"...
II. İTİRAZIN GEREKÇESİ:
Mahkemenin gerekçeli kararında, iki kişiyi ayni kısıtla ve kan gütme nedeniyle öldüren kimsenin cezasının Türk Ceza Kanunun 450/5-10 ve 1803 sayılı Kanunun l/D. maddeleri uyarınca, 30 yıl ağır hapis cezası olduğu, iki kişiyi öldürmekten başka, bir üçüncü kişiyi öldürmeye kalkışan kişinin cezasının daha çok artması veya hiç değilse eşit cezaya çarptırılması gerekirken tersine 24 yıl ağır hapis cezasına mahkûm edilmesi gibi bir durumun mevcut olduğu, böyle ters bir sonuca Af Yasasının içtima hükümlerini düzenliyen ve olayda uygulanması zorunlu olan 6. maddesinin 2. fıkrası hükmünün meydan verdiği açıklanarak, sözü geçen kuralın Anayasa'nın 12. maddesinde yazılı eşitlik ilkesine aykırı olduğu kanısına varıldığı belirtilmektedir."
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı:1976/7
Karar Sayısı:1976/35
Karar Günü:24/6/1976
Resmi Gazete tarih/sayı:15.9.1976/15708
İtiraz yoluna başvuran Mahkeme: Keskin Ağır Ceza Mahkemesi.
İtirazın konusu : 15/5/1974 günlü, 1803 sayılı "Cumhuriyetin 50. yılı nedeniyle bazı suç ve cezaların affı hakkında Kanun" un 6. maddesinin 2. fıkrasının Anayasanın 12.maddesine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
I- OLAY :
Sanık aynı kasıt altında ve kan gütme nedeniyle iki kişiyi öldürmek ve bir kişiyi de öldürmeğe tam derecede kalkışmaktan mahkemece Türk Ceza Kanununun 450/5-10., 1803 sayılı Yasanın l/D. maddeleri gereğince otuz yıl ağır hapis cezasına çarptırılmıştır. Bu hüküm Yargıtay Birinci Ceza Dairesince; suçtan zarar görenin tedavisi sonunda hayatının kurtarılmış olmasına göre kendisine karşı işlenen suçun yalnız birden çok kimselerin öldürülmesiyle sınırlı bulunan Türk Ceza Kanununun 450/5. maddesi kapsamı içinde olduğunun düşünülemiyeceği, bağımsız bir suç niteliğinde bulunduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma üzerine yapılan duruşma sırasında 1803 sayılı Yasanın 6. maddesinin ikinci fıkrasının uygulanması gerektiği anlaşılmış, bu hükmün Anayasa'nın 12. maddesinde yazılı eşitlik ilkesine aykırı olduğu yolunda Cumhuriyet Savcısının ileri sürdüğü sav mahkemece ciddi bulunduğundan, Anayasa'nın değişik 151. maddesi uyarınca anılan kuralın iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurulmasına karar verilmiştir.
III- YASA METİNLERİ :
A- İptali istenen 1803 sayılı Yasanın 6. maddesinin ikinci fıkrası hükmü şöyledir;
Ancak, bu kanundan yararlanmış olmakla beraber Türk Ceza Kanununun 77. maddesi gereğince, ayni neviden şahsi hürriyeti bağlayıcı muvakkat cezaların birleştirilmesi sonucu, tatbik edilecek cezadan (12) yıl indirilir.
B- İlgili Yasa metinleri:
İptali istenen kuralın uygulanması, 1803 sayılı Yasanın 1. maddesi ve Türk Ceza Kanununun 77. maddesi hükümleri ile ilgilidir.
1803 sayılı Yasanın 1. maddesi:
Madde l- 7/2/1974 tarihine kadar işlenmiş suçlardan:
A) Kanunların suçu tesbit eden asıl maddesinde üst sınırı (12) yılı geçmiyen hürriyeti bağlayıcı bir ceza ile yahut yalnız veya birlikte olarak para cezası ile cezalandırdığı veya müsadereyi yahut bir meslek veya sanatın yapılmamasını veyahut bu cezalardan birini veya birkaçını gerektiren fiiller hakkında takibat yapılmaz.
B) (12) yıl veya daha az hürriyeti bağlayıcı bir cezaya yahut bu miktarı aşmıyan hürriyeti bağlayıcı bir ceza ile birlikte veya müstakillen hükmedilmiş para cezasına mahkûm olanlar veyahut mahkemelerden başka mercilere haklarında para cezası tayin edilenler, "9. madde hükmü saklı kalmak şartıyla" fer'İ ve mütemmim cezalarıyla ceza mahkûmiyetlerinin sonuçlarını da kapsamak üzere affedilmişlerdir.
