"...
II. ANAYASA'YA AYKIRILIK İDDİASININ VE İDDİANIN CÎDDl OLDUĞU GÖRÜŞÜNÜN GEREKÇELERİ ÖZETİ:
l - Davacı vekilinin Anayasa'ya ykırılık iddiasının gerekçesi özeti:
Anayasanın değişik 32 nci maddesinde hiç kimsenin kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamayacağı; 46 ncı maddenin ikinci fıkrasında sendikalar ve sendika birliklerinin tüzüklerinin, yönetim ve işleyişlerinin demokratik esaslara aykırı olamayacağı; 114 üncü maddenin ikinci fıkrasında idari eylem ve işlem niteliğinde yargı kararı ve 132 nci maddenin ikinci fıkrasında yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere emir ye talimat verilemiyeceği; 140 ncı maddede de idari mahkemelerin yalnızca idari uyuşmazlıkları çözeceği belirlenmiştir.
Belirli bir iş yerinin işkolları yönetmeliğinin hangi sıra ve bölümüne girdiğinin saptanmasına yönelen bir dava adli yargı alanında yer alır. Böyle bir davayı idari yargının görevi içine sokan 274 sayılı Kanunun 1317 sayılı Kanunla değişik 9 uncu maddesinin 4 sayılı bendinin son fıkrası kuralı açıklanan nedenlerle Anayasaya aykırıdır.
2- Mahkemenin Anayasaya aykırılık iddiasının ciddi olduğu yolunda vardığı kanarın gerekçesi özeti:
Anayasanın değişik 140 ıncı maddesine göre Danıştayın yargısal görevi idari uyuşmazlıklara bakmakdır. Bu uyuşmazlıkların konusu idari kararlardır. İdare kararlarının uygulanış biçiminden çıkan uyuşmazlıklar ise özel hukuk alanına giren ve yalnızca adli yargının denetimine bağlı bulunan işlerdendir. Böylece 274 sayılı Kanunun 1317 sayılı Kanunla değişik 9 uncu maddesinin 4 sayılı bendinin üçüncü fıkrasının Anayasaya aykırılığı kanısına vardıran ciddi bir neden ortaya çıkmaktadır."
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı:1973/47
Karar sayısı:1973/38
Karar günü:25/12/1973
Resmi Gazete tarih/sayı:20.2.1974/14805
İtiraz yoluna başvuran : Sakarya İş Mahkemesi.
İtirazın konusu : Davacı, vekilinin 274 sayılı Sendikalar Kanununun 29/7/1970 günlü, 1317 sayılı Kanunla değişik 9. maddesinin 4 sayılı bendinin üçüncü fıkrasının Anayasaya aykırı bulunduğu yolundaki iddiasının ciddi olduğu kanısına varan Mahkeme Anayasanın 1488 sayılı Kanunla değişik 151. maddesine dayanarak Anayasa Mahkemesine başvurmuştur.
I. OLAY :
Bir kollektif şirketin iş alanının kara taşımacılığı işkoluna girmediği halde Türkiye Motorlu Taşıt İşçileri Sendikasınca toplu iş sözleşmesine çağırıldığından söz ederek bu sendika aleyhine 7/7/1972 günlü dilekçe ile Sakarya İş Mahkemesinde açtığı 1972/298 esas sayılı dava sonunda davalı sendikanın söz konusu iş yerinde toplu iş sözleşmesi yapamayacağının saptanmasına ilişkin olarak verilen 7/9/1972 günlü, 1972/265 sayılı kararın Yargıtay Dokuzuncu Hukuk Dairesinin 9/4/1973 günlü, 1972/38247-1973/9810 sayılı ilâmı ve 1317 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin 4 sayılı bendinde İşkollan Yönetmeliğinin uygulanmasına ilişkin her çeşit işlemler aleyhine Danıştayda dava açılacağı belirtildiğine göre davanın idari yargı organının görevi içinde bulunduğu gertekçesi ile bozulması üzerine esas defterinin 1973/219 sayısına geçirilen işin. 11/10/1973 gününde yapılan ilk duruşmasında davacı vekili 274 sayılı Kanunun 1317 sayılı Kanunla değişik 9 uncu maddesinin 4 sayılı bendindeki İşkolları Yönetmeliği veya yönetmeliğin uygulanmasiyle ilgili işlemler aleyhinde Danıştayda açılacak iptal davalarının iki ay içinde karara bağlanacağına ilişkin kuralın Anayasa'ya aykırı olduğunu ileri sürerek 25/10/1973 gününde verdiği gerekçeli dilekçede söz konusu kuralın aykırılığının Anayasa'nın değişik 32., 46./.2, 114/2, 132/2 ve 140 ıncı maddeleri yönünden olduğunu belirtmiş; mahkeme Yargıtay Dokuzuncu Hukuk Dairesinin bozma ilâmına uyulup uyulmama konusunu bir karara bağlanmadan Anayasaya aykırılık iddiasının Anayasanın 140 inci maddesi yönünden ciddi olduğu kanısına varmış ve Anayasa mahkemesine başvurulmasına 12/12/1973 gününde karar vermiştir.
