ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı:1980/42
Karar Sayısı:1981/5
Karar Günü:27/1/1981
Resmi Gazete
tarih/sayı:2.4.1981/17298
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Sandıklı Tapulama Mahkemesi.
İTİRAZIN KONUSU : 28/6/1966 günlü, 766 sayılı " Tapulama
Kanunu" nun 75. maddesinin beşinci fıkrası ile 29/2/1980 günlü, 2298
sayılı 1980 Yılı Bütçe Yasasının (H) işaretli cetveline bağlı (3) sayılı
cetvelin 1. maddesinin (a), (d) ve (e) fıkraları hükümlerinin, Anayasa'nın 12.
ve 42. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi
istenmiştir.
I - OLAY .-
İtirazcı mahkeme, 766 sayılı Tapulama Yasası hükümlerine göre,
dosyaları tamamlanan işlerin ilk duruşmasının birlik mahallinde açılmasının
zorunlu olduğunu, bu oturumda hüküm verme olanağı bulunmayan durumlarda,
sonraki oturumların bölge merkezinde yapılacağını, bu evrede yerine getirilmesi
gereken keşiflerde, adliye mahkemelerindeki usul kurallarının uygulanmasına
karşın, görevli hâkime, zabıtkâtibine ve mübaşire, 766 sayılı Tapulama
Yasasının 75. maddesi ile 2298 sayılı 1980 Yılı Bütçe Yasasının (H) işaretli
cetveline bağlı (3) sayılı cetvelin 1. maddesinin (a), (d) ve (e) fıkraları
gereğince belirlenen yevmiyelerin tazminat olarak ödendiğini, oysa aynı işi
yapan adliye mahkemelerindeki hâkimlerin, 492 sayılı Harçlar Yasasının 7/6/1979
günlü, 2244 sayılı Yasa ile değişik 34. maddesine göre daha çok yol tazminatı
aldıklarını, bu durumun eşitsizlik yarattığını ve " Angarya yasaktır"
ilkesini Tapulama hâkimi, zabıtkâtibi ve mübaşiri aleyhine bozduğunu, bu
nedenle 766 sayılı Tapulama Yasasının 75/5. maddesi ile 2298 sayılı 1980 Yılı
Bütçe Yasasının (H) işaretli cetveline bağlı 3 sayılı cetvelin 1. maddesinin
(a), (d) ve (e) fıkralarının; Anayasa'nın 12. ve 42. maddelerine aykırı
olduğunu kendiliğinden ileri sürerek, anılan hükümlerin iptali istemiyle
Anayasa Mahkemesi' ne başvurmuştur.
III - METİNLER :
A - İtiraz konusu hükümleri de içeren yasa maddeleri :
l - 28/6/1966 günlü, 766 sayılı Tapulama Yasası'nın 75. maddesi
şöyledir :
" Madde 75 - Tapulama Mahkemelerinde ve 51 inci madde
uyarınca devredilen dâvalar hakkında mahallî asliye mahkemelerinde itiraz ve
dâvaların gerektirdiği zarurî masraflar, haksız çıkan tarafa yükletilmek üzere,
bütçeye konulan ödenekten harcanır.
Birden fazla dava için yapılan masraflar; ihtilaflı parsellerin
sayısı ile orantılı olmak üzere paylaştırılır. Dâvada taraflar kısmen haklı,
kısmen haksız çıkmışlarsa, bu masraflar takdir edilecek oran içinde taraflara
yükletilir.
Birliklerde ilk duruşma oturumu, ödenek bulunmaması gibi
sebepler yüzünden açılamıyor veyahut gayrimenkul üzerinde keşif ve tatbikat
gibi işlemler mahkemece re'sen lüzumlu görülmüş olduğu halde aynı sebepler
yüzünden yapılamıyorsa, tarafların, hâkim ve diğer görevlilerin yevmiyelerini,
keşif ve tatbikatın gerektirdiği sair giderleri vermeleri ve mûtat aracı da
sağlamaları halinde, ilk duruşma oturumu açılabilir ve arazi üzerinde gerekli
görülen sair işlemler yerinde yapılabilir.
Bu halde yapılan işlemlerin masrafı, davada haksız çıkan tarafa
yükletilir. Taraflar kısmen haklı, kısmen haksız çıkmışlarsa oranları takdir ve
tâyin edilerek ilâmda gösterilir.
