kurumların kanunda belirtilen amaç ve ilkeler doğrultusunda kurulmasını,
geliştirilmesini ve üniversitelere tahsis edilen kaynakların etkili bir biçimde
kullanılmasını sağlamak ve öğretim elemanlarının yetiştirilmesi için planlama
yapmak maksadı ile Yükseköğretim Kurulu kurulur.
Ek 8. maddede sayılan kadrolara atanacakların nitelikleri
yasalarda yer almamaktadır. Üniversiteler bu konuda, 657 sayılı Devlet
Memurları Kanunu'nda sayılan memur olmak için gerekli niteliklere ek olarak,
bazı ölçütler belirlemektedirler. Bu maddenin üçüncü tümcesi, merkezi sınav ile
giriş sınavlarına kimlerin katılabileceğini, dolayısıyla akademik kadrolara
kimlerin atanabileceğini Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılacak bir
yönetmeliğe bırakmaktadır.
Anayasa'nın 130. maddesine göre, akademik kadrolarda görev yapacak
kişilerin niteliklerinin yasa ile düzenlenmesi gerektiği açıktır. Kimlerin sınava
katılabileceklerinin ve niteliklerinin yasada açıkça belirtilmeyerek
Yükseköğretim Kurulu'nun çıkaracağı yönetmeliğe bırakılması Anayasa'ya
aykırılık oluşturmaktadır.
Bu nedenle iptal davasına konu tümcede geçen '' sınavlara
katılabilecekler'' sözcükleri Anayasa'nın 130. maddesine aykırıdır. İptali
gerekir.
Öte yandan iptal edilen sözcükler dışında kalan dava konusu
bölümde hangi kadrolara atama yapılacağı, merkezi sınavda alınması gereken puan
belirtildikten sonra, sınavın nasıl, nerede, ne zaman yapılacağı gibi detaylara
ilişkin düzenlemelerin Yükseköğretim Kuruluna bırakılması yasama yetkisinin
devri niteliğinde görülmediğinden Anayasa'nın 7. ve 131. maddelerine aykırı
değildir. İptal isteminin reddi gerekir.
Bu bölüme ilişkin ret kararına Fulya KANTARCIOĞLU, Şevket APALAK
ve Zehra Ayla PERKTAŞ katılmamışlardır.
Kuralın Anayasa'nın 2., 6., 8., 11. maddeleriyle ilgisi
görülmemiştir
VI- İPTAL KARARININ YÜRÜRLÜĞE GİRECEĞİ GÜN SORUNU
Anayasa'nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasında, 'Kanun, kanun
hükmünde kararname veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların
hükümleri, iptal kararlarının Resmi Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten
kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği
tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih, kararın Resmi Gazetede yayımlandığı
günden başlayarak bir yılı geçemez' denilmekte, Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu
ve Yargılama Usulleri Hakkında Yasa'nın 53. maddesinin dördüncü fıkrasında da
bu kural tekrarlanmaktadır. Maddenin beşinci fıkrasında ise, Anayasa
Mahkemesi'nin, iptal halinde meydana gelecek hukuksal boşluğu kamu düzenini
tehdit veya kamu yararını ihlal edici mahiyette görmesi halinde yukarıdaki
fıkra hükmünü uygulayacağı belirtilmektedir.
İptal edilen kuralın doğuracağı hukuksal boşluk kamu yararını
ihlal edici nitelikte görüldüğünden, Anayasa'nın 153. maddesinin üçüncü
fıkrasıyla 2949 sayılı Yasa'nın 53. maddesinin dördüncü ve beşinci fıkraları
gereğince iptal hükmünün, kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasından başlayarak
altı ay sonra yürürlüğe girmesi uygun görülmüştür.
VII- SONUÇ
1.7.2006 günlü, 5538 sayılı Bütçe Kanunlarında Yer Alan Bazı
Hükümlerin İlgili Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelere Eklenmesi ve Bazı Kanun
ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 35.
maddesiyle 2.9.1983 günlü, 78 sayılı Yükseköğretim Kurumları Öğretim
Elemanlarının Kadroları Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen Ek Madde 8'in:
1-Birinci ve ikinci tümcelerinin Anayasa'ya aykırı olmadığına ve
iptal isteminin REDDİNE, OYBİRLİĞİYLE,
2-Üçüncü tümcesinin;
a- '' sınavlara katılabilecekler '' sözcüklerinin Anayasa'ya
aykırı olduğuna ve İPTALİNE, OYBİRLİĞİYLE,
b-Kalan kısmının Anayasa'ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin
REDDİNE, Fulya KANTARCIOĞLU, Şevket APALAK ile Zehra Ayla PERKTAŞ'ın
karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA,
3-Üçüncü tümcesinde yer alan '' sınavlara katılabilecekler ''
sözcüklerinin iptal edilmesi nedeniyle doğacak hukuksal boşluk kamu yararını
ihlal edici nitelikte görüldüğünden, Anayasa'nın 153. maddesinin üçüncü
fıkrasıyla 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri
Hakkında Kanun'un 53. maddesinin dördüncü ve beşinci fıkraları gereğince, bu
sözcüklere ilişkin İPTAL HÜKMÜNÜN, KARARIN RESMÎ GAZETE'DE YAYIMLANMASINDAN
BAŞLAYARAK ALTI AY SONRA YÜRÜRLÜĞE GİRMESİNE, OYBİRLİĞİYLE,
5.11.2009 gününde karar verildi.
Başkan
Haşim
KILIÇ
|
Başkanvekili
Osman
Alifeyyaz PAKSÜT
|
Üye
Sacit
ADALI
|
Üye
Fulya
KANTARCIOĞLU
|
Üye
Ahmet
AKYALÇIN
|
Üye
Mehmet
ERTEN
|
Üye
A.
