logo
Norm Denetimi Kararları Kullanıcı Kılavuzu

(AYM, E.1975/4, K.1975/36, 05/03/1975, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

 

Esas Sayısı:1975/4

Karar Sayısı:1975/36

Karar Günü:5/3/1975

Resmi Gazete tarih/sayı:3.7.1975/15284

 

İtiraz yoluna başvuran Mahkeme: İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi.

İtirazın konusu: 15/5/1974 gülü, 1803 sayılı "Cumhuriyetin 50 nci Yılı Nedeniyle Bazı Suç ve Cezaların Affı Hakkında Kanun" un 3. maddesinin ikinci fıkrası ile 13. maddesinin ikinci fıkrasının biçim yönünden Anayasa'ya aykırı olduğu öne sürülerek iptaline karar verilmesi isteminden ibarettir.

I - OLAY:

Yurda kaçak saat sokulması nedeniyle 1918 sayılı Kanunun 25/3. maddesi uyarınca yürütülen yargılamanın 6/12/1974 günündeki duruşmasında 1803 sayılı Kanunun 3. ve 13. maddelerinin biçim yönünden Anayasa'ya aykırı olduğunun Cumhuriyet Savcılığınca öne sürülmesi ve sanık vekilinin de bu düşünceye katılması üzerine Mahkeme, iddianın ciddi olduğu kanısına vararak Anayasa'nın değişik 151. maddesi uyarınca konunun çözümü için Anayasa. Mahkemesine başvurmaya karar vermiştir.

III - YASA METİNLERİ:

l - 15/5/1974 günlü ve 1803 saplı Kanunun 3. ve 13. maddeleri şöyledir:

"Madde 3 - 7/2/1974 tarihine kadar işlenmiş:

Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkındaki 1567 sayılı Kanunun şümulüne giren 10.000 liraya karar (onbin lira dahil) kıymet kaçakçılığı suçları veya bu kanuna göre çıkarılan kararname ve tebliğlere aykırı fiiller veya miktarı ne olursa olsun döviz veya Türk Parasının ziyamı intaç etmemiş bilûmum fiiller veya önceden çıkarılan kararname ve tebliğlere göre suç sayılıp da, sonradan çıkarılan kararname ve tebliğlere göre suç sayılmayan fiiller, istimal ve istihlâk maksadiyle işlenmiş kaçakçılık fiilleri ile ilgili olmayan tekel 'kaçakçılıkları ve kaçakçılıkla ilgili olmayan tekel suçları, Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair 1918 sayılı Kanunda belirtilen CİF kıymeti 20.000 lirayı geçmeyen (yirmibin lira dahil) ithal ve FOB değeri 20.000 lirayı geçmeyen (yirbin lira dahil) ihraç kaçakçılığı suçları hakkında bu Kanunun l nci maddesi hükmü uygulanır.

Yukarıki fıkra hükümleri dışında kalan Kaçakçılığın Men ve Takibine dair 1918 sayılı Kanun, ek ve tadilleriyle bu kanunlara ilişkin tebliğler ve Türk Parasının kıymetini koruma Hakkındaki 1567 sayılı Kanunlar ile bunların ek ve tadilleri hükümlerim ihlâl eyleyen fiillerle, 1308 sayılı Kanunla değişik 6136 sayılı Kanunun 12. maddesinin 2 ve 3 ncü; T. C. K. nun 264 ncü maddesinin 2 ve 3 ncü fıkralarına giren fiillerden mahkûm olanların hürriyeti bağlayıcı cezalarının beş yılı affedilmiştir. Şu kadar ki: bu fıkra hükmünden yararlananlara tayin edilen para cezaları af kapsamı dışında bırakılmıştır."

"Madde 13 - Bu Kanun hükümleri, bir ceza mahkûmiyeti olmasa ve faile ait bulunmasa dahi kanunen veya dış ticaret rejimi hakkındaki kararlara göre kullanılması, yapılması taşınması, bulundurulması, satılması ve yurda sokulması suç teşkil eden veya inhisara tabi olan eşyanın müsaderesine engel değildir.

Ancak, yukarıki fıkra hükmü dışında kalan eşya, ithalde alınan gümrük ve diğer vergi ve resimler ile ardiye ücreti ve sair masrafların ödenmesi halinde sahiplerine verilir.

Bu kanun kapsamına giren 6831 sayılı Orman Kanununa aykırı davranma suçlarında kullanılmış olan aletlerle canlı ve cansız her türlü taşıt araçları ve paraya çevrilmiş ise bunların emanet hesabındaki bedelleri, henüz kamu davası açılmamış işlerde C. Savcılarınca kamu davası açılmış işlerde mahkemelerce, hüküm kesinleşmiş ise hükmü veren mahkemece sahiplerine iade olunur. Şu kadar ki, 7/2/1974 tarihinden önce kesinleşmiş bir hükme konu teşkil eden (alet, canlı taşıt araçları, araba, kağnı, traktör ve römorku hariç) her türlü motorlu taşıt araçları ve bunlar satılmış ise bedelleri, hükümlü hakkındaki ceza bu kanun kapsamına girse dahi sahiplerine iade edilmez.

5383 ve 1615 sayılı Gümrük Kanunları, 1918 sayılı Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanun, 3437 ve 1177 sayılı Tütün ve Tütün Tekeli Hakkındaki Kanunlar, 3078 sayılı Tuz Kanunu, 3788 sayılı Çay Kanuna, 1497 sayılı Çay Kurumu Kanunu, 4250 sayılı İspirto ve ispirtolu İçkiler Kanunu ve 118 sayılı Oyun Kâğıtları İnhisarı Hakkında Kanun ile bunların ek ve tadilleri gereğince müsadereleri kesinleşmiş olan eşya, madde, alet ve taşıma vasıtaları sahiplerine iade edilmez.

