ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı:1972/30
Karar Sayısı:1972/31
Karar Günü:8/6/1972
Resmi Gazete tarih/sayı:17.9.1972/14309
İtiraz yoluna başvuran : İstanbul Onikinci Asliye Hukuk Mahkemesi.
İtirazın konusu: "Özel yüksek okul öğrencilerinin öğrenimlerine devam edebilmeleri için açılacak resmi yüksek okullar hakkındaki 25/-8/1971 günlü, 1472 sayılı Kanunun öğrencilerden ücret alınmasına ilişkin kurallarının Anayasa'ya aykırı bulunduğu yolunda davacının ileriye sürdüğü iddianın ciddi olduğu kanısına varan mahkeme bu Kanunun 11 inci maddesinin (a) bendinin, 12 nci maddesinin ve 13 üncü maddesindeki (...tahsil edilmemiş ise öğrenciler tarafından döner sermayelere ödenir.) kuralının Anayasa'nın 10., 12., ve 50 nci maddelerine aykırı görerek ve Anayasa'nın değişik 151 inci maddesine dayanarak Anayasa Mahkemesine başvurmuştur.
I- Olay :
1472 sayılı Kanunun 11. ve 12 nci maddeleri uyarınca ödediği resmî yüksek okul ücreti 1.100,- liranın geri verilmesi istemiyle Aksaray iktisadi ve Ticarî îlimler Yüksek Okulu Akşam Bölümü öğrencilerden biri tarafından Millî Eğitim Bakanlığına ve İstanbul İktisadî ve Ticarî İlimler Akademesi Başkanlığına karşı açılan ve İstanbul Onikinci Asliye Hukuk Mahkemesinin 1972/310 esas sayısını alan davaya ilişkin dilekçede 1472 sayılı Kanunun öğrencilerden ücret alınması hakkındaki hükümlerinin Anayasa'ya aykırı olduğu ileri sürülmüş; davalılardan Millî Eğitim Bakanlığının verdiği karşılıkta dava ve savlar cevaplandırılmakla birlikte ayrıca görev konusuna da değinilerek işin idarî yargı kapsamına girdiği belirtilmiş; Anayasa'ya aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varan mahkeme 1472 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin (a) bendini, 12 nci maddesini ve 13 üncü maddesindeki (...tahsil edilmemiş ise öğrenciler tarafından döner sermayelere ödenir.) kuralını Anayasa'nın 10., 12. ve 50 inci maddelerine aykırı görerek Anayasa Mahkemesine başvurulmasına 15/5/1972 gününde karar vermiştir.
II- Anayasa'ya aykırılığı ileri sürülen Kanun hükümleri :
25/8/1971 günlü, 1472 sayılı Kanunun 11., 12. ve 13 üncü maddelerinin Anayasa'ya aykırılığı ileri sürülen kuralları, (Beşinci Tertip Düstur Cilt 10 - Üçüncü Kitap, Sayfa 3094 ve 3095 deki metne göre) şöyledir :
"Madde 11- Döner sermayelerin gelir kaynakları şunlardır :
a) Öğrencilerden alınacak ücretler :
..............................................."
"Madde 12- Öğrencilerden alınacak ücretler her yıl Koordinasyon Kurulu tarafından tespit edilir. Ücretler Eylül, Aralık, Mart, Mayıs aylarında ve 4 eşit taksitte ödenir.
Hazırlanacak yönetmelik esaslarına göre muhtaç olanlardan başarıları tespit edilenlerin ücretlerinin yarısı ve üstün başarıları tespit edilenlerin ücretlerinin tamamı döner sermayeden ödenir.
23 üncü madde gereğince alınacak öğrencilerin ücret konusu, bu öğrencilerin bağlanacakları eğitim kurumlarının tabi oldukları esaslara göre düzenlenir."
"Madde 13- 1970 - 1971 öğretim yılında öğrencilerin özel yüksek okullara ödemek zorunda oldukları ücretlerden 9 Temmuz 1971 tarihinden sonraki döneme isabet eden kısımları hesaplanır ve tahsil edilmiş ise özel okullar kurucuları tarafından; tahsil edilmemiş ise öğrenciler tarafından döner sermayelere ödenir.........."
III- İlk inceleme :
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğünün 15 inci maddesi uyarınca 3/6/972 gününde yapılan İlk inceleme toplantısında rapor, İstanbul Onikinci Asliye Hukuk mahkemesinin 25/5/1972 günlü, 1972/310 sayılı yazısına bağlı olarak gelen gerekçeli karar ve ekleri, konuyu ilgilendiren öteki metinler okunduktan sonra itiraz yoluna başvuran mahkemenin gönderdiği belgelerdeki eksiklikler üzerinde, işin niteliği dolayısıyla durulmayarak mahkemenin itiraz yoluna başvurmaya yetkili bulunup bulunmadığı konusunun incelenmesine geçilmiştir.