III. YASA METİNLERİ:
IV. l - İtiraz konusu kural:
274 sayılı Sendikalar Kanununun 1317 sayılı Kanunla değişik 9 uncu maddesinin itiraz konusu kuralı kapsayan 4 sayılı bendi, Beşinci Tertip Düstur - Cilt: 9 - İkinci Kitap - 2856 sayfadaki metne göre şöyledir:
"Madde 9 - .........
4. İşkolları Çalışma Bakanlığınca yapılacak bir Yönetmelikle tespit edilir. Bu Yönetmelik Uluslararası normlar ve işçilerin Türkiye'de mevcut sendikalaşma durumları gözönüne alınarak hazırlanır. Çalışma Bakanlığı Yönetmeliği hazırlarken Yüksek Hakem Kurulunun en çok işçiyi temsil eden işçi konfederasyonu ile en çok işvereni temsil eden işveren konfederasyonunun istişari düşüncelerini alır. Bu düşüncelerin talep tarihinden itibaren en geç 10 gün içinde verilmesi gereklidir.
İşkolları Yönetmeliğinde yer almamış olup da bu Kanuna göre sendika kurmak ve kuralın bu sendikalara üye olmak hakkına sahip olanlar Genel Hizmet işkoluna dahil sayılırlar. Ayrıca belediye hizmetlerinden hangilerinin bu iş koluna gireceği işkolları Yönetmeliği ile tespit edilir.
Bu Yönetmelik veya Yönetmeliğin uygulanmasiyle ilgili işlemler aleyhinde Danıştay'da açılacak iptal davaları 2 ay içinde karara bağlanır."
2 - Mahkemenin dayanak olarak ileri sürdüğü Anayasa kuralı:
Mahkemece Anayasaya aykırılık iddiasının ciddi olduğu yolunda varılan kanıyı desteklemek üzere ileri sürülen Anayasanın 1488 sayılı kanunla değişik 140 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları aşağıda gösterilmiştir.
"Madde 140/1, 2 - Danıştay, Kanunların başka idari yargı mercilerine bırakmadığı konularda ilk derece ve genel olarak üst derece idare mahkemesidir.
Danıştay, idari uyuşmazlıkları ve davaları görmek ve çözümlemek, Bakanlar Kurulunca gönderilen kanun tasarıları hakkında düşüncesini bildirmek, tüzük tasarılarını ve imtiyaz şartlaşma ve. sözleşmelerini incelemek ve kanunla gösterilen diğer işleri yapmakla görevlidir."
IV. İLK İNCELEME:
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğünün 15 inci maddesi uyarınca 25/12 973 gününde yapılan ilk inceleme toplantısında rapor Sakarya İş Mahkemesinin 1973/219 sayılı yazısı ve ekleri okunduktan sonra itiraz yoluna başvuran mahkemece 22/4/1962 günlü, 44 sayılı Kanunun 27 inci maddesi uyarınca dosya içindekilerden konu ile ilgili görülenlerin onanlı örnekleri gönderilecek yerde dosyanın tümünün ve aslının gönderilmiş olması üzerine işin niteliği dolayısiyle, durulmayarak mahkemenin itiraz yoluna başvurmaya yetkili bulunup bulunmadığı konusunun incelenmesine geçilmiştir.