Trafik sicilli kayıtlarına dayanılarak satın alınan taşıt araçlarından zapt ve müsaderesi kesinleşmemiş olanların ardiye ve sair masrafları ödenmek sartıyle prim, vergi ve resim alınmaksızın sahiplerine verilir."

2 - Dayanılan Anayasa kuralı:

"Madde 92 - Beşinci fıkra:

Millet Meclisi, Cumhuriyet Senatosundan gelen metni benimsemezse, her iki Meclisin ilgili komisyonlarından seçilecek eşit sayıdaki üyelerden bir karma komisyon kurulur. Bu komisyonun hazırladığı metin Millet Meclisine sunulur. Millet Meclisi, Karma Komisyonca veya Cumhuriyet Senatosunca veya daha önce kendisince hazırlanmış olan metinlerden birini olduğu gibi kabul etmek zorundadır. Cumhuriyet Senatosunda üye tamsayısının salt çoğunluğu ile kabul edilmiş olan madde değişikliklerinde Millet Meclisinin kendi ilk metnini benimsemesi için üye tamsayısının salt çoğunluğunun oyu gereklidir. Bu halde açık oya başvurulur."

IV - İLK İNCELEME:

Anayasa Mahkemesi, Muhittin Taylan, Kani Vrana, Kemal Berkem, Şahap Arıç, İhsan Ecemiş, Ahmet Akar, Halit Zarbun, Ziya Önel, Abdullah Üner, Ahmet Koçak, Muhittin Gürün, Lûtfi Ömerbaş, Adil Esmer, Nihat O. Akçakayalıoğlu ve Ahmet H. Boyacıoğlu'nun katılmalarıyle 17/2/1975 gününde toplanmış ve İçtüzüğün 15. maddesi uyarınca yaptığı ilk incelemede aşağıdaki sorunlar üzerinde durmuştur.

l - Anayasa Mahkemesinin itirazı incelemeye görevli ve yetkili olup olmadığı sorunu:

Suç ve Cezaların Affı Hakkındaki kanunların Anayasa'nın değişik 149. ve 151. maddelerinde kuralları belirtilen yargı denetimine bağlı bulunduğu, Anayasa Mahkemesinin daha önceki kararlarında belirtilmiştir. (Günler: 2/7/1974, 28/11/1974; sayılar: Esas:1974/19 - Karar: 1974/31, Esas: 1974/34 - Karar:1974/50. Resmî Gazele, günler: 12/7/1974, 21/1/1975; sayılar: 14943, 15125).

Sözü geçen kararlarda geniş biçimde açıklanmış olan nedenlerle bu dosyanın konusu olan itirazı incelemeye de Anayasa Mahkemesi görevli ve yetkilidir.

Şahap Arıç, Halil Zarbun bu görüşe katılmamışlardır.

2 - Mahkemenin İtiraz yoluna başvurmaya yetkili olup olmadığı sorunu:

Anayasa'nın değişik 151. maddesine göre bir davaya bakmakta olan mahkeme sadece o davanın çözümünde uygulayacağı hüküm hakkında Anayasa'ya aykırılık ihrazında bulunabilir. Bunun dışında kalan hükümleri itiraza konu yapmaya yetkili değildir. Anayasa Mahkemesi de kendisine yapılan itirazları 151. maddede yer alan bu koşulların sınırları içerisinde inceleyebilir. 44 sayılı Kanunun 28. maddesi hükümleri saklı kalmak kaydıyle, incelemesini bu koşulların belirlediği sınırlar dışına taşıramaz.

(I - OLAY) bölümünde de açıklandığı ,gibi sanıklar, İsviçre malı saatleri kaçak olarak yurda sokmak suçundan 1918 sayılı Kanunun 25. maddesinin 3. fıkrası uyarınca yargılanmaktadır.

15/5/1974 günlü, 1803 sayılı Af Kanununun 13. maddesinin birinci fıkrası, bu kanun hükümlerinin, bir ceza mahkûmiyeti olmasa ve faile ait bulunmasa dahi kanunen veya dış ticâret rejimi hakkındaki kararlara göre kullanılması, yapılması, taşınması, bulundurulması, satılması, yurda sokulması suç teşkil eden veya inhisara tabi olan eşyanın müsaderesine engellik edemiyeceği kuralını koymaktadır.

Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair 1918 sayılı Kanunun 1. maddesi:

a) Herhangi bir maddeyi veya eşyayı gümrük muamelesine tabi olmaksızın Türkiye'ye ithal veya Türkiye'ye ithale teşebbüs etmek;

b) Türkiye'ye ithali veya Türkiye'den ihracı memnu olan herhangi bir madde veya eşyayı ithal veya ihraç veya bunlara teşebbüs etmek; Eylemlerini işlemeyi kaçakçılık olarak nitelendirmiştir.

Bu hükme göre ithal kotalarında yer alsa dahi bir malın gümrük muamelesini yaptırmaksızın, bir başka deyişle gümrük vergisini ödemeksizin Türkiye'ye sokulması kaçakçılık suçunu oluşturur. Bu durum, suç konusu kaçak eşyaya, (kanunen yurda sokulması suç teşkil eden eşya) niteliğini verdiğinden Af Kanununun 13. maddesinin birinci fıkrası hükümlerinin uygulanmasını zorunlu kılar.

