ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı:1980/52
Karar Sayısı:1981/7
Karar Günü:27/1/1981
Resmi Gazete
tarih/sayı:2.4.1981/17298
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Adıyaman Tapulama Mahkemesi.
İTİRAZIN KONUSU : 10.2.1954 günlü, 6245 sayılı Harcırah
Yasasının 50. Maddesi ve 29.2.1980 günlü, 2298 sayılı, 1980 Yılı Bütçe
Yasasının (H) işaretli cetveline bağlı (3) sayılı cetvelin 1. maddesinin (a),
(d) ve (e) fıkraları hükümlerinin, Anayasa'nın 12., ve 42. maddelerine
aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi istenmiştir.
I - OLAY :
İtirazcı mahkeme, 766 sayılı Tapulama Yasası hükümlerine göre,
dosyaları tamamlanan işlerin ilk duruşmasının birlik merkezinde açılmasının
zorunlu olduğunu, bu oturumda hüküm verme olanağı bulunmayan durumlarda,
sonraki oturumların bölge merkezinde yapılacağını, bu evrede yerine getirilmesi
gereken keşiflerde, adliye mahkemelerindeki usul kurallarının uygulanmasına
karşın, görevli hâkime, zabıtkâtibine ve mübaşire 766 sayılı Tapulama Yasasının
75. maddesi ile 6245 sayılı Harcırah Yasasının 50. Maddesinin birinci
fıkrasının (3) sayılı bendi gereğince harcırah yevmiyesi verildiğini, oysa aynı
işi yapan adliye mahkemelerindeki hakim, zabıtkatibi ve mübaşirin daha çok yol
tazminatı aldıklarını, bu durumun eşitsizlik yarattığını, kendilerine da aynı
yasa hükümlerinin uygulanması gerektiğini, bu nedenle 6245 sayılı Harcırah
sayılı Harcırah Yasasının 50-50/3. Maddesi hükmü ile 1980 Yılı Bütçe Yasasının
(H) işaretli cetveline bağlı (3) sayılı cetvelin 1. Maddesinin (a), (d) ve (e)
fıkraları hükümlerinin, Anayasanın 12. Ve 42. Maddelerine aykırı olduğunu
kendiliğinden ileri sürerek, anılan hükümlerin iptali istemiyle Anayasa
Mahkemesine başvurmuştur.
III - METİNLER :
A - İtiraz konusu hükümleri de içeren yasa maddeleri :
l -10.2.1954 günlü, 6245 sayılı Harcırah Yasası'nın 50. Maddesi
şöyledir:
" Madde 50 - Aşağıdaki bentlerde gösterilen memur ve
hizmetlilerden (4 üncü maddenin son fıkrası şumûlüne girenler dahil) 1, 2, 3 ve
5 numaralı bentlerde yazılı olanlara hertürlü arazi üzerinde fiilen
çalıştıkları günler için ve 4 numaralı bendinde yazılı olanlara da Ankara
dışında görevle geçirdikleri günler için derece ve vazifelerinin mahiyetine
göre her yıl Bütçe Kanuna bağlı bir cetvel ile tesbit edilecek miktarlarda
yevmiyeler tazminat olarak verilir.
Harita almak veya harita almaya müteallik işleri görmek üzere
araziye çıkan harita ve orman umum müdürlükleri fen memurlarına;
Amenajman, tescir ve orman sınırlama işlerinde fiilen çalışan
orman fen memurları ile teknik memurlara ve diğer memur ve hizmetlilere;
3- Toprak üzerinde ve köylerde kadastro ve tapu tahriri
işlerinde ve Tapulama Kanununun tatbikinde bilfiil çalışan memur ve
hizmetlilerle gezici hâkimlere;
4- Toprak komisyonları reis, âza ve memurlarıyla tayinleri
merkezden yapılan hizmetlilerine ve bu komisyonların bulundukları yerlerde
gezici olarak vazifelendirilen hâkim, zabitkâtibi ve mübaşirlere; (6092 sayılı
Kanunun birinci maddesinin son fıkrası gereğince teşkil olunan komisyonların
memur olan azaları dahil);
5- Maden arama işlerinde çalışan mühendis, jeolog, prospektör ve
bunlarla beraber çalışması zaruri bulunan diğer memur ve hizmetlilere;
(Orman sınırlama komisyonlarıyla kadastro ve tapu tahriri
komisyonlarının memur olmayan azalarına ve bilirkişilere bu kanunun 8 inci
maddesinin birinci fıkrası hükmü dahilinde yevmiye verilir.)