Anayasa'nın değişik 151 inci ve 22/4/1962 günlü, 44 sayılı Kanunun 27 nci maddeleri kurallarına göre bir mahkemenin herhangi bir kanun hükmünü Anayasa'ya uygunluk denetiminden geçirilmesi için Anayasa Mahkemesine getirebilme yetkisini kazanması, her şeyden önce elinde bakmakta olduğu bir davanın bulunmasına, sonrada Anayasa Mahkemesine getirdiği kanun hükümlerini o davada uygulama durumunda olmasına bağlıdır. Mahkemenin elindeki davanın, Anayasanın 151 nci maddesi yönünden var sayılabilmesi için ise yolunca açılmış, mahkemenin görevine giren geçerli bir dava olması gerektiği de unutulmamalıdır.
Bilindiği gibi 1472 sayılı Kanun, Özel yüksek okul öğrencilerinin öğrenimlerini sürdürebilmeleri için açılacak geçici nitelikte resmi yüksek okullar konusunda düzenlemeler yapmak üzere çıkarılmıştır. Kanunun 3 ncü maddesinde bünyesi belirlenen Koardinasyon Kurulu Milli Eğitim Bakanının başkanlığında yüksek okulların bağlı bulunduğu akademi başkanları ve ilgili her akademinin yetkili organlarınca kendi öğretim üyeleri arasından iki yıl için seçilecek ikişer öğretim üyesinden kurulur. Kurulun toplantılarına Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarları, Talim ve Terbiye kurulu Başkanı veya seçeceği bir üye, yüksek Öğretim Genel Müdürü, Genel Mesleki ve Yüksek Öğretim Genel Müdürü ve Maliye Bakanlığından iki temsilci tabii üye olarak katılırlar. Koardinasyon Kurulu Kanununun 11 nci maddesinin (a) bendi ve 12 nci maddesi uyarınca, öğrencilerden alınacak ücretleri her yıl saptar. Burada sağlanan yüksek öğretim, başka deyimle bir kamu hizmeti karşılığında yapılacak özel kanunu ile düzenlenmiş bir ödeme söz konusudur.
İtiraz yoluna başvuran mahkemenin elindeki dava 1472 sayılı Kanunu 3., 11., 12 nci maddelerine göre saptanmış tahakkuk ettirilmiş ve ödenmiş, yukarıda niteliği açıklanan bir paranın geri alınmasına, başka deyimle bir kamu hizmetinin uygulanmasından doğan akçalı anlaşmazlığa ilişkindir. Böyle bir dava adli yargı alanına girmeyen bir konuyu kapsar. Onun içinde mahkemenin görevi dışında kalır. Şu duruma göre mahkemenin elinde bakmakta olduğu bir davanın bulunduğundan söz edilemez. Böylece Anayasa'nın değişik 151. ve 44 sayılı Kanunun 27 nci maddelerindeki Anayasa Mahkemesine başvurabilme koşullarından ilki gerçekleşmemiş olduğundan itiraz, itirazda bulunan mahkemenin yetkisizliği yönünden reddedilmelidir.
Muhittin Tavlan, Fazıl Uluocak, Recai Seçkin, Lûtfi Ömerbaş ve Ahmet H. Boyacıoğlu görev konusunda bir karar vermek üzere dosyanın mahkemeye geri çevrilmesi görüşünü savunmuşlarsa da mahkemenin görev yönünden vereceği karar Anayasa'nın 151 nci maddesinde ya/.ıh koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğini tek başına ve serbestçe değerlendirme ve saptama durumunda bulunan Anayasa Mahkemesini bağlamıyacağından çoğunluk bu görüşü benimsememiştir.
İhsan Ecemiş esasın incelenmesine karar verilmesi gerektiği yolunda oy kullanmıştır.
IV- SONUÇ :
Dava konusu görevine girmediği için mahkemenin elinde bakmakta olduğu bir dava var sayılamayacağından Anayasa'nın değişik 151 nci maddesine uymayan itirazın, itirazda bulunan mahkemenin yetki-sizliği yönünden reddine Muhittin Taylan, Fazıl Uluocak, Recai Seçkin, Lûtfi Ömerbaş ve Ahmet H. Boyacıoğlu'nun görev konusunda bir karar vermek üzere dosyanın mahkemeye geri çevrilmesi ve İhsan Ecemiş'in esasın incelenmesine karar verilmesi gerektiği yolundaki karşı oylarıyla ve oy çokluğu ile 8/6/1972 gününde karar verildi.