Oysa İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi olayda uygulanması gerekli olan söz konusu birinci fıkranın değil, maddenin ikinci fıkrasının Anayasa'ya aykırılığını öne sürerek iptaline karar verilmesini istemiştir.

Bir malın gümrük muamelesini yapılmaksızın kaçak olarak yurda sokulmasını 1918 sayılı Kanun suç saydığına göre, 13. maddenin birinci fıkrasının kapsamı içinde olan bu eşyayı, ikinci fıkranın kapsamı içinde görmeye olanak yoktur.

Bu duruma göre, 1803 sayılı Yasa'nın 13. maddesinin itiraz konusu ikinci fıkrasının eldeki davada uygulanma olanağı bulunmadığından Mahkemenin bu fıkra hakkında Anayasa Mahkemesine itiraz yoluyla başvurma yetkisi yoktur. Bu nedenle bu fıkraya yönelen itirazın, Mahkemenin yetkisizliği yönünden reddine karar verilmelidir.

3 - 1803 sayılı Yasa'nın 3. maddesinin ikinci fıkrasına ilişkin incelemenin sınırlandırılması sorunu:

Mahkeme itirazını 3. maddenin ikinci fıkrasının tüm hükümlerine karşı yönelterek iptalini istemiştir.

Eldeki dava 1918 sayılı Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair olan Kanun gereğince sürdürülmekte olduğuna göre Mahkemece, ikinci fıkranın sadece bu Kanuna ilişkin olan hükümlerinin uygulanması söz konusudur. Halbuki tümünün iptali istenen ikinci fıkrada, bu davada uygulanması olanağı olmayan başka kanunların hükümlerinin de yer aldığı görülmektedir.

Yukarıda 2 No.lu bentte de açıklandığı gibi mahkemeler, bakmakta oldukları davada uygulanacak kanun kurallarına karşı Anayasa'ya aykırılık itirazında bulunabilirler ve Anayasa Mahkemesi de bu koşullara uygun olan itirazı inceleyebilir.

Şu duruma göre, 1803 sayılı Yasa'nın 3. maddesinin ikinci fıkrasının tümüne yöneltilen itirazın, bu davada uygulanması gereken, birinci fıkra dışındaki Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair 1918 sayılı Kanun ile bunun ek ve tadilleriyle bu kanunlara ilişkin tebliğler kurallariyle sınırlı olarak incelenmesine karar verilmelidir.

Nihat O. Akçakayalıoğlu, 3. maddenin ikinci fıkrası hükmünün bölünmeksizin tümünün incelenmesi gerektiği görüşünde bulunmuştur. Yapılan görüşmeler sonunda:

1 - Anayasa Mahkemesinin Af Kanunlarını Anayasa'ya uygunluk denetimine bağlı tutmakla görevli ve yetkili olduğuna Şahap Arıç ve Halit Zarbun'un karsıoylariyle ve oyçokluğu ile;

2 - 15/5/1974 günlü, 1803 sayılı Kanunun 13. maddesinin ikinci fıkrasına yönelen itirazın Mahkemenin yetkisizliği yönünden reddine oybirliğiyle;

3 - Dosyanın eksiği bulunmadığı anlaşıldığından işin esasının, 15/5/1974 günlü, 1803 sayılı Kanunun 3. maddesinin ikinci fıkrasının, Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair 1918 sayılı Kanunun ek ve tadilleriyle sınırlı olarak incelenmesine Nihat O. Akçakayalıoğlu'nun 3. maddenin ikinci fıkrası hükmünün bölünmeksizin tümünün incelenmesi gerektiği yolundaki karşıoyu ile ve oyçokluğu ile;

Karar verilmiştir.

V - ESASIN İNCELENMESİ:

İsin esasına ilişkin rapor itiraz eden Mahkemece gönderilen dosyadaki belgelerle Mahkemenin gerekçeli kararı, iptali istenen yasa hükmü ile olayla ilgili öteki yasa hükümleri, dayanılan Anayasa kuralı, bunlara ilişkin gerekçelerle yasama meclisleri tutanakları okunduktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

1 - 1803 sayılı Yasa'nın 3. maddesinin ikinci fıkrasının ilk inceleme evresinde verilen sınırlama kararı gereğince inceleme konusu yapılacak bölümü, birinci fıkra dışında kalan (Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair 1918 sayılı Kanun, ek ve tadilleriyle) kuralından ibaret bulunmaktadır.

Ancak daha önce yapılmış bir itiraz üzerine bu kuralın, 1918 sayılı Kanunun 27. ve 33. maddeleri açısından Anayasa'ya aykırı bulunduğu Anayasa Mahkemesince saptanarak 28/1/1975 günlü ve Esas: 1974/48, Karar: 1975/30 sayılı kararla iptal edilmiş olduğundan (Resmî Gazete: 7/5/1975, sayı: 15229) itiraz konusu kuralın bu bölümü hakkında yeniden karar verilmemelidir.

2 - İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi, itiraz ettiği kanun hükmünün Millet Meclisindeki görüşülmesi sırasında Anayasa'nın 92. maddesinin beşinci fıkrasında yer alan kurallara uygun olmayarak oylandığını, bu nedenle biçim yönünden Anayasa'ya aykırı düştüğünden iptaline karar verilmesi gerektiğini öne sürmektedir.

Gerçekten 1803 sayılı Kanun tasarısının Cumhuriyet Senatosundaki görüşülmesi sonunda, diğer bir kısım maddelerle birlikte, itiraza konu olan 3. maddenin Millet Meclisince kabul edilen metnide değiştirildiğinden Anayasa'nın 92. maddesi gereğince işlem yapılmak üzere tasarı Millet Meclisi geri gelmiştir.