Tapulama hâkimi ve diğer görevlilerin bu kanun gereğince
birliklerde yapacakları oturum, keşif ve tatbikatlarda 6245 sayılı Harcırah
Kanununun 50 nci maddesine göre Bütçe Kanunu ile tesbit edilecek cetvellerde
belirtilen yevmiyeleri, tazminat olarak ödenir.
Tapulama mahkemesinin kararlarına karşı kanun yollarına başvuran
taraf, posta ve tebliğ masraflarını ödemekle zorunludur."
2 - 29/2/1980 günlü, 2298 sayılı 1980 Yılı Bütçe Yasasının (H)
işaretli cetveline bağlı (3) sayılı cetvel şöyledir:
" (3) SAYILI CETVEL
Günlük
|
Tazminat
|
Miktarı
|
(Lira)
|
l - 50 nci maddenin 3 numaralı bendinde gösterilen Tapu Kadastro
personeli ile 766 sayılı Kanunun 75 inci maddesinde yazılı Tapulama Hâkimi ve
diğer personel :
|
|
|
a)
|
Tapulama hâkimleri
|
165
|
|
|
|
b)
|
Grup kontrol başmühendis ve mühendis , müdürler, mühendisler,
harita uzmanları
|
155
|
|
|
|
c)
|
Tapu fen amir ve memurları, nirengi ve nirengi poligon arazi
ekip şefi, nirengi grup ve ekip amiri, teknisyenler, kontrol memurları, fen
amir ve memurları, tapu azaları, posta tapu memurları
|
145
|
|
|
|
d)
|
Teknisyen yardımcısı, fen memur muavinleri ve diğer memur ve
daimi hizmetliler (şoförler dahil)
|
120
|
|
|
|
e)
|
Yardımcı sınıf personeli Köyde Birlik Merkezinde geceleyen
tapulama hizmetinde çalışanlara yukarda gösterilen miktarının 1/4'ü tutarında
ek olarak ödeme yapılır."
|
90
|
B -İlgili yasa hükmü :
492 sayılı Harçlar Yasasının 7/6/1979 günlü, 2244 sayılı Yasa
ile değişik 34. maddesi şöyledir :
" Madde 34 - Tebliğden başka bir işlem yapmak için
makamından uzaklaşma durumunda olan hâkimler, Cumhuriyet savcıları ve icra,
iflâs memurları ile yardımcılarına, adlî tabiplere, adliye başkâtipleri ile
başkâtip yardımcılarına, kâtiplere, mübaşirlere ve hizmetlilere yol
giderlerinden başka aşağıdaki miktarda yol tazminatı verilir :
1 - Daireden uzaklaşmayı gerektiren iş, mahkemenin bulunduğu
belediye sınırları içinde ise, her iş için, l inci derece devlet memurunun
aldığı geçici görev yolluğunun 1/2'si,
2 - Daireden uzaklaşmayı gerektiren iş, mahkemenin bulunduğu
belediye sınırları dışında ise, her iş için, l inci derece devlet memurunun aldığı
geçici görev yolluğunun 2/3'ü,
3 - Daireden uzaklaşmayı gerektiren işlerin bir kısmı mahkemenin
bulunduğu belediye sınırları içinde, bir kısmı dışında ise, belediye sınırları
içinde olan her iş için, l inci bent hükmü, belediye sınırları dışında olan her
iş için, 2 nci bent hükmü uygulanır.
Daireden uzaklaşmayı gerektiren birden fazla iş olursa, mümkün
oldukça işler aynı günde yapılır. İş bir günde tamamlanamadığı takdirde hergün
için bir iş üzerinden ve yukarıdaki bentler gereğince tazminat verilir.
Görülen işler birden fazla ise, ilgililerden alınacak yol
giderleri uzaklık ile, yol tazminatı ise yukarıdaki bentler esasları ile
orantılı şekilde bölünerek hesaplanır. Adliye başkâtipleri ile başkâtip
yardımcıları ve kâtipler için bu miktarın 2/3'ü mübaşirler ve hizmetliler için
1/2'si ödenir.
Yol giderleri ile tazminat, ilgili kişiler tarafından işin
yapılmasından önce, emaneten makbuz mukabilinde vezneye yatırılarak ilgili
deftere işlenip keşif ve işlem sonunda yapılan harcama bir tutanakla
belgelenerek kalanı ilgili kişiye geri verilir."