2- 29.2.1980 günlü, 2298 sayılı 1980 yılı Bütçe Yasasının (H)
işaretli cetveline bağlı (3) sayılı cetvel şöyledir:
"(3) sayılı cetvel:
Günlük Tazminat
|
Miktarı
|
(Lira)
|
|
|
|
l -
|
50 nci maddenin 3 numaralı bendinde gösterilen Tapu Kadastro
personeli ile 766 sayılı Kanunun 75 inci maddesinde yazılı Tapulama Hâkimi ve
diğer personel :
|
|
|
|
|
a)
|
Tapulama hâkimleri .................................
|
165
|
|
|
|
b)
|
Grup kontrol başmühendis ve mühendis, müdürler, mühendisler,
harita uzmanları .............................
|
155
|
|
|
|
c)
|
Tapu fen amir ve memurları, nirengi ve nirengi poligon arazi
ekip şefi, nirengi grup ve ekip amiri, teknisyenler, kontrol memurları, fen
amir ve memurları, tapu azaları, posta tapu memurları........................
|
145
|
|
|
|
d)
|
Teknisyen yardımcısı, fen memur muavinleri ve diğer memur ve
daimi hizmetliler (şoförler dahil)..............................
|
120
|
|
|
|
e)
|
Yardımcı sınıf personeli ...................
|
90
|
Köyde Birlik Merkezinde geceleyen tapulama hizmetinde
çalışanlara yukarda gösterilen miktarının 1/4'ü tutarında ek olarak ödeme
yapılır."
B -İlgili yasa hükümleri :
1- 492 sayılı Harçlar Yasasının 7.6.1979 günlü 2244 sayılı Yasa
ile değişik 34. maddesi şöyledir :
" Madde 34 - Tebliğden başka bir işlem yapmak için
makamından uzaklaşma durumunda olan hâkimler, Cumhuriyet savcıları ve icra,
iflâs memurları ile yardımcılarına, adlî tabiplere, adliye başkâtipleri ile
başkâtip yardımcılarına, kâtiplere, mübaşirlere ve hizmetlilere yol
giderlerinden başka aşağıdaki miktarda yol tazminatı verilir :
1 - Daireden uzaklaşmayı gerektiren iş, mahkemenin bulunduğu
belediye sınırları içinde ise, her iş için, l inci derece devlet memurunun
aldığı geçici görev yolluğunun 1/2'si,
2 - Daireden uzaklaşmayı gerektiren iş, mahkemenin bulunduğu
belediye sınırları dışında ise, her iş için, l inci derece devlet memurunun
aldığı geçici görev yolluğunun 2/3'ü,
3 - Daireden uzaklaşmayı gerektiren işlerin bir kısmı mahkemenin
bulunduğu belediye sınırları içinde, bir kısmı dışında ise, belediye sınırları
içinde olan her iş için, l inci bent hükmü, belediye sınırları dışında olan her
iş için, 2 nci bent hükmü uygulanır.
Daireden uzaklaşmayı gerektiren birden fazla iş olursa, mümkün
oldukça işler aynı günde yapılır. İş bir günde tamamlanamadığı takdirde hergün
için bir iş üzerinden ve yukarıdaki bentler gereğince tazminat verilir.
Görülen işler birden fazla ise, ilgililerden alınacak yol
giderleri uzaklık ile, yol tazminatı ise yukarıdaki bentler esasları ile
orantılı şekilde bölünerek hesaplanır. Adliye başkâtipleri ile başkâtip
yardımcıları ve kâtipler için bu miktarın 2/3'ü mübaşirler ve hizmetliler için
1/2'si ödenir.
Yol giderleri ile tazminat, ilgili kişiler tarafından işin
yapılmasından önce, emaneten makbuz mukabilinde vezneye yatırılarak ilgili
deftere işlenip keşif ve işlem sonunda yapılan harcama bir tutanakla
belgelenerek kalanı ilgili kişiye geri verilir."
2- 28.6.1966günlü,766 sayılı Tapulama Yasasının 75. Maddesi
şöyledir:
"Madde 75- Tapulama mahkemelerinde ve 51 inci madde
uyarınca devredilen davalar hakkında mahalli asliye mahkemelerinde itiraz ve
davaların gerektirdiği zaruri masraflar, haksız çıkan tarafa yükletilmek üzere,
bütçeye konulan ödenekten harcanır.