Cumhuriyet Senatosunca kabili edilen değişikliklerin Millet Meclisince benimsenmemesi üzerine kurulan Karma Komisyonca hazırlanan metin ile Cumhuriyet Senatosunca ve daha ünce Millet Meclisince hazırlanan metinlerin, parçalanmaksızın bir bütün halinde oya sunulmaları gerekirken her metin içindeki maddeler ayrı ayrı ele alınarak oya sunulmuşlar ve bu nedenle sonuçta bu üç metinden ayrı bir dördüncü metin yasalaşmıştır.

Uygulanan bu oylama biçimi ve bunun sonucunda kanun olduğu kabul edilen metin Anayasa'nın 92. maddesinin beşinci fıkrasında ver alan kurallara açıkça aykırı bulunmaktadır.

Nitekim Anayasa Mahkemesinin 2/7/1974 günlü ve 1974/14-11 sayılı karariyle itiraz konusu 1803 sayılı Kanunun 5. maddesinin (A) beninin ve 28/11/1974 günlü, 1974/34-50 sayılı karariyle de aynı kanunun 2. maddesinin (A) bendinin bir bölümünün aynı biçimde yasalaşmış olmaları nedeniyle Anayasa'ya aykırı oldukları saptanarak iptallerine karar verilmiştir. (Resmî Gazete, günler: 12/7/1974, 21/1/1975; Sayılar: 14943, 15125).

Sözü geçen kararlarda konuya ilişkin ayrıntılı açıklamalar geniş biçimde yer aldığından burada yinelenmemiştir.

Açıklanan nedenlerle 1803 sayılı Kanunun 3. maddesinin ikinci fıkrasının, birinci fıkra dışında bırakılan ve Anayasa'ya aykırı biçimde yasalaştığı anlaşılan (Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair 1918 sayılı Kanun ek ve tadilleriyle bu kanunlara ilişkin tebliğler) kuralının, 1918 sayılı Kanunun 27. ve 33. maddeleri dışarıda bırakılmak suretiyle iptaline karar verilmelidir.

Muhittin Gürün ile Nihat O. Akçakayalıoğlu gerekçeye, Kemal Bekem, Şahap Arıç, İhsan Ecemiş, Halit Zarbun, Ahmet Koçak ve Ahmet Salih Çebi bu görüşe katılmamışlardır.

3 - İptal sonucu uygulama yeri kalmayan kuralın da iptal edilmesinin gerekip gerekmediği sorunu:

22/4/1962 günlü, 44 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkındaki Kanunun 28. maddesinin ikinci fıkrasında (ancak, eğer müracaat kanun veya içtüzüğün sadece belirli madde veya hükümleri aleyhinde yapılmış olup da, bu belirli madde veya hükümlerin iptalin kanun veya içtüzüğün diğer bazı hükümlerinin veya tamamının uygulanmaması sonucunu doğuruyorsa, Anayasa Mahkemesi, keyfiyeti gerekçesinde belirtmek şartiyle, kanun veya içtüzüğün bahis konusu diğer hükümlerinin veya tümünün iptaline karar verebilir.) denilmektedir.

Konuya bu hüküm açısından bakılması, sözü geçen yetkinin kullanılması gereğini ortaya koymaktadır.

Gerçekten 2 sayılı fıkrada öngörülen iptal sonucunda, söz konusu 3. maddenin birinci fıkrasında yer alan kaçakçılık suçlarının cezalarının affına ilişkin hükümlerin uygulanmamaları gerekecektir.

Çünkü 3. maddenin ilk fıkrasındaki söz konusu hükümler, kanunun 1. maddesine gönderme yaparak bu durumlarda o madde hükümlerinin uygulanması esasım koymaktadır. 3. maddeye bu nitelikte bir hüküm konulmuş bulunması, aynı maddenin ikinci fıkrasında yer alan kaçakçılık suçlan hakkında 1. maddenin genel hükmünden ayrı nitelikte bir affın öngörülmüş olmasından ileri gelmektedir. Bu ayrıcalık, yukarıda öngörülen iptal sonucunda ortadan kalkarak bu suçlar hakkında da 1. maddenin genel esaslarının uygulanması sonucu doğacağına göre arlık kaçakçılık suçlarının affı hakkında 3. madde ile düzenlenmiş bulunan ikilik ortadan kalkacağından maddenin ilk fıkrasındaki bu konuya ilişkin hükümlerin uygulanamamaları sonucu meydana gelecektir.

Bu nedenlerle 15/5/1974 günlü, 1803 sayılı Kanunun 3. maddesinin birinci fıkrasında yer alan "İstimal ve istihlâk maksadiyle işlenmiş kaçakçılık fiilleri ve ithalle ilgili olmayan tekel kaçakçılıkları ve kaçakçılıkla ilgili olmayan tekel suçları, Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair 1918 sayılı Kanunda belirtilen CİF kıymeti 20.000 lirayı geçmeyen (yirmibin lira dahil) ithal ve FOB değeri 20.000 lirayı geçmeyen (yirmibin lira dahil) ihraç kaçakçılığı suçları hakkında bu kanunun l nci maddesi" hükmünün uygulanacağına ilişkin kuralın, 1918 sayılı Kanunun 27. ve 33. maddeleri dışarıda bırakılmak suretiyle 44 sayılı Kanunun 28. maddesinin ikinci fıkrasındaki yetkiye dayanılarak iptaline karar verilmelidir.

Şahap Arıç, İhsan Ecemiş, Halit Zarbun, Abdullah Üner ve Nihat O. Akçakayalıoğlu bu görüşe katılmamışlardır.

