ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı:1976/23
Karar Sayısı:1976/33
Karar günü:10/6/1976
Resmi Gazete tarih/sayı:15.9.1976/15708
İptal
davasını açan : Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı
İptal
davasının konusu: 1/3/1976 günlü, 15515 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan
28/2/1976 günlü, 1970 sayılı "1976 yılı Bütçe Kanunu" nun 72.
maddesinin esas bakımından Anayasa'nın değişik 64., 92., ve 126. maddesinin son
fıkrasıyle, 2., 39. ve 53. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülerek iptaline
karar verilmesi istenilmiştir.
II-
YASA METİNLERİ:
l-
Dava konusu kanun kuralı :
28/2/1976
günlü, 1970 sayılı "1976 yılı Bütçe Kanunu"nun iptali istenen 72.
maddesi - 1/3/1976 günlü, 15515 sayılı Resmi Gazete'deki metne göre şöyledir:
Madde
72.- a) Anonim Şirket statüsündeki Kamu iktisadi Teşebbüslerinin % 49 hisse
oranına kadar olan kısmının hisse senetlerinin rayiç bedelleri üzerinden üçüncü
şahıslara devredilmesine Bakanlar Kurulunca karar verilebilir.
b)
İktisadi Devlet Teşekküllerinin müesseselerini anonim şirket statüsüne
geçirmeye ve bunların % 49 hisse oranına kadar olan kısmının hisse senetlerinin
rayiç bedelleri üzerinden üçüncü sahıslara devredilmesine Bakanlar Kurulunca
karar verilebilir.
c)
Yukarıdaki fıkralar kapsamına giren ortaklıkların sermayelerinin artırılmasına
ve artan sermayenin üçüncü şahıslara satılmasına Bakanlar Kurulu yetkilidir.
d)
Üçüncü şahıslara devredilen hisse senetlerine % 8 kâr garantisi Maliye
Bakanlığı Bütçesinin (930 Mali Transferler) Programı (09 Diğer Malİ
Transferler) Altprogramı (310 Kâr Garantisi Giderlerini Karşılama Fonu) harcama
kaleminden ödenir.
2-
Davacının dayandığı Anayasa kuralları :
Davacının,
Anayasa'ya aykırılık savının dayanağı olarak ileri sürdüğü Anayasa Maddelerinin
konu ile ilgili kuralları şöyledir:
"Değişik
Madde 64/1.- Kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak. Devletin bütçe ve kesin
hesap kanun tasarılarını görüşmek ve kabul etmek, para basılmasına, genel ve
özel af ilânına, mahkemelerce verilip kesinleşen ölüm cezalarının yerine
getirilmesine karar vermek, Türkiye Büyük Millet Meclisinin
yetkilerindendir."
"Madde
92.- Kanun tasarı ve teklifleri önce Millet Meclisinde görüşülür.
Millet
Meclisinde kabul, değiştirilerek kabul veya reddedilen tasarı ve teklifler
Cumhuriyet Senatosuna gönderilir.
Millet
Meclisinde kabul edilen metin, Cumhuriyet Senatosunca değişiklik yapılmadan
kabul edilirse, bu metin kanunlaşır.
Cumhuriyet
Senatosu, kendisine gelen metni değiştirerek kabul ederse, Millet Meclisinin bu
değişikliği benimsemesi halinde metin kanunlaşır.
Millet
Meclisi Cumhuriyet Senatosundan gelen metni benimsemezse, her iki Meclisin
ilgili komisyonlarından seçilecek eşit sayıdaki üyelerden bir karma komisyon
kurulur. Bu komisyonunun hazırladığı metin Millet Meclisine sunulur. Millet
Meclisi, Karma Komisyonca veya Cumhuriyet Senatosunca veya daha önce kendisince
hazırlanmış olan metinlerden birini olduğu gibi kabul etmek zorundadır.
Cumhuriyet Senatosunda üye tamsayısının salt çoğunluğu ile kabul edilmiş olan
madde değişikliklerinde, Millet Meclisinin kendi ilk metnini benimsemesi için,
üye tamsayısının salt çoğunluğunun oyu gereklidir. Bu halde açık oya başvurulur.