C - Dayanılan Anayasa kuralları :
" Madde 12 - Herkes, dil, ırk, cinsiyet, siyasî düşünce,
felsefî inanç, din ve mezhep ayırımı gözetilmeksizin, kanun önünde eşittir.
Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz
tanınamaz."
" Madde 42 - Çalışma herkesin hakkı ve ödevidir.
Devlet, çalışanların insanca yaşaması ve çalışma hayatının
kararlılık içinde gelişmesi için, sosyal, iktisadî ve malî tedbirlerle
çalışanları korur ve çalışmayı destekler; işsizliği önleyici tedbirleri alır.
Angarya yasaktır.
Memleket ihtiyaçlarının zorunlu kıldığı alanlarda vatandaşlık
ödevi niteliği alan beden veya fikir çalışmalarının şekil ve şartları,
demokratik esaslara uygun olarak kanunla düzenlenir.
IV - İLK İNCELEME :
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğünün 15. maddesi uyarınca Şevket
Müftügil, Ahmet H. Boyacıoğlu, Rüştü Aral, Ahmet Salih Çebi, Muammer Yazar,
Adil Esmer, Nihat O. Akçakayalıoğlu, Nahit Saçlıoğlu, Hüseyin
Karamüstantikoğlu, Kenan Terzioğlu, Orhan Onar, Necdet Darıcıoğlu, İhsan N.
Tanyıldız, Bülent Olçay ve Yekta Güngör Özden'in katılmalarıyle 3/6/1980
gününde yapılan ilk inceleme toplantısında; " Dosyada eksiklik
bulunmadığından işin esasının incelenmesine, sınırlamaya gerek olup olmadığı
yönünden esasın incelenmesi sırasında ele alınarak karara bağlanmasına
oybirliğiyle" karar verilmiştir.
V - ESASIN İNCELENMESİ :
İşin esasına ilişkin rapor, başvurma kararı ve ekleri, iptali
istenen ve konu ile ilgili bulunan yasa hükümleri, dayanılan Anayasa kuralları,
bunlarla ilişkili yasama belgeleri ve öteki metinler okunduktan sonra gereği
görüşülüp düşünüldü :
l - İncelemenin sınırlandırılması sorunu :
Davada uygulanacak yasa hükümlerinin belirlenmesi ve Anayasaya
aykırılıkları nedeniyle iptali yolundaki itirazın incelenmesi ve böylece
uygulanacak yasa hükümleri hakkındaki Anayasa'ya aykırılık sorununun çözümü
için önce iptali istenen hükümlerin kapsamı üzerinde durularak bunların
niteliklerinin belirtilmesi, ilk inceleme kararı uyarınca, davada uygulanacak
kuralın saptanması itiraz konusu yapılan yasa hükümlerinin sınırlandırılmasına
yer olup olmadığının karara bağlanması gerekmektedir.
766 sayılı Tapulama Yasasının 75. maddesinin beşinci fıkrası
Tapulama hâkimi ve diğer görevlilerden söz etmektedir. Ayrıca bu Yasanın Geçici
6. maddesinde de, Tapulama hâkimi ve diğer görevlilerin 75 inci maddede
gösterilen tazminatlarının... 1986 yılı Bütçe Kanununun (H) cetveline bağlı (3)
numaralı cetveli ile ilgili olarak Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü için
konulmuş bulunan ödenekten karşılanacağı hükmü yer almış bulunmaktadır. Bu
hükümlere göre, davada 2298 sayılı 1980 Yılı Bütçe Kanunu'nun (H) işaretli
cetveline bağlı (3) sayılı cetvelin 1. maddesinin Tapulama hâkimi ile ilgili
(a) fıkrası ile diğer memurlarla ilgili (d) fıkrasının zabıtkâtibi, yardımcı
sınıf personeli içeren (e) fıkrasının da mübaşir açısından bu davada
uygulanacak yasa hükümleri olduğu ve incelemenin bu biçimde bir sırlandırılmaya
tâbi tutularak yapılması gerekmektedir.
2 - İptali istenen hükümlerin niteliği :
İptal konusu hükümlerin niteliğini saptamadan önce tapulama
işleminin özelliğini belirtmekte yarar vardır :
İstatistikler, il ve ilçelerin merkez belediye sınırları dışında
bulunan taşınmazların yaklaşık % 60'ının tapusuz olduğunu ortaya koymaktadır.