4 - İptal hükmünün yürürlüğe giriş günü:

Anayasa'nın değişik 152. maddesinin ikinci fıkrasına göre Anayasa Mahkemesince Anayasa'ya aykırı olduğundan iptaline karar verilen kanun veya içtüzük veya bunların iptal edilen kuralları, gerekçeli kararın Resmi Gazete'de yayımlandığı günde yürürlükten kalkar. Gereken durumlarda Anayasa Mahkemesi, iptal hükmünün yürürlüğe gireceği günü ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih kararın Resmî Gazete'de yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez.

44 sayılı Kanunun 50. maddesinin dördüncü fıkrasında da Anayasa Mahkemesinin iptal dolayısıyle oluşacak boşluğu kamu düzenini tehdit edici nitelikte görmüşse, iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştıracağı ve boşluğun doldurulması için Yasama Meclisleri Başkanlıklarına ve Başbakanlığa durumu duyuracağı yazılıdır.

Yukarıdaki açıklamadan anlaşıldığı gibi 1803 sayılı Kanunun 3. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan hükümlerin bir bölümünün Anayasa'ya aykırılığı nedeniyle iptal edilmesi öngörülmektedir. İptal, sözü geçen yasa kuralının Anayasa'ya uygun biçimde oluşmamış bulunduğu yolunda, Anayasa Mahkemesince saptanan duruma ve varılan sonuca dayanmaktadır. Şu nitelikteki bir yasama belgesinin yasa kuralı olarak uygulanmasını sürdürmesi ve böylece bir bölüm yurttaşların haklarını bir süre daha etkilemesi düşünülemiyeceği gibi böyle bir tutumun iptal nedenleri ile bağdaştırılmasına da olanak yoktur. 1803 sayılı Kanunun affettiği suç ve cezaların, 1. maddedeki niteliği ve niceliği ile beliren kapsamı karşısında, iptal hükmünün kamu düzenini tehdit edici yasal bir boşluğu oluşturacağından da söz edilemez.

Açıklanan nedenlerle Anayasa'nın değişik 152. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ve uygulanması Anayasa'ca Anayasa Mahkemesinin işi değerlendirip gerekli görmesine bırakılmış bulunan yetkinin kullanılmasına ve iptal hükmünün yürürlüğe gireceği günün ayrıca kararlaştırılmasına gerek yoktur.

Şahap Arıç, İhsan Ecemiş, Halit Zarbun, Abdullah Üner ve Nihat O. Akçakayalıoğlu bu görüşe katılmamışlardır.

VI - SONUÇ:

l - 15/5/1974 günlü, 1803 sayılı Kanunun 3, maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında yer alıp da Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair 1918 sayılı Kanunun ek ve tadilleriyle bu kanunlara yönelen tebliğlere ilişkin hükümlerin, Kanunun 27. ve 33. maddeleriyle sınırlı olarak iptaline 28/1/1975 gününde Esas: 1974/48, Karar: 1975/10 sayı ile karar verilmiş bulunduğundan bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına oybirliğiyle;

2 - 15/5/1974 günlü, 1803 sayılı Kanunun 3. maddesinin ikinci fıkrasının, birinci fıkra dışında bırakılmış "Kaçakçılığın Men ve Takibine dair 1918 sayılı Kanunun ek ve tadilleriylc bu kanunlara ilişkin tebliğler"i kapsayan ve ayrıca 1918 sayılı Kanunun da 27 ve 33 üncü maddeleri dışında kalan hükümleri ile sınırlı olarak, Millet Meclisinde, Anayasanın 92. maddesinin beşinci fıkrasına aykırı bir yöntemle oylanmış olması nedeniyle biçim yönünden iptaline, Muhittin Gürün ile Nihat O. Akçakayalıoğlu'nun gerekçedeki ve Kemal Berkem, Şahap Arıç, İhsan Ecemiş, Halit Zarbun, Ahmet Koçak ve Ahmet Salih Çebi'nin itirazın reddi gerektiği yolundaki karşıoylariyle ve oyçokluğu ile;

3 - İtiraz konusu kuralın iptali, 15/5/1974 günlü, 1803 sayılı Kanunun 3. maddesinin birinci fıkrası hükmünün "istimal ve istihlâk maksadiyle işlenmiş kaçakçılık fiilleri ve ithalle ilgili olmayan tekel kaçakçılıkları ve kaçakçılıkla ilgili olmayan tekel suçları, Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair 1918 sayılı Kanunda belirtilen Cif kıymeti 20.000 lirayı geçmeyen (yirmibin lira dahil) ithal ve fob değeri 20.000 lirayı geçmeyen (yirmibin lira dahil) ihraç kaçakçılığı suçları hakkında bu Kanunun l nci maddesi" hükmünün uygulanacağına ilişkin kuralın 1918 sayılı Kanunun 27. ve 33. maddeleri dışında kalan bölümünün uygulanmaması sonucunu doğurduğundan, 22/4/1962 günlü, 44 sayılı Kanunun 28. maddesinin ikinci fıkrasında tanınan yetkiye dayanılarak iptaline Şahap Arıç, İhsan Ecemiş, Halit Zarbun, Abdullah Üner ve Nihat O. Akçakayalıoğlu'nun karşıoylariyle ve oyçokluğu ile;

4 - İşin niteliğine göre Anayasa'nın değişik 152. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca iptal hükmünün yürürlüğe gireceği günün ayrıca kararlaştırılmasına yer olmadığına Şahap Arıç, İhsan Ecemiş, Halit Zarbun, Abdullah Üner ve Nihat O. Akçakayalıoğlu'nun karşıoylariyle ve oyçokluğu ile;