Millet
Meclisinin reddettiği bir tasarı veya teklif, Cumhuriyet Senatosunca da
reddedilirse düşer.
Millet
Meclisinin reddettiği bir tasarı veya teklif, Cumhuriyet Senatosunca olduğu
gibi veya değiştirilerek kabul edilirse, Millet Meclisi, Cumhuriyet Senatosunun
kabul ettiği metni yeniden görüşür. Cumhuriyet Senatosunun metni Millet
Meclisince benimsenirse, kanunlaşır; reddedilirse, tasarı veya teklif düşer.
Cumhuriyet Senatosundan gelen metin Millet Meclisince değiştirilerek kabul
edilirse, 5 inci fıkra hükümleri uygulanır.
Cumhuriyet
Senatosunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ile tümü reddedilen bir metnin
Millet Meclisi tarafından kabulü için üye tamsayısının salt çoğunluğunun oyu
lâzımdır. Bu halde açık oya başvurulur.
Cumhuriyet
Senatosunca üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile tümü reddedilen bir metnin
kanunlaşabilmesi, Millet Meclisi tarafından üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu
ile kabul edilmesine bağlıdır. Bu halde açık oya başvurulur.
Cumhuriyet
Senatosu, kendisine gönderilen bir metni, Millet Meclisi komisyonlarında ve
genel kurulundaki görüşme süresini aşmayan bir süre içinde karara bağlar; bu
süre üç ayı geçemez ve idelilik hallerinde onbeş günden, ivedi olmayan hallerde
bir aydan kısa olamaz. Bu süreler içinde karara bağlanmayan metinler,
Cumhuriyet Senatosunca, Millet Meclisinden gelen şekliyle kabul edilmiş
sayılır. Bu fıkrada belirtilen süreler Meclislerin tatili devamınca işlemez.
Yasama
Meclislerinin ve mahalli idarelerin seçimleri ve siyasi partilerle ilgili
tasarı ve tekliflerin kabul veya reddinde yukarıdaki fıkralar hükümleri
uygulanır. Ancak, karma komisyon kurulmasını gerektiren hallerde karma
komisyonun raporu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin birleşik toplantısında
görüşülür ve karara bağlanır; Türkiye Büyük Millet Meclisinin birleşik
toplantısında Millet Meclisinin ilk metninin kabulü için üye tamsayısının salt
çoğunluğunun oyu lâzımdır. 8 inci ve 9 uncu fıkralar hükümleri saklıdır."
"Madde
93.- Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nce kabul edilen kanunları on
gün içinde yayınlar; uygun bulmadığı kanunu, bir daha görüşülmek üzere, bu
hususta gösterdiği gerekçe ile birlikte, aynı süre içinde Türkiye Büyük Millet
Meclisine geri gönderir. Bütçe kanunları ve Anayasa bu hükmün dışındadır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi geri gönderilen kanunu yine kabul ederse, kanun
Cumhurbaşkanınca yayınlanır."
"Madde
94.- Genel ve katma bütçe tasarıları ile milli bütçe tahminlerini gösteren
rapor, mali yılbaşından en az üç ay önce, Bakanlar Kurulu tarafından, Türkiye
Büyük Millet Meclisine sunulur.
Bu
tasanlar ve rapor, otuzbeş milletvekiliyle onbeş Cumhuriyet Senatosu üyesinden
kurulu bir karma komisyona verilir. Bu komisyonun kuruluşunda iktidar grubuna
veya gruplarına en az otuz üye verilmek şartıyla, siyasi parti gruplarının ve
bağımsızların oranlarına göre temsili gözönünde tutulur.
Karma
komisyonun en çok sekiz hafta içinde kabul edeceği metin önce Cumhuriyet
Senatosunda görüşülür ve en geç on gün içinde karara bağlanır.