Bu durum kişiler arasındaki uyuşmazlıkların artmasına ve toplumsal düzenin
bozulmasına, bunun yanında tarımsal üretimin gelişememesine de neden
olduğundan, Yasa Koyucu, Türk Medenî Yasasının öngördüğü sağlıklı ve eksiksiz
kadastro planlarının ve tapu sicillerinin tez elden yapılmasını zorunlu bularak
Tapulama Yasasını düzenlemiştir. Bu yasanın amacı, gerçek mal sahipleri adına,
doğru olarak, haritan sicil düzenlemektir. Öte yandan, bu yasanın
uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların çözümü, Tapulama hâkimine görev alarak
verilmiştir. Hâkimin kararı sicilin düzenlenmesine esas Anacağından, Tapulama
hâkiminin durumu, adliye mahkemelerine gelen başka işler karşısındaki öteki
hâkimlerin durumu ile bir tutulamaz. Genel mahkemede davacı, savını ispatlamak
zorundadır. İleri sürdüğü sav ispatlanmışsa hâkimin kararı karşı tarafın hukukî
durumunda değişiklik yaratır; dava ispatlanmamışsa red olunur ve hukuksal durum
olduğu gibi korunur. Oysa Tapulama hâkimi yalnız hukuksal durumu korumakla
görevli değildir; vereceği karar sicili oluşturacaktır. Tapulama Yasası'nın
amacı da, tescili gereken bütün taşınmazların sicilini kurmak olduğundan,
hâkim, itirazlı işlerin ilk oturumunu birlik merkezinde açmak zorundadır.
Taşınmazlara ilişkin davalarda yerinde keşif yapmak ve bilirkişi dinlemek
zorunludur. Mahkeme, davayı ya da itirazlı işleri, kendiliğinden yürütecek,
tarafların iddia ve savunması ile bağlı olmaksızın araştırma yaparak, bu işler
için zorunlu yargılama giderlerini Hazineye ödettirerek ve geniş takdir yetkisini
de kullanarak varacağı kanıya göre; taşınmazın gerçek hak sahibi adına
tesciline karar verecektir. İşin niteliğinden kaynaklanan bu değişik durumu
gözönünde tutan Yasa koyucu, yerine getirilmesi gereken çalışmanın önemini ve
özelliğini, Devlete yükleyeceği parasal yönünü de gözönüne alarak, tapulama
hâkimi ile bu mahkemenin kâtip ve mübaşirine, diğer mahkeme hâkim, kâtip ve
mübaşirinden farklı bir gündelik vermeyi gerekli bulmuştur.
İptali istenen hükümlerin niteliğine gelince:
766 sayılı Tapulama Yasasının 75. maddesinin beşinci fıkrasına
göre; tapulama hâkimi ve diğer görevlilerin bu yasa gereğince birliklerde
yapacakları ilk oturum, keşif ve uygulamalar için, 6245 sayılı Harcırah
Yasasının 50. maddesi uyarınca Bütçe Yasalarında yer alan cetvellerde
belirtilen gündelikler " tazminat" olarak ödenecektir. Ekonomik
koşulların ve fiyatların her yıl değişebileceğini gözönünde tutan Yasa Koyucu,
tapulama mahkemesinin hâkimi, zabıtkâtibi ve mübaşirine ödenecek gündeliklerin
Bütçe Yasasında yer alacak cetvellerde belirtilmesini uygun bulmuştur. 492
sayılı Harçlar Yasası, uygulanması Bütçe Yasası gibi süreye bağlanmış bir yasa
değildir. Bu nedenle sözü edilen yasa, Yasa Koyucu tarafından her yıl değil,
gerekli görüldükçe değiştirilebilecektir. Nitekim 492 sayılı Harçlar Yasası da,
2/7/1964 yılında kabul edilmesine karşın, 34. maddesi, uzun bir süre geçtikten
sonra 7/6/1979 günlü, 2244 sayılı Yasa ile değiştirilerek bugünkü biçimini
almıştır.