 

 

 

 

 

Başkan

Muhittin Taylan

Başkanvekili

Kâni Vrana

Üye

Kemal Berkem

Üye

Şahap Arıç

 

 

 

 

Üye

İhsan Ecemiş

Üye

Ahmet Akar

Üye

Halit Zarbun

Üye

Abdullah Üner

 

 

 

 

Üye

Ahmet Koçak

Üye

Muhittin Gürün

Üye

Lütfi Ömerbaş

Üye

Hasan Gürsel

 

 

 

 

Üye

Ahmet Salih Çebi

Üye

Nihat O. Akçakayalıoğlu

Üye

Ahmet H. Boyacıoğlu

 

KARŞIOY YAZISI

I. 1803 sayılı Yasaya ilişkin teklifle ilgili madde metinlerinin, Millet Meclisi Genel Kurulunda, ayrı ayrı oylanmış bulunması, Anayasa'nın 92 nci maddesine aykırı düşmediğinden itirazın reddi gerekeceği görüşü ile çoğunluk kararma karşıyım.

 

 

 

 

 

Üye

Kemal Berkem

 

 

KARŞIOY YAZISI

Anayasa mahkemesince,

a) İlk inceleme evresinde görev sorunu tartışılarak, itirazın incelenmesinin Anayasa Mahkemesinin görevine girdiğine;

b) 1803 sayılı Af Kanununun itiraz konusu maddesinin biçim yönünden iptaline;

c) İşin niteliğine göre Anayasa'nın değişik 152 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca iptal hükmünün yürürlüğe gireceği günün ayrıca kararlaştırılmasına yer olmadığına oyçokluğuyla karar verilmiştir. Anayasaya uygun görmediğimden kararın bu kısımlarına katılmıyorum.

Bu konulardaki karşıoylarım, (21 Ocak 1975 gün ve 15125 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan, Anayasa Mahkemesinin 1974/34, 1974/50 sayı ve 20/11/1974 günlü) kararındaki karşıoy yazımın I, II, III, nolu bentlerinde tafsilâtlı olarak yazdığım karşıoyların prensipleri itibariyle aynı nitelikte olduğundan, bunların burada tekrarına lüzum görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle Anayasa Mahkemesinin kararının yukarıda Anayasa uygun olmadığım bildirdiğim kısımlarına, sözügeçen karşıoy yazımın I, II, III nolu bentlerinde gösterilen nedenlerle karşıyım.

d) Anayasa Mahkemesi kararının sonuç kısmının 3 numarasında belirtilen; itiraz konusu 1803 sayılı kanunun 3. maddesinin ikinci fıkrasının, sınırlı olarak iptal edilmesinin, uygulanmama sonucunu doğurduğu açıklanan diğer hükümlerin de 44 sayılı Kanunun 28. maddesinin ikinci fıkrasında tanınan yetkiye dayanılarak, iptaline karar verilmesi Anayasa uygun bulunmadığından kararın bu kısmına da katılmıyorum. Sayın Abdullah Üner'in karşıoy yazısında bu konuda belirtilen görüşe katılıyorum. Kararın bu kısmına da bu nedenle karşıyım.

 

 

 

 

 

Üye

Şahap Arıç

 

 

KARŞIOY YAZISI

12/7/1974 günlü ve 14943 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Mahkememizin 2/7/1974 gün ve 1974/19 - 31 sayılı kararına ilişkin karşıoy yazımda açıkladığım gerekçelerle, çoğunluğun bu kararındaki gülüşlerine de katılmıyorum.

 

 

 

 

 

Üye

İhsan Ecemiş

 

 

KARŞIOY YAZISI

21/1/1975 günlü ve 15125 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Mahkememizin 28/11/1974 günlü, 1974/34 - 50 sayılı kararına ilişkin karşıoy yazımda açıkladığım gerekçelerle, çoğunluğun bu kararına da katılmıyorum.

 

 

 

 

 

Üye

Halit Zarbun

 

 

KARŞIOY YAZISI

l - Cumhuriyetin 50. yılı nedeniyle çıkarılmış olan 1803 sayılı Af Kanununun 3. maddesinin birinci fıkrasında:

"Türk Parasının kıymetini koruma Kanununun şümulüne giren 10.000 liraya kadar kıymet kaçakçılığı suçlan ile istimal ve istihlâk maksadiyle işlenen kaçakçılık fiilleri ve CİF kıymeti 20.000 lirayı geçmiyen İthal ve FOB kıymet' 20.000 lirayı geçmiyen ihraç kaçakçılığı suçları hakkında bu Kanunun 1. maddesi hükmünün uygulanacağı hükme bağlanmış yani bu gibi suçların hürriyeti bağlayıcı cezalarının 12 yılı ve para cezalarının do tamamı affedilmiş,

Sözü edilen 3. maddenin ikinci fıkrasında da:

" Yukarıki fıkra dışında kalan suçların yani, Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanununun kapsamına girip de 10.000 liranın üstünde olan kıymet kaçakçılığı ve CİF ve FOB kıymetleri 20.000 liranın üstünde olan ithal ve ihraç kaçakçılığı suçlarının ise hürriyeti bağlayıcı cazalarının yalnız beş yılı affedilmiş ve para cezaları da affın kapsamı dışında bırakılmıştır.