Cumhuriyet
Senatosunca kabul edilen metin, en geç bir hafta içinde yeniden görüşülmek
üzere, karma komisyona verilir. Karma Komisyonun kabul ettiği son metin Millet
Meclisinde görüşülür ve mali yılbaşına kadar karara bağlanır.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi üyeleri, Meclislerinin genel kurullarında, Bakanlık ve
daire bütçeleriyle katma bütçeler hakkındaki düşüncelerini, her bütçenin tümü
üzerindeki görüşmeler sırasında açıklarlar; bölümler ve değişiklik önergeleri,
üzerlerinde ayrıca görüşme yapılmaksızın okunur ve oya konur.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi üyeleri, bütçe kanunu tasarılarının genel kurullarda
görüşülmesi sırasında gider arttırıcı veya belli gelirleri azaltıcı teklifler
yapamazlar."
"Madde
126 Devletin ve kamu iktisadi teşebbüsleri dışındaki kamu tüzel kişilerinin
harcamaları yıllık bütçelerle yapılır. Kanun, kalkınma plânları ile ilgili
yatırımlar veya bir yıldan fazla sürecek iş ve hizmetler için özel süre ve
usuller koyabilir.
Genel
ve katma bütçelerin nasıl yapılacağı ve uygulanacağı kanunla gösterilir. Bütçe
kanununa bütçe ile ilgili hükümler dışında hiçbir hüküm konulamaz."
"Madde
2.- Türkiye Cumhuriyeti, insan haklarına ve Başlangıçta belirtilen temel
ilkelere dayanan, milli, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devletidir."
"Madde
39.- Kamu hizmeti niteliği taşıyan özel teşebbüsler, kamu yararının
gerektirdiği hallerde, gerçek karşılığı kanunda gösterilen şekilde ödenmek
şartıyla devletleştirilebilir. Kanunun taksitle ödemeyi öngördüğü hallerde,
ödeme süresi on yılı aşamaz ve taksitler eşit olarak ödenir; bu taksitler,
kanunla gösterilen faiz haddine bağlanır."
"Madde
53.- Devlet, bu bölümde belirtilen iktisadi ve sosyal amaçlara ulaşma
ödevlerini ancak iktisadi gelişme ile mali kaynaklarının yeterliği ölçüsünde
yerine getirir."
III-
İLK İNCELEME:
Anayasa
Mahkemesi, İçtüzüğünün 15. maddesi uyarınca 13/4/1976 gününde Kani Vrana, İhsan
Ecemiş, Ahmet Akar, Halit Zarbun, Ziya Önel, Abdullah Üner, Ahmet Koçak, Sekip
Çopuroğlu, Fahrettin Uluç, Muhitin Gürün, Lütfi Ömerbaş, Ahmet Salih Çebi, Adil
Esmer, Nihat O. Akçakayalıoğlu ve Ahmet H. Boyacıoğlu'nun katılmalariyle
yaptığı ilk inceleme toplantısında aşağıdaki açıklanan konular üzerinde durmuş
ve şu sonuçlara varmıştır:
1-
Anayasa'ya aykırılığı öne sürülerek 72. maddesi dava konusu yapılan 28/2/1976
günlü, 1970 sayılı "1976 yılı Bütçe Kanunu" 1/3/ 1976 günlü, 15515
sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. Dava dilekçesi, Anayasa Mahkemesi Genel
Sekreterliğince 2/4/1976 gününde evrak Kalemine havale edilerek, 473 sıra ve
1976/23 esas sayısını almıştır. Böylece davanın, Anayasa'nın 150. ve 22/4/1962
günlü, 44 sayılı Kanunun 26. maddesi hükümlerine göre süresinde açıldığı
anlaşılmıştır.
2-
Anayasa'ya. aykırılığı nedeniyle 1976 yılı Bütçe Kanununun 72. maddesinin
iptali için dâva açılmasına ve dava açmak üzere CHP Genel Başkanına yetki
verilmesine, üye tamsayısının salt çoğunluğu ile toplanmış olan parti
meclisinin 7/3/1976 günlü toplantısında hazır bulunan üyelerin oybirliğiyle karar
verildiği, davanın, parti genel Başkanınca açıldığı, parti meclisinin 7/3/1976
günlü onanlı karar örneği ve dava dilekçesiyle saptanmıştır.
Buna
göre dilekçeyi imzalayan kişinin Parti Genel Başkanı olduğunu belirleyen ayrı
bir belgeye gerek kalmadığı gibi, Parti Meclisine katılan kişilerin ayrıca
kimliklerinin belirtilmesinde zorunluk görülmemiştir. Bu bölümün birinci
kesimine Şekip Çopuroğlu ile Ahmet H. Boyacıoğlu, ikinci kesimine de Nihat O.