C) Müstakillen (12) yıldan fazla hürriyeti bağlayıcı bir cezaya veya bununla birlikte para cezasına mahkûm edilenlerin hürriyeti bağlayıcı cezalarının (12) yılı ve para cezalarının tamamı affedilmiştir.
D) Türk Ceza Kanunu ile diğer kanunlarda yazılı suçlardan dolayı ölüm cezasına mahkûm edilenlerin bu cezaları (30) yıl ağır hapse, müebbet ağır hapse mahkûm edilenlerin cezaları da (24) yıl ağır hapse çevrilmiştir,
E) Yüksek Adalet Divanı tarafından mahkûm edilmiş olanların 78 sayılı, 218 sayılı ve 780 sayılı Af Kanunları ile Anayasanın 97. maddesi uyarınca cezalan kısmen veya tamamen affedilenlerle bu afların dışında kalanların asli ve fer'i cezaları, dayandıkları kanun hükümleri ayırt edilmeksizin bütün neticeleri ile birlikte ortadan kaldırılmıştır.
Türk Ceza Kanununun 77. maddesinin ilgili I. bendi :
"Madde 77) l- Ayni neviden şahsi hürriyeti bağlayıcı muvakkat cezaların birleştirilmesi halinde tatbik edilecek ceza ağır hapiste 36, hapiste 25, sürgünde 15, hafif hapiste 10 seneyi geçemez."
C) Anayasa Hükümleri ;
Anayasanın dayanılan 12. maddesi hükmü de şöyledir :
"Herkes, dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ayırımı gözetilmeksizin, kanun önünde eşittir.
Hiçbir kişiye, aileye, zümreye ve sınıfa imtiyaz tanınamaz."
IV- İLK İNCELEME :
Anayasa Mahkemesi, İçtüzüğün 5. maddesi uyarınca, 25/3/1976 gününde Kani Vrana, Şevket Müftügil, İhsan Ecemiş, Halil Zarbun, Ziya Ünel, Abdullah Üner, Ahmet Koçak, Sekip Çopuroğlu, Fahrettin Uluç, Muhillin Gürün, Lütfi Ömerbaş, Hasan Gürsel, Ahmet Salih Çebi, Nihat O. Akçakayalıoğlu ve Ahmet H. Boyacıoğlu'nun katılmalariyle yaptığı ilk inceleme toplantısında, Anayasa Mahkemesinin itirazı incelemeye görevli ve yetkili olup olmadığı sorunu üzerinde durulmuştur.
Suç ve cezaların affı hakkındaki yasaların Anayasa'ya uygunluk denetimine bağlı olup olmayacağı tartışılmış ve bunların da Anayasa'ya uygunluk denetimine bağlı bulunduğu sonucuna varılmıştır. Bu konudaki ayrıntılı gerekçeler Anayasa Mahkemesinin 28/11/1974 günlü, Esas: 1974/34, Karar: 1974/50 sayılı kararında tümüyle açıklanmış bulunduğundan (Resmi Gazete, Gün: 21/1/1975, Sayı : 15125), bunların burada yinelenmesine gerek görülmemiştir.
Şu duruma göre bu işe bakmanın Anayasa Mahkemesinin görevi İçinde bulunduğu açıktır.
Halit Zarbun bu görüşe katılmamıştır.
Dosyada bir eksiklik görülmediğinden ilk inceleme toplantısı sonunda aşağıdaki karar verilmiştir.
"l- İşin incelenmesi Anayasa Mahkemesinin görev ve yetkisi içinde bulunduğuna Halit Zarbun'un karşıoyuyla ve oyçokluğuyla,
2- Dosyanın eksiği bulunmadığından işin esasının incelenmesine oybirliğiyle,
25/3/1976 gününde karar verildi "
V- ESASIN İNCELENMESİ :
İşin esasına ilişkin rapor, iptali istenen yasa hükmü ile, ilgili Anayasa ve Millet Meclisi İçtüzüğü hükümleri, bunlara ilişkin gerekçeler ve yasama Meclisleri tutanakları okunduktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
l- Biçim yönünden Anayasa'ya aykırılık sorunu:
1803 sayılı Yasa'nın 6. maddesinin tümünün Millet Meclisi Genel Kurulunda son şeklini aldıktan sonra Cumhuriyet Senatosunda aynen kabul edildiği ve kesinleştiği, biçim yönünden Anayasa'nın 92. maddesi ile içtüzük hükümlerine uygun bir şekilde yasalaştığı, yasanın kimi maddelerinde mevcut olan biçime ilişkin aykırılığın bu madde için söz konusu olmadığı konu ile ilgili tutanakların incelenmesinden anlaşılmıştır.