Anayasa Mahkemesinin kuruluş ve Yargılama usulleri hakkındaki 44 sayılı Kanunun 28. maddesinin ikinci fıkrasında da: "eğer müracaat Kanun veya İçtüzüğün sadece belirli madde ve hükümleri aleyhine yapılmış olup da bu belirli madde veya hükümlerin iptali Kanun veya İçtüzüğün diğer bazı hükümlerinin veya tamamının uygulanmaması sonucunu doğuruyorsa Anayasa Mahkemesi keyfiyeti gerekçesinde belirtilmek şartiyle, kanun veya İçtüzüğün bahis konusu diğer hükümlerinin veya tümünün iptaline karar verebilir." diye yazılıdır.

1803 sayılı Af Kanununun 3. maddesinin ikinci fıkrasının (1918 sayılı kaçakçılığın men ve takibine dair kanun hükümleri bakımından) iptal edilmiş olması, bu maddenin birinci fıkrası hükmünün uygulanmaması sonucunu doğurup doğurmadığını ve bu nedenle birinci fıkra hükmünün de, 44 sayılı Kanunun 28. maddesi gereğince, iptaline karar verilmesi gerekip gerekmediğinin incelenmesi ve açıklığa kavuşturulması gerekmiştir.

Bu olayda CİF kıymeti 20.000 liranın üstünde olan saat kaçakçılığı suçu bahis konusudur. Sözü edilen 3. maddenin ikinci fıkrasına göre bu suçun cezasının yalnız 5 yılı affedilmiş, para cezası ise affın dışında kalmıştır. Fakat bu fıkra hükmü Anayasa Mahkemesince iptal edilmekle bu suçlar da Kanunun 1. maddesindeki 12 yıllık Aftan yararlanacaklar ve para cezaları da tamamen affedilmiş olacaktır. Şu halde sözü edilen ikinci fıkra hükmünün iptal edilmesi üzerine yirmibin liradan yukarı kaçakçılık suçlan da aynen birinci fıkradaki suçlar gibi aynı nisbet ve ölçüde yararlanmış olacaktır. Böylece ikinci fıkranın iptali, birinci fıkra hükmünün uygulanmaz duruma getirmediği şöyle dursun tersine büyük kaçakçılık suçları da birinci fıkranın doğrultusunda bir uygulama alanına girmiş olacaktır.

Yukarıda yazılı nedenlerle, bu olayda 44 sayılı Kanunun 28. maddesinin ikinci fıkrasındaki sebep ve amaç mevcut olmadığından bu kurala dayanılarak söz konusu birinci fıkra hükmünün iptali cihetine gidilmesi mümkün olmamaktadır.

2 - 1803 sayılı Af Kanununun 3. maddesi Millet Meclisinde Anayasanın 92. maddesinde yazılı biçimde oylanmamış olması nedeniyle ve esası incelenmeksizin iptal edilmiştir. Böyle olunca bu maddenin Türkiye Büyük Millet Meclisince yeniden ele alınıp düzenlenmesi mümkün olduğundan Yasama Organına bu yetkisini kullanabilme olanağının sağlanması zorunluğu ortaya çıkmaktadır. Yasama organının bu yetkisini kullanabilmesi de Anayasa Mahkemesi Kararının yürürlüğe gireceği hususunda Anayasanın 152. maddesiyle 44 sayılı Kanunun 50. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince uygun bir sürenin verilmesine bağlıdır. Böylece bir süre verilmediği takdirde Anayasa Mahkemesinin iptal kararı Resmî Gazete'de yayımlandığı gün Af Kanununun 3. maddesi (1918 sayılı Kanun hükümleri bakımından) yürürlükten kalkacak ve bu suretle Yasama organının bu maddeyi yeniden düzenlemesine fırsat ve imkân kalmıyacak ve bunun sonucu olarakta bu kabil suçlardan sanık olanlar da Kanun koyucunun takdir ve iradesi dışında 5 yıl yerine 12 yıllık aftan yararlanmış olacaklardır.

Anayasa Mahkemesi kararının yürürlüğe girmesinde süre verilmek için her halde iptal hükmünün (Kamu düzenini tehdit edici yasa bir boşluk) un meydana gelmesine gerek yoktur. Anayasanın 152. maddesinde böyle bir şart aranmamış, sadece (gereken haller) de süre verilebileceği kabul edilmiştir. Olayda ise (gereken haller) kaydının bulunup bulunmadığı hususuna gelince;

Anayasa'nın 64. maddesine göre genel ve özel Af ilân etme yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisine aittir. Büyük Millet Meclisi şüphesiz affın kapsamını ve sınırımda tayin etmeye yetkilidir. Anayasa Mahkemesinin görüşü de bu yoldadır. (Anayasa Mahkemesi Kararı, 9/6/1964 gün, 12/47. Anayasa Mahkemesi Kararlar Dergisi, Cilt 2 Sahife 176).

Kanun koyucu, Anayasadan aldığı bu yetkiye dayanarak 1803 sayılı Af Kanunu ile bir kısım suçları ve cezalarını tamamen affederken bir kısım suçların cezalarının 12 yılını ve diğer bazı suçların cezalarından da sadece 5 yılını affetmeyi uygun görmüş, bu arada Af Kanununun 3. maddesinin ikinci fıkrasındaki CİF kıymeti 20.000 liranın üstünde olan büyük kaçakçılık suçlarını, Memleketin Malî ve Ekonomik durumunda yarattıkları olumsuz etkiler nedeniyle tamamen değil sadece cezalarından beş yılının affedilmesini ve para cezalarının ise affın dışında bırakılmasını kabul etmiştir.

İptal kararının yürürlüğe girmesinde süre verilmemesi halinde bu karar Resmî Gazete'de yayımlandığı gün yürürlüğe girecek ve böylece Malî değerleri yüksek kaçakçılık suçlan dahi Kanun koyucunun takdir ve istediği hilâfına 12 yıllık Affın kapsamı içine girmiş olacaktır.