Necmi ÖZLER
|
Üye
Serdar
ÖZGÜLDÜR
|
Üye
Şevket
APALAK
|
Üye
Serruh
KALELİ
|
Üye
Zehra
Ayla PERKTAŞ
|
KARŞIOY GEREKÇESİ
5538 sayılı Yasa'nın 35. maddesi ile 78 sayılı Yükseköğretim
Kurumları Elemanlarının Kadroları Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen
Ek Madde 8'in, ekli cetvelde yer alan öğretim görevlisi, okutman, araştırma
görevlisi, uzman, çevirici ve eğitim-öğretim planlamacısı kadrolarına ilişkin
merkezi sınav ile giriş sınavlarının yapılması, sınavlara katılabilecekler ve
diğer hususlara ilişkin esas ve usullerin Yükseköğretim Kurulunca çıkarılacak
yönetmelikle belirleneceğine ilişkin dava konusu son tümcesinin sadece
'sınavlara katılabilecekler' bölümü, bu konunun yasa yerine yönetmelikle
düzenlenmesinin Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmiştir. Oysa,
Anayasa'nın Yükseköğretim Kurumlarına ilişkin 130. maddesinin dokuzuncu fıkrası
uyarınca son tümcedeki diğer hususların da yasa ile belirlenmesi zorunludur.
Açıklanan nedenlerle yasa ile düzenlenmesi gereken konuların
yönetmeliğe bırakılmasının Anayasa'nın 130. maddesine aykırı olduğu
düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
AZLIK OYU
Anayasa'nın yükseköğretimle ilgili 130. maddesinde öğretim
elamanlarının görevleri, ünvanları, atama, yükselme ve emeklilikleri, öğretim
elamanı yetiştirme, özlük hakları, öğretim elamanlarının uyacakları koşullar
gibi konuların kanunla düzenleneceği açık bir şekilde vurgulanmıştır.
Anayasa 128. maddesinde memurların ve diğer kamu görevlilerinin
nitelikleri, atanmaları, hakları ve yükümlülükleri, aylık, ödenekleri ve diğer
özlük işlerinin de kanunla düzenleneceği açıklanmış, 7. maddesiyle de yasama
yetkisinin devredilmezliği öngörülmüştür.
Uyuşmazlığa konu olan öğretim görevlisi, okutman, araştırma
görevlisi, uzman, çevirici ve eğitim-öğretim planlamacılarının öğretim elemanı
ve bu kapsamdaki öğretim yardımcıları olduklarında kuşku bulunmamaktadır.
Belirtilen kurallar gereği nitelikleri belirtilen görevler için
yapılacak sınav ile diğer hususların yasada düzenlenmesi gerekmektedir. Buna
karşın konunun yasa yerine yönetmeliğe bırakılması anayasal ilkelere aykırı
olmaktadır.
Öte yandan, yasama yetkisinin devredilmezliği temel ilke olup,
ancak çerçevesi ve sınırları belirlenerek idari düzenlemelere yetki
verilebilir. Buna göre ölçüt ve ilkeleri belirtilmeden yönetmeliğe yetki devri
Anayasa'ya aykırıdır.
Bu nedenlerle dava konusu ek madde 8'in üçüncü tümcesinin kalan
kısmının da Anayasa'nın 7., 130. ve 131. maddelerine aykırı olduğundan, iptali
gerekeceği oyuyla karara karşıyım.
KARŞIOY GEREKÇESİ
1.7.2006 günlü 5538 sayılı Bütçe Kanunlarında Yer Alan Bazı
Hükümlerin İlgili Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelere Eklenmesi ve Bazı Kanun
ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 35.
maddesi ile 02.09.1983 günlü, 78 sayılı Yükseköğretim Kurumları Öğretim
Elemanlarının Kadroları Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen Ek Madde
8'in üçüncü tümcesinde ''Merkezi sınav ile giriş sınavlarının yapılması,
sınavlara katılabilecekler ve diğer hususlara ilişkin esas ve usuller Yükseköğretim
Kurulunca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.' denilmektedir.
Kararda; Ek Madde 8'in üçüncü tümcesinde yönetmelikle
düzenleneceği öngörülen madde, ''sınava katılabilecekler'' sözcükleri yönünden
Anayasa'nın 7. ve 130. maddelerine aykırı görülerek iptal edilmiştir.
Anayasa'nın 7. maddesinde 'Yasama yetkisi Türk Milleti adına
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nindir. Bu yetki devredilemez' hükmü yer
almaktadır.
Anayasa'nın 'Yükseköğretim Kurumları' başlıklı 130. maddesinin
dokuzuncu bendinde ise öğretim elemanlarının görevleri, unvanları, atama,
yükselme ve emeklilikleri, öğretim elemanı yetiştirme, öğretim düzeyleri ve
sürelerinin kanunla düzenleneceği belirtilmektedir.
Bu durumda öğretim elemanlarının atanabilmesi için merkezi sınav
ile giriş sınavı yapılması ve diğer hususlara ilişkin esas ve usullerin idari
tasarruf niteliğindeki yönetmelikle düzenlenmesini öngören dava konusu tümce,
Anayasa'nın 7. ve 130. maddelerine aykırıdır.
Açıklanan nedenle '' Merkezi sınav ile giriş sınavlarının yapılması,
sınavlara katılabilecekler ve diğer hususlara ilişkin esas ve usuller
Yükseköğretim Kurulunca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.' yolundaki
tümcenin tümünün iptali gerektiği görüşü ile çoğunluk görüşüne katılmıyorum.