Birden fazla dava için yapılacak masraflar; ihtilâflı
parsellerin sayısı ile orantılı olmak üzere paylaştırılır. Davada taraflar
kısmen haklı, kısmen haksız çıkmışlarsa, bu masraflar takdir edilecek oran
içinde taraflara yükletilir.
Birliklerde ilk duruşma oturumu, ödenek bulunmaması gibi
sebepler yüzünden açılamıyor veyahut gayrımenkul üzerinde keşif ve tatbikat
gibi işlemler mahkemece re'sen lüzumlu görülmüş olduğu halde aynı sebepler
yüzünden yapılamıyorsa, tarafların hâkim ve diğer görevlilerin yevmiyelerini,
keşif ve tatbikatın gerektirdiği sair giderleri vermeleri ve mûtat aracı da
sağlamaları halinde, ilk duruşma oturumu açılabilir ve arazı üzerinde gerekli
görülen sair işlemler yerinde yapılabilir.
Bu halde yapılan işlemlerin masrafı davada haksız çıkan tarafa
yükletilir. Taraflar kısmen haklı, kısmen haksız çıkmışlarsa oranları takdir ve
tayin edilerek ilâmda gösterilir.
Tapulama hâkimi ve diğer görevlilerin bu kanun gereğince
birliklerde yapacakları oturum, keşif ve tatbikatlarda 6245 sayılı Harcırah
Kanununun 50 inci maddesine göre Bütçe Kanunu ile tespit edilecek cetvellerde
belirtilen yevmiyeleri, tazminat olarak ödenir.
Tapulama mahkemesinin kararlarına karşı kanun yollarına başvuran
taraf, posta ve tebliğ masraflarını ödemekle zorunludur."
C. Dayanılan Anayasa kuralları:
"Madde 12- Herkes, dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce,
felsefi inanç, din ve mezhep ayırımı gözetilmeksizin, kanun önünde eşittir.
Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz
tanınamaz."
"Madde 42- Çalışma herkesin hakkı ve ödevidir.
Devlet, çalışanların insanca yaşaması ve çalışma hayatının
kararlılık içinde gelişmesi için, sosyal, iktisadi ve mali tedbirlerle
çalışanları korur ve çalışmayı destekler; işsizliği önleyici tedbirleri alır.
Angarya yasaktır.
Memleket ihtiyaçlarının zorunlu kıldığı alanlarda vatandaşlık
ödevi niteliği alan beden veya fikir çalışmalarının şekil ve şartları,
demokratik esaslara uygun olarak kanunla düzenlenir."
IV - İLK İNCELEME :
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğünün 15. maddesi uyarınca Şevket
Müftügil, Rüştü Aral, Osman Tokcan, Muammer Yazar, Adil Esmer, Nihat O.
Akçakayalıoğlu, Nahit Saçlıoğlu, Hüseyin Karamüstantikoğlu, Kenan Terzioğlu,
Orhan Onar, Necdet Darıcıoğlu, İhsan N. Tanyıldız, Bülent Olçay, Yılmaz
Aliefendioğlu ve Yekta Güngör Özden'in katılmalarıyle 25.9.1980 gününde yapılan
ilk inceleme toplantısında;
"Dosyada eksiklik bulunmadığından esasın incelenmesine ve
sınırlama sorununun işin esası incelenirken ele alınıp karara bağlanmasına
oybirliğiyle" karar verilmiştir.
V - ESASIN İNCELENMESİ :
İşin esasına ilişkin rapor, başvurma kararı ve ekleri, iptali
istenen ve konu ile ilgili bulunan yasa hükümleri, dayanılan Anayasa kuralları,
bunlarla ilişkili yasama belgeleri ve öteki metinler okunduktan sonra gereği
görüşülüp düşünüldü :
l - İncelemenin sınırlandırılması sorunu :
Davada uygulanacak yasa hükümlerinin belirlenmesi ve Anayasaya
aykırılıkları nedeniyle iptali yolundaki itirazın incelenmesi ve böylece
uygulanacak yasa hükümleri hakkındaki Anayasa'ya aykırılık sorununun çözümü
için önce iptali istenen hükümlerin kapsamı üzerinde durularak bunların
niteliklerinin belirtilmesi, ilk inceleme kararı uyarınca davada uygulanacak
kuralın saptanması, itiraz konusu yapılan yasa hükümlerinin sınırlandırılmasına
yer olup olmadığının karara bağlanması gerekmektedir.