Başkan
Muhittin Taylan
Başkanvekili
Avni Givda
Üye
Fazıl Uluocak
Sait Koçak
Nuri Ülgenalp
Şahap Arıç
İhsan Ecemiş
Recai Seçkin
Ahmet Akar
Halit Zarbun
Kâni Vrana
Muhittin Gürün
Lütfi Ömerbaş
Şevket Müftügil
Ahmet H. Boyacıoğlu
KARŞIOY YAZISI
1472 sayılı Kanunun 11. ve 12 nci maddeleri uyarınca ödediği resmi yüksek okul ücreti olan 1.100,- liranın geri verilmesi istemiyle, İstanbul Asliye 12 nci Hukuk Mahkemesine Aksaray iktisadî ve Ticarî ilimler Yüksek Okulu Akşam Bölümü öğrencilerinden biri tarafından Millî Eğitim Bakanlığına ve İstanbul İktisadı ve Ticari ilimler Akademisi Başkanlığına karşı açılan ve 1972/310 esas sayısını alan davanın dilekçesinde, 1472 sayılı Kanunun Öğrencilerden ücret alınması hakkındaki hükümlerinin Anayasa'ya aykırı olduğu ileri sürü i muştur.
Dava Mahkemesi, 44 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri hakkındaki Kanunun 27 nci maddesinin 2 numaralı bendi gereğince, davalı tarafa savunmasını bildirme imkânı vermeden Anayasa'ya aykırılık iddiasını ciddi bularak işin Anayasa Mahkemesine intikal ettirilmesini kararlaştırmıştır. Usulî hatasını farkeden mahkeme, bu safhada davalılara savunma imkânı tanımış ve savunma yazılariyle birlikte dosyayı Anayasa Mahkemesine göndermiştir. Oysa davalı Millî Eğitim Bakanlığı, Anayasa'ya aykırılık itirazı yanında bu davanın idarî kazanın görevi içinde olduğunu ve Mahkemenin davaya bakamıyacağını belirterek görevsizlik itirazında bulunmuştur.
Mahkemelerin görevi kamu düzenini ilgilendirdiğinden davanın her safhasında hukuk mahkemelerinin, görevine itiraz edilebileceğinden mahkemenin böyle bir itiraz üzerine derhal bir karar vermesi ve bu davanın görevi içinde olup olmadığını belirtmesi gerekir.
Dava Mahkemesinin, görevsizlik itirazı üzerine bir karara varmadığı için, Anayasa'nın 151. ve 44 sayılı Yasa'nın 27 nci maddeleri uyarınca davaya bakmakta olan mahkeme niteliğinde bulunup bulunmadığı belli olmamıştır.
Kaldı ki Anayasa Mahkemesi üst mahkeme niteliğinde de kurulmamıştır.
Bu itibarla Mahkemeden işin zamansız ve noksan olarak geldiği açıkça belli olduğu için görev konusunda bir karar verilmek üzere dosyanın geri çevrilmesi gerekirken, üst mahkeme gibi hareket edilerek itirazda bulunan mahkemenin yetkisizliği yönünden itirazı reddeden çokluk görüşüne bu nedenlerle katılmıyoruz.
Mahkeme kendine açılmış bulunan bu dava sebebiyle ve Anayasa'nın 151 inci maddesine dayanarak itirazda bulunduğuna, mahkemelerin görevlerine ilişkin kanaatlerinin denetlenmesi Anayasa Mahkemesine ait olmadığına ve bu yöne ilişkin Anayasa Mahkemesi Kararı mahkemeyi bağlamayacağına, bu davanın adlî mahkemelerin görevine giremiyeceği açıkça söylenemiyeceğine, kaldı ki görev sorununun çözümlenmesinde de 1472 sayılı Kanunun itiraz konusu hükümlerine dahi dayanılması zorunlu bulunduğuna göre, işin esasının incelenmesine karar verilmesi gerektiği düşüncesindeyim ve itirazın yetkisizlikten reddine karşıyım.
Davada görevli olup olmadığı mahkemece tartışılmış ve karara bağlanmış değildir. Eğer mahkeme görevsizlik kararı verirse esası çözmek için uygulamak durumunda bulunduğu Yasa kuralını uygulama olanağını yitirecek ve Anayasa Mahkemesine başvurmaya yetkili olamayacaktır. Adliye mahkemesinin davada görevsiz olduğu kesinlikle anlaşılmamaktadır. Bundan ötürü görev konusunda bir karar verilmek üzere dosyanın geri çevrilmesine karar verilecek yerde yetki yönünden red kararı verilmesine katılmıyorum.