Akçakayalıoğlu karşıoyda bulunmuşlardır.
Böylece
dava, 44 sayılı Kanunun 25. maddesinin l sayılı bendinde yeralan "...
siyasi partilerin tüzüklerine göre en yüksek merkez organlarının en az üye
tamsayısının salt çoğunluğu ile alacakları karar üzerine, Genel Başkanları veya
vekilleri" tarafından açılacağı yolundaki kurala uyulmak suretiyle açılmış
bulunmaktadır.
3-
Parti Meclisinin kararında, Anayasa'ya aykırılığı nedeniyle 1970 sayılı
"1976 yılı Bütçe Kanunu"nun 72. maddesinin iptali konusunda dava
açılması kararlaştırılmış, dava dilekçesine göre de iptal davasının sadece bu
madde hükmüne yöneltilmiş olduğu görülmüştür. Başka bir deyimle dava, yetki
sının içinde kalınarak açılmıştır.
4-
Böylece, dosyanın eksiği bulunmadığından işin esasının incelenmesine, Sekip
Çopuroğlu, Nihat O. Akçakayalıoğlu, Ahmet H. Boyacıoğlu'nun karşıoylariyle ve
oyçokluğu ile 13/4/1976 gününde karar verilmiştir.
IV.
ESASIN İNCELENMESİ:
Davanın
esasına ilişkin rapor, dava dilekçesi, 1970 sayılı 1976 yılı Bütçe Kanununun
iptali istenen hükümleri, dayanılan Anayasa ilkeleri, bunlara ilişkin gerekçeler
ve başka yasama belgeleri, dava ile ilişkisi bulunan öteki metinler okunduktan
sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Anayasa'ya
aykırılık sorununun çözümü için, önce iptali istenen madde ile getirilen
hükümler üzerinde durularak bunların niteliklerini belirtmekte yarar
görülmüştür.
1976
yılı Bütçe Kanununun dört fıkradan oluşan 72. maddesinin tümü dava konusu
yapılmıştır. Bu dört fıkradan:
(a)
fıkrası ile Anonim şirket statüsündeki kamu iktisadi teşebbüslerinin hisse
senetlerinden bir bölümünün rayiç bedelleri üzerinden üçüncü şahıslara devrine;
b)
fıkrası ile, iktisadi devlet teşekküllerinin müesseselerini, anonim şirket
statüsüne geçirmeye ve bunların hisse senetlerinden bir bölümünün yine rayiç
bedelleri üzerinden üçüncü şahıslara devrine;
c)
Fıkrası ile, (a) ve (b) fıkraları kapsamına giren ortaklıkların sermayelerinin
artırılmasına ve artan sermayenin üçüncü şahıslara satılmasına ;
Bakanlar
Kurulu yetkili kılınmış;
(d)
fıkrası ile de, üçüncü şahıslara devredilen hisse senetlerine % 8 kâr garantisi
sağlanması ve bu kâr garantisinin Maliye Bakanlığı Bütçesinin ilgili harcama
kalemlerinden ödenmesi öngörülmüştür.
(a)
fıkrasında sözü edilen "anonim şirket statüsündeki kamu iktisadi
teşebbüsleri" deyiminin kapsamına giren kuruluşlar kimi özel yasalarla, kimi
de yasalarının verdiği yetki ile Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre
kurulmuşlardır. Özel yasalarla ve Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca
kurulmuş anonim ortaklık biçimindeki iktisadi Devlet Teşekküllerinin hisse
senetleri ve hisse oranları da ilgili yasalarda belirtilmiştir.
Hal
böyle iken, bütçe ile getirilen (a) fıkrasındaki kural ile , Özel ve tüzel
kişilere ayrılan hisse oranlan % 49'a yükseltilmek suretiyle, değiştirilmiş
olmaktadır. Başka bir deyimle, bütçe kanunu ile getirilen bir hükümle, Öteki
yasalarda değişiklikler yapmak yoluna gidilmiştir.