10.2.1954 günlü, 6245 sayılı Harcırah Yasasının itiraza konu
edilen 50. Maddesinin yalnızca 3 numaralı bendinde Tapulama Kanunu
uygulamasında çalışan memur, hizmetli ve geçici hakimlerden söz edilmesi
nedeniyle bu maddenin bu bent hükmünün ve 2298 sayılı 1980 yılı Bütçe Yasasının
(H) işaretli cetvelinde bağlı 3 sayılı cetvelin 1. Maddesinin (a), (d) ve (e)
fıkraları hükümlerinin, tapulama mahkemesi hakimi, kâtibi ve mübaşirleriyle
sınırlandırılması ve esas hakkındaki incelemenin bu sınır içinde yapılması
gerekmektedir.
2 - İptali istenen hükümlerin niteliği :
İptal konusu hükümlerin niteliğini saptamadan önce tapulama işleminin
özelliğini belirtmekte yarar vardır :
İstatistikler, il ve ilçelerin merkez belediye sınırları dışında
bulunan taşınmazların yaklaşık % 60'ının tapusuz olduğunu ortaya koymaktadır.
Bu durum kişiler arasındaki uyuşmazlıkların artmasına ve toplumsal düzenin
bozulmasına, bunun yanında tarımsal üretimin gelişememesine de neden
olduğundan, Yasa Koyucu, Türk Medenî Yasasının öngördüğü sağlıklı ve eksiksiz
kadastro planlarının ve tapu sicillerinin tez elden yapılmasını zorunlu bularak
Tapulama Yasasını düzenlemiştir. Bu yasanın amacı, gerçek mal sahipleri adına,
doğru olarak, haritalı sicil düzenlemektir. Öte yandan, bu yasanın
uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların çözümü, Tapulama hâkimine görev alarak
verilmiştir. Hâkimin kararı sicilin düzenlenmesine esas Anacağından, Tapulama
hâkiminin durumu, adliye mahkemelerine gelen başka işler karşısındaki öteki
hâkimlerin durumu ile bir tutulamaz. Genel mahkemede davacı, savını ispatlamak
zorundadır. İleri sürdüğü sav ispatlanmışsa hâkimin kararı karşı tarafın hukukî
durumunda değişiklik yaratır; dava ispatlanmamışsa red olunur ve hukuksal durum
olduğu gibi korunur. Oysa Tapulama hâkimi yalnız hukuksal durumu korumakla
görevli değildir; vereceği karar sicili oluşturacaktır. Tapulama Yasası'nın
amacı da, tescili gereken bütün taşınmazların sicilini kurmak olduğundan,
hâkim, itirazlı işlerin ilk oturumunu birlik merkezinde açmak zorundadır.
Taşınmazlara ilişkin davalarda yerinde keşif yapmak ve bilirkişi dinlemek
zorunludur. Mahkeme, davayı ya da itirazlı işleri, kendiliğinden yürütecek,
tarafların iddia ve savunması ile bağlı olmaksızın araştırma yaparak, bu işler
için zorunlu yargılama giderlerini Hazineye ödettirerek ve geniş takdir
yetkisini de kullanarak varacağı kanıya göre; taşınmazın gerçek hak sahibi
adına tesciline karar verecektir. İşin niteliğinden kaynaklanan bu değişik
durumu gözönünde tutan Yasa koyucu, yerine getirilmesi gereken çalışmanın
önemini ve özelliğini, Devlete yükleyeceği parasal yönünü de gözönüne alarak,
tapulama hâkimi ile bu mahkemenin kâtip ve mübaşirine, diğer mahkeme hâkim,
kâtip ve mübaşirinden farklı bir gündelik vermeyi gerekli bulmuştur.
İptali istenen hükümlerin niteliğine gelince:
766 sayılı Tapulama Yasasının 75. maddesinin beşinci fıkrasına
göre; tapulama hâkimi ve diğer görevlilerin bu yasa gereğince birliklerde
yapacakları ilk oturum, keşif ve uygulamalar için, 6245 sayılı Harcırah
Yasasının 50. maddesi uyarınca Bütçe Yasalarında yer alan cetvellerde
belirtilen gündelikler " tazminat" olarak ödenecektir. Ekonomik koşulların
ve fiyatların her yıl değişebileceğini gözönünde tutan Yasa Koyucu, tapulama
mahkemesinin hâkimi, kâtibi ve mübaşirine ödenecek gündeliklerin Bütçe
Yasasında yer alacak cetvellerde belirtilmesini uygun bulmuştur. 492 sayılı
Harçlar Yasası, uygulanması Bütçe Yasası gibi süreye bağlanmış bir yasa
değildir. Bu nedenle sözü edilen yasa, Yasa Koyucu tarafından her yıl değil,
gerekli görüldükçe değiştirilebilecektir. Nitekim 492 sayılı Harçlar Yasası da,
2.7.1964 yılında kabul edilmesine karşın, 34. maddesi, uzun bir süre geçtikten
sonra 7.6.1979 günlü, 2244 sayılı Yasa ile değiştirilerek bugünkü biçimini
almıştır.