Anayasa'nın değişik 151 inci ve 44 sayılı Kanunun 27 nci maddelerine göre bir mahkemenin birtakım yasa kurallarını Anayasaya uygunluk denetiminden geçirilmek üzere Anayasa Mahkemesine getirebilmesi için elinde bamakta olduğu bir davanın bulunması ve itiraz konusu kuralları o davada uygulama durumunda olması gerekir.
Yukarıda (I. Olay) bölümünde değinildiği üzere mahkeme bakmakta olduğu 1972/298 esas sayıh davayı 7/9/1972 günlü, 1972/265 sayılı kararla bitirmiş; karar Yargıtay Dokuzuncu Hukuk Dairesinin 9/4/1973 günlü, 1972/38247- 1973/9810 sayılı ilâmı ile bozulmuşsa da işi yalnızca 1973/219 esas sayısına aktarmakla yetinmiş ve Yargıtay bozma ilâmına uymak veya eski kararında direnmek konusunu henüz bir karara bağlamamıştır. Böylece iş "bakılmakta olan dava niteliğini kazanamamış bulunmaktadır. Şu duruma göre mahkemenin elinde bugün için Anayasa 'nın değişik 151 inci maddesi yönünden bakılmakta olan bir davanın bulunduğunu kabule olanak yoktur. Anayasa'nın değişik 151 inci ve 44 sayılı Kanunun 27 nci maddelerine uymayan itirazın, bu yola başvuran mahkemenin yetkisizliği yönünden reddedilmesi gereklidir.
Muhittin Taylan, Şahap Arıç, İhsan Ecemiş, Ziya önel, Şevket Müftügil ve Ahmet H. Boyacıoğlu mahkemenin elinde bakılmakta olan bir dava bulunduğunu ileri sürerek bu görüşe katılmamışlardır. Avni Givda, Ahmet Akar ve Muhittin Gürün itirazın mahkemenin yetkisizliği yönünden reddi gerekçesinde mahkemenin elinde usulünce açılmış bir dava bulunmadığı konusuna değinilmesi gerektiği görüşünü savunmuşlardır.
V. SONUÇ:
İtiraz yoluna başvuran mahkeme Yargıtay'ın bozma ilâmına uyup uymamayı karara bağlamadığı için Anayasa'nın değişik 151 inci maddesi yönümden elinde bakmakta olduğu bir dava var sayılamayacağından itirazın reddine Muhuttin Taylan, Şahap Arıç, İhsan Ecemiş, Ziya Önel, Şevket Müftügil ve Ahmet H. Boyacıoğlu'nun mahkemenin elinde bakılmakta olan bir dava bulunduğu ve Avni Givda, Ahmet Akar ve Muhittin Gürün'ün gerekçede mahkemenin elinde usulünce açılmış bir dava bulunmadığı konusuna değinilmesi gerektiği yolundaki karşı oylarıyle ve oyçokluğu ile 25/12/1973 gününde karar verildi.
Başkan
Muhittin Taylan
Başkanvekili
Avni Givda
Üye
Sait Koçak
Kemal Berkem
Şahap Arıç
İhsan Ecemiş
Ahmet Akar
üye
Ziya önel
Abdullah Üner
Kâni Vrana
Muhittin Gürün
Lütfi Ömerbaş
Şevket Müftügil
Nihat O. Akçakayalıoğlu
Ahmet H. Boyacıoğlu
KARŞIOY YAZISI
Olayda Sakarya iş Mahkemesince verilen karar Yargıtay 9 uncu Hukuk Dairesince 1317 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin 4 sayılı bendinde İşkolları Yönetmeliğinin uygulanmasına ilişkin her çeşit işlemler aleyhine Danıştay'da dava açılacağı belirtildiğine göre davanın idari yargı organının görevi içinde bulunduğu gerekçesiyle bozulmuş esas defterinin 1973/219 uncu sayısına kayıt yapıldıktan sonra 11/10/1973 günündeki ilk duruşmada davacı vekili 274 sayılı Sendikalar Kanununun 1317 sayılı Kanunla değişik 9 uncu maddesinin 4 sayılı bendindeki hükmün Anayasa'ya aykırı olduğu savında bulunmuştur.