Maddenin
(b) fıkrası, hisse senetlerinin belirli bölümünün üçüncü şahıslara devrinden
başka. İktisadi Devlet Teşekküllerinin müesseselerini Anonim Şirket statüsüne
geçirmeye de Bakanlar Kurulunu yetkili kılmaktadır.
Oysa,
440 sayılı Kanunun 11. Maddesinin sondan bir evvelki fıkrasında, müesseselerin
kanunla limited veya anonim şirket haline getirilebileceği veya bu şekildeki
şirketlere devredilebileceği, kuralı yer almaktadır. (b) fıkrası hükmü ise, müesseselerin
anonim şirket statüsüne geçirilmesinde yetkiyi Bakanlar Kuruluna tanımaktadır.
Bütçe
Kanunu ile yapılan bu tür düzenlemenin, sözü edilen yasa kuralını değiştirdiği
açıktır.
(c)
fıkrasından yer alan hüküm ile, (a) ve (b) fıkraları kapsamına giren
ortaklıkların sermayelerinin artırılmasına ve artan sermayenin üçüncü şahıslara
satılması konusunda Bakanlar Kuruluna yetki verilmektedir. Maddenin (a)
fıkrasında sözü edilen anonim şirket statüsündeki kamu iktisadi teşebbüslerinin
sermayeleri, özel yasa ile kurulmuşlar ise bu yasalarda, Türk Ticaret Kanununa
göre kurulmuşlarsa esas mukavelelerde kesin biçimde gösterilmişlerdir.
Bu
kuruluşların kendi yasalarında gösterilen sermaye miktarlarının artırılmasının
veya oranlarının değiştirilmesinin yine o yasada yer alan hükümlerle, esas
mukavelelerinde gösterilen sermaye miktarının artırılmasının da Türk Ticaret
Kanunun 385. ve 391. maddeleri uyarınca, esas mukavelede tersine hüküm olmadığı
takdirde, ortaklık genel kurulunca yapılması gerekir.
Oysa
(c) fıkrasiyle bu konuda, yetki Bakanlar Kuruluna verilmiş ve öteki yasalarda
yer alan hükümlerin Bütçe Kanunu ile değiştirilmesi yoluna gidilmiştir.
Öte
yandan, devredilecek hisse senedi oranının % 49'a yükseltilmesini ve artırılan
sermayenin satılmasını öngören (b) ve (c) fıkralarındaki kurallarla, üçüncü
şahıslara ayrılan hisse oranlarında değişiklikler de yapılmış olmaktadır.
Maddenin
(d) fıkrası ile, ödeme yöntemine ilişkin bir kural konulmakla birlikte,
getirilen hükmün özü, öteki fıkralar uyarınca üçüncü şahıslara devredilen hisse
senetleri için % 8 kâr garantisi sağlamaktadır. Kâr garantisi sağlayan böyle
bir hükmün "bütçe ile ilgili hüküm" deyiminin kapsamı içinde kabul
edilmesi olanağı yoktur.
Yukarıda
yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı gibi, anonim şirket statüsündeki kamu
iktisadi teşebbüslerine, iktisadi devlet teşekkülleri müesseselerine ait hisse
senetlerinin belirli bölümlerinin üçüncü şahıslara devri satışı, sermayelerinin
artırılması, iktisadi devlet teşekkülleri müesseselerinin anonim şirket statüsüne
geçirilmesi gibi konular; bu kuruluşlarla ilgili kanunlarda veya Türk Ticaret
Kanunu gereğince esas mukavelelerinde düzenlenmiş iken, Bütçe Kanunu ile
getirilen hükümlerle başka kurallara bağlanmış, diğer bir deyimle
değişikliklere uğratılmıştır.
1970
sayılı 1976 yılı Bütçe Kanununun 72. maddesi ile getirilen kuralların
nitelikleri böylece saptandıktan sonra şimdi de bunların Anayasa'ya aykırı olup
olmadıkları sorunu incelenecektir:
l-
Anayasa'nın değişik 64. maddesi açısından inceleme:
Türkiye
Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkilerini genel olarak belirleyen
Anayasa'nın değişik 64. maddesinin birinci fıkrası "kanun koymak,
değiştirmek ve kaldırmak" ile "devletin bütçe ve kesin hesap kanun
tasarılarını görüşmek ve kabul etmek" görevlerini ayrı ayrı göstermek
suretiyle bunları başka nitelikte birer yetki alanı olarak kabul etmiştir.