Öte yandan, 10.2.1953 günlü, 6245 sayılı Harcırah Yasası'na göre
gündelik, bu yasanın birinci maddesinde yazılı kurumlarca ödenir. Yol tazminatı
ise 492 sayılı Yasa'nın 2244 sayılı Yasa ile değişik 34. Maddesi uyarınca,
ilgili kişilerce, işin yapılmasından önce vezneye yatırılır, keşif ve işlemden
sonra da harcama tutanaklarıyla belgelenerek artanı ilgili kişiye geri verilir.
3 - Anayasaya aykırılık sorununun incelenmesi :
a) Anayasa'nın 12. maddesi yönünden inceleme : Anayasa'nın 12.
maddesi, kişilere, yasa karşısında dillerine, ırklarına, cinsiyetlerine,
siyasal düşüncelerine, felsefî inançlarına, dinlerine ve mezheplerine göre ayrı
davranılmasını, kişiye veya topluluklardan bir bölümüne, ötekilerden daha geniş
hak ve yetkiler tanınmasını yasaklamak yoluyla yasa önünde eşitlik ilkesinin
sağlanması ereğini gütmektedir. Yasa önünde eşitlik kavramı, herkesin her
yönden, her zaman aynı kurallara bağlı tutulmaları zorunluluğu anlamına gelmez.
Kimi kişilerin başka kurallara bağlı tutulmaları haklı bir nedene dayanmakta
ise, bu durumun, yasa karşısında eşitlik ilkesine terslik yarattığından söz
edilemez.
İtiraz konusu 6245 sayılı Harcırah Yasasının 50. Maddesinin (3)
sayılı bendine göre gündelikler ilgili kurumca ödenir.
Buna karşılık, Harcırah Yasasına göre, ödenecek gündelik tutarı,
her yıl için Bütçe Yasasına bağlı (H) cetvelleriyle saptanmıştır. Kurumlarca
sağlanan yerlerde yatanların gündeliklerinden 1/3 ü kesilir. Gittikleri
yerlerde öğle ve akşam yemeği zamanından birini geçirenler 1/3, ikisini
geçirenler 2/3, bir gün geçirenler ise tam gündelik alırlar.
Şu noktaya da değinmekte yarar vardır: Harcırah yevmiyesi
tutarının yasa ile belirlenmiş olmasını ve eylemli durumun günün koşullarına
uygun bir düzeye getirilmemiş bulunmasını Anayasa'ya aykırılık nedeni saymaya
olanak yoktur. Yasa koyucu, her zaman için, koşulları değerlendirerek ve mali
kaynaklarının yeterliğini de gözönüne alarak yasal düzenlemede değişiklik yapabilir.
Yeri gelmişken şunun da belirtilmesinde zorunluluk duyulmuştur:
Yasaların Anayasa'ya uygunluğunun denetlenmesinde, iptali istenen hükmün öteki
yasalara karşı olan durumun, onlarla çelişir veya çelişmez nitelikte oluşunun
değil, Anayasa ilkelerine ve bu ilkelerin dayandığı hukuk kurallarına uygunluk
gösterip göstermediğinin araştırılması gerekir. Konusu yönünden, 492 sayılı
Harçlar Yasası genel, 766 sayılı Tapulama Yasası ise özel yasa durumundadır.
Anayasa Mahkemesinin, özel bir yasaya konu olmuş kimi hükümleri ortadan
kaldırmak yolu ile o yasaya bağlı olanların genel yasa kapsamına alma, daha
açık anlatımla bu gibiler için yasal kural oluşturacak biçimde karar verme
yetkisinin bulunmadığında duraksamaya yer yoktur.