Bu nedenler, iptal kararının yürürlüğe girmesinde süre verilmesini zorunlu kılmaktadır.

Yukarıda yazılı nedenlerle bu 'karara karşı bulunmaktayım.

 

 

 

 

 

Üye

Abdullah Üner

 

 

KARŞIOY YAZISI

21/1/1975 günlü ve 15125 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Esas: 1974/34, Karar: 1974/ 50 sayılı Anayasa Mahkemesi kararına ilişkin karşıoy yazımın 3 numaralı bendinde açıkladığım gerekçe ile, çoğunluğun bu kararının aynı konu ile ilgili kısmına katılmıyorum.

 

 

 

 

 

Üye

Ahmet Koçak

 

 

KARŞIOY YAZISI

Yukarıki kararda (1975/4-36), Kanun teklif ve taşanlarının Cumhuriyet Senatosundaki görüşülmeleri sonucunda, Millet Meclisince kabul edilmiş bulunan madde metinlerinin değiştirilmesi ve Millet Meclisince de bu değişikliklerin benimsenmemesi nedeniyle sorunun, Anayasa'nın 92. maddesinin beşinci fıkrası gereğince Karma komisyona gitmesi halinde, benimsenmeyen maddelere ilişkin olarak Cumhuriyet Senatosunca, Karma Komisyonca ve Millet Meclisince düzenlenen metinlerin tümünün üç ayrı liste halinde ve her listenin toptan Millet Meclisinde oylanmaları gerektiği öne sürülerek, 1803 sayılı Af Kanunu hakkında bu yolda işlem yapılmıyarak maddelerin ayrı ayrı oya sunulmuş olmaları, Anayasa'ya aykırılık nedeni sayılmış ve iptal kararı bu gerekçeye dayandırılmıştır.

Bu görüş Anayasa'nın hem 92. maddesine, hem de temel ilkelerine aykırı bulunmaktadır.

İptal kararının dayandırılması gereken düşünceler ise 2/7/1974 ve 28/11/1974 günlü ve (1974/19-1974/31), (1974/39-1974/51) sayılı Anayasa Mahkemesi kararlarına ilişkin karşıoy yazılarımda genişliğine belirtilmiş olduğundan tekrarı gereksiz bulunmuştur. (Resmi Gazete - günler: 12/7/1974, 29/1/1975; sayılar: 14943: S. 9 - 12 15133: S. 19 - 20).

Söz konusu karşıoy yazılarımda açıklanan nedenlerle bu kararın gerekçesine katılmıyorum.

 

 

 

 

 

Üye

Muhittin Gürün

 

 

KARŞIOY YAZISI

29/1/1975 günlü ve 15133 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Mahkememizin 28/11/1974 gün ve 1974/39-51 sayılı kararına ilişkin karşıoy yazımın 2 numaralı bendinde açıkladığım gerekçelerle, çoğunluğun iptal hakkındaki görüşlerine karşıyım.

 

 

 

 

 

Üye

Ahmet Salih Çebi

 

 

KARŞIOY YAZISI

a) T. C. Anayasası 92. madde 5. fıkra uygulamasında 14943 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanmış 2/7/1974 günlü karar eki karşıoy yazımda belirttiğim nedenlerle "oylama usulü" ve "oylanacak metin" anlayışı,

b) 44 sayılı K. nun 28. maddesinin verdiği yetkinin kullanılması lüzumu,

c) İptal olunan Yasal hüküm için usulünce oylama fırsatının Millet Meclisine verilmeyişi,

Bakımlarından sayın çoğunluk kararından ayrılmaktayım.

 

 

 

 

 

Üye

Nihat O. Akçakayalıoğlu

 

 

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Dönemi 1961
Karar No 1975/36
Esas No 1975/4
İlk İnceleme Tarihi 17/02/1975
Karar Tarihi 05/03/1975
Künye (AYM, E.1975/4, K.1975/36, 05/03/1975, § …)    
Dosya Sonucu (Karar Türü) Esas - İptal
Başvuru Türü İtiraz
Başvuran (Genel) - Başvuran (Özel) Ağır Ceza Mahkemesi - İstanbul 5
Sınırlama Var
Resmi Gazete 03/07/1975 - 15284
Karşı Oy Var
Farklı/Ek Gerekçe Var
Üyeler Muhittin TAYLAN
Kâni VRANA
Kemal BERKEM
Şahap ARIÇ
İhsan ECEMİŞ
Ahmet AKAR
Halit ZARBUN
Abdullah ÜNER
 Ahmet KOÇAK
Muhittin GÜRÜN
Lütfi ÖMERBAŞ
Hasan GÜRSEL
Ahmet Salih ÇEBİ
Nihat Oktay AKÇAKAYALIOĞLU
Ahmet Hamdi BOYACIOĞLU

II. İNCELEME SONUÇLARI


1803 Cumhuriyetin 50 nci Yılı Nedeniyle Bazı Suç ve Cezaların Affı Hakkında Kanun 3/1 Esas - İptal Uygulanamaz hale gelme yok yok
3/2 Esas - İptal Anayasaya şekil yönünden aykırılık yok yok
3/1 Esas - Karar Verilmesine/İncelenmesine Yer Olmadığı Normun yürürlükten kaldırılmış / kaldırılacak olması yok yok
3/2 Esas - Karar Verilmesine/İncelenmesine Yer Olmadığı Normun yürürlükten kaldırılmış / kaldırılacak olması 1961/92 yok

T.C. Anayasa Mahkemesi