Anayasa'nın bütçe kanunlarım öteki kanunlardan ayrı tutan bu ilkesinin doğal
sonucu olarak, bütçe kanunlarına konulan bir hükümle bir yasanın ve bir yasa
ile getirilen hükümle de Bütçe Kanunlarında değişiklik yapılmasına olanak
yoktur.
Oysa
1976 yılı Bütçe Kanununun 72. maddesinin yukarıda nitelikleri belirtilen
fıkralariyle, anonim şirket statüsündeki kamu iktisadi teşebbüslerine ve
iktisadi devlet teşekkülleri müesseselerine ilişkin kanunlardaki bazı
hükümlerin değiştirilmesi yoluna gidilmiştir. Böylece, Türkiye Büyük Millet
Meclisi, Bütçe Kanun tasarılarını görüşmek ve kabul etmek yetkisini kullanmak
ve bütçe kanun tasarılarının kanunlaştırılmasındaki yöntemleri uygulamak
suretiyle, genel anlamdaki kanun kurallarında değişiklikler yapmıştır.
Dava
konusu kural bu nedenle Anayasa'nın değişik 64. maddesine aykırı duruma
girmiştir.
2-
Anayasa'nın 92., 93. ve 94. maddeleri açılarından inceleme:
Kanun
tasarı ve teklifleri ile Bütçe Kanun tasarılarının Türkiye Büyük Millet
Meclisinde görüşülüp kabul edilmeleri ve yasa niteliğini kazanmaları,
Anayasa'nın 92., 93. ve 94. maddelerinde ayrı ayrı yöntem ve Kurullara
bağlanmıştır. Şöyle ki:
Kanun
tasarı ve tekliflerinin önce Millet Meclisinde, sonra da Cumhuriyet Senatosunda
görüşülüp kabul edilmesi, şayet yasama meclislerinde değişik sonuçlara varılmış
ise o zaman her iki meclisin ilgili komisyonlarından seçilecek eşit sayıdaki
üyelerden oluşan karma komisyonda görüşüldükten sonra işin Millet Meclisinde
kesin sonuca bağlanması, Anayasa'nın 92. maddesinin getirdiği kural gereğidir.
Millet Meclisinde ve Cumhuriyet Senatosundaki oylamalarda aranacak yeter sayı
da, çeşitli olasılıklar gözönünde bulundurularak, yine bu maddede
belirtilmiştir.
Öte
yandan, Anayasa'nın 93. maddesi Cumhurbaşkanına, yayınlaması için gelen
kanunlardan uygun bulmadıklarını bir daha görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet
Meclisine geri gönderme yetkisini vermiştir.
Anayasa'nın
94. maddesinde bütçe tasarıları için değişik bir yöntemin saptanmış olduğu
görülmektedir. Bütçe kanun tasarıları önce otuz-beş milletvekilinden ve onbeş
Cumhuriyet Senatosu üyesinden kurulu elli kişilik bir karma komisyona verilir.
Bu komisyonun kuruluşunda iktidar grubuna veya gruplarına enaz otuz üyelik
verilmek şartiyle siyasi parti gruplarının ve bağımsızların oranlarına göre
temsilinin gözönünde tutulması gerekir.
Karma
komisyonca kabul edilen metin önce Cumhuriyet Senatosunda sonra tekrar karma
komisyonda ve ondan sonra da Millet Meclisinde görüşülerek karara bağlanır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, meclislerin genel kurulunda, Bakanlık ve
daire bütçeleriyle katma bütçelerine ilişkin düşüncelerini ancak her bütçenin
tümü üzerindeki görüşmeler sırasında açıklarlar, bölümler ve değişiklik
önergeleri, üzerlerinde ayrıca görüşme yapılmaksızın okunur ve oya konur.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, bütçe kanunu tasarılarının genel
kurullarda görüşülmesi sırasında gider artırıcı veya belli gelirleri azaltıcı
önerilerde bulunamazlar.