Sakarya İş Mahkemesince verilen hüküm Yargıtayca bozularak dosya aynı mahkemeye geri çevrilmiş ve yeniden esas defterine kaydı yapılarak yeni bir numara almış ve davanın sonuca bağlanmasını sağlamak için duruşma açılmış yargılama usulü Yasasının saptadığı usul kuralları uygulanmıştır.
Yargılamanın bu evresinde de mahkemenin elinde görülmekte olan bir davanın bulunduğu kuşkusuzdur. Nitekim Anayasa Mahkemesinin benzer bir durumda verdiği 17/2/1972 günlü 1972/36 sayılı kararında "Adana Asliye 2 nci Hukuk Mahkemesinin elinde bakmakta olduğu bir dava vardır. Ancak mahkeme Yargılayın bozmasından evvel 10 yıllık hak düşürücü süreyi uygulamıyarak davanın esasını davacıların istemi uyarınca sonuçlandırmıştır. Yargıtay, 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanmamış olmasını bozma nedeni saymış ve çekişmeli yerin tapuya tescil tarihinin sorulmasını öngörmüştür. Mahkeme bozma kararına uyulup uyulmamasının düşünülmesini dosyanın Anayasa Mahkemesinden geldikten sonraya bıraktığından olayda on yıllık süreyi başka deyimle 766 sayılı Kanunun 31 inci maddesini uygulayıp uygulamıyacağı henüz belli değildir." demek suretiyle Yargıtayca bozulan karara ait dava dosyasının mahkemenin önüne getirilmesini "davanın görülmesi" koşulu içinde gördüğünü açıkça belli etmiştir.
Çoğunlukça "Yargıtay bozma ilâmına uymak veya eski kararında direnmek hususunu henüz bir karara bağlamamıştır. Böylece iş bakılmakta olan dava niteliğini kazanmamış bulunmaktadır. Şu durumda mahkemenin elinde bu gün için Anayasa'nın değişik 151 inci maddesi yönünden bakılmakta olan bir davanın bulunduğunu kabule olanak yoktur" biçiminde açıklanan bu görüş yargılama kurallarına aykırı düştüğü gibi Anayasa Mahkemesi kararlariyle de çelişmektedir.
Bu nedenlerle çokluk görüşüne karşıyız.
ŞahapArıç
Ziya Ünel
Sakarya İş Mahkemesinin Anayasaya aykırılığı görüşünü ileri sürdüğü Yasa kuralını uygulayacağı davanın konusunu bir işyerinin gireceği işkolu yönünden çıkan uyuşmazlık oluşturmaktadır. Bu, başka deyimle İşkolları Yönetmeliğinin uygulanmasiyle ilgili bir olaydır. 274 sayılı Sendikalar Kanununun 1317 sayılı Kanunla değişik 9 uncu maddesinin 4 sayılı bendinin son fıkrası kuralına göre İşkollan Yönetmeliğinin uygulanmasiyle ilgili işlemlere ilişkin davaların Danıştayda açılması gerekir. Nitekim Yargıtay Dokuzuncu Hukuk Dairesi, 9/4/1973 günlü, 1972/ 38247 1973/9810 sayılı ilâmında belirlendiği üzere, itiraz yoluna başvuran mahkemenin 7/9/1972 günlü 1972/298 - 265 sayılı kararını bu gerekçe ile bozmuştur. Böylece Danıştayın görev alanına giren bir davanın Sakarya İş Mahkemesinde açıldığı anlaşılmış olmaktadır. Bu davayı usulünce açılmış bir dava olarak benimsemeğe olanak yoktur.