3 - Anayasaya aykırılık sorununun incelenmesi : a) Anayasa'nın
12. maddesi yönünden inceleme :
Anayasa'nın 12. maddesi, kişilere, yasa karşısında dillerine,
ırklarına, cinsiyetlerine, siyasal düşüncelerine, felsefî inançlarına,
dinlerine ve mezheplerine göre ayrı davranılmasını, kişiye veya topluluklardan
bir bölümüne, ötekilerden daha geniş hak ve yetkiler tanınmasını yasaklamak
yoluyla yasa önünde eşitlik ilkesinin sağlanması ereğini gütmektedir. Yasa
önünde eşitlik kavramı, herkesin her yönden, her zaman aynı kurallara bağlı
tutulmaları zorunluluğu anlamına gelmez. Kimi kişilerin başka kurallara bağlı
tutulmaları haklı bir nedene dayanmakta ise, bu durumun, yasa karşısında
eşitlik ilkesine terslik yarattığından söz edilemez.
İtiraz konusu 766 sayılı Tapulama Yasasının 75. maddesinin
beşinci fıkrası ve 2298 sayılı 1980 Yılı Bütçe Yasasının (H) işaretli cetveline
bağlı (3) sayılı cetvelin 1. maddesinin (a), (d) ve (e) fıkralarında gündelik
olarak ödenecek miktarlar saptanmıştır. Geçici görevler dolayısiyle memurlara
ödenecek gündelikler, kurumlarınca ödendiği halde 492 sayılı Harçlar Yasasının
değişik 34. maddesi uyarınca ilgililerce, işin yapılmasından önce vezneye
yatırılır, keşif ve işlemden sonra da harcama tutanaklarıyla belgelenerek
artanı ilgiliye geri verilir. Günlük tazminatın bölünerek ödenmesi söz konusu
değildir. Birden çok iş varsa, her iş için ayrı tazminat ödenir. Bütçe
Yasasının (H) işaretli cetveline bağlı (3) sayılı cetvele göre ödenecek
gündeliklerde ise bir gün geçirenler tam gündelik alabilir. Aksi halde
gündelikten kesinti yapılır. Böylece yol tazminatı ile harcırah gündeliği,
nitelik bakımından birbirinden ayrı olduğu gibi, bunların ödeme koşullarında da
benzerlik yoktur.
Şu noktaya da değinmekte yarar vardır: Bütçe Yasası ile
belirlenmiş gündeliğin, günün koşullarına uymamasını Anayasa'ya aykırılık nedeni
saymaya olanak yoktur. Yasa Koyucu, her zaman koşulları değerlendirerek ve malî
kaynaklarının yeterliğini de gözönüne alarak yasal düzenlemede değişiklik
yapabilir.
Yeri gelmişken şunun da belirtilmesinde zorunluluk duyulmuştur :
Yasaların Anayasa'ya uygunluğunun denetlenmesinde, iptali istenen hükmün öteki
yasalara karşı olan durumunun, onlarla çelişir veya çelişmez nitelikte oluşunun
değil, Anayasa ilkelerine ve bu ilkelerin dayandığı hukuk kurallarına uygunluk
gösterip göstermediğinin araştırılması gerekir. Konusu yönünden, 492 sayılı
Harçlar Yasası genel, 766 sayılı Tapulama Yasası ise özel yasa durumundadır.
Anayasa Mahkemesi'nin, özel bir yasaya konu olmuş kimi hükümleri ortadan
kaldırmak yolu ile o yasaya bağlı olanları genel yasa kapsamına alma, daha açık
anlatımla bu gibiler için yasal kural oluşturacak biçimde karar verme
yetkisinin bulunmadığında duraksamaya yer yoktur.
Böylece, gündeliğin ayrı bir düzenleme konusu yapılması, bu
harcamanın niteliği ve ödeme koşullarının yol tazminatından ayrı oluşu gibi
haklı nedenlere dayanmaktadır. Haklı nedenlerle yapılan ayrı düzenlemede ise,
yasa önünde eşitlik ilkesine ayrılıktan söz edilemez.
b) Anayasa'nın 42. maddesi yönünden inceleme :
Mahkeme itirazında; tapulama hâkimi, zabıtkâtibi ve mübaşirinin
adliye mahkemesi hâkimi, zabıtkâtibi ve mübaşirinden daha güç koşullarda
görevlerini yürüttükleri halde, 1980 yılı Bütçe Yasasında daha az gündelik
saptandığı, bu suretle " Angarya yasaktır" ilkesini tapulama
mahkemesi personeli aleyhine bozduğunu ileri sürmüştür.
Anayasa'nın 42. maddesindeki " Angarya yasaktır."
kuralı madde kenar başlığından da anlaşılacağı üzere " çalışma hakkı ve
ödevi" ile ilgilidir. Bu maddede çalışma bir hak ve ödev olarak herkese
tanınmış, çalışanların Devlet tarafından destekleneceği hükme bağlanmış ve
angarya yasaklanmıştır.
Anayasa Mahkemesi'nin kararlarında da açıklandığı üzere,
angarya, bir maldan veya bir kişinin çalışmasından karşılıksız yararlanma
olduğuna göre, yargılama işlerinde, görevlilerin çalışmalarından bu biçimde söz
edilmesine olanak yoktur. Çünkü, iptali istenen Yasa hükümlerinde, görevlilerin
çalışmalarına karşılık kendilerine verilecek ücretler ve bunların hâkediliş ve
ödenmelerine ilişkin düzenlemeler yer almıştır.
Genel olarak bir ilgisi bulunmamakla birlikte, Tapulama
Yasasında, yargılama çalışmalarında akçalı haklar için para ödenmesini önleyen
bir hüküm yer almadığına göre, Anayasa' nın 42. maddesine aykırılıktan da
sözetme olanağı yoktur.
Ayrıca; Anayasa'nın " Bütçe" kenar başlığını taşıyan
126. maddesi son fıkrasının ikinci tümcesinde " Bütçe yasasına bütçe ile
ilgili hükümler dışında hiçbir hüküm konulamaz" denilmektedir. Maddenin
son fıkrasında yeralan " Bütçe ile ilgili hükümler" deyimini malî
nitelikte hüküm anlamına değil, bütçenin uygulaması ile ilgili, uygulamayı
kolaylaştırıcı veya yasa konusu olabilecek yeni bir kuralı kapsamamak koşulu
altında, açıklayıcı nitelikte hükümler olarak düşünmek zorunludur. (Anayasa
Mahkemesi Kararlar Dergisi Sayı: 14, Sahife : 237, 10/6/1976 günlü, Esas :
1976/23, Karar : 1976/33 yine Sahife : 341, 21/10/1976 günlü, Esas : 1976/35,
Karar: 1976/49 sayılı kararlar)
2298 sayılı 1980 Yılı Bütçe Yasası'nın (H) işaretli cetveline
bağlı (3) sayılı cetvelin (a), (d) ve (e) fıkralarında yer alan hükümler,
yürürlükteki yasaların bütçelerde saptanmasını öngördükleri günlük tazminat
miktarlarının belirtilmesinden ibaret olduklarından, Anayasa'ya aykırı bir
nitelik taşıdığı düşünülemez.
Sonuç olarak, itiraz konusu edilen hükümlerin Anayasa'nın
koyduğu ilkelere ve buyurucu kurallarına aykırı bir yönü bulunmadığından
itirazın reddine karar verilmelidir.
VI - SONUÇ :
1 - İşin esasına ilişkin incelemenin, 28/6/1966 günlü, 766
sayılı Tapulama Yasasının 75. maddesinin beşinci fıkrası hükmünün ve 29/2/1980
günlü, 2298 sayılı 1980 Yılı Bütçe Yasasının (H) işaretli cetveline bağlı 3
sayılı cetvelin 1. maddesinin (a), (d) ve (e) fıkraları hükümlerinin tapulama
mahkemesi hâkimi, kâtibi ve mübaşiriyle sınırlı olarak yapılmasına,
2 - Sınırlama kararı uyarınca ele alınan söz konusu Yasaların
hükümlerinde, tapulama mahkemesi hâkimleri ile bu mahkemenin kâtip ve
mübaşirleri açısından Anayasaya aykırılık bulunmadığına ve itirazın reddine,
27/1/1981 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan
Şevket Müftügil
|
Başkanvekili
Ahmet H. Boyacıoğlu
|
Üye
Ahmet Salih Çebi
|
|
|
|
Üye
Ahmet Zeyneloğlu
|
Üye
Adil Esmer
|
Üye
Hakkı Müderrisoğlu
|
|
|
|
Üye
Nihat O. Akçakayalıoğlu
|
Üye
Nahit Saçlıoğlu
|
Üye
Hüseyin Karamüstantikoğlu
|
|
|
|
Üye
Kenan Terzioğlu
|
Üye
Orhan Onar
|
Üye
Necdet Darıcıoğlu
|
|
|
|
Üye
İhsan N. Tanyıldız
|
Üye
Yılmaz Efendioğlu
|
Üye
Yekta Güngör Özden
|