Görülüyor
ki, bütçelerin görüşülmesinde Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri ve
dolayısiyle de meclisler öteki kanun tasarı ve tekliflerinde olduğu gibi tam
bir serbestlik içinde değildirler, bir takım sınırlamalarla bağlanmış
bulunmaktadırlar.
Öte
yandan, Anayasa'nın 93. maddesi, yayınlanmak için kendisine gelen bütçe kanunlarını
bir daha görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderebilme
yetkisini Cumhurbaşkanına vermemiş bunu açık bir hükümle yetki dışı
bırakmıştır.
Yukarıda
genel çizgileri ile açıklandığı üzere, Anayasa'nın birbirinden tamamen ayrı ve
değişik olarak, düzenlediği bu iki yasama yöntem ve biçiminin doğal sonucu
olarak, belli yöntem ve koşullara göre oluşturulmuş bir yasama belgesinin
değiştirilmesinin veya kaldırılmasının da aynı yollardan geçilerek
sağlanabileceği gerçeği ortaya çıkmaktadır.
Demek
oluyor ki, öteki kanunlarda yer alan hükümlerin bütçe kanunu ile
değiştirilmesine veya kaldırılmasına ve o kanunlarda bütçe ile ilgili ödenek
hükümlerinin yer almasına da olanak yoktur. Bu kurallara uyulmadan çıkarılan
yasa veya bütçe kanunu, yerine göre Anayasa'nın 92., 93., ve 94. maddeleri ile
çelişir duruma düşer.
1976
yılı Bütçe Kanununun yukarıda nitelikleri açıklanan 72. maddesi hükmü, sözü
edilen madde kapsamına giren kuruluşların kendi özel kanunlarının bazı
hükümlerini, Anayasa'nın bütçe kanununa ilişkin 94. maddesindeki yol ve
yöntemler uygulanmak suretiyle değiştirmiş olduğundan, Anayasa'nın 92., 93. ve
94. maddelerine aykırı düşmüştür.
3-
Anayasa'nın 126. maddesi açısından inceleme:
Anayasa'nın
bütçeye ilişkin 126. maddesinin üçüncü fıkrasının son tümcesinde "Bütçe
Kanununa bütçe ile ilgili hükümler dışında hiç bir hüküm konulamaz."
kuralı yer almıştır.
Burada
önce "bütçe ile ilgili hüküm" deyimi üzerinde kısaca durmak yararlı
olacaktır.
Anayasa
tasarısının, Temsilciler Meclisinde görüşülmesi sırasında kural üzerinde
yapılan değişildik, konuyu gereği gibi aydınlatacak niteliktedir.
Anayasa
tasarısında bu kural (madde: 125) "bütçe kanununa mali hükümler dışında
hiç bir hüküm konulamaz" biçiminde iken Temsilciler Meclisindeki birinci
görüşme sırasında bir üye "mali hükümler" deyimi üzerinde durarak,
erek, bütçe uygulamasıyla ilgisiz konuların bütçe kanununda yer almaması
olduğuna göre, deyimin, ereği karşılamadığını ileri sürmüş ve komisyondan
açıklama istemiştir. Komisyon bu konuda bir açıklama yapmadan öteki görüşleri
de gözönünde bulundurmak üzere maddeyi geri almış ve yeniden düzenlerken
"mali hükümler" deyimini "bütçe ile ilgili hükümler" olarak
düzeltmiş ve madde böylece Temsilciler Meclisinde kabul edilmiştir.
Şu
duruma göre, Anayasa'nın 126. maddesinin son fıkrasında yer alan "bütçe
ile ilgili hükümler" deyimini, mali nitelikte hüküm anlamına değil,
bütçenin uygulanması ile ilgili, uygulamayı kolaylaştırıcı veya kanun konusu
olabilecek yeni bir kuralı kapsamamak koşulu altında, açıklayıcı nitelikte
hükümler olarak düşünmek zorunluğu vardır.