Böylece, gündeliğin ayrı bir düzenleme konusu yapılması, bu
harcamanın niteliği ve ödeme koşullarının yol tazminatından ayrı oluyu gibi
haklı nedenlere dayanmaktadır. Haklı nedenlerle yapılan ayrı düzenlemede ise,
yasa önünde eşitlik ilkesine aykırılıktan söz edilemez.
b) Anayasa'nın 42. maddesi yönünden inceleme :
Anayasa'nın 42. Maddesi, kenar başlığından da anlaşılacağı üzere
" çalışma hakkı ve ödevi" ile ilgilidir. Bu maddede çalışma bir hak
ve ödev olarak herkese tanınmış, çalışanların Devlet tarafından destekleneceği
hükme bağlanmış ve angarya yasaklanmıştır.
Anayasa Mahkemesi'nin kararlarında da açıklandığı üzere,
angarya, bir maldan veya bir kişinin çalışmasından karşılıksız yararlanma
olduğuna göre, yargılama işlerinde, görevlilerin çalışmalarından bu biçimde söz
edilmesine olanak yoktur. Çünkü, iptali istenen Yasa hükümlerinde, görevlilerin
çalışmalarına karşılık kendilerine verilecek ücretler ve bunların hâkediliş ve
ödenmelerine ilişkin düzenlemeler yer almıştır.
İtiraz konusu kuralların Anayasa'nın 42. Maddesine aykırı bir
yönü görülememiştir.
Ayrıca Anayasanın "Bütçe" kenar başlığını taşıyan 126.
Maddesi son fıkrasının ikinci tümcesinde, "Bütçe yasasına bütçe ile ilgili
hükümler dışında hiçbir hüküm konulamaz" denilmektedir. Maddenin son
fıkrasında yeralan "Bütçe ile ilgili hükümler" deyimini malî nitelikte
hüküm anlamına değil, bütçenin uygulanması ile ilgili, uygulamayı
kolaylaştırıcı veya yasa konusu olabilecek yeni bir kuralı kapsamak koşulu
altında, açıklayıcı nitelikte hükümler olarak düşünmek zorunludur. (Anayasa
Mahkemesi Kararlar Dergisi, Sayı: 14, Sayfa:237, 10.6.1976 günlü, Esas No.
1976/23, Karar No: 1976/33; aynı dergi Sayfa: 341, 21.10.1976 günlü, Esas No:
1976/35, Karar No: 1976/49 sayılı kararlar)
2298 sayılı 1980 Yılı Bütçe Yasası'nın (H) işaretli cetveline
bağlı (3) sayılı cetvelin (a), (d) ve (e) fıkralarında yer alan hükümler,
yürürlükteki yasaların bütçelerde saptanmasını öngördükleri günlük tazminat
miktarlarının belirtilmesinden ibaret olduklarından, Anayasa'ya aykırı bir
nitelik taşıdığı düşünülemez.
Sonuç olarak, itiraz konusu edilen hükümlerin Anayasa'nın
koyduğu ilkelere ve buyurucu kurallarına aykırı bir yönü bulunmadığından
itirazın reddine karar verilmelidir.
VI - SONUÇ :
1- İşin esasına ilişkin incelemenin, 10.2.1954 günlü, 6245
sayılı Harcırah Yasasının 50. Maddesinin (3) sayılı bendi hükmünün ve 29.2.1980
günlü, 2298 sayılı 1980 Yılı Bütçe Yasasının (H) işaretli cetveline bağlı 3
sayılı cetvelin 1. maddesinin (a), (d) ve (e) fıkraları hükümlerinin tapulama
mahkemesi hâkimi, kâtibi ve mübaşirleriyle sınırlı olarak yapılmasına,
2 - Sınırlandırma kararı uyarınca ele alınan söz konusu
Yasaların hükümlerinde, tapulama mahkemesi hâkimleri ile bu mahkemenin kâtip ve
mübaşirleri açısından Anayasaya aykırılık bulunmadığına ve itirazın reddine,
27.1.1981 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|
|
|
Başkan
Şevket Müftügil
|
Başkanvekili
Ahmet H. Boyacıoğlu
|
Üye
Ahmet Salih Çebi
|
|
|
|
Üye
Ahmet Zeyneloğlu
|
Üye
Adil Esmer
|
Üye
Hakkı Müderrisoğlu
|
|
|
|
Üye
Nihat O. Akçakayalıoğlu
|
Üye
Nahit Saçlıoğlu
|
Üye
Hüseyin Karamüstantikoğlu
|
|
|
|
Üye
Kenan Terzioğlu
|
Üye
Orhan Onar
|
Üye
Necdet Darıcıoğlu
|
|
|
|
Üye
İhsan N. Tanyıldız
|
Üye
Yılmaz Aliefendioğlu
|
Üye
Yekta Güngör Özden
|