Anayasa'nın değişik 151 inci maddesi bir mahkemenin herhangi bir yasa kuralını Anayasa'ya uygunluk denetiminden geçirilmek üzere Anayasa Mahkemesine getirebilmesi için baş kural olarak mahkemenin "bir davaya bakmakta" olmasını zorunlu kılmıştır. Burada sözü geçen "dava" nın her yönden usulünce açılmış, yasalara uygun bir dava olmasa gerektiğinde kuşku yoktur. Çünkü bu niteliği taşımayan ve hukukça geçerliği olmayan bir başvurmada mahkemenin uyuşmazlığı çözecek bir yasa kuralını uygulaması ve bu kuralın Anayasa'ya aykırılığı söz konusu olamaz. Öte yandan 151 inci maddeye ilişkin uygulamalar dolayısiyle mahkemenin elindeki dâvada usulünce açılmışlık koşulunun aranmaması kimi yasa kurallarının itiraz yoliyle iptalinin sağlanması için birtakım danışıklı dava tertiplerine başvurulması olasılığını ve böylece 151 inci maddenin işleyişinde ciddilikten ve Anayasa Koyucunun bu maddeyi getirmekle güttüğü erekten uzaklaşma sonucunu doğurabilir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, itiraz yoluna başvuran mahkemenin yetkisizliği saptanırken her şeyden önce bu durumun gözönünde bulundurulması ve itirazın mahkemenin yetkisizliği dolayısiyle reddî gerekçesinde mahkemenin elinde usulünce açılmış bir dava bulunmadığı olgusuna dayanılması gerektiği görüşündeyiz ve Anayasa Mahkemesinin 25/12/1973 günlü, l973/47-38 sayılı kararına yalnızca bu yönden karşıyız.
Sakarya İş mahkemesince verilen hükmün bozularak geri gelmesi üzerine davayı bir sonuca bağlamak için duruşma açılmış olduğuna göre, bozma ilâmına uymak veya eski kararında direnmek hususunda mahkemece henüz bir karar verilmemiş olsa bile, mahkemenin elinde bakılmakta olan bir davanın bulunduğunu kabul etmek gerektiği düşüncesi ile çoğunluk görüşüne karşıyım
Sakarya İş Mahkemesince Anayasa'ya aykırılık itirazına konu yapılan iş, dosyadaki bilgi ve belgelere göre, Anayasanın 151. maddesinde sözü geçen ve Anayasa Mahkemesine başvurma yetkisi veren (bir dava) niteliğinde değildir. Zira bir mahkemenin, Anayasa'nın bu hükmüne dayanarak itiraz yoluna başvurabilmesi için elindeki işin kanunlardaki usullere uyugn biçimde ve mahkemenin yetkisi içinde açılmış bir dava olması zorunludur. Bu koşullara uygun olmayarak mahkemelere yapılmış bulunan başvurmaları, yargı yolu ile Anayasa denetimini sağlamak üzere (Anayasa Mahkemesine itirazda bulunma) yetki veren bir dava) niteliğinde saymak mümkün değildir.
Bu dosyaya konu olan ihtilâfın çözüm yerinin Danıştay olduğu, 274 sayılı Sendikalar Kanununun 1317 sayılı Kanunla değişik 9. maddesinde açıkça belirtilmiş bulunduğundan, Sakarya İş Mahkemesinin görevine girmeyen bir konuda yapılmış olan başvurmanın. Anayasanın 151. maddesinde zikri geçen ve Anayasa denetimine olanak sağlayan bir (dava) niteliğinde olmadığı, kuşkuya yer vermeyecek ölçüde meydandadır.
Anayasa Mahkemesinin 10/6/1971 günlü, 1971/24 - 55 sayılı; 5/10/1972 günlü, 1972/19 - 47 sayılı; 17/4/1973 günlü, 1973/1 - 18 sayılı kararlarına ilişkin karşıoy yazılarımda konuya ilişkin olmak üzere daha geniş açıklamalar yapılmıştır. (Bak: Resmi Gazete'ler : Günler: 27 Nisan 1972, 12 Ocak 1973, 29 Ağustos 1973. Sayılar: 14171 - Sh. 17, 14419 - sh. 3, 14640 - Sh. 3).
Yukarıda ve sözü geçen karşıoy yazılarımda belirtilen nedenlerle, kararın (1973/4738) gerekçesine bu görüşün de eklenmesi gerektiği düşüncesindeyim.