Şurasının
da gözönünde bulundurulması yerinde olur:
Bir
kanun kuralının bütçeden harcamayı gerektirir veya bütçeye gelir getirir
nitelikte bulunması, onun 126. maddede öngörüldüğü gibi "bütçe ile ilgili
hükümler" den sayılmasına neden olamaz. Çünkü, hemen her kanunda
harcamalara yol açabilecek bir veya birçok hüküm bulunabilir. Bu tür hükümlerin
bulunması nedeniyle, söz gelimi, tarım, orman, eğitim, savunma, sağlık ve
benzeri kamu hizmetleri alanlarına ilişkin pek çok kanunun ve tüm vergi
kanunlarının "bütçe ile ilgili" sayılmaları kabul edildiği takdirde,
bunların değiştirilmeleri veya kaldırılmaları için bütçe kanunlarına birer
madde konulmasına gidilebilir. Oysa bu kanunlar, bütçenin yapısı, uygulanması
yöntemleri ve ereği ile ilişkisi bulunmayan, yasa koyucunun başka bir erek
doğrultusunda ve bütçelerden tüm değişik yöntemlerle oluşturduğu düzenlemelere
ilişkin yasama belgeleridir.
"Bütçe
ile ilgili hüküm" deyimine dayanarak bir kanunun gider veya gelirle ilgili
kurallarının bütçe kanunları ile değiştirilebileceği yolunda bir görüş ve
uygulama, Anayasa'nın 92. 93. maddelerini, bu gibi kanunlar bakımından, işlemez
duruma sokar ve özelliği nedeniyle yalnız bütçe düzenlemelerine ilişkin 94.
maddeye, Anayasa Koyucunun ereğine aykırı olarak, genişlik ve genellik
kazandırır. Oysa 126. maddede geçen kuralın tek ereğinin, bütçe kanunlarını,
bünyeye yabancı hükümlerden ayıklamak ve derli toplu bir düzenleme ile bu
kanunlarda gerçek anlamda bütçe kavramı dışında kalan konulara asla yer
vermemek olduğunda kuşku yoktur.
Böylece
1976 yılı Bütçe Kanununun 72. maddesinin getirdiği hükümlerin nitelikleri
bakımından, "bütçe ile ilgili" olmadıkları, kesinlikle ortaya
çıkmaktadır. Bu niteliğine karşın bütçede yer alması, dava konusu kuralın
Anayasa'nın 126. maddesine aykırılık nedenini oluşturmakladır.
4-
Öteki aykırılık savları:
Dava
dilekçesinde, 1976 yılı Bütçe Kanununun 72. maddesinin Anayasa'da yer alan
"kamu yararı" ile "sosyal devlet" ilkelerine ters düştüğü,
"Devletleştirme" ve "devletin iktisadi ve sosyal ödevleri"
kavramları ile bağdaşmadığı nedeniyle Anayasa'nın 2., 39., ve 53. maddelerine
aykırılığı da öne sürülmüştür.
Dava
konusu hükmün Anayasa'ya aykırılık sorunu, yukarıda bu başlığı taşıyan bölümde
Anayasa'nın değişik 64., 92., 93., 94. ve 126 maddeleri açısından incelenmiş ve
bu maddelerdeki kurallara aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.
Bu
sonuca ve işin niteliğine göre, ayrıca dilekçede öne sürülen öteki savların
dayandırıldıkları Anayasa kurallarına aykırılık yönünden incelenmesine de gerek
görülmemiştir.
V-
SONUÇ:
28/2/1976
günlü, 1970 sayılı "1976 yılı Bütçe Kanunu" nun dava konusu 72.
maddesinin Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline 10/6/1976 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
|
|
|
|
Başkan
Kâni
Vrana
|
Başkanvekili
Şevket
Müftügil
|
Üye
Ahmet
Akar
|
Üye
Ziya
Önel
|
|
|
|
|
Üye
Abdullah
Üner
|
Üye
Ahmet
Koçak
|
Üye
Şekip
Çopuroğlu
|
Üye
Fahrettin
Uluç
|
|
|
|
|
Üye
Muhittin
Gürün
|
Üye
Lütfi
Ömerbaş
|
Üye
Hasan
Gürsel
|
Üye
Ahmet
Salih Çebi
|
|
|
|
Üye
Adil
Esmer
|
Üye
Nihat
O. Akçakayalıoğlu
|
Üye
Ahmet
H. Boyacıoğlu
|