2- Esas Yönünden Anayasa'ya aykırılık sorunu:
Yasa'nın 1. maddesinin (D) bendi hükmüne göre, ölüm cezasını gerektiren suç işleyenlerin cezası 30 yıl, müebbet ağır hapis cezasını gerektiren suç işleyenlerin cezası ise 24 yıl ağır hapis cezalarına çevrilmektedir. Çevrilme sonucu verilen bu tür hürriyeti bağlayıcı cezaların, "muvakkat hürriyeti bağlayıcı ceza" sayılması ceza hukukunun yerleşmesi uygulama kuralları gereğidir. Bu kurallardan ayrılmayı gerektirecek bir hüküm yasada yer almamıştır. İtiraz konusu 6. maddenin ikinci fıkrası birden çok suc işleyenlerin durumlarını düzenlemiş olup bu hükme göre; ölüm ve müebbet ağır hapis cezasını gerektirecek biçimde olup olmadığına bakılmaksızın birden fazla suç işleyenlerin cezaları toplanmakta ve Türk Ceza Kanununun 77. maddesinde yazılı sınırı (ağır hapis cezası için 36 yıl) bulduğu takdirde toplam cezadan tekrar 12 yıl indirim yapılması öngörülmektedir. Yasanın gerekçesi ile Yasama Meclisleri tutanaklarına göre maddenin başka türlü anlaşılmasına olanak yoktur. Böylece bir suçu bir kez işleyenin ayni suçu iki kez işleyenden daha çok ceza görmesi sonucunu veren söz konusu yasa kuralı, Anayasa'nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmadığı gibi, Anayasa'nın 12. maddesinde açıklanan eşitlik ilkesine de aykırı düşmektedir. Bu nedenlerle 15/5/1974 günlü, 1803 sayılı Yasanın 6. maddesinin ikinci fıkrasının esas yönünden iptaline karar verilmelidir.
Nihat O. Akçakayalıoğlu bu görüşe katılmamıştır.
VI- SONUÇ :
1- 15/5/1974 günlü 1803 sayılı Af Kanununun 6. maddesinin ikinci fıkrasının yasalaşmasında biçim yönünden Anayasa'ya aykırılık bulunmadığına oybirliğiyle,
2- Sözü geçen kanunun itiraz konusu yapılan 6. maddesinin ikinci fıkrasının Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline Nihat O. Akçakayalıoğlu'nun karşıoyuyla ve oyçokluğuyla,
24/6/1976 gününde karar verildi.
Başkan
Kâni Vrana
Başkanvekili
Şevket Müftügil
Üye
Ahmet Akar
Ziya Önel
Abdullah Üner
Ahmet Koçak
Şekip Çopuroğlu
Fahrettin Uluç
Muhittin Gürün
Lütfi Ömerbaş
Hasan Gürsel
Ahmet Salih Çebi
Adil Esmer
Nihat O. Akçakayalıoğlu
Ahmet H. Boyacıoğlu
KARŞIOY YAZISI
64. maddesiyle genel ve özel af, ilânı yetkisini Türkiye Büyük Millet Meclisine bırakan Anayasa, bağışlamayı kısıtlayan hükümler koymamış olduğuna göre,
Anayasal denetim, bir bölüm suç ve cezaların affedilişini eleştirerek değil, ancak, bağışlanana bakılınca bir diğer bölüm suç ve cezanın bağışlanmayışının temel ilkelere ve örneğin "eşitlik" esasına ters düşüp düşmediğinin araştırılması biçiminde olmak gerekir.
Olayda ise, "affedilmeyenler" yönünden yapılmış bir başvurma yoktur ve bu durumda, itirazın reddi zorunludur.
Mahkememizin 1803 sayılı Af Yasa'sının 2, maddesinin (B) bendi ile ilgili iptal kararlarından dergide yeralmayan ikisinin yayımlandıkları Resmi Gazeteler aşağıda gösterilmiştir.
1803 sayılı yasanın 2. maddesinin (B) bendi
KARARIN
YAYIMLANDIĞI RESMİ GAZETENİN
Günü
Esas No.
Karar No.
Sayısı
1- T.C.K. 415. maddesi açısından
18.13.1976
1976/15
1976/17
10.6.1976
15612
2- T.C.K. 415. maddesi açısından
1976/33
1976/32
6.